31 Ocak 2013 Perşembe

Kışanak'a göre Güler'in sözleri "CHP'nin Roboskisi"


İMRALI SÜRECİNE İLİŞKİN ÇARPICI AÇIKLAMALAR


 *Bilgi eksikliği, mutfağın rol çalması ve AKP'de Kürt sorununu kendi siyasi hedefinin içerisine görmeleri, doğru tartışmayı ve doğru müzakereyi engelliyor
* Yazılanların yüzde 90'ı hükümet kaynaklı spekülasyon
* Hükümet yol haritasını ve görüşmelerin anahatlarını açıklamalı
* Kadın vekillerin de İmralı için başvurusu var
* Kırmızı çizgimiz İmralı heyeti değil, hükümetin bize bilgi vermemesi.
* Başbakan'ın mutfağı iyi değil, siyasi karar verici rolünü oynamaya çalışıyor
* Kürt sorununu çözenin oyları patlar
* Öcalan'ın koşulları değişmeden çözüm olmaz
*  "Barzani aracı, Erbil eni Oslo olur mu?:  Türkiye’nin katkı istemesi iyi olur. Ama somut bir şey olsaydı bilgimiz olurdu."



Kemal GÖKTAŞ
BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, hükümetin kendi yol haritasını müzakere sonuçları gibi sunduğunu ileri sürerek hükümetten yol haritasını açıklamasını ve görüşmelerle ilgili kamuoyuna bilgi verilmesini istedi. İmralı'ya gidecek BDP heyetinde kimlerin olacağının kendileri açısından bir kırmızı çizgi konusu olmadığını dile getiren Kışanak geçen yıl yaz aylarında BDP Kadın Meclisi'nin aldığı karar doğrultusunda kadın miletvekillerinin İmralı'ya gitmek için başvuru yaptığını belirterek ilginç bir olasılığı gündeme getirdi. "Asıl kırmızı çizgimiz AKP’den, İmralı’da başlayan süreç ile ilgili BDP'ye hiç bilgi verilmemesidir" diyen Kışanak İmralı sürecinde Başbakan'ın mutfağının iyi olmadığını ve siyasiler yerine karar almaya kalkıştığını savundu. Kışanak "AKP'nin Kürt sorunundaki bilgi eksikliği, mutfağın rol çalması ve AKP’de Kürt sorununu kendi siyasi hedefinin içerisine görmeleri, doğru tartışmayı ve doğru müzakereyi engelliyor" diye konuştu.

"CHP'NİN ROBOSKİ'Sİ"

Kışanak, TBMM'de kabul ettiği gazetecileri İmralı süreci ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Güler'in açıklamaları için "CHP'nin Roboski'si (Uludere katliamının yaşandığı Ortasu köyünün Kürtçe adı) oldu" diyen Kışanak "CHP'nin yeni Anayasa için oluşturulan komisyonda gösterdiği tutum açısından baktığımızda Güler'in açıklamaları şaşırtıcı değil. Özellikle vatandaşlığı Türklük açısından tanımlamaya çalışmaları önemli" dedi. Yakın zamana kadar Kürtlerin varlığının inkar edildiğini hatırlatan Kışanak "Varsın ama benden aşağısın" demenin inkardan daha kötü olduğunu söyledi. Kışanak'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

YÜZDE 90'I SPEKÜLASYON: "İmralı ile görüşmeler başladığı günden bu bugüne yazılanların insaflı bir deyimle yüzde 90’i spekülatif. Ama bunun spekülatif olması gazetecilerin bizde yazalım hevesi ile tanımlamaz. Belli merkezlerden enforme ediliyorlar. Bu bilgiler sızdırılıyor ve ben bu merkezlerin hükümete yakın kaynaklar olduğunu düşünüyorum.

HÜKÜMET YOL HARİTASINI AÇIKLAMALI: Oslo sürecinde Abdullah Öcalan kendi görüşlerini kamuoyuna sürekli aktardı. Muhtemelen şimdi hükümet de kendi yol haritasını kamuoyunda tartıştırıyor ama bunu bitmiş bir müzakere sonucuymuş gibi yapıyor. Çıksın cesaretle benim yol haritam bu ben bunları Öcalan’ın önüne koydum, bunların gerçekleşmesini bekliyorum benim yol haritam desin. Ama yol haritasını müzakere sonucu gibi sunması, kamuoyuna beklenti yaratır. Hükümetin bundan ne fayda umduğunu da merak ediyorum. Müzakereler iyi gitmezse, bu hayal kırıklığı yaratacak. Bunun sorumluluğunu biliyor mu hükümet?

MAHREMİ OLMALI AMA...: Ben kamuoyuna bilgi verilmesini istiyorum. Herkes bu tür görüşşmelerin de bir mahremiyeti olacağını bilir. Ben de herşeyi naklen yayın yapın demiyorum ama kamuoyunun doğru bilgilenme hakkının giderilebileceği kadar bilgi verilmeli ki neye göre kaygılanacak, neyi bekleyecek, beklentileri ne olacak. Bunun bilgiye dayalı olarak olarak yaşanması lazım.

KADIN VEKİLLERİN İMRALI BAŞVURUSU: Kürt sorunun demokratik çözümü konusunda hızlı bir biçimde rol almanın önemli olduğunu düşünüyor ve en kısa zamanda gitmek istiyoruz. Ama bu, biz başvurumuzu yaptık ve bize ulaştırılmış bir yanıt yok. Dört eşbaşkanın başvcurusu var ve bir de bu yaz Tatvan’da yaptığımız BDP Kadın MEclisi aldığı karar sonucu kadın milletvekillerinin tamamı dilekçe verdi. Biz BDP’li kadınlar bu konuda ön açıcı olmak istiyoruz diye o konferansta öyle bir karar almıştık.

KIRMIZI ÇİZGİMİZ: (İmralı'ya kimlerin gideceği konusunda kırmızı çizgi var mı? sorusuna) Asıl kırmızı çizgi şu, bunun altına çiziyorum: AKP’den, İmralı’da başlayan süreç ile ilgili hiç bir bilgi verilmedi ve bizden beklenen nedir ifade edilmemiştir. Bunun önünde de engel yok, bunu neden yapmıyorlar bilmiyoruz. Kırmızı çizgimiz budur.

MUTFAK İYİ DEĞİL: Geçen sürece bakarak; geçen süreçte de bu hükümette Kürt sorunu nedir, PKK nedir bu sorun nasıl çözülür, bunun tarihi geçmişi nedir konularında bilgi eksikilği var. Sayın Başbakan'ın mutfağı iyi çalışmıyor. Mutfaktakiler kendi niyetlerine göre bir şey hazırlayarak sunuyorlar. Oysa mutfağın hakikati ortaya çıkarması lazım. Çıplak, gerçek, tarihe, sosyolojiye, Ortadoğu'nun siyasetine uygun tabloyu ortaya koyması, siyasi karar vericilerin karar vermesi lazım. Şimdi mutfak siyasi karar verici rolü oynamaya çalışıyor. Geçen süreçte de böyle bir sorun vardı. Bilgi eksikliği, mutfağın rol çalması ve AKP’de Kürt sorununu kendi siyasi hedefinin içerisine görmeleri, doğru tartışmayı ve doğru müzakereyi engelliyor. Biz bunlar düzelsin diyoruz.

OYLARI PATLAR: Kürt sorunu bir Başbakanın siyasi programı içerisinde, beklentilerine hizmet verecek şekilde çözülecek bir sorun değil. Kürt sorununu çözen bu ülkede kahraman olur, oyları patlar.

ÖCALAN'IN KOŞULLARI DEĞİŞMEDEN OLMAZ: Mandela ile görüşmeler başladığında adadan çıkarmışlar,  örgütü ile temas kurmasının koşullarını yaratmışlardır. Şöyle bir şeyi hayal etmek ve bunun üzerine bir program yapmak büyük hayal kırıklığı yaratır: Öcalan'ın koşulları değişmeyecek, örgütü ile temas kurmayacak... Oradan bir çağrı yapacak ve sihirli değnek değmiş gibi sorun çözülecek, silah bırakılacak. Bu nasıl bir akıldır, biz anlamakta zorluk çekiyoruz. Öcalan’ın silahları devreden çıkaracak iradesi var ama onu bunu yapabilecek, bu gücünü kullanabilecek imkanlardan yoksun ederek çözüm çıkarmaya çalışmak akıllıca bir iş değil.

ERBİL OSLO OLUR MU?:  Barzani de Talabani de kolaylaştırmak için katkıya hazır olduklarını açıkladı. Ancak hükümetin ne kadar dikkate aldığını bilmiyoruz. Türkiye’nin katkı istemesi iyi olur ama somut bir şey olsaydı bilgimiz olurdu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder