26 Haziran 2013 Çarşamba

Sarısülük dosyası 2: O polisin savcılık ifadesi ve çelişkileri




Kemal GÖKTAŞ

Ethem Sarısülük'e ateş ederek ölümüne neden olan, ancak savcı ve hakimin "meşru müdafa olabilir" tespiti nedeniyle tutuksbuz yargılanacak olan Çevik Kuvvet polisi Ahmet Ş. savcılıkta verdiği ifadede linç korkusuyla ateş ettiğini ileri sürdü. Hakimliktemi ifadesinde havaya eteş ederken bileğine gelen taş nedeniyle namlunun pozisyonunun değiştiğini ve Sarısülük'ün vurulduğunu ileri süren Ahmet Ş.'nin savcılıktaki ifadesinde bu yönde bir şey söylememesi dikkat çekti.

2 YILLIK POLİS

27 yaşındaki Ahmet Ş., ifadesinde, 2 yıllık polis olduğunu, memurluğa çevik kuvvette başladığını söyledi. Olay günü de 16.00'dan itibaren Güven Park'ta görev aldığını belirten Ahmet Ş. şunları anlattı:
"Ben kalkancıydım. Kalkan tutanlara robocop kıyafeti giydirilmez. Güvenpark içerisine girdik. Havuzbaşına geldik. Bizi alkış ve ıslıklarla protesto ettiler. Havuz başında ben ve kalkancı arkadaşlar başa geçtik. Buraya geçince Ziya Gökalp, GAMA ve Metro yönünden üzerimize taş, demir, bilye, torpil yağmaya başladı. Kalabalık gösterici grubu bize saldırdı. Güvenpark içerisindeki grup da bize saldırmaya başladı. Düz hat şeklinde konuşlanmıştık. Saldırı başlayınca oval dizildik. Grup içerisinden bazıları kalabalığı tahrik edip bize saldırmalarını sağlamaya çalışıyordu. Küfür ediyorlardı. Cam bariyerlerin arkasından sapanla bilye atanlar vardı. Dikkatimi atılan cisimlere vermiştim. Kalkanı diz kapağı hizasında tutmamız gerekiyordu. Bu defa ayaklarımıza taş atmaya başladılar.

"BÖYLE OLMUYOR" ANONSU

Bir ara birlik amirinin 'böyle olmuyor efendim' diye anons geçtiğini duydum. Bize iyice yaklaştılar. Yakın mesafeden taş ve demir atıyorlardı. Flamaların sopalarıyla vuruyorlardı. Birlik amirimiz çekileceğimizi söyledi. Kalkanla siper olup arkadakilerin çekilmesine yardımcı olduk. Mesafe iyice azaldı. Kalkanları her yöne çeviriyor, geri geri gitmeye çalışıyorduk. Beton koltuklar çekilmemize engel oldu. Polislerin bir kısmı yere düştü...Bu defa bize tekmelerle vurmaya başladılar.

"YERE DÜŞTÜM"

Bir ara 'silah düştü' denildiğini duydum. Ancak hangi arkadaşımızın silahının düştüğünü görmedim. 4-5 kalkancı polis park içinde kalmıştık. En son biz çıkıyorduk. Parkla kaldırım arasında yarım metre yükseklik vardı. Bu sırada bir gösterici tekme attı. Kalkan parka düştü, ben de kaldırım üzerin düştüm. Bana taş atıyorlardı. Sırt üstü düştüm. Ayaklarım Güvenpark tarafına bakıyordu. Solumdaki bir göstericinin bana yöneldiğini gördüm...Beni öldüreceklerini düşündüm. Parkın içerisinden gelen ve üzerime taş atan göstericileri görünce 'işim bitti' dedim. Kaçmak için bana hamle yapan göstericiyi uzaklaştırıp fırsat yaratmak istedim. Doğrulup öne hamle yaparak tekme ile vurdum. Hızlı davranıp tekme ile vurmasam, yanıma gelip kalkmamı engelleyerek linç edilmemi sağlayabilirdi. Bundan korktum. Ona tekme atınca diğer gösterici grubu gördüm. Cephemde duruyorlardı ve taşla geliyorlardı. Tekmeyle vurduğum gösterici yakın mesafeden taş attı. Yerden kalkarken biraz önce bahsettiğim korkularla silahımı çektim. Ancak mermiyi namluya sürmemiştim. Linç edileceğimi düşündüm. Kaçmak için fırsat yaratmak için de namluya mermi sürdüm. Bunu yaparken namluyu yere doğru tuttum. Daha sonra namluyu omuz hizamın üzerine kaldırdım ve havaya ateş etmeye başladım. Bir taraftan ateş ederken, bir taraftan geri doğru adım atarak uzaklaşmaya çalışıyordum. Ateş ederken taşlar vücuduma isabet ediyordu. Toplam 3 el ateş ettim. Sonra da koşarak uzaklaştım. Ateş ederken gruptan bir miktar uzaklaşmayı başarmıştım. Kaçarken de bana taş atmayı sürdürdüler. Hatta belime taş isabet etti. Ateş ettiğimde birinin yaralandığını fark etmedim. Çevik kuvvet ekibinin yanına gittim. Yaralandığım için ambulans çağırdılar. Hastaneye gittim. 22.00'ye kadar tedvim sürdü. 16 günlük rapor verdiler. Yaralarımın fotoğrafını da çektim.

2 GÜN SONRA ÖĞRENDİM, ÜZGÜNÜM

Ateş ederken birinin yaralandığını televizyondan olay görüntüleri yayınlanınca öğrendim. Kimseyi hedef alarak ateş etmedim. Tek gayem, linç edilip öldürülmekten kurtulmaktı. O ortamda alınması gereken tedbirleri aldım. Uyarı atışı yaparken dahi gösterici grup bana saldırılarını sürdürdü. Görevim gereği orada bulundum. Havaya ateş etmeseydim gösterici grup beni linç edecekti. Ateş ederken vücuduma taşlar isabet etti. Ateş etmeye başlamadan önce de isabet etti. Üzerimde sadece koruyucu olarak kask vardı. Ayrıca aynı bölgede bir polis memurunun silahı alınarak linç edilmek istenmiş.
Ben göstericilerin hiçbirini tanımadığım gibi Ethem Sarısülük'ü de tanımam. Hayatını kaybettiği için üzgünüm. Baha silah kullanılmasıyla ilgili özel bir talimat verilmedi. Olay sırasında kanunun tanıdığı silah kullanma yetkisinin doğduğu kanaatindeyim."



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder