30 Mart 2014 Pazar

Özgürlükçü savcı, tape soruşturması yaparken görevden alındı


Kemal GÖKTAŞ
Gezi eylemlerinin ilk günü, 1 Mayıs, Fazıl Say, Alperenler gibi pek çok soruşturmada özgürlükçü kararlar veren, gösteri hakkının kullanılmasına ilişkin AİHM kriterlerini hatırlatan İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Aslan, soruşturma savcılığından alınarak duruşma savcısı yapıldı. Aslan son olarak yolsuzluk iddialarıyla ilgili olarak internete konulan tapelerde Başbakan'ın sesine montaj yapıldığıyla ilgili bir ihbar üzerine ses analizi yapmaya hazırlanıyordu.
Savcı Hüseyin Aslan, kamuoyunun gündemine ilk olarak geçen yıl Taksim'de yapılmaya çalışılan 1 Mayıs kutlamalarına ilişkin verdiği kararla geldi. İddianamede Taksim'in gösterilere yasaklanmasını eleştirerek Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı olduğunu belirten Aslan'ın iddianamesinde İstanbul Valiliğinin Taksim'i yasaklama kararının "hakkın özüne aykırı" bir müdahale olduğu görüşleri dile getirilmişti.

28 Mart 2014 Cuma

Fethiye'de HDP'ye karşı "derin devletin" delili



Kemal GÖKTAŞ
ANKARA - HDP'nin Fethiye teşkilatına yönelik saldırılarla ilgili İHD, TMMOB,  DİSK, KESK, TTB, Alevi Bektaşi Federasyonu, Pir Sultan abdal Kültür Derneği, Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği, Alevi Kültür Dernekleri temsilcileri tarafından hazırlanan raporda çarpıcı bir iddia dile getirildi. Raporda bir HDP üyesinin evinde arkadaşı ile yaptığı özel görüşmenin sosyal medyada yayınlanması ve ailesini korumak amacı ile gideceği adresin öğrenilmesinin "devlet içindeki çetenin Fethiye’de teknik araçlarla ortam dinlemesi yaptığını ve böylece emniyet ve istihbarat birimi içerisinde özel bir ekibin kendini ele verdiği" savunuldu.

25 Mart 2014 Salı

Hocalardan AYM'ye: Seçimden önce Twitter açılsın

Kemal GÖKTAŞ
TİB'in twitter'a erişimin engellenmesi kararına karşı Anayasa Mahkemesi'ne başvuran Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi Doç. Kerem Altıparmak ile Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi Yaman Akdeniz, yasağın seçimden önce kaldırılmasını talep etti.
Doç. Altıparmak adına yapılan başvuruda, başvurucunun 2010'dan bu yana Twitter'da hesabı olduğunu ve 3 bini aşkın mesaj attığını belirtilerek TİB'in engelleme kararının hukuksal dayanağı olarak biri özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, üçü de çeşitli mahkemelere ait kararların dayanak gösterildiği belirtilen başvuru dilekçesinde şöyle denildi:

24 Mart 2014 Pazartesi

Tahir Elçi'yle sürecin bir yılı: Ulusalcılar bile Öcalan'ı anlamaya başladı

Kemal GÖKTAŞ
Çözüm sürecinde Abdullah Öcalan’ın geçen yıl okunan mesajının ardından geçen bir yılı değerlendiren Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, sürecin en önemli başarısının, Türk kamuoyuna Abdullah Öcalan’la görüşülmesinin ve bazı adımlar atılmasının ülkeyi bölmeyeceğini göstermesi olduğunu söyledi. Elçi, AİHM’in Öcalan kararının hükümetin elini güçlendirdiğini savunurken, “Bize göre Öcalan’ın infaz süresi 36 yıl üzerinden hesaplanmalı. Bunun şartlı tahliye süresi 20 yıldır. Öcalan kalan 5 yılını denetimli serbestlikle geçirebilir” dedi. Elçi, VATAN’a şu değerlendirmelerde bulundu:

