27 Haziran 2015 Cumartesi

AYM: Nikahsız yaşayan askerlerin TSK'dan ihracı toplum düzenine de uyuyor!


KEMAL GÖKTAŞ

Resmi nikah olmadan kıyılan imam nikahını suç olmaktan çıkaran kararıyla eleştirilen AYM'nin, nikahsız birlikte yaşayan askerlerin Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarılmasına onay veren kararı Resmi Gazete'de yayımlandı. Kararda bu düzenlemenin toplum düzeniyle çelişmediği savunularak askerlerin katı meslek ilkelerine tabi tutulmalarının normal olduğu savunuldu.

Ethem Sarısülük davasında tartışmalı bozma




Yargıtay, polis memuru Şahbaz'a verilen cezayı usulden bozdu

KEMAL GÖKTAŞ

Yargıtay, Gezi eylemleri sırasında Ankara Kızılay'da Ethem Sarısülük isimli göstericiyi ateş ederek öldüren polis memuru Ahmet Şahbaz'a verilen 7 yıl 9 aylık hapis cezasını tartışmalı bir biçimde usulden bozdu. 1. Ceza Dairesi Şahbaz'ın Sarısülük'ü vurmasına ilişkin görüntülerin izlenmesi sırasında mahkeme heyetince tutanak tutulmamasını ve 6'sı müdahil tarafın gösterdiği 16'sı mahkemece dinlenilmesine karar verilen 22 tanığın dinlenilmesinden vazgeçilmesine ilişkin ara karar verilmemesini bozma gerekçesi yaptı. Sarısülük ailesinin avukatları ise usulden bozmanın önemli nedenlere dayanmadığını belirterek Daire'nin esastan karar vermemek için önemli olmayan noktalarda bozma kararı verdiğini savundu.

Mahkemeden, zina tartışmasında Kur'an referanslı karar


KEMAL GÖKTAŞ

Ankara 8. Aile Mahkemesi, ortak konutlarına akşam 22.00 sıralarında bir adamın geldiğini öğrenen kocanın polisle birlikte, yanına kamera da alarak yaptığı baskın sonrasında "zina" nedeniyle açtığı boşanma davasını reddetti. Yargıtay'ın "Kadının yalnızken geceleyin bir başka erkeği ortak konuta alması, zinanın varlığına delalet eder" gerekçesiyle verdiği bozma kararına da direnen mahkeme "Sadece aynı evde bulunmanın zina için yeterli olmaz. Yan delillerle desteklenmesi gerekir" diyerek zina iddiasını ikinci kez reddetti. Kadınların kolayca zina suçlamasıyla karşı karşıya kalmaması yönünde hüküm kuran mahkemenin gerekçeli kararında zinanın Kur'an'da nasıl geçtiğine ilişkin bölümlere yer vermesi ise başka bir tartışmanın fitilini ateşledi.


26 Haziran 2015 Cuma

Kobane sınırında öldürülen kadın için Askeri Mahkeme soruşturma kararı verdi: "1 cana 4 lira" kararı iptal

28 yaşında kadını öldüren askere verilen takipsizlik kaldırıldı

Mezar açılacak, otopsi yapılacak

KEMAL GÖKTAŞ Ankara

Van Jandarma Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi, savaştan kaçmak için sınırdan geçmeye çalışırken öldürülen 28 yaşındaki Suriyeli kadınla ilgili soruşturmada Askeri Savcılığın klasik otopsi bile yapmadan verdiği tartışmalı kararı kaldırdı. Genç kadını öldüren atışın "sekme" sonucu isabet ettiğini savunan ve uzman çavuş Ş.B'nin "taksirle öldürme" suçundan dahi sorumlu tutulamayacağına karar veren Askeri Savcılığın takipsizlik kararını kaldıran mahkeme otopsi yapılarak öldüren atışın sekmeden kaynaklanıp kaynaklanmadığının ortaya çıkarılmasına karar verdi. Böylece genç kadını öldüren atışlarda kullanılan iki merminin bedeli olan 4 TL Hazine zararını ödeyerek soruşturmadan kurtulan uzman çavuşun yargılanması olasılığı ortaya çıktı.


AYM'den "gizli tanık" ayarı


"Sadece gizli tanık ifadesiyle ceza verilemez"

"Tanığın neden gizli olduğunun gerekçesi gösterilmeli"

KEMAL GÖKTAŞ

Anayasa Mahkemesi, PKK adına faaliyet yürütmek ve patlayıcı bulundurmak suçlarından mahkum olan bir kişinin yaptığı başvuruda Ceza Muhakemesi Kanunu'nun en tartışmalı uygulamalarından olan gizli tanıklık ile ilgili önemli bir karar verdi. Mahkumiyet kararının yalnızca gizli tanık ifadesine dayandırılamayacağını vurgulayan AYM, "tanığın kimliğinin neden gizlendiği hususunda bir gerekçeye yer verilmemesinin ve gizli tanığın menfaatleri ile sanığın haklarının dengelenmemesinin" adil yargılanma hakkının ihlali olduğuna hükmetti. AYM bu gerekçelerle gizli tanık ifalerine dayandırılarak mahkum edilen sanığın yeniden yargılanmasına karar verdi.

Boşanan babalara AYM'den iyi haber


Çocukla kişisel ilişki kurulmasında AYM kriterleri

KEMAL GÖKTAŞ

Anayasa Mahkemesi (AYM), çocuğuyla iki haftada bir 7 saat görüşmesine izin verilen babanın 'aile hayatına saygı' hakkının ihlal edildiği iddiasıyla yaptığı başvuruyu kabul etti. AYM kararında boşanan eşlerin çocukları ile kişisel ilişki kurmasına ilişkin yargı kararlarında, "velayet kendisinde olmayan eşin çalışma gün ve saatlerine uygun, kişisel ilişki tesisine ilişkin yeterli ve müşterek çocuk ile arasındaki manevi bağı koruma noktasında etkili" süreler belirlenmesi gerektiği vurgulandı.

15 Haziran 2015 Pazartesi

İki duble rakıya 2 yıl hapse AYM vizesi


KEMAL GÖKTAŞ

Anayasa Mahkemesi, 1.00 promil alkol alarak araç kullananlara, trafik güvenliğini tehlikeye düşürmeseler bile, 2 yıla kadar hapis cezası verilmesine ilişkin düzenlemenin iptal istemini reddetti. AYM, 1.00 promil alkol kullananlara Kabahatler Kanunu'na göre idari para cezası ve ehliyete el koyma tedbirlerinin yanı sıra Türk Ceza Kanunu'na göre ceza verilmesinin Anayasa'ya aykırı olduğu görüşünü yerinde bulmadı. AYM kararında hukukun temel ilkesi olan "kişinin aynı fiilden domayı iki kez cezalandırılmayacağı" (Non bis in idem) ilkesinin mutlak olmadığı savunuldu.

İkinci el araçta kilometre düşürmeye 1 yıldan 7 yıla kadar hapis


http://www.milliyet.com.tr/ikinci-el-aracta-kilometre--gundem-2073584/


KEMAL GÖKTAŞ

Yargıtay 23. Ceza Dairesi, ikinci el araç satarken kilometre düşürmenin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna karar verdi. Yargıtay'ın önceki kararlarında dolandırıcılık olarak görülmeyen kilometre düşürme, artık 1 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası gerektiren bir suç haline geldi.

11 Haziran 2015 Perşembe

Öldürülen TRT sanatçısı Kaçmaz'la ilgili sürpriz ses kaydı


KEMAL GÖKTAŞ

TRT sanatçısı Hatice Kaçmaz'ın öldürülmesi ile ilgili davada sürpriz bir ses kaydı dosyaya girdi. Kaçmaz'ı evine yakın bir parkta bıçaklayarak öldüren katil zanlısı Orhan Munis "Evlenmeden birlikte yaşamak isteğine karşı çıktığım için bana küfür" demişti. Ancak Kaçmaz'ın cep telefonuna indirdiği bir program sayesinde bazı konuşmaların kaydedildiği anlaşıldı. Bu konuşmaların dökümü bilirkişi tarafından yapıldı. Telefon görüşmelerinde Kaçmaz'ın bir süre birlikte olduğu Munis'ten ayrılmak istediği, ancak zanlının buna karşı çıktığı ortaya çıktı. Telefondaki son kayıtta ise Kaçmaz'ın bıçaklandıktan sonra 112'yi arayarak yardım istediğine ilişkin görüşme yer aldı.

"Birlikte yaşayalım dedi" savunması

TRT Sanatçısı Hatice Kaçmaz'ı, 17 Eylül 2014'de "evlilik teklifini reddettiği" gerekçesiyle bıçakla öldürdüğü iddia edilen sanık Orhan Munis, mahkemede yaptığı savunmada tanışmalarından 1 ay sonra Hatice Kaçmaz'ın kendisine evlenme teklif ettiğini ancak bunu kimsenin bilmediğini ileri sürerek "Ben ve ölen kişi biliyor" demişti. Munis, Kaçmaz'ın kendisine, "Ben dulum, bu şekilde bizi görürlerse yanlış anlarlar, evlenmemiz gerekli" dediğini ancak daha önce işlediği cinayeti öğrendikten sonra ailesinin bu evliliğe karşı çıktığını anlattı. Munis, "İlişkimiz cinayet gününden 20 saat öncesine kadar devam etti. Hatice bana ailesinin daha önceki cinayet olayını gördüğü için evlenme olayına taraftar olmadıklarını, ancak kendisinin benimle birlikte olmak istediğini söylüyordu. Parkta da bana ailesinin baskısı olduğunu ve evlilik olmayacağını, ancak beraber hayat yaşamak istediğini söyledi. Ben de kabul etmedim, agresifleşti ve bana küfretti. Ben de korkutmak için elimdeki bıçağı salladım. O anda panik oldum ve koşarak taksi durağına gittim ve karakola giderek teslim oldum" demişti.

Savunmayı bitiren kayıt

Sanığın haksız tahrik hükümlerinden faydalanabilmek ve cinayette bir tasarlama olmadığını ileri sürmek için yaptığı bu savunmayı dosyaya giren ses kayıtları çürüttü. Kaçmaz'ın cep telefonuna indirdiği bir program sayesinde yaptığı görüşmelerin kaydedildiğini fark eden Kaçmaz ailesinin avukatı Ceren Şimşek, ses kayıtlarının çözümünü yapması için Polis Kriminoloji Laboratuarına cep telefonunu verdi. Bilirkişinin dosyaya giren raporunda cinayetin işlendiği gün Kaçmaz'ın kesin bir dille sanık Munis'e ayrılmak istediğini söylediğine ilişkin kayıt yer aldı. Yaklaşık bir saat süren konuşmada, sanık Munis'in, Kaçmaz'ı bu fikrinden vazgeçirmek için ısrar ettiği, Kaçmaz'ın ise buna karşı çıktığına ilişkin konuşmalar yer aldı. Kayda göre, sanık Munis, Kaçmaz'a "Bari son kez göreyim seni" diyerek parkta buluşmak istediğini söyledi ve Kaçmaz'ın da bunu kabul etti. Ardından da Munis, parkta Kaçmaz'ı bıçaklayarak öldürdü.

112'yi kendisi aramış

Ses kayıtlarında ayrıca Kaçmaz'ın bıçaklandıktan sonra 112 Acil'i kendisinin aradığı ve bıçaklandığını söyleyerek parkın adresini verdiğine ilişkin konuşma da yer aldı.

Tasarlayarak işlediğini gösteriyor

Avukat Ceren Şimşek, ses kayıtlarına ilişkin olarak "Bu ses kayıtları ile sanığın sanığın savunmasının gerçeklikle örtüşmediği ortaya çıkmıştır. Maktül Hatice Kaçmaz'ı defalarca bıçaklayıp öldüren sanık Orhan Munis, gerek soruşturma aşamasında gerek mahkeme huzurunda gerçek dışı ifade vererek hatta dosya ile alakası olmamasına rağmen ısrarla maktulün kendisiyle evlenmeden bir ilişki yaşamak istediğini hatta bu sebeple olay günü tartıştıklarını ifade etmişti. Ancak telefon incelemesinden sonra olay günü sanık ile maktul arasında geçen telefon konuşmalarından anlıyoruz ki maktul kendi hayatıyla ilgili bir karar vermek istemiş ve sanıktan ayrılmak istemiştir. Sanığı bir saatten fazla bir telefon konuşması ile ayrılmak istediğine ve evlenmek istemediğine ikna etmeye çalışmış ancak sanık bir türlü ikna olmak istememiştir. Ses kaydı sanığın cinayeti tasarlayarak işlediğini göstermiştir" dedi.

AYM'nin imam nikahı kararının ardında kadına karşı şiddet çıktı


İmam nikahına cezayı kadın hakim iptal ettirmiş

KEMAL GÖKTAŞ

Anayasa Mahkemesi'nin resmi nikah kıymadan imam nikahı kıydıran çiftlere ve imam nikahını kıyan din adamlarına verilen ceza verilmesine ilişkin Türk Ceza Kanunu'nun 230. maddesinin 5. ve 6. fıkralarını iptal etmesine neden olan davanın "kadına karyı şiddet olayına" dayandığı ortaya çıktı. Üstelik, AYM'ye başvurarak söz konusu iptal kararının çıkmasını sağlayan Pasinler Sulh Ceza Mahkemesi'nin hakiminin de kadın oldugu anlaşıldı.

9 Haziran 2015 Salı

HDP'deki artışın anatomisi ve 6 sonucu



KEMAL GÖKTAŞ

HDP, 2014 yerel seçimlerinde 6 olan yüzde 50'nin üzerinde oy aldığı il sayısını, Cumhurbaşkanlığı seçiminde Demirtaş'la birlikte 10'a çıkarmıştı. HDP 7 Haziran seçiminde bu sayıyı 12'ye çıkardı. İstanbul'da MHP'yi geçerek 3. parti olan HDP, İzmir, Adana, Mersin, Antalya, Bursa ve Ankara'dan da vekil çıkararak büyük şehirlerdeki gücünü önemli ölçüde artırmış oldu.

7 Haziran 2015 Pazar

Yargıtay 14. Ceza Dairesi çocuk gelinlerin önünü açacak kararlarda ısrarcı



KEMAL GÖKTAŞ

Yargıtay 14. Ceza Dairesi, çocuk gelinler konusunda caydırıcı olması için getirilen Türk Ceza Kanunu düzenlemelerini etkisiz kılacak kararlarında ısrar etmeye, Ceza Genel Kurulu ise Daire'nin bu kararlarını kaldırmaya devam ediyor. Son olarak Genel Kurul, Daire'nin 15 yaşından küçük çocukla cinsel ilişki kuran ve hamile kaldıktan sonra birlikte yaşamaya başlayan sanığa verilen cezanın bozulması kararını itiraz üzerine kaldırdı.

Türk Ceza Kanunu yapılırken, çocuk gelinler başta olmak üzere 15 yaşından küçük çocukların cinsel açıdan istismar edilmelerini önlemek için yasaya hükükmler konuldu. Buna göre 15 yaşından küçük çocuklarla cinsel ilişki kuranlara, çocuğun rızası olup olmadığına bakılmaksızın ağır cezalar verilmesi esası benimsendi. Bu hükümler, özellikle 15 yaşından küçük çocuklarla evlenenlerin ceza almasını sağladı. Buna karşın Yargıtay 14. Ceza Dairesi bu cezaları bozma yönünde eğilim gösterdi. Daire birçok kararında, sanıklar ileri sürmese dahi, 15 yaşından küçük çocukların yaşlarının büyük görünüp görünmediğinin tespiti ve büyük görünüyorlarsa sanığın mağdur çocuğun yaşını 15'den büyük bildiği gerekçesiyle beraat etmeleri yönünde hüküm kurdu.

4 Haziran 2015 Perşembe

Keşke hiç sevmeseydik Ali İsmail'i...

Keşke hiç sevmeseydik Ali İsmail’i…*

Kemal GÖKTAŞ

Gözlerini ve gülüşünü sevdik en çok Ali İsmail’in. Gözleri ve gülüşüyle dokundu yüreğimizin her bir hücresine. Ah keşke görmeseydik, bilmeseydik, böyle güzel gülüşlü böyle güzel bakışlı bir genç çocuk olduğunu Emel annenin oğlu Ali İsmail’in. Keşke varlığını bizler hiç duymasaydık. Eskişehir’in soğuk akşamlarında koşar adım gittiği evde arkadaşlarıyla şakalaşıp mutlu gülüşlü hayatına devam edebilseydi Ali İsmail. Adına marşlar yapmasaydık, gülüşünü bayrak yapmasaydık genç isyanlarımıza… Alanlar, sokaklar, caddeler, evler, yürekler, stadlar dolusu acıyı paylaşmasaydık keşke. Keşke hiç sevmeseydik Ali İsmail’i. Emel anneyi de bilmeseydik, abisi Gürkan’ı da… Hiç bilmeseydik, bir yeğeninin olduğunu… Yeğeninin adında Ali olmasaydı keşke Ali İsmail’in. Tıpkı Uğur’u, tıpkı Ceylan’ı, tıpkı Nihat’ı, tıpkı Medeni’yi, tıpkı Ethem’i, tıpkı Ahmet’i, tıpkı Abdocan’ı bildiğimiz gibi, bilmeseydik keşke.

GATA'da görevli hemşireye "facebook'tan cinsel görüntü" ihracı AYM'den döndü


KEMAL GÖKTAŞ



Anayasa Mahkemesi
GATA'da sivil hemşire olarak çalışan S.T'nin cinsel içerikli görüntelerinin facebook'ta adına açılan hesaptan yayınlanması üzerine verilen "memurluktan çıkarma" cezasının "özel hayatın gizliliğini ihlal ettiğine" karar verdi.
Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde (GATA)sivil memur hemşire olarak çalışan S.T hakkında, facebook'ta adına açılan bir hesaptan cinsel içerikli görüntüler paylaşılması üzerine disiplin soruşturması başlatıldı. Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı'nın raporunda "vesikalık fotoğraf" ve internetteki görüntülerin kıyaslanması sonunda görüntülerdeki kişinin S.T olduğu belirtildi. S.T bu rapora, vücudundaki dikiş izi ve deri deformasyonunun görüntülerdeki kişide olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini belirterek itiraz etti. Jandarma Kriminal, görüntülerin çözünürlüğünün düşük olması nedeniyle bu detayı elde etmenin mümkün olmadığı yanıtını gönderdi.

Uzman erbaşa Vietnam sendromu tazminatı


KEMAL GÖKTAŞ

Anayasa Mahkemesi, operasyon sırasında PKK'nın döşediği bombanın patlaması ile birlikte görev yaptığı çocukluk arkadaşının ölmesinden sonra "Vietnam sendromu" olarak adlandırılan psikiyatrik rahatsızlık geçiren ve bu nedenle görevine son verilen uzman erbaşın açtığı davada verilen tazminatı artırdı.

Çocukluk arkadaşı öldü

Şırnak İkizce 2. Komando Tugay Komutanlığı'nın 21 Temmuz 2009'da yaptığı operasyonda, PKK'ca döşenen patlayıcı düzeneğin patlaması sonucu bir asker ağır yaralandı. Yaralı asker helikopterle hastaneye sevk edilirken ehit oldu. Helikopterle tahliye sırasında yaralanan askerin çocukluk arkadaşı olan sözleşmeli uzman erbaş Mustafa Özer de arkadaşının yanındaydı. Bu olaydan sonra Özer sıkıntı, huzursuzluk ve bunaltı yakınmalarıyla muayene oldu ve kendisine "Akut Stres Bozukluğu" teşhisi konuldu. Özer'in iki kulağında da yüksek frekanslarda orta derecede sensorinöral işitme kaybı olduğu teşhisi konuldu. Özer, izleyen aylarda "Postravmatik Stres Bozukluğu" ve "BTA Anksiyete Bozukluğu" teşhisiyle tedavi gördü. Bir yıl içinde üç aydan fazla hava değişimi ve istirahat aldığı gerekçesiyle de sözleşmesi feshedildi.

Avukatlık ücreti tazminatı geçti

Özer, Milli Savunma Bakanlığı aleyhine 250 bin TL maddi ve 50 bin TL manevi tazminat talebiyle dava açtı. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Dairesi, davayı kısmen kabul etti ve 25 bin TL maddi, 5 bin TL manevi tazminat verilmesine karar verdi. Ancak Daire, tazminat miktarının reddedilen kısmı nedeniyle Özer'in bakanlığa 18 bin 527 TL avukatlık ücreti ödemesine karar verdi.

Özer bunun üzerine AYM'ye başvurdu. Başvuruda, dava sırasındaki ilk bilirkişi raporunda meslekte kazanma gücünün yüzde 45 olarak belirtildiğini, ancak 1 yıl 3 ay sonra yapılan muayenesinde meslekte kazanma gücünden kaybetme oranı tespitine mahal arızasının bulunmadığının belirtildiğini, bunun tıp ilmine ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirtti. Özer ayrıca 18 bin TL avukatlık ücretine mahkum edilmesiyle kazandığı tazminatın önemli bir bölümünün idareye geri verilmesinin de adil yargılama hakkının ihlali olduğunu ileri sürdü.

AYM başvurucunun bilirkişi raporlarına yaptığı itirazlarla ilgili olarak "AYİM kararının bariz takdir hatası veya açık keyfilik içermediği" gerekçesiyle ret kararı verdi. Ancak avukatlık ücretinin çok yüksek olduğu, mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği yönündeki şikâyeti kabul etti. Kararda hak kazandığı tazminatın yarısından avukatlık ücreti adı altında geri ödemek zorunda bırakılmasıyla tazminat davasının anlamsız hale geldiği, bunun ölçülü olduğu söylenemeyeceği ifade edildi ve 13 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi.