19 Kasım 2014 Çarşamba

Yargıtay'dan iş güvenliği konusunda devrim gibi karar


Yargıtay: "Eğitim vermeyen, önlem almayan, disiplini sağlamayan patron sorumlu"

Soma, Ermenek ve tüm iş kazalarını etkileyecek karar

KEMAL GÖKTAŞ Ankara 

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, işçilere iş güvenliği konusunda eğitim vermeyen, gerekli önlemleri almayan veya iş disiplinini sağlamayan işyeri sahiplerinin işçilerin kusuruyla kaza olması halinde bile "taksirle yaralamadan veya öldürmeden" ceza almaları gerektiğine karar verdi. Genel Kurul, işyerinde başka bir işçinin kusuruyla meydana gelen kazadan sonra açılan davada yerel mahkemenin verdiği "Asıl kusurlu kazaya neden olan işçidir. Tali kusurlu olduğu için işverene dava açılamaz" kararını bozdu. Bozulan Mahkeme kararında, iş kazalarından sonra genel müdür, sorumlu müdür, vardiya amiri vb kişilerle birlikte işyeri sahiplerine dava açılması eleştirilerek bunun "hakkaniyete" aykırı olduğu ileri sürülüyor ve bunun "kişilerin 'kirlenmeme' haklarının ihlali sonucunu doğurduğu" savunuluyordu.

Yargıtay kardeş acısına 10 bin TL'yi çok buldu!



Hakim, kararında isyan etti: "Ölüm olayından daha ağır bir 'ağırlık' söz konusu olamaz"

"Ülkenin ekonomik koşullarına göre 10 bin TL zenginlik olarak kabul edilmez"

KEMAL GÖKTAŞ Ankara 

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, mahkemenin işverenin yüzde 75 kusurlu olduğu iş kazasında hayatını kaybeden işçinin kardeşlerine 10 biner TL manevi tazminat ödenmesine ilişkin kararı fazla bularak bozdu. Genel Kurul kararında, büyük bir inşaat firması olan işverenin yüzde 75 oranında kusurlu olduğu olayla ilgili olarak hükmedilen tazminat miktarının "hak ve nesafete uygun olması" gerektiği belirtildi. Yargıtay, mahkemenin 26 yaşındaki oğlu ölen anne için öngördüğü 15 bin TL tazminatı ise onadı. Yargıtay'ın kararına isyan eden mahkeme hakimi ise "direnme" kararına alışılmış karar yazım usullerinin dışına çıkarak "Ölüm olayından daha ağır bir 'ağırlık' söz konusu olamaz. Ekonomik koşulları 10 bin TL'nin zenginlik olarak kabul edilmeyecek bir tutar olduğunu göstermektedir hiç kuşkusuz" diye yazdı, 10 bin TL'nin caydırıcılık bakımından az bile olduğunu vurguladı. Ancak Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, bu isyana rağmen mahkemenin kararını oyçokluğu ile bozdu.

17 Kasım 2014 Pazartesi

Yargıtay: "Karı gibi adamsınız" demek hakaret sayılmaz


KEMAL GÖKTAŞ

Yargıtay 4. Ceza Dairesi, apartmandaki komşularına "karı gibi adamsınız" diyen sanık ile çocuğunun öğretmenine "sen kim oluyorsun" diyen sanığın sözlerinin hakaret suçunu oluşturmayacağına karar verdi. Her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözün hakaret suçunu oluşturamayacağını belirten Daire, açıkça onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikteki sözlere hakaret suçundan ceza verileceğine hükmetti.

Dışişleri'nden Küba ziyaretçilerini rahatlatan yazı

KEMAL GÖKTAŞ 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı açıklamalar ile gündeme gelen Küba'ya yönelik turistik geziler konusunda Dışişleri Bakanlığı'nın Küba hükümetini ve Küba'ya turist olarak giden yaklaşık 20 bin Türkiyeli'yi rahatlatan bir yazıyı Ulaştırma Bakanlığı ile acentalar ve THY'ye gönderdiği ortaya çıktı. Yazıda, Küba'nın pasaportlara giriş-çıkış mührü vurmaya başlaması ile ilgili olarak ABD'li yetkililerle temas kurulduğunu ve bu damgaların ABD ziyaretinde herhangi bir sorun çıkarmayacağının teyit edildiği bildirildi.

16 Kasım 2014 Pazar

Yargıtay'dan bankaları "rahatlatan" onbinlerce mağduru üzen karar


KEMAL GÖKTAŞ

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, Japon Yeni ile tüketici ve ev kredisi alan, ancak Yen'in TL karşısında aşırı değerlenmesi nedeniyle mağdur olan on binlerce tüketicinin umudunu kıran bir karar verdi. Genel Kurul, bankadan Japon Yeni'ne endeksli konut kredisi alan tüketicinin açtığı davada, sözleşmeyi yeni duruma uyarlayarak bankanın tüketiciye fazla ödenen kısmı geri ödemesine hükmeden yerel mahkeme kararını bozdu. Karar, bankaların on binlerce döviz mağduruna milyarları bulan geri ödeme yapmaktan da kurtardı. Yerel mahkemenin "öngörülemeyen hal" gerekçesini yerinde bulmayan Genel Kurul, 13. Hukuk Dairesi'nin "Ülkemizde ekonomik krizlerin zaman zaman olduğunu bilen, buna rağmen kendi özgür iradesiyle dövizle kredi kullanan kişilerin bunun sonucuna katlanması gerektiğini" savunan kararı doğrultusunda karar verdi.


15 Kasım 2014 Cumartesi

Yargıtay'ın "işveren" lehine yorumu, işçinin haklarını tehlikeye düşürdü



KEMAL GÖKTAŞ 

2010 yılından sonra yapılan Anayasa değişiklikleri ile kurulan ve iş davalarına bakmakla görevlendirilen Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, yıllardır devam eden bir uygulamaya son verdi. Daire, "kıdem tazminatı, ücret, asgari geçim indirimi ile yıllık izin alacaklarının belirsiz alacak olmadığı" dolayısıyla belirli bir miktar belirtmeden açılan bu davaların "hukuki yarar" yokluğundan davanın reddedilmesi gerektiğine hükmetti. Bu karar halen iş mahkemelerinde devam eden ve yüzbinlerce işçiyi ilgilendiren alacak davalarının Yargıtay'ca bozulması riskini doğurdu. İş davalarına bakan diğer daire olan Yargıtay 9. Hukuk Dairesi ise bu kararın aksine eski uygulamasına devam etmesi durumu iyice karışık hale getirdi. İçtihat farkını gidermek üzere önümüzdeki günlerde İçtihadı Birleştirme Kurulu toplanacak. Kurul, 22. Hukuk Dairesi'nin yorumunu benimserse yüzbinlerce davada mahkemelerin ret kararı vermesi gerekecek. Bu da işçilerin büyük hak kaybına uğramaları anlamına geliyor.

14 Kasım 2014 Cuma

İbrahim Aras’ta soruşturma krizi

Aras’ı “tüfek” öldürmüş

KEMAL GÖKTAŞ

Adana’da, geçen 15 Haziran’da Lice olaylarını protesto eylemi sırasında can veren 15 yaşındaki İbrahim Aras’ın gaz fişeği kapsülü sonucu değil, “yüksek kinetik enerjili harp silahı veya domdom kurşunu bulunan av tüfeğiyle” öldürülmüş olabileceği ifade edildi.  Adli Tıp’un ulaştığı bu sonuç Aras’ın bir patlayıcının patlaması sonucu öldüğünü iddia eden Valilik ve Emniyet’i yalanlarken önceki adli tıp raporu ile çelişti. Müdahil avukatları, adli tıpın ulaştığı bu sonucun soruşturmayı ilerletmeyeceğini söyledi.

13 Kasım 2014 Perşembe

Dink cinayeti soruşturmasında 45 tanık, 3 gizli tanık ve bir HTS raporu

KEMAL GÖKTAŞ

AYM'nin (Anayasa Mahkemesi) ailesinin Hrant Dink cinayetiyle ilgili yaptığı bireysel başvuruda, "etkili soruşturma yapılmadığı" gerekçesiyle verdiği ihlal kararının gerekçesi, Resmi Gazete'de yayımlandı. Gerekçede AİHM kararına rağmen cinayette ihmalleri olan veya cinayet organizasyonunda yer alan kamu görevlilirenin ifadelerinin dahi alınmaması nedeniyle "yaşam hakkının" usuli yönden ihlal edildiği belirtildi. AYM kararında İstanbul Başsavcılığının kamu görevlileri ile ilgili soruşturma kapsamında 45 tanık ile 3 gizli tanık dinlediği, ayrıca Dink cinayeti sanıklarının Ergenekon, Zirve, Balyoz ve Kafes davası sanıkları ile irtibatlarının olup olmadığının HTS (arama detayları) kayıtlarının çıkarılması yoluyla araştırıldığı ortaya çıktı. Savcılığın ayrıca AYM'ye kamu görevlileri hakkında "suç organizasyonunda yardım ve ihmal suretiyle öldürme" suçlarından soruşturma yürütüldüğü bilgisini de verdiği anlaşıldı.

10 Kasım 2014 Pazartesi

Özel yetkililerde açılan davaları sıfırlayacak başvuru

KEMAL GÖKTAŞ

İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, KCK Basın davasında Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı iptal başvurusunun Ergenekon, KCK, öğrenci davaları ile diğer örgüt davalarının tamamının yeniden görülmesine neden olacak çok önemli bir başvuru olduğu belirtildi. Mahkeme, sanık avukatlarının talep ettiği ve savcının da destek verdiği “özel yetkili mahkemelerin yaptıkları işlemlerin geçersiz sayılması gerektiği” görüşüne destek verdi ve özel yetkili mahkemelerin yaptıkları işlemleri geçerli sayan kanun hükmünün iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurmaya karar verdi. Anayasa Mahkemesi, talebi kabul eder ve hükmü iptal ederse, Ergenekon başta olmak üzere KCK, öğrenci davaları, örgüt davaları, askeri casusluk gibi birçok davada özel yetkili mahkemelerin yaptığı işlemler geçersiz hale gelecek ve davalar otomatikman sil baştan görülecek.

Yargıtay "Mağdurun beyanı esas alınır" ilkesini tersine çevirdi


KEMAL GÖKTAŞ

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, taciz davalarında "mağdurun beyanının esas" alınacağına ilişkin temel hukuk kuralını tersine çeviren bir karara imza attı. Genel Kurul, mağdur kadının, kendisine ilişkin teklif ederek rahatsız eden, son olarak da gece yarısı evine girmek isteyen kişiyle ilgili şikayeti üzerine açılan davada verilen beraat kararını, sanığın "mağdurun kendisiyle daha önce birlikte olduğu" yönündeki beyanını esas alarak onadı. Genel Kurul kararında şikayetçi kadının, sanıkla telefonda daha önce uzun görüşmeler yaptığına dikkat çekilmesi ve sanığın şikayetçi kadınla ilişkileri olduğu savunmasına vurgu yapılması dikkat çekti. Genel Kurul, Yargıtay Başsavcılığının mağdure kadının tutarlı beyanlarının esas alınması ve sanığa ceza verilmesi gerektiği yönündeki itirazını reddetti. Kararın, cinsel taciz suçlarında mağdurun beyanının esas alınacağı ilkesine aykırı olduğu tartışma yaratacağı ifade edildi.

6 Kasım 2014 Perşembe

HDP'ye saldırıda "organize" kuşkusu


KEMAL GÖKTAŞ

HDP Ankara İl Binasında Parti Meclisi üyesi Ahmet Karataş'ın boğazını keserek öldürmek istediği iddiasıyla tutuklanan Emrah Akman'ın üzerinden basın kartı ve serbest engelli kartının çıktığı öğrenildi. Mesleğini "özel güvenlik görevlisi" olarak açıklayan Akman'ın Emniyet ve savcılıkta susma hakkı olduğunun hatırlatılmasına rağmen ısrarla konuşması ve amacının Karataş'ı öldürmek olduğunu söylemesi de soru işaretlerine neden oldu. Akman, ifadesinde HDP binasını ateşe vermek için yanında tiner de getirdiğini, ancak kullanmaya fırsat bulamadığını söyledi.

O artık "düz" savcı: HSYK eski üyelerini son tercihlerine gönderdi, ünvan vermedi


KEMAL GÖKTAŞ

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, görev süreleri dolan Kurul'un eski üyelerini Ankara ve İstanbul'daki adliyelerde düz hakim ve savcı olarak görevlendirdi. HSYK Genel Kurulu, 3 tercih yapma hakkı verilen eski üyelerini, biri dışında, son tercihlerine gönderirken hiçbir eski Kurul üyesine ünvan verilmemesi, yani düz hakim-savcı olarak atamayı tercih etmesi de dikkat çekti.


HDP Eşbaşkanı Demirtaş: "HDP'ye saldırı devletin bize 'kafanızı keserim' mesajıdır"

KEMAL GÖKTAŞ

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin Ankara İl Başkanlığı'na yapılan saldırıya ilişkin olarak "Bu devletin bize 'kafanızı keseriz' mesajıdır. Bir provokasyon filan değildir. Arkasında derin güçler filan yoktur" dedi. Saldırının Başbakan ve Cumhurbaşkanının açıklamaları ile doğrudan ilgili olduğunu savunan Demirtaş, siyasi lincin yeterli gelmediği düşünüldüğü için "kafa kesme" mesajının verildiğini söyledi. Demirtaş, HDP heyetinin İmralı'ya gitmek için resmi başvuruda bulunduğunu da açıklayarak hükümetin sürecin devam etmesini istemesi halinde başvuruya hızla olumlu yanıt vermesi gerektiğini söyledi. Bingöl'de 2 emniyet amirinin öldürüldüğü saldırıdan sonra saldırının faili olduğu iddiasıyla öldürülen 5 kişinin olayla ilgisinin olmadığının balistik raporla ortaya çıktığını ifade eden Demirtaş, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nu bu saldırıdan sonra yaptığı açıklamalar nedeniyle sert şekilde eleştirdi ve "Başbakan hala o cinayetlerin arkasında mı?" diye sordu. Diyarbakır-Ankara uçağında Hüda Par üyesi Abdulvahap Kavun ile yaşadığı tartışmayı provokasyon olmaması için açıklamadıklarını söyleyen Demirtaş, olayı basına anlatan Ak Parti milletvekili Süleyman Hamzaoğlu'nun orada olmasının planlı olduğu kuşkusunu duyduklarını söyledi. Demirtaş, 6-7 Ekim olaylarının hem Kobani'yi hem de çözüm sürecini kurtardığını da savunarak "Benim üzerime yıkmak istiyorlar ama eli kanlı devletin hesap soracağı en son kişi benim ve en son parti HDP’dir" dedi.

3 Kasım 2014 Pazartesi

Gazeteciye "Algı oluşturma" davası

"Algı oluşturmaya yol açacak haber" iddiasıyla 2 yıl 4 ay hapis istemi

ANKARA Milliyet

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Vedat Bilgin, Milliyet muhabiri Kemal Göktaş hakkında İzmir'de Fevziye Cengiz isimli kadına işkence davasında polislere 1 yıl, mağdur kadına 8 yıla kadar hapis cezası istenmesine ilişkin olarak "savcının polislere ayrıcalık gözettiği algısını oluşturmaya yönelik" haber yaptığı gerekçesiyle dava açtı. Savcı, Göktaş'ın söz konusu haberi nedeniyle "kamu görevlisine alanen hakaret ettiği" iddiasıyla 1 yıl 2 aydan 2 yıl 4 aya kadar hapis cezası istedi. Şikayetçi Savcı Göksel Er ise işkence suçundan yargılanan polislere sadece 1.5 aydan 1 yıl 1 aya kadar hapis istemişti.


2 Kasım 2014 Pazar

Hükümetin yargı sürprizi: Özel yetkili mahkemeler dönüyor


KEMAL GÖKTAŞ

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) seçimlerini kazanarak yargıdaki cemaat yapılanmasına karşı önemli bir üstünlük ele geçiren hükümet, yüksek yargı ve yerel mahkemelerdeki cemaat etkisini kırmak için hemen harekete geçti. Yargıda önemli değişiklikler öngören kanun teklifi Ak Partili milletvekilleri tarafından Meclis'e verildi. Yargıtay'a 128, Danıştay'a 39 yeni üye atanmasını öngören teklifin yanı sıra 2 yıl içinde 8 bin 500 yeni hakim ve savcı alımı yapılacak. Böylece cemaate yakın yargı mensuplarının hem yüksek yargıda hem de yerel mahkemelerdeki oranı önemli ölçüde düşmüş olacak. Aynı taktik 2010 yılında cemaate yakın yargı mensupları tarafından devreye sokulmuş ve böylece cemaatin yargıdaki etkisi önemli ölçüde artmıştı. Teklifle ayrıca 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmalarından sonra cemaatin etkisinde olduğu için kapatılan özel yetkili mahkemeler de "ihtisaslaşma" gerekçesiyle yeniden kurulacak.


Hrant Dink'in öldürülmesini terör olarak görmeyen daire slogana terör cezası kesti


"Alevi derneklerinin etkinliğine katılmak" terör suçunun unsuru sayıldı

KEMAL GÖKTAŞ

Hrant Dink'in öldürülmesini "terör" eylemi olarak görmeyen ve sanıkların üye oldukları örgütü sıradan bir çete olarak niteleyen Yargıtay 9. Ceza Dairesi, herhangi bir şiddet eylemi bulunmayan, pankart açmak, slogan atmak, bazı etkinliklere katılmak olarak ifade edilen eylemlerden ötürü bir sanığa "terör örgütü" üyeliğinden verilen cezayı onadı. Yargıtay'ın onadığı cezada sanığın "Alevi derneklerince düzenlenen etkinliklere katılması" dahi terör örgütü üyeliğinin delilleri arasında sayılıyor.