Nevruz ve çözüm süreci: İhtiyatlı karamsarlık


Kemal GÖKTAŞ
Abdullah Öcalan'ın Nevruz'da* okunan mektubuna ilişkin yaygın kanaat mektubun sürecin devamına ilişkin bir kararlılık taşıdığı oldu. Bu algının oluşmasında KCK'nın Nevruz arefesinde yaptığı sert açıklamaların yanı sıra Öcalan'ın mektubunun hükümetten veto yediğine yönelik söylentilerin karşılıksız çıkmasının etkili olduğu söylenebilir. Mektup gelmiş ve içeriğinde barış sürecine yönelik kararlılık ifade eden cümleler çıkmıştı.

17 Mart 2014 Pazartesi

Sarısülük davasında bilirkişi raporu: "Sahık polis Şahbaz'ın raporları sahte"


 
Kemal GÖKTAŞ
Gezi eylemleri sırasında Kızılay'da Ethem Sarısülük'ü vurarak öldüren polis memuru Ahmet Şahbaz'ın olaydan sonra aldığı sağlık raporlarının sahte olduğunun Ankara Tabip Odası tarafından yapılan bilirkişi incelemesi ve hastane kayıtlarının tetkiki sonunda kanıtlandığı belirtilerek savcılığa suç duyurusunda bulunuldu. Sarısülük ailesi adına avukat Kazım Bayraktar, Sarısülük cinayetinin zanlısı polis memuru Ahmet Şahbaz ile özel hastanenin adli tıp uzmanı doktarları T.A ve U.B hakkında "sahte rapor düzenlemek ve kullanmak" suçlarından dava açılması istendi. Şahbaz'ın aldığı raporların hastanenin bilgisayan sisteminde yer almadığı belirtilen suç duyurusunda, 1 Haziran'da aldığı iddia edilen raporda yer almayan bazı yara izlerinin 3 ve 10 Haziran'da alınan raporlarda yer aldığı, sanık polisin aradan geçen sürede iyileşeceğine yeni yara izlerinin raporlara eklendiği belirtildi. Dilekçede, sanık polisin "Havaya ateş ederken bileğime taş geldi" savunmasını inandırıcı kılabilmek için ilk raporda yer almamasına rağmen sonraki raporlara "el bileğinden yaralanma" şeklindeki bulgunun yazıldığı ifade edildi.

ATO RAPORU: "NEDENSELLİK BAĞI YOK, BİLİMSELLİKTEN UZAK, YOK HÜKMÜNDE"

Ankara Tabip Odası'nın Şahbaz'ın raporları ile ilgili biri ortopedi ve travmatoloji diğeri adli tıp uzmanı iki bilirkişiden oluşan heyetin 6 Mart 2014 tarihli raporunda şu tespitler yer aldı:

GEÇ TAHLİYEYE DAVA AÇTI, 6 KAT BORÇLU ÇIKTI



Kemal GÖKTAŞ
Yargılandığı davada mahkemenin tahliye kararı vermesine rağmen cezaevinde 5 saat fazladan tutulan sanık 500 TL'lik manevi tazminat davası açtı ama dava sonunda kendisi 3 bin TL borçlu çıktı.

12 Mart 2014 Çarşamba

Ergenekon: Özgürlük, adalet ve hukuk


Kemal GÖKTAŞ
Türkiye'deki siyasal dönüşümün başlangıç noktası olarak görülebilecek olan Ergenekon davasının en önemli özelliği, siyasi iradenin desteği ve yönlendirmesi ile açılmış olmasıydı. Soruşturmanın ilk günlerinde askeri vesayetin, darbe girişimlerinin, faili meçhullerin soruşturulacağı, Türkiye'nin "bağırsaklarını temizleyeceği" beklentisi vardı. Ama kısa sürede ortada bir yargısal faaliyetten çok muhaliflerin tasfiye edildiği bir "operasyon" olduğu gerçeği su yüzüne çıktı ve dava siyasi ve toplumsal kamplaşmanın önemli bir simgesi haline geldi.
Davaya ilişkin algıda kısa sürede yaşanan bu dönüşüm, davanın kamuoyu nezdinde "itibarsızlaşmasına", içerdiği birçok vahim suçun da görülmemesine giden yolu açtı. Mahkemenin verdiği çok ağır cezalara rağmen davayı "kadük" hale getiren ise cemaat-iktidar kavgası vesilesiyle ileri sürülen "kumpas" iddiaları oldu. Anayasa Mahkemesi'nin İlker Başbuğ ile ilgili kararının ardından sanıkların art arda tahliye edilmeleri de bu yüzden sürpriz olmadı.

Danıştay saldırganının tahliyesinde skandal: Karar AYM, AHİM ve Yargıtay kararlarına aykırı

ARSLAN İTİRAZ ÜZERİNE TAHLİYE OLABİLİR!
KATİLLERE HEP "YANLIŞ TAHLİYE" PİYANGOSU VURUYOR

Kemal GÖKTAŞ
Danıştay cinayetinin faili Alparslan Arslan'ın tahliyesine ilişkin kararın Anayasa Mahkemesi'nin İlker Başbuğ ve önceki kararlarına aykırı biçimde "uzun tutukluluk süresine" dayanarak verildiği ortaya çıktı. Arslan'ın cezaevinde iken işlediği suçlar nedeniyle aldığı cezaların da yattığı süreden mahsup edilerek tahliye edilebileceği belirtildi. Böylece Arslan'ın AYM, Yargıtay ve aİHM kararlarına aykırı biçimde alınmış bir kararla önümüzdeki günlerde özgürlüğüne kavuşması ihtimali bulunuyor.

İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararında, Arslan’ın 20 Mayıs 2006’da tutuklandığı hatırlatılarak, tutuklanması nedeniyle 5 yıllık sürenin 21 Mayıs 2011 tarihinde dolduğu belirtildi. Yasa değişikliği ile tutukluluk süresinin 5 yıla indiği vurgulanarak, Arslan’ın derhal salıverilmesi gerektiği vurgulandı. Mahkeme, Arslan’ın haftada 3 gün karakola imza atmasına ve yurtdışına çıkış yasağına hükmetti.

8 Mart 2014 Cumartesi

Başbuğ kararı ve Ergenekon sanıklarının tahliyesi: Yargıda iki cephe


Kemal GÖKTAŞ
Anayasa Mahkemesi'nin kararının ardından eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un tahliye edilmesiyle birlikte Ergenekon ve diğer özel yetkili mahkemelerde yargılanan önemli davaların sanıkları açısından "tahliye" olasılığı gündeme geldi. Hrant Dink cinayeti sanığı Erhan Tuncel'in tahliye edilmesinin ardından Bakanlık verilerine göre ilk etapta 150 tutuklunun serbest kalacağı belirtildi. Zaman geçtikçe 5 yılını dolduran bütün tutukluların tahliye edilmesiyle bu sayı daha da artacak.

AYM KARARININ GEREKÇESİ: BAŞBUĞ'A YÜCE DİVAN YOLU AÇIK

 
Kemal GÖKTAŞ
Anayasa Mahkemesi’nin İlker Başbuğ’a tahliye yolunu açan kararında Yüce Divan sürprizi çıktı. AYM’nin gerekçeli kararında Başbuğ’un yargılama yerinin Yüce Divan olduğu iddiasının “dayanaktan yoksun olmadığı”, ancak bu konudaki kararın Yargıtay’ca verilmesi gerektiği belirtildi. Kararda, gerekçeli kararın 7 ayda yazılmamış olması nedeniyle Yargıtay’ın temyiz incelemesini yapamadığı ve bu yüzden Başbuğ’un Yüce Divan iddiası ile ilgili bir karar verilemediği vurgulandı. AYM, bu nedenle hakkında hüküm verilmiş olmasına rağmen Başbuğ’un tahliye talebinin mahkemece yeniden değerlendirilmesi gerektiğine işaret etti.

7 Mart 2014 Cuma

Dink ailesinin pankart tedirginliği: İdare ve yargı, milliyetçi çevreleri pervasızlaştırıyor


O PANKART DİNK AİLESİNİN TEDİRGİNLİĞİNİ ARTIRDI

"HRANT DİNK ERMENİ VE SOSYALİST BİR MUHALİF GAZETECİ OLDUĞU İÇİN CİNAYETİN ÖNLENMESİNE YÖNELİK TEDBİRLER ALINMADI, ETKİN VE ADİL BİR SORUŞTURMA YÜRÜTÜLMEDİ"

Kemal GÖKTAŞ
Dink ailesi avukatları, Hrant Dink cinayetinde sorumlulukları bulunduğu tespiti yapılan AİHM kararından sonra İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevlileri ve dönemin Vali Yardımcısı Ergün Güngör hakkında yaptıkları suç duyurusu üzerine Valiliğin soruşturma izni vermemesi ve bu Bölge İdare Mahkemesi'nin de bu kararı hukuka uygun bulmasının ardından Anayasa Mahkemesi'ne yeni bir başvuru yaptı.

Başvuru dilekçesinde şunlar belirtildi:

4 Mart 2014 Salı

HSYK'DA YARI YARIYA TASFİYE

Kemal GÖKTAŞ
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın, HSYK Kanunu'nun Cumhurbaşkanı Gül tarafından onaylanmasından sonra jet hızıyla Genel Sekreter yardımları, teftiş kurulu başkan ve yardımcılarının atamalarını yapmasının ardından HSYK Genel Kurulu dün de yeni atamalar yaptı. HSYK, yasa gereği görevleri sona eren 37 tetkik hakimden 18'ini yeniden atarken 19 da yeni tetkik hakim atadı. Kurul, yine yasa gereği görevleri sona eren 134 müfettişten 57'sinin görevine devam etmesine karar verdi. Önümüzdeki günlerde kalan müfettiş kadrolarına atama yapılacak. HSYK'nın yeni genel sekreteri de Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı Bilgin Başaran oldu.

HSYK Genel Kurulu, Adalet Bakanı ve HSYK Başkanı Bekir Bozdağ başkanlığında dün toplandı. Bozdağ, toplantıda HSYK genel sekreterliği için genel kurulun belirlediği adaylardan Başaran'ı bu göreve getirdi. HSYK'nın yapısını değiştiren kanunun yürürlüğe girmesiyle mevcut Genel Sekreter Muzaffer Bayram'ın görevi sona ermişti.

ŞİKE DAVASINDA SÜRPRİZ: YENİDEN İNCELEME



YARSAV'ın twitter hesabından Şike davası ile ilgili çarpıcı bilgiler paylaşıldı. Buna göre "Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Fenerbahçe / şike dosyasını yeniden incelemeye aldı. Yasa gereği dosyanın infaz için İstanbul’a gönderilmesi gerekirken, sanıklarca yapılan inceleme istemi dikkate alındı. Bu inceleme sonucunda Ceza Genel Kuruluna yapılacak itiraz üzerine Yargıtay 5.Ceza Dairesinin kararı değişebilir. Başsavcılığın bu incelemeyi tamamlaması için yasal bir süre sınırı bulunmamaktadır."

Hatice Can'ın intiharından önce verilen kahredici mahkeme kararı: "Emniyet'in iç işi, sizi ilgilendirmez"


ANNEDEN MAHKEMEYE ACI YANIT

Kemal GÖKTAŞ
İstanbul'da 2010'da yılında gözaltında maruz kaldığı hakaret ve işkence nedeniyle intihar eden 28 yaşındaki ODTÜ'lü mimar Onur Yaser Can'ın annesi Hatice Can da yaşamına son verdi. Mahkemenin, bu intihardan önce, anne-babanın Emniyet'in 4 polise disiplin ceza vermemesi ve 2'sine "kıdem durdurma" cezası verilmesine karşı açtıkları davada "Emniyet'in iç işleyişine yönelik karar, sizi ilgilendirmez" kararı verdiği ortaya çıktı. Bu yanıtın üzerinden 2 ay bile geçmeden anne Hatice Can'ın intiharı mahkemeye verilmiş acı bir yanıt oldu.

İNTİHARA GÖTÜREN GÖZALTI

ODTÜ mezunu Onur Yaser Can (28), İstanbul’da esrar satın aldığı gerekçesiyle, 2 Haziran 2010’da gözaltına alındı. İfadesi avukat olmadan alındı ve ailesine haber verilmediği gibi gözaltına alınırken doktor raporu da alınmadı. Savcının gözaltı kararı olmamasına rağmen Can, çırılçıplak soyularak "vücut boşlukları" (anüs dahil) elle arandı. Çıkış doktor raporuna ilişkin muayene ise polislerin huzurunda yapıldı, bedensel ve ruhsal durumu muayene edilmedi. Can, savcının salıverilmesi talimatına karşın tekrar emniyete götürülüp bir süre daha tutuldu.

3 Mart 2014 Pazartesi

HÜKÜMETİN "KOZMİK VİCDAN" İÇİN EYLEM PLANI VAADİ

CUMHURBAŞKANI, BAŞBAKAN VE BAKANLAR KURULU'NUN İMZASIYLA RESMİ GAZETE'DE YAYIMLANAN İNSAN HAKLARI EYLEM PLANININDA GÖSTERİ HAKKI, POLİS ŞİDDETİ, İNTERNET, ASKER İNTİHARLARI, KADINA KARŞI ŞİDDET, DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ, HASTA MAHKUMLAR GİBİ TEMEL İNSAN HAKLARI KONULARINDA ÇARPICI DÜZENLEMELER YAPILACAĞI BELİRTİLDİ
- İZİNSİZ DE OLSA BARIŞÇIL GÖSTERİLERE MÜDAHALE EDİLMEYECEK!
- İNTERNET YASASI'NIN DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ SINIRLAYAN HÜKÜMLERİ GÖZDEN GEÇİRİLECEK

* TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞLERİ KANUNU DEĞİŞTİRİLECEK
* ORANTISIZ MÜDAHALEYİ ÖNLEYECEK YASA DEĞİŞİKLİĞİ YAPILACAK
* İZİNSİZ DE OLSA BARIŞÇIL GÖSTERİLERE MÜDAHALE EDİLMEYECEK
* SOMUT VE YAKIN TEHLİKE YOKSA GÖSTERİLER YASAKLANMAYACAK
* POLİSİN ZOR VE SİLAH KULLANMA YETKİSİ SINIRLANACAK
* ORANTISIZ MÜDAHALEDE BULUNAN POLİSLERİN YARGILANMASI SAĞLANACAK
* MAHKEMENİN TAHLİYE KARARI VERDİĞİ MAHKUM, BÜROKRATİK İŞLEMLER İÇİN CEZAEVİNE GÖTÜRÜLMEDEN DURUŞMA SALONUNDA ÖZGÜR KALACAK
* DAVANIN GÖRÜLME HIZI, HAKİMLER İÇİN PERFORMANS KRİTERİ OLACAK

Kemal GÖKTAŞ
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin İhlallerinin Önlenmesine İlişkin Eylem Planı, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve bütün bakanların imzasıyla Resmi Gazete'de yayımlandı. Planda özellikle Gezi eylemleri sırasında gündeme gelen, polis şiddetinden kaynaklanan ölümlerin önlenmesi için yasa değişikliklerinin yapılacağı ve son değişikliklerle büyük tartışma yaratan internet yasasında, düşünce özgürlüğünü sınırlayan düzenlemelerin gözden geçireleceğinin vaat edilmesi dikkat çekti.