29 Kasım 2013 Cuma

Pedofili suçlarında Yargıtay'da ilginç görüşler ve bir önemli karar



 

Kemal GÖKTAŞ
Çocukların cinsel istismarının ve çocuk gelinlerin tartışıldığı günlerde Yargıtay 14. Ceza Dairesi'nin çocuk tecavüzcülerine evlenerek cezadan kurtulma olanağı sağlamaya yönelik kararları yine Yargıtay Başsavcılığı'nın itirazları üzerine Yargıtay Ceza Genel Kurulu'ndan döndü. Başsavcılığın tam 5 dosyada sanıklara verilen cezanın bozulmasına karar veren Daire kararlarına yaptığı itiraz dünkü Genel Kurul toplantısında kabul edildi. Böylece, 15 yaşından küçük kızlarla 'rızalarını' alarak cinsel ilişki kurduktan sonra evlenenleri, bu yaşın altındaki çocuklara zorla veya tehditle tecavüz ettikten sonra evlenenleri ya da sırf görünümü 15 yaşından büyük diye 15 yaşından küçük çocuklara tecavüz edenleri cezasız bırakabilecek ya da çok az cezayla kurtulmalarını sağlayacak kararlar yine Genel Kuruld'an döndü.

5 DOSYA

Yargıtay Ceza Genel Kurulu önüne gelen 5 dava şöyle:

OLAY 1: Sakarya'da Haziran 2007'de 15 yaşını doldurmayan B.Ş ile cinsel ilişki kuran H.A, daha sonra B.Ş ile evlendi. Bu evlilikten bir çocukları oldu. Mağdure ile şüpheli halen aynı evde oturuyor. Mahkeme, H.A'yi 15 yaşından küçük mağdureyi cinsel istismar suçundan 5 yıl 6 ay 20 gün hapse mahkum etti.

Ali İsmail Korkmaz davasında "güvenli değil" dedikleri şehirde 25 tanık dinlenecek



Kemal GÖKTAŞ
Eskişehir’de polisler ve polislerle birlikte hareket eden sivil kişiler tarafından dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz’la ilgili davada yeni bir skandal ortaya çıktı. Yargıtay’ın “güvenli” olmadığı gerekçesiyle davayı Eskişehir’den Kayseri’ye nakletmesinden sonra, davaya bakacak olan Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi 24 tanığın Eskişehir’de yapılacak duruşmada dinlenmesine karar verdi.

Eskişehir'de Ali İsmail Korkmaz'ın dövülerek öldürülmesine ilişkin davanın görüldüğü Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesi ‘güvenlik’ gerekçesiyle yargılamanın başka bir ilde yapılmasını talep etmişti. Mahkemenin Eskişehir Valiliği ve Başsavcılığın da davanın nakledilmesi gerektiği yönündeki yazılarıyla birlikte başvurduğu

Ethem Sarısülük'te polisi "gizli sanık" yaptılar

 

Kemal GÖKTAŞ
Gezi eylemleri sırasında Kızılay'da Ethem Sarısülük isimli genci vurduğu iddiasıyla polis memuru Ahmet Şahbaz'ın yargılandığı davada "gizli sanık" krizi büyüyor. Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi, Gezi eylemleri sırasında Ethem Sarısülük'ü vurarak öldürdüğü için yargılanan polis memuru Ahmet Şahbaz'ın Şanlıurfa'da sesli ve görüntülü sistem aracılığıyla yapılacak sorgusuna Sarısülük ailesinin avukatlarının Şanlıurfa'daki duruşma salonunda bulunma istemlerini reddetti. vukatlar "dosyada tek bir fotoğrafı bile yok. kameranın karşısına geçecek kişinin ahmet şahbaz olup olmayacağını bilmiyoruz" diye tepki gösterdi.

HİÇ AVUKAT OLMAYACAK

28 Kasım 2013 Perşembe

BDP'den 32 maddede çözüm önerileri



TBMM Çözüm Komisyonu'nun AKP'li üyelerinin imzasını taşıyan raporu kabul etmeyen BDP "Alternatif Çözüm Raporu" hazırlayarak TBMM Başkanı Cemil Çiçek'e sundu.

KEMAL GÖKTAŞ
BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken ve Çözüm Komisyonu üyesi Hüsamettin Zenderlioğlu tarafından Çiçek'e sunulan alternatif raporda "Ölümlerin durmasının sürekliliğe kavuşması ve Toplumsal Barışa evirilebilmesi için somut olarak sırası ile şu adımların atılması gerekir" denilerek 32 başlık altında öneriler sıralandı. BDP'nin "sırasıyla" yapılmasını önerdiği maddelerin ilk sırasında süreci yasal alt yapıya kavuşturmak yer alırken son sırada yeni anayasa talebi geldi. Öneriler arasında "demokratik özerklik" talebinin yer almaması ve "Merkezi otoritenin yetkilerinin kısıtlandığı yeni bir idari reform yapılması" talebinin dile getirilmesi dikkat çekti. "Demokratik ulus, demokratik vatan, demokratik cumhuriyet ve demokratik özerklik" olgularının tartışmaya açılması talep edilen raporda politik tutukluların serbest bırakılması, kolektif hakların tanınması, Terörle Mücadele Kanunu'nun kaldırılması, örgüt üyeliği suçunun yeniden düzenlenmesi, anadilde, laik ve çoğulcu bir eğitim müfredatının oluşturulması, Barış Bakanlığı'nın kurulması, Uludere (Roboski) katliamının aydınlatılması ve Rojava'nın (Suriye'nin Kürt bölgesi) statüsünün tanınması gibi öneriler yer aldı.

BDP'nin 32 önerisi şöyle:

TOPLUMSAL BARIŞ BAKANLIĞI KURULSUN

1- Sürecin yasal zemini hazırlıklarına acilen başlanmalıdır.

2- Öcalan’ın gazeteci, aydın, siyasetçi ve STK temsilcileriyle görüşme olanağının sağlanması gerekir. İmralı'daki tecrit sisteminin derhal lağvedilmesi gerekir. Cezaevlerinden bütün diğer siyasi tutsaklarla birlikte Öcalan’ın da siyaset yapma hakkı acilen oluşturulmalıdır.

3- Demokratik siyasal mücadele koşulları sağlandıktan sonra bütün silahlı güçlerin siyasal yaşama dahil olmasının koşulları yaratılmalıdır. Silahların susması için üçüncü bir gözlemci gözün olması şarttır. Bu süreçte karşılıklı verilen güvencelerin yasal dayanakları oluşturulmalıdır.

4- Sürecin daha hızlı ilerlemesini sağlayacak yasal düzenlemeler yapılmalı. Terörle Mücadele Yasası kaldırılmalı, Türk Ceza Kanunu’nun örgüt üyeliği suçu acilen evrensel hukuka uygun düzenlemeli, hasta tutsakların derhal tahliyeleri sağlanmalı, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunundaki engeller kaldırılmalı, haksız ve uzun tutuklamaların sonlanması, siyasi tutsakların tahliyelerinin sağlanması, yüzde 10 seçim barajı kaldırılmalı, yüzde 1 oy alan partilere hazine yardımı yapılmalı, anadilde propagandanın önü açılmalı, özel yetkili mahkemeler derhal kaldırılmalı, koruculuk kaldırılmalı, her türlü polisin yetkileri sınırlandırılmalı, uluslararası insan hakları sözleşmelerindeki çekinceler kaldırılmalı, toplu mezarlar BM Minnesota Prensiplerine uygun araştırılmalı.

5- Meclis kararıyla bir an evvel Hakikatleri Araştırma ve Yüzleşme Komisyonları kurulmalı.

6- Rojava'da Kürt halkının statüsü tanınmalı, Kürtler arasındaki yapay sınırlar kaldırılmalı.

7- Meclis komisyonları Öcalan'la görüşmeli.

8- Toplumsal Barış ve Demokrasi Bakanlığı kurulmalı.

MİSAK-I MİLLİ KOMİSYONU

9- Öcalan tarafından önerilen sekiz komisyondan biri olan Misak-ı Milli Komisyonu meclis bünyesinde oluşturulmalıdır.

10- Kürtlerin bir halk olarak bütün haklarıyla birlikte tanınması gerekir.

11- Demokratik Ulus, Demokratik Vatan, Demokratik Cumhuriyet ve Demokratik Özerklik olguları tartışmaya açılmalıdır. Demokratik ulus ve eşit haklar üzerinden kurulacak yeni bir Cumhuriyet BDP'nin temel önerisidir.

12- Merkezi otoritenin yetkilerinin kısıtlandığı, yeni bir idari reform hayata geçirilmeli.

13- KCK başta politik tutukluların tümünü kapsayan bir ’toplumsal yaşama yeniden dahil olma’ yasası çıkarılmalı.

14- Parti kapatma olağanüstü ve istisnai niteliğe kavuşturulmalı.

15- Kültürel Kimlik Hakkı kapsamında Kürt toplumu başta olmak üzere tüm kimliklerin, başta Aleviler olmak üzere inanç gruplarının kolektif hakları tanınmalı.

ANADİLDE, LAİK, ÇOĞULCU EĞİTİM

16- Kürtçe ve diğer dillerdeki tüm coğrafi yer isimlerinin iadesi sağlanmalı.

17- Ceza mevzuatındaki anti-demokratik hükümler kaldırılmalı.

18- Basın ve ifade özgürlüğü ile Türkçeden başka dillerde yayın yapılmasının önündeki engeller kaldırılmalı.

19- Anadilde eğitim hakkının anayasal güvence altına alınması elzemdir. Milli Eğitim müfredatındaki din dersleri dahil olmak üzere bütün müfredat bilimsel, laik, çoğulcu, özerk, demokratik, evrensel ve anadilde olmalı.

20- Kamusal alanda anadilde hizmet verilmeli.

21- Mevcut kanunlardaki mezhepçi, militarist, cezayı esas alan ayırımcı uygulamalara son verilmeli.

22- Göç mağdurlarının zararları karşılanmalı.

ULUDERE, KALEKOL, HES...

23- Avrupa’da sürgünde bulunanlar ile Mahmur Kampında yaşayanların dönüşü sağlanmalı.

24- Güvenlik güçleri tarafından gerçekleştirilen insan hakları ihlallerine ilişkin davalar, Temizöz ve Musa Çitil davaları başta olmak üzere etkinleştirilmeli.

25- Roboski (Uludere) katlimanın sorumluları cezalandırılmalı.

26- Ordu ve emniyette kurumsal reforma gidilmeli.

27- Mayınlı araziler temizlenmeli ve askeri yasak bölgeler yerleşime açılmalı.

28- Kalekol, HES ve güvenlik barajlarının yapımı durdurulmalı.

29- Toplumsal farklılıkların tanınması için 'toplumsal hafıza merkezleri' kurulmalı.

30- Çözüm sürecinde kadınlar aktif ve eşit temsilde yer almalı.

31- Kadın-erkek eşitliğini bütün alanlarda sağlayacak yasal değişiklikler yapılmalı.

32- Barış kültürünü esas alan, bir arada yaşama iradesini güçlendiren, her türlü ırk, cinsiyet, dini-mezhebi ayırımcılığı ortadan kaldıran, ekolojik dengeyi gözeten, emek eksenli, doğrudan demokrasiyi hedefleyen yeni bir anayasa hazırlanmalı.

BU DA YARGININ KÜRDİSTAN AÇILIMI


"VATAN KÜRDİSTAN, BAŞKAN ÖCALAN" MESAJI

Kemal GÖKTAŞ
İstanbul Anadolu 35. Sulh Ceza Mahkemesi, arkadaşının cep telefonuna "Vatan olacaksa Kürdistan olsun. Bayrak olacaksa kesk ü soru zer (sarı-kırmızı-yeşil) olsun. Başkan olacaksa Abdullah Öcalan olsun. Kürdistan kurulacaksa canımız feda olsun. Bu mesajı tüm Kürtlere yollamayan namert olsun. Be serok jiyan nabe (Öndersiz yaşam olmaz). Yurtsever Gençlik" yazılı SMS atan sanığa beraat kararı verdi.

İstanbul Kartal'da bir inşaatta çalışan M.K, cep telefonuna, beraber çalıştığı arkadaşı H.A'nın telefonundan gelen SMS üzerine şikayetçi oldu.

26 Kasım 2013 Salı

Süryanice isme tuhaf gerekçeyle ret

 

 KEMAL GÖKTAŞ
Midyat Nüfus Müdürlüğü, kızına Süryanice "Şmuni" ismini koymak isteyen babanın talebini Türkçe'de ismin başında iki sessiz harfin yan yana gelmeyeceği gerekçesiyle reddetti. Nüfus Müdürlüğü, küçük kızın ismini "İşmuni" diyerek kaydetti.

25 Kasım 2013 Pazartesi

CUMHURİYET’E ÜÇÜNCÜ ADAMDAN BAKMAK


KEMAL GÖKTAŞ

Cumhuriyetin 90. kuruluş yıldönümü vesilesiyle yapılan tartışmalarda, “yeni Cumhuriyet”e karşı eskinin kazanımlarına sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan bir tarz öne çıktı. Bu anlayışta “1923 şartları” kilit bir savunma argümanıydı. Cumhuriyeti kuranlar o dönemin şartları içinde yapabileceklerinin en iyisini yapmışlar, en azından yapmaya çalışmışlardı. Cumhuriyetin nitelikleri ve tüm “kusurları” kaçınılmaz, niyetten bağımsız bir sonuçtu adeta (Sonuçta Marx bile bir cumhuriyetçiydi!). Laikliğe doğru atılan adımlar ve kadın hakları konusunda yaşanan ilerlemeler de bu “iyi niyetli” çabaların ispatıydı. Cumhuriyetin kazanımlarına ilişkin yaklaşımın Kürt sorunu konusundaki sancılı, karnından konuşan tarzı da ayrıca not etmeye değer. Tam da “eski“ye rağbetin olduğu günlerde Cumhuriyet kurucularının zihniyet dünyasına ve gelecek tasavvurlarına bakmak, eskiyi anlamanın önemli bir anahtarı kuşkusuz. Bu açıdan Atatürk dönemi tek parti ideolojisinin önemli düşünür ve siyaset adamlarından Recep Peker’e ilişkin bir analizin tartışmalara ayrı bir katkısı olacaktır. Çünkü, “Eğer Kemalist inkılâbın ikinci bir adamı varsa, üçüncüsü Recep Peker’dir.”[1]

Laç Deresi'ne skandal takipsizlik: Yüzlerce kemik bulundu ama jandarma olay yerine gidemedi



Kemal GÖKTAŞ
Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı, yüzlerce insana ait kemiklerin bulunduğu Laç Deresi soruşturmasında "zamanaşımından" takipsizlik kararı verdi. Jandarma ise vatandaşların ve gazetecilerin kemikleri bulduğu mağaraya "yolu olmadığı, sarp ve kayalık olduğu, PKK'nın mayın döşemiş olabileceği" gerekçeleriyle olay yeri incelemesi yapmayı reddetti. Böylece herhangi bir inceleme yapılmadan kemiklerin 1938-39 yıllarında Dersim katliamı sırasında yaşamını kaybedenlere ait olduğu varsayımı kabul edilmiş oldu. Başsavcılığın, AİHM'in "insanlığa karşı işlenen suçlarda" zamanaşımı olmayacağına ilişkin kararına rağmen verdiği takipsizlik kararına karşı Ağır Ceza Mahkemesi'nde itiraz edilecek.

MAĞARADA İNSANLIK DRAMI

Tunceli'de geçtiğimiz Mayıs ayında Dersim katliamında hayatını kaybedenlerin yakınları ve gazeteciler Laç Deresi mevkiindeki bir mağarada yüzlerce insanın kemiklerine ulaşmıştı. Olaydan sonra dönemin İHD Tunceli Temsilcisi avukat Barış Yıldırım, Tunceli Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.

21 Kasım 2013 Perşembe

CHP'li vekil onur kırıcı aramayı anlattı, AKP'li vekil...


Kemal GÖKTAŞ

CHP milletvekili Veli Ağbaba Adalet Bakanlığı'nın bütçesinin görüşüldüğü Plan Bütçe Komisyonu'nda cezaevlerindeki kötü muamelelerden çarpıcı örnekler verdi.
Ağbaba, cezaevlerindeki kötü muamelelerden örnekler verdi. Ağbaba, halkın oylarıyla seçilen milletvekillerine tecrit uygulanırken Susurluk hükümlüsü Mehmet Ağar'a "VIP mahkum" muamelesi yapıldığını belirterek "F tiplerinde her şey yasak. Ekmeğini yazarak çıkaran mahkumlar var. Daktilo, erişimi olmayan bilgisayar güvenlik gerekçesiyle yasak. Keyfiyet hakim. Bazı F tiplerinde 5 kitap sınırı varken bazılarında yok. Kadın cezaevleri ile açık cezaevlerinde 'oyuk araması' denilen bir arama türü var. Kadın mahkumlar altı çırılçıplak bırakılıyor ve üç kez oturup kalkması ve bu sırada öksürmesi isteniyor. Ziyaretçi kadınlara ince aramaya tabi tutuluyor. Genç kızların pedleri, bebeklerin bezleri dahi aranıyor. Adana Cezaevi'nde 6 ay banyo yapamayan mahkumlar var. E tipi cezaevlerinde yer yokluğunda üst üste yatan, nöbetleşe uyuyan mahkumlar var" dedi.

ANLATMANIN GEREĞİ YOK

Ağbaba'nın bu sözlerine tepki gösteren AKP Malatya milletvekili Mustafa Şahin ise "Çoluk çocuğun, bayanların aranma şeklini, herkesin izlediği bir ortamda anlatmanın gereği yok. Varsa öyle bir şey gereği yapılır" diye konuştu.

HDP-CHP İstanbul için ittifak arayışında

HDP-CHP'den İstanbul için ittifak!



HDP-CHP ittifakı tartışmalarında yeni gelişmeler yaşanıyor
Kemal GÖKTAŞ
 

HDP-CHP ittifakı tartışmalarında yeni gelişmeler yaşanıyor

Sırrı Süreyya Önder’in İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı için isminin geçmesinden bu yana başlayan HDP-CHP ittifakı tartışmalarında yeni gelişmelerin yaşandığı anlaşıldı. Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün CHP’ye dönmesinin ardından CHP’nin ittifak konusuna mesafeli olduğu ileri sürülürken, Meclis’te CHP ve HDP yöneticilerinin birden çok defa ittifak konusunda görüşmeler yaptığı belirtildi.

3 ilçe belediyesi

Edinilen bilgiye göre, bu görüşmelerde CHP özellikle Önder’in Büyükşehir adayı olmaması üzerinde durdu.

Hırsızlık suçlarının cezası artırılıyor


Kemal GÖKTAŞ
Adalet Bakanlığı, hırsızlık suçlarında verilen cezanın az olduğu eleştirilerini dikkate alarak cezaların artırılmasına yönelik bir kanun tasarısı hazırladı. Bakanlar Kurulu'na gönderilen tasarıyla hırsızlık suçunda tutuksuz yargılamanın önüne geçilmesi ve cezaların caydırıcı olması hedefleniyor.

Adalet Bakanlığı bütçesinin önce gün TBMM Plan Bütçe Komisyonu'ndaki tartışmaları sırasında AKP Malatya milletvekili Mustafa Şahin, nitelikli hırsızlık suçunda cezanın alt sınırının 2 yıl olduğunu, bu suçu işleyenlerin tutuklanmadan ellerini kollarını sallayarak çıktıklarını belirterek cezaların caydırıcı olacak şekilde artırılması talebinde bulundu. Adalet Bakanı Sadullah Ergin ise tasarının Başbakanlığa sunulduğunu söyledi.

Ali ismail Korkmaz sanıklarının tahliye talebi reddedildi


Kemal GÖKTAŞ
Gezi eylemleri sırasında polisin ve sivil kişilerin döverek öldürdüğü üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz'la ilgili davanın ilk duruşması 3 Şubat'ta, yani dövülme olayının üzerinden tam 9 ay geçtikten sonra yapılacak.
Eskişehir'deki Gezi Parkı eylemleri sırasında Ali İsmail Korkmaz'ı döverek ölümüne neden oldukları iddiasıyla 4 polis ve onlarla birlikte Ali İsmail Korkmaz'ı dövdükleri görüntülerle ortaya çıkan 4 sivil olmak üzere 8 kişi hakkında açılan dava Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesi'nin talebi üzerine Yargıtay 5. Ceza Dairesi tarafından Kayseri'ye nakledilmişti. Nakil kararından önce yargılamayı yapacak olan Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesi duruşma günü olarak 20 Kasım'ı (dün) belirlemişti. Ancak Yargıtay kararıyla dava Kayseri'ye nakledildiği için duruşma yapılmadı.

14 Kasım 2013 Perşembe

Korkmaz'da kolektif cinayetin belgesi: Doktorun tedavi "ihmali"



Kemal GÖKTAŞ
Eskişehir'de Gezi eylemleri sırasında polislerin ve sivil kişilerin döverek ölümüne neden oldukları üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz'ın gittiği hastenede görevli polis memuru Vedat Esen hakkında "görevi kötüye kullanma" suçundan dava açıldı. Korkmaz'ın tedavisinde ihmal gösterdiği iddia edilen doktor Hasan Gülcü hakkında Tepebaşyı Kaymakamlığı'nın verdiği "soruşturma izni vermeme" kararı ise Eskişehir Bölge İdare Mahkemesi'nce kaldırıldı. Savcılık Dr. Gülcü hakkında "beyin tomografisi raporunu değerlendiren diğer doktorun "beyin cerrahi servisine sevk edilmesi gerektiğini" söylemesine rağmen bunu yapmayarak ortopediye sevk ettiği" iddiasıyla soruşturma açtı.

13 Kasım 2013 Çarşamba

BDP'den radikal adım: Sıra eş belediye başkanlarında



Kemal GÖKTAŞ
Siyasi partilerde eşbaşkanlık uygulamasını başlatan BDP’de belediye başkanlıklarında da “eşbaşkanlık” sistemine geçilecek. Buna göre resmi olarak seçime bir aday girse de BDP o adayın kazanması halinde kimin eşbaşkan olacağını da duyuracak. Seçimin kazanılması halinde seçilen başkanın yanı sıra Belediye Meclisi’ne girecek diğer eşbaşkan da aynı görev ve sorumlulukları paylaşacak. Böylece yasada yer almasa bile fiilen her belediyede biri kadın, diğeri erkek 2 eşbaşkan görev yapacak.

BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, eş belediye başkanlığı konusunda şunları söyledi:

Gizli tanıklardan sonra sıra gizli sanıklarda: Sarısülük davasında dublör endişesi


Kemal GÖKTAŞ
Gezi eylemleri sırasında Kızılay'da Ethem Sarısülük'ün Ahmet Şahbaz isimli Çevik Kuvvet polisi tarafından öldürülmesi ile ilgili davada "gizli sanık" krizi yaşanıyor. Mahkeme sanık polisin telekonferans sistemi yoluyla atandığı Şanlıurfa'dan alınması için yazdığı talimatta sanık avukatlarının ifadeye çağrılmasını isterken Sarısülük ailesinin avukatlarını davet etmedi. Sanığın dosyada hiçbir fotoğrafının olmaması, talimatla yapılacak duruşmaya "dublör" çıkarılacağı endişesine neden oldu.

Sarısülük ailesinin avukatları ilk duruşmaya takma peruk, bıyık, kaş ve renkli gözlükle katılan sanığın gerçek fotoğraflarının dosyaya konulmasına ve gerçek yüzü ile karşılaştırma yapılarak kimliğin tespitine, Urfa'da yapılacak olan talimatlı duruşmaya müdahil vekillerinin de katılmasına dair iki yazılı başvuruyu dün mahkemeye verdi.

12 Kasım 2013 Salı

Çeber davasında tarihi karar, tarihi içtihatlar

1- YARGITAY KARARI UYGULANIRSA ŞİMDİYE KADAR CEZASIZ KALAN BİRÇOK FİİL İŞKENCE SAYILACAK. TOKAT VEYA TEKME ATMA, UYUTMAMA, BAĞIRMA, KIZMA, KÜFRETME, TEK AYAK ÜSTÜNDE BEKLETME, YÜKSEK SESLE MÜZİK DİNLETME, TUVALETE GÖTÜRMEMEK GİBİ FİİLLER "SİSTEMATİK" BİÇİMDE İŞLENİRSE İŞKENCEDEN CEZA VERİLECEK

2- İŞKENCEYE GÖZ YUMAN AMİRLERE DE İŞKENCE SUÇUNDAN CEZA VERİLECEK


Kemal GÖKTAŞ
Yargıtay, Metris Cezaevi'nde gördüğü işkence nedeniyle hayatanı kaybeden Engin Çeber'le ilgili davada tarihi bir karar verdi. Daire, Çeber'e işkence yaparak ölümüne neden olan Selahattin Apaydın ve Sami Ergazi ile işkence edildiğini görmesine rağmen müdahale etmeyen Cezaevi 2. Müdürü Fuat Karaosmanoğlu'na verilen müebbet hapis cezalarını onadı. Yargıtay kararındaki tespitler bugüne kadar mahkemelerce "yaralama" kapsamında görülen ve çoğu vakada cezasızlıkla sonuçlanan bir çok fiilin işkence kapsamında görülmesini sağlayacak. Böylece "Tokat veya tekme atma, tekme bağırma, kızma, küfür, uyutmama, taciz, tek ayak üstünde bekletme, yüksek sesle müzik dinletme, tuvalete götürmemek" gibi fiiller sistematik biçimde işlenirse işkenceden ceza verilecek. Tarihi kararın ikinci önemli içtihadı ise işkenceye göz yuman amirlerin de işkence suçundan cezalandırılması oldu.

9 Kasım 2013 Cumartesi

ÇOCUK TECAVÜZLERİ İLE İLGİLİ VAHİM KARAR DİREKTEN DÖNDÜ

Kemal GÖKTAŞ
Yargıtay 14. Ceza Dairesi, "aile birliğinin korunması" gerekçesiyle 15 yaşından küçüklerle evlenenlerin ceza almaması sonucunu doğuracak çok sayıda karara imza atarken Yargıtay Başsavcılığı bu kararların çocuklara tecavüz edenleri cezasız bırakabileceği, tecavüzcüleri evlenmekle cezadan kurtarabileceği ve "adaletsiz ve kamu vicdanını zedeleyen kararlar verileceği" gerekçesiyle itiraz etti. Başsavcılığın itirazını kabul eden Yargıtay Ceza Genel Kurulu böylece vahim sonuçlar doğuracak bir uygulamanın şimdilik önünü kesti.

YETER Kİ AİLE KURTULSUN

Yargıtay 14. Ceza Dairesi, 15 yaşından küçük çocuklarla evlenenlere "çocuk istismarı" suçundan açılan çok sayıda davada bozma kararı verdi. Daire kararlarında Türk Ceza Kanunu'nun 30. maddesi hükümleri yönünden hata halinin mevcut olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini belirtti. Daire bunun için "mağdurenin görünüm itibariyla 15 yaşından küçük olduğunun anlaşılıp anlaşılmayacağının" anlaşılması için mahkemenin dosyadaki verilerle birlikte kendi gözlemini de tespit ederek, gerekirse de bilirkişi incelemesi yaptırılmasını istedi.

8 Kasım 2013 Cuma

Ali ismail Korkmaz'da fırıncı ve komiserlere takipsizlik, bilirkişi ve polis memuruna soruşturma

GÖRÜNTÜLERİN SİLİNMESİ SORUŞTURMASINDA FIRINCI İLE KORKMAZ'IN ÖLDÜRÜLMESİ SORUŞTURMASINDA GÖREVLİ KOMİSER VE KOMİSER YARDIMCISINA TAKİPSİZLİK KARARI VERİLDİ. BİLİRKİŞİ VE KORKMAZ'I DÖVENLER ARASINDA OLDUĞU TESPİT EDİLEN BİR POLİS HAKKINDAKİ SORUŞTURMA İSE SÜRÜYOR

Kemal GÖKTAŞ
Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı, Ali İsmail Korkmaz cinayetinde görüntülerin silinmesi ile ilgili soruşturmada Kormaz'ı döverek ölümüne neden olan tutuklu sanık Harman Ekmek Fırını'nın sahibi İsmail Koyuncu ile komiser E.K ve polis memuru G.B hakkında "takipsizlik" kararı verdi. Görüntülerin silinmesi olayı ile ilgili bilirkişi Serkan Uğurluoğlu ile Terörle Mücadele polisi Hüseyin Engin ve Beşik Otel'e giren diğer kişiler hakkındaki soruşturmanın sürmesi dikkatleri bu şüphelilere çevirdi.

KAYIP GÖRÜNTÜLER

Korkmaz'ın dövülmesini gösteren Beşik Otel'e ait görüntülerde önce 74 saniyelik, ardından da 18-20 dakikalık silinme olduğu ortaya çıkmıştı. Yine Korkmaz'ı dövenler arasında olan İsmail Koyuncu'nun sahibi olduğu Harman Ekmek Fırını'nın görüntüleri ise tamamen silinmişti. Jandarma, bilirkişinin ve polisin "açamadığı" bu görüntülerden Harman Ekmek Fırını kayıtları kurtarılmış ve Korkmaz'ı kimlerin dövdüğü tespit edilerek tutuklanmıştı. Korkmaz'ın fırının önünden kaçtıktan sonra Beşik Otel'in önünde dövüldüğü anları gösteren görüntüler ise bulunamamıştı.

6 Kasım 2013 Çarşamba

Cömert cinayetini çözecek görüntüler 4 ay sonra dosyaya girmiş

Kemal GÖKTAŞ
Hatay'da Gezi eylemleri sırasında Abdullah Cömert'in yaşamını kaybetmesi olayı ile ilgili soruşturmada, tanıkların Cömert'in gaz bombası atıldığını gördüklerini söylemelerine rağmen şüpheli üç Akrep'te kameraların yaptığı çekimlerin olaydan tam 4 ay sonra dosyaya girdiği ortaya çıktı.

Abdullah Cömert, Gezi eylemleri sırasında 3 Haziran'da başına gelen bir cisimle hayatını kaybetti. Tanıklar, Cömert'in başına gaz bombası atıldığını söylese de gösteriler sırasında gaz bombası atmakla görevlendirilen polislerin ifadeleri önce tanık sıfatıyla alındı. Savcılık, Cömert'in gaz bombası ile vurulduğunu ortaya koyan Adli Tıp Kurumu raporundan sonra olay günü akreplerden gaz bombası atan 3 polisin "şüpheli" sıfatıyla ifadesini olaydan tam 4 ay sonra, 3 Ekim'de aldı.

3 Kasım 2013 Pazar

Dangalak tazminatı: Astsubaya "Dangalak" diyen binbaşı 8 bin TL tazminat ödeyecek


Astsubay, kendine hakaret eden binbaşıya dava açtı

Kemal GÖKTAŞ
Binbaşı 8 bin TL ödemeye mahkum oldu. Tazminatı Savunma Bakanlığı’nın ödemesi istendi. Yargıtay kararıyla bakanlık tazminat ödemekten kurtuldu.
Kara Kuvvetleri Komutanlığı 4. Ana Bakım Merkezi’nde çalışan Astsubay A.D.A, Bölük Komutanı Binbaşı M.S.K’nın bir yüzbaşıya kendisi için “Dangalak dangalak iş yapmasın”, dediğini, kendi yüzüne de “Mal mal ne bakıyorsun, öküz müsün? Mıntıkalar niye yapılmadı?”, “Salak salak iş yapıyorsun” sözleriyle hakaret ettiği iddiasıyla tazminat davası açtı. Astsubay A.D.A, bu sözler nedeniyle 20 bin TL manevi tazminat talep etti.

Abdullah Cömert cinayetinde akrep bilmecesi


* Hangi akrep atıldığı gaz bombasının atıldığı bulunmazsa cinayet faili meçhul kalabilir

Kemal GÖKTAŞ
Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Gezi eylemlerinde yaşamını kaybeden Abdullah Cömert'in gaz bombası ile vurulduğunu ortaya koyan Adli Tıp Kurumu raporundan sonra olay günü akrep adı verilen zırhlı araçlardan gaz bombası atan 3 polisin "şüpheli" sıfatıyla ifadesini aldığı ortaya çıktı. Soruşturmada gaz bombasının hangi akrepten atıldığı üzerinde durulurken görüntülerde beyaz renkli bir akrebin Cömert'i vuran gaz bombasını attığı öne çıkmasına rağmen bir tanık ifadesi nedeniyle koyu lacivert iki akrepten birinden atılmış olması olasılığı üzerinde de duruluyor. Savcılık, gaz bombasının hangi akrepten atıldığını net olarak tespit edemezse, soruşturmanın fail-i meçhul kalma olasılığı bulunuyor.