TUFAN'A TAKİPSİZLİĞE VAHİM GEREKÇE

"BU KOMUTANLAR YAPMAZ" GEREKÇESİYLE TAKİPSİZLİK



Kemal GÖKTAŞ
HSYK (Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu) müfettişlerinin raporu ile Hayata Dönüş operasyonu ile ilgili soruşturmayı savsakladığı gerekçesiyle ceza davası açılan savcı Ali İhsan Demirel'in, mahkumlara yönelik sert müdahale öngörerek ölümlerin önünü açan Tufan planına vahim gerekçelerle takipsizlik kararı verdiği ortaya çıktı.
F tipi cezaevlerine geçiş için düzenlenen ve 30 mahkum ile 2 erin hayatına mal olan Hayata Dönüş katliamı ile ilgili olarak 2011 yılında Tufan adı verilen bir belge ortaya çıkmıştı. Daha önce planın bulunamadığı bilgisini veren İstanbul İl Jandarma Komutanlığı, "Bayrampaşa Cezaevi Özel Müdahale Planı" adı verilen belgenin tesadüfen bulunduğunu belirterek mahkemeye göndermişti.

"ÖLDÜRME" PLANI
Dönemin Jandarma Bölge Komutanı olan ve bir süre önce hayatını kaybeden Tuğgeneral Engin Hoş'un imzasını taşıyan planda, operasyonun can kaybıyla bitebileceği, örgütlerin muhtemel bir müdahalede jandarma tarafından gerçekleştirildiği iddiasında bulunmak üzere örgüt içi infaza tabi tutarak öldürecekleri teröristleri belirledikleri, mahkumların nevresimleri örüp, çatıya çıkarak askerlere kızgın yağ dökebilecekleri, gaz bombalarının yoğun biçimde kullanılması gerektiği ifadeleri yer aldı. Mahkumları düşman olarak kodlayan ve "karşı güç" başlığı altında yer veren planda planın amacı "devlet otoritesini tesis etmek" olarak belirtildi. Planın gün yüzüne çıkmasıyla kamuoyuna "Hayata Dönüş" olarak açıklanan operasyona "Tufan" adının verildiği anlaşılmıştı. bol miktarda göz yaşartıcı bomba atılması, zor ve silah kullanılması, 'teslim alınan' mahkumlara acil sorgulama yapılarak operasyona istihbarat desteği sağlanması gibi ifadeler yer alıyordu.
Tufan planının ortaya çıkmasının ardından avukatlar, planda adı geçen 29 üst düzey jandarma hakkında suç duyurusunda bulundu. Bu soruşturma dosyası eski Eyüp ve halen İstanbul Cumhuriyet Savcısı olan Demirel'e verildi.

MAHKUMLARI KURTARMAK İÇİNMİŞ!
Demirel'in geçen Şubat ayında Tufan belgesinin ortaya çıkmasından sonra 29 üst düzey jandarma ile ilgili yapılan suç duyurusunda takihpsizlik kararı verdiği anlaşıldı. Demirel, takipsizlik kararında, "Tufan planının soruşturma ve yargılamanın seyrini değiştirecek nitelikte bir delil olmadığı, kapsamının jandarma komutanlıklarından alınan cevabi yazılar ve soruşturma belgelerini doğrular nitelikte olduğu, operasyona katılacak olan görevlilerinin operasyonun amacı doğrultusunda tehdit ve baskı altında bulunan tutuklu ve hükümlülülerin daha fazla zarar görmeden kurtarılması, muhafaza altına alınmaları, başka ceza infaz kurumlarına sevkleri, operasyon sırasında ortaya çıkabilecek riskleri önleme konusundaki eğitimlerini amaçlayan, operasyon sırasında ortaya çıkabilecek riskleri, tehlikeleri bertaraf etmek için yasal zor kullanma ve silah kullanma yetkilerinin ortaya konulduğu" bir plan olduğunu ileri sürdü.

BU KOMUTANLAR YAPMAZ!
Demirel, "Şikayet edilenlerin görevleri, operasyonda verilen ve ifa edilen görev biçimleri de dikkate alındığında şikayet ve iddia edildiği şekilde suç işlemeye yönlendirme ve azmettirme niteliğinde değerlendirilmemiştir" ifadelerini kullandı.

6 MAHKUM YAKILARAK, 5 MAHKUM SİLAHLA ÖLDÜRÜLMÜŞTÜ
F tipi cezaevlerine geçiş amacıyla yapılan "Hayata Dönüş" (Tufan) operasyonunda, toplam 20 cezaevinde 30 mahkum ve 2 asker öldü. Operasyondan sonra devam eden ölüm oruçlarında ise 122 kişi yaşamını yitirdi. 237 mahkum ile 6 askerin yaralandığı operasyon sırasında Bayrampaşa Cezaevi'ndeki 5 kadın ve bir erkek mahkumun ölüm nedeni "yanma", 5 erkek mahkumun ölüm nedeni ise "ateşli silah" olarak açıklanmıştı. Operasyonda Ali Ateş, Aşur Korkmaz, Cengiz Çalıkoparan, Fırat Tavuk, Murat Ördekçi, Mustafa Yılmaz, Özlem Ercan, Seyhan Doğan, Şefinur Tezgel, Yazgülü Güder Öztürk ve Gülser Tuzcu isimli mahkumlar hayatını kaybetmişti.