14 Ekim 2014 Salı

Polis devletinde "derinleşme" teklifi: İletişime sınırsız takip


KEMAL GÖKTAŞ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı güvenlik güçlerinin yetkilerini artırmaya yönelik kanun tasarısı beklenirken, Meclis'e sürpriz bir yargı paketi geldi. Hakim ve savcılara zam öngören kanun teklifi ile birlikte Meclis'e sunulan, bugün Adalet Komisyonu'nda görüşülmesi beklenen teklifte, geçen şubat ayında çıkarılan yargı paketi ile sınırlama getirilen "arama, el koyma, dinleme, izleme, teknik takip ve avukatların dosya inceleme yetkisi"ne ilişkin düzenlemelerden geri dönülmesi dikkat çekti. Şüphe ve delil şartı aranmadan ve süre sınırı olmadan iletişimin tespit edilmesini öngören teklifte ayrıca dinleme, teknik takip, izleme, gizli soruşturmacı (ajan) görevlendirilmesi yapılacak suçların kapsamı da genişletilmesi öngörülüyor. Teklifteki düzenlemelerin Kobani ve Gezi gibi yaygın sokak eylemlerinin yanı sıra "paralel yapıya" yönelik yapılacak soruşturmaları etkileyeceği ve yargıya soruşturmalar sırasında daha geniş yetkiler verilmesinin hedeflendiği belirtildi. Kolluk güçlerine daha geniş yetki verilmesine ilişkin düzenlemelerin ise daha sonra Meclis'e sevk edileceği belirtildi.

Aramada geriye dönüş

Bu yıl şubat ayında yapılan değişiklikle şüpheli veya sanıkla ilgili arama kararlarız verilebilmesi zorlaştırılmıştı. Yapılan değişiklikle şüphelinin veya sanığın üstü, eşyası, konutu, işyeri ve ona ait diğer yerler ancak "suç delillerinin elde edilebileceği hususunda somut delillere dayalı kuvvetli şüphe" olması durumