18 Şubat 2013 Pazartesi

Erkeğin, devletin, yargının, ailenin itinayla hayatını kararttığı kadın




 "ÖLDÜRÜR BABAM BENİ"

KIZLARIN OKUTULMADIĞI BİR COĞRAFYADA DOĞDU. BABASININ DESTEĞİYLE OKUYUP MEMUR OLDU AMA BİR ŞANTAJ HAYATINI KARARTTI


Kemal GÖKTAŞ
Doğulu  genç kadın, çevresinin bütün baskılarına rağmen, babasının desteğiyle okuyup memur oldu. Ayrılmak istediği erkek arkadaşı, 'son kez görmek istiyorum' diye kandırdı ve gizlice görüntülerini çekti ve internete yükledi. Adam "şantaj" suçundan mahkum oldu ama mahkeme cezasını erteledi.
Şantajcı hayatına devam ederken olan genç kadına oldu. Mahkeme şantajcıyı mahkum etmesine rağmen bakanlık onu memurluktan ihraç etti. İhraç kararı yerel mahkemeden ve Danıştay'dan vize aldı.
Danıştay daire başkanı ve kurulun tek kadın üyesinin "görüntüleri kendi rızasıyla çekimiş olması özel hayata girer. İnternete kendisi yüklemediğine göre sadece kınama almalı" görüşü Danıştay dairesini ikna edemedi. Böylece karar kesinleşmiş oldu. Genç kadın, yaşadığı trajediyi "töre korkusuyla" ailesine söyleyemiyor. Ailesi onu halen memur sanıyor ve o kendisine sahip çıkan bir kadının evinde kalıp evlere temizliğe gidiyor, ailesine para gönderiyor. Ailesinin gerçeği öğrenip kendisini öldüreceğinden korkuyor. Üstelik, bakanlıktaki disiplin kurulunda "Beni çaresiz bırakıyorsunuz, ailem öldürmeden ben gidip onu öldürmek zorundayım şimdi" dediği için genç kadın "tehdit" suçundan hapis istemiyle yargılanıyor. Genç kadın, itinayla kaydırılan hayatını ve trajik öyküsünü şöyle anlattı:

"TALİHSİZ BİR İLİŞKİ"
"Bizim oralarda kız çocukları okutulmaz. Bizim oradan çıkan, memur olan tek bayan benim. Gündüzleri bahçede çalıştım, akşamları memurluk sınavına hazırlandım. 'Bu yaştan sonra memur mu olacaksın?' diyenlere inat ben kazandım.
Sonrası talihsiz bir ilişki... Memuriyetten önce görüştüğüm erkek arkadaşımla, yanlış insan olduğu için ilişkiyi kesmek istedim. Rahatsız etmeye başladı. 'Son kez görüşelim, en azından seni bir göreyim' dedi. Ağladı, merhamet ettim. Görüştük, sonra getirdiği pasta, tatlı, kola tarzı şeyleri yedik... Bir daha görüşmeyeceğini söyledi. Gittiğini görmedim, uyumuşum. Uyuşuk, halsiz, derin bir uyku haliyle uyandım. Bir hafta sonra aradı, 'Elimde görüntülerin var, benden istesen de ayrılamayacaksın, yoksa işinden de ailenden de ederim. Benimle evleneceksin' dedi.  Telefonuma görüntüyü gönderdi. Aday memur olduğum için beni atarlar diye hemen savcılığa gidemedim. 16 ay sonra gittim. Ama savcılık işlem yapmadı. Görev yerim değişti. Oraya da geldi. Ayın 15'lerinde maaşımı istiyordu. Erkek gururuymuş ona göre. 'Ben ne zaman istersem, o zaman ayrılabilirsin, sen beni bırakamazsın' diyordu. Defalarca dövdü beni. 4 yıl sürdü.

"DOĞUM GÜNÜMDE İNTERNETE YÜKLEDİ"
Sonunda dayanamadım. Ailemin evlenmemi istediği biri vardı. 'Tamam. İzin veriyorum. Ben de sana bir hediye vereyim, ondan sonra git' dedi. Doğum günümde görüntüleri internete verdi. İşyerindeki arkadaşlar görmüş, söylediler. Benden tekrar para istedi, 'Hata yaptım, para ver kaldırayım' dedi. 10 bin lira verdim. Ama kaldırmadı. 4 ay bu böyle sürdü. Bugün - yarın ailem duyacak, kardeşlerim internette görecekler korkusuyla yaşadım. Her gün son günüm gibi uyandım.

ERKEK PERSONELİN TACİZİ
Görüntü yüzünden başka bir şehire sürgün edildim. Dosyamda gidiş sebebim yazdığı için erkek personel taciz etmeye başladı. Bayanlar benimle konuşmadı. Sonra bakanlıktan memuriyetten men edilmemi istendi. Sağolsun onlar da hiç yüzüme bile bakmadan, ifademi bile almadan attılar. İdare mahkemesine dava açtım, 23 ay sürdü. Olumlu karar çıkmadı. Danıştay'dan kesin çıkar dedim, çünkü benzer kararlar vardı. Olmadı. Son umudum buydu. Dayanacak gücüm kalmadı.

KADIN OLDUĞUM İÇİN...
Danıştay'da benden önce buna benzer 20'ye yakın dosyada olumlu karar çıkardıklarını söylediler. Adam 6 ay hapis aldı şantaj suçundan. Haklı olduğum halde, kadın oluşumdan dolayı iade vermediler. Anayasa Mahkemesi'ne gideceğiz ama belki onlar da Danıştay gibi düşünecek. AİHM'den tazminat alsam da bana hiçbir şey getirmeyecek. Ben bir ev istiyorum.

"HUKUK İNANMADI, AİLEM HİÇ İNANMAZ"
Ailem beni görevde biliyor. Bir kız arkadaşımla kaldığımı söylüyorum. Babam yanıma gelmek istiyor. Bayramlarda ve yazın 15 gün gidiyorum, şüphelenmesinler diye. Hukukçular bile bana inanmıyorken, ailem bana hiç inanmaz, 'namus' diye kesinlikle öldürür. Kardeşlerime kıyamıyorum. Geçinmek için yatılı çalıştım önce ama yapamadım. Şimdi ev temizliğine gidiyorum. Aileme bakıyorum. Eskisi gibi olmasa da, 200-300 lira gönderebiliyorum. Bana sahip çıkan bir bayanın evinde kalıyorum. Sadece sokakta kalmayayım diye bana kapısını açıyor. Çünkü onlar şehir dışında olduğu için bir gece Güvenpark'ta kalmıştım.

"SEN BİR HİÇSİN"
Hayatımı karardan adam artık beni rahatsız etmiyor. Çünkü istediğini elde etti. Hayatımı bitirdi. Beni memurluktan attıklarında aramış, 'Ben sana demedim mi, senin hayatını bitiriceğim. Şu an bir hiçsin' demişti. Evet, şu an bir hiçim.

HAPİS CEZASI DA ALABİLİR
Beni bakanlıkta kurula aldıkları zaman, 'Beni çaresiz bırakıyorsunuz, ailem öldürmeden ben gidip onu öldürmek zorundayım. Beni mecbur bırakmayın' diye yalvardım. İki polis çağırıp beni bakanlığın bahçesine attılar. Onlar da 'karşı tarafın can güvenliği yok. Onu öldürebilirim' diye dava açtılar. Ben savcının dava açmamasını bekliyorken dava açmış. Şimdi tehditten yargılanacağım, ceza alırsam belke hapse gireceğim.

"ARKAMDA DURAN BABAM HAKLI ÇIKSIN..."
Ben çevremi haklı çıkarmak istemiyorum, kültürümü haklı çıkarmak istemiyorum. Arkamda durduğu için babam haklı çıksın. Şimdi bile babama diyorlar: 'Bekar bir bayan dışarda, sen nasıl rahat ediyorsun...' Ben babama nasıl 'Baba ben yanlış insan olduğunu bilmiyordum. Boynunu bükmemek için, namusuna leke sürmemek için çok uğraştım ama seni utandırdım. Ben artık senin yanında kalmak istiyorum' derim. Desem bile öldürür babam beni.

"KÖYDEKİ KIZLARA KÖTÜ ÖRNEK OLACAĞIM"
Merkeze çok uzak bir köydeyiz. Ona rağmen herkes beni örnek alıp kızını dersaneye gönderiyor. Şimdi onlara kötü örnek olacağım. Okutmayacaklar artık belki...

"NEFRET EDEBİLİRİM AMA ADALET İSTİYORUM"
Şimdi kötü insan olabilirim. Hukukumdan, devletimden, herkesten nefret edebilirim. İçimde çok büyük intikam duygusu var ama kendimi frenliyorum. Ben yanlış bir insan olmak istemiyorum. Daha yapacak çok şeyim var. Hukuk fakültesi okuyacağım diyorum. Böyle bitmemeli, üzülüyorum. Danıştay kararını elime alıp, olmayan B planını aramak istemiyorum. Ben halen varmış gibi hukuk aramak istiyorum, adaleti istiyorum. O benim hakkım."

BAKANLIK: YAPACAK BİR ŞEYİMİZ YOK
"Kadından sorumlu devlet bakanımızla (Fatma Şahin) görüşmeye çalıştım. Danışmanı Faik Bey 'yargıya intikal ettiği için müdahil olamayacaklarını' söyledi. 'Kalacak yer konusunda da yardımcı olamayız ama isterseniz bakanlıktaki temizlik şirketinde çalışın' dedi. Bunun için bakan torpiline ihtiyacım olmadığını söyledim."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder