1 Aralık 2012 Cumartesi

MASAK skandalının perde arkası


MASAK ÖZENSİZ, MAHKEME ÖNGÖRÜSÜZ


Kemal GÖKTAŞ
12 Eylül davasının dosyasına giren MASAK raporunda, sanıkların yakınları ile hayatta olamyan darbeci paşaların yakınlarının olağanüstü mal varlığına sahip olduğuna ilişkin haberlerle ilgili tartışma sürüyor.
Tam bir skandala dönüşen MASAK raporu olayının perde arkasındaki gelişmeler sıralındığında ortaya şu manzara çıkıyor:

12 Eylül davasına bakan Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi, daha önce davanın sanıkları Evren ve Şahinkaya ile yakınlarının mal varlığının araştırılmasını MASAK'tan istemiş ve böyle bir rapor dava dosyasına girdi.
Ancak mahkeme, normalde bütün taraflara açık olması gereken raporla ilgili ilginç karar verdi. Mahkeme, müdahil avukatların raporu mahkeme kaleminde inceleyebilecekleri, ancak raporun fotokopisini alamayacaklarına karar verdi. Gerekçe olarak da raporda sanıklar dışındaki kişilerin mal varlıklarına ilişkin bilgilerin olmasını gösterdi.
Bu raporda sanıkların ve yakınlarının mal varlıklarına ilişkin bilgiler basında yer aldı.
Dava devam ederken TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu, Evren ve Şahinkaya'nın yanı sıra diğer MGK üyeleri ve yakınlarının da mal varlıklarının araştırılması için MASAK'tan rapor istedi.
MASAK'ın raporu geldiğinde komisyon raporunu tamamlama aşamasına geldiği için değerlendirmeye alamadı.Ancak 12. Ağır Ceza Mahkemesi, komisyondan ikinci MASAK raporunu da istedi. Mahkeme, bu rapor için de önceki rapordaki yöntemi benimsedi ve avukatların rapordan fotokopi alamayacaklarına, sadece inceleyerek not alabileceklerine karar verdi.
Bu rapor, tam metin olarak hiçbir gazeteciye veya avukatı gitmedi. Gazeteciler, avukatların rapordan aldığı notlara dayanarak haber yaptılar. Avukatlar da mahkeme kaleminde tek bir rapor olduğu için raporu uzun uzun inceleme fırsatı bulamadan not tuttular. Avukatlar rapordaki bazı ifadeleri aynen not alıp gazetecilerle paylaştı. Böylece "224 daireli apartman" ifadesi, Sedat Celasun'un gelinin 224 dairesi olduğu şeklinde haberlere konu oldu.
Oysa, oldukça karmaşık olan ve yüzlerce sayfa tutan rapor, ekleri ile birlikte değerlendirilmesi gerekiyordu. Ancak avukatlara raporun örneği verilmediği için, kısıtlı sürelerde raporda yapılan inceleme hatalı sonuçlara yol açtı. Celasun'un gelinin avukatı da raporda yaptığı incelemede yanlış anlamaların rapordaki ifadelerden kaynaklandığını ortaya çıkardı.
MASAK da yaptığı açıklamada kurumlardan gelen belgelerin aynen rapora konulduğunu belirterek suçu bir anlamda o kurumlara attı. MASAK ayrıca rapor eklerinin de dikkate alınması gerektiğini belirtti, oysa avukatların raporu uzun uzadıya inceleme şansları olmadığı için bu da olanaksızdı. Oysa mahkeme, raporun örneğinin avukatlara verilmesine karar verseydi yanlış haberlerin çıkma olasılığı en aza inecekti.

ÖZENSİZ, ÖNGÖRÜSÜZ
MASAK'ın özensiz, sonuç ve değerlendirme bölümü olmayan rapor yazması ve kurumlardan gelen yazıları hiçbir süzgeçten geçirmeden raporuna alması ve mahkemenin aleni bir davanın dosyasına giren rapora gizli belge muamelesi yapması skandalda en önemli etken oldu. Çünkü gazeteciler, raporda olağanüstü mal varlığı olmasının haber değeri olduğunu düşünerek haber yapmışlardı. Mal varlığı gerçekten çok büyük miktarda çıksaydı bu davada dile getirilecek ve kamuoyu böylece bilgi sahibi olacaktı. Yani rapordan örnek alınmasına izin verilseydi davayla ilgisi olmayan insanların zan altında kalması söz konusu olmayacaktı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder