23 Şubat 2013 Cumartesi

- HÜKÜMETTEN İMRALI GÖRÜŞMESİ ÖNCESİ 4. YARGI PAKETİ ADIMI




Kemal GÖKTAŞ
BDP heyetinin bugün İmralı’ya yapacakları ziyaret öncesi hükümetten 4. Yargı Paketi adımı geldi. Uzun bir süredir üzerinde çalışılan ve daha önce Bakanlar Kurulu’nda itirazlarla karşılaştığı belirtilen paket hükümet üyelerince imzalandı ve Meclis’e gönderildi.
4. Yargı Paketi yaklaşık bir yıldır Adalet Bakanlığı’nın gündemindeydi. Bakanlığın AİHM’in Türkiye’yi mahkum etmesine neden olan mevzuat hükümlerini değiştirmek amacıyla hazırladığı taslak geçen yıl iki kez Bakanlar Kurulu’nda görüşüldü ve özellikle terör ve örgüt suçlarına ilişkin düzenlemelere bazı bakanların itirazları gündeme geldi.

Paket, İmralı görüşmelerinin kamuoyuna açıklanmasından sonra ise bu sürecin önemli bir aracı oldu. BDP’liler, özellikle KCK soruşturmalarında tutuklanan partililerin tahliyesini sağlamak üzere pakete özel bir önem atfettiklerini açıklamalarıyla ortaya koydu. BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak son grup konuşmasında, Selahattin Demirtaş ise önceki gün sorularını yanıtladığı gazetecilere hükümetin süreçle ilgili atacağı adımlar arasında paketi de saydı.
Kulislerde de BDP’lilerin İmralı ziyaretinin pakete endekslendiği yorumları konuşuldu. Paketin imzalandığına  ilişkin açıklamanın BDP heyetinin İmralı’ya gitmesinin arifesinde yapılması, bu yorumları doğruladı.

ÖRGÜT ÜYELİĞİ YOK

Pakette, Türk Ceza Kanunu’nun 314. maddesinde düzenlenen “örgüt üyeliği” suçu ile diğer örgüt suçlarına ilişkin bir düzenleme yer almıyor. KCK davalarındaki tutukluların büyük bölümünün bu maddeden yargılandığı göz önüne alındığında kapsamın çok geniş olmayacağı anlaşılıyor. Buna karşın pakette azımsanmayacak sayıda tutuklunun yargılandığı Türk Ceza Kanunu’nun “örgüt adına faaliyet suçunu” düzenleyen 220/6. Maddesinde önemli bir değişiklik yapılması öngörülüyor.

ANAHTAR İFADE

Bu maddenin mevcut şeklinde “Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca örgüte üye olmak suçundan da cezalandırılır” hükmü yer alıyor. Bu maddeden daha çok gösteri ve mitinglere katılarak slogan atanlar ile yaptıkları düşünce açıklamaları örgüt faaliyeti olarak değenlendirilenler yargılanıyor. Pakette ise bir fiilin ancak “Cebir şiddet yöntemleri meşru gösterecek, övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı  teşvik edecek şekilde” işlenmesi halinde örgüt adına faaliyet sayılması öngörülüyor. Bu düzenlemeye paralel olarak, “Terör örgütlerinin bildiri veya açıklamalarını basanlara veya yayınlayanlara bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir” hükmünü taşıyan Terörle Mücadele Kanunu’nun 6. maddesine de aynı ifade eklenecek. AİHM kararlarından alınan bu ifade “Terör örgütünün propagandası” suçunu düzenleyen aynı kanunun 7. Maddesine de eklenecek.
Bu düzenlemelerle kaç kişinin tahliye olabileceği sorusuna Bakanlık yetkilileri net bir yanıt veremiyor. Çünkü TMK 6. ve 7. Maddelerinden tek başına yargılananlar olduğu gibi TCK’nın 220. Maddesiyle birlikte bu iki maddeden yargılananlar da bulunuyor. Ayrıca savcılığın “örgüt üyesi” olarak görüp dava açtığı çok sayıda kişi hakkında mahkemeler “örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına faaliyet göstermek” suçundan hüküm kurabiliyor. Ancak düzenlemelerin içeriği özellikle KCK davasından cezaevinde olanlar ve sol örgütler adına faaliyet gösterdikleri iddiasıyla içerde olan öğrenciler için tahliye kapısını aralayabilecek. Paket, Ergenekon ve Balyoz gibi davaları ise etkilemeyecek.

KUTU
PAKETTE BAŞKA NELER VAR?
DENİZ GEZMİŞ'İ ANMAK SUÇ OLMAYACAK: Özellikle "Sayın Öcalan" ifadesi ile Deniz Gezmiş, Mahir Çayan gibi isimlerinin anılması, işledikleri suç övülmedikçe suç olmayacak.
DİNK DOSYASI: AİHM'in etkin soruşturma yürütülmediği konusunda Türkiye'yi mahkum ettiği soruşturmalar, hallerde de soruşturma dosyasının yeniden açılmasına yönelik düzenleme de taslak metinde yer alıyordu. AİHM'nin "etkili soruşturma yapılmadığı tespiti varsa, soruşturma dosyası yeniden açılacak ve işaret edilen tüm eksiklikler giderilecek. Buna göre, bundan önce AİHM'de kesinleşmiş davalar kapsam dışına alınmazsa, Hrant Dink cinayetinde polis yetkilileri başta olmak üzere kamu görevlileri ile ilgili soruşturmalar 3 ay içinde yeniden açılabilecek.
İŞKENCEYE ZAMANAŞIMI YOK: İşkence suçlarında zamanaşımı işlemeyecek. Böylece AİHM'in işkenceye karşı en önemli içtihadı iç hukuk kuralı haline geldi.
HALKI ASKERLİKTEN SOĞUTMA: “Halkı askerlik hizmetinden soğutma” suçuna hapis yerine para cezası verilecek. Düzenleme ile vicdani ret bir hak olarak tanınmayacak ancak vicdani ret hakkını kullanacağını açıklayanlara bu suçtan ötürü verilen hapis cezası kalkacak.
TUTUKLULUĞA İTİRAZ: Soruşturma ve dava aşmasında sanıkların en geç 30 gün içerisinde dinlenilmesi sağlanacak. Bu sürede yapılan duruşmalarda tutukluluk durumu karara bağlanacak. Tutukluluğa yapılacak itirazlarda savcı mütalaaları sanıklara bildirilecek ve sanıkların görüşü alındıktan sonra karar verilecek.
HARÇSIZ DAVA AÇMA: Halen mahkemelerin yoksul kişilerin adli yardım talebini reddetmesi nedeniyle çok sayıda davada AİHM Türkiye'yi mahkum etmişti. Bu yüzden yoksul insanların hadrç ödemeden dava açmasını sağlayan adli yardımdan yararlanma koşulları kolaylaştırılacak. Talebi reddedilenler, karara itiraz edebilecek.
KAMULAŞTIRMA FAİZİ: Kamulaştırma davalarının 3 ay içerisinde bitirilememesi durumunda gayrimenkulü kamulaştırılan kişiye faiz ödenecek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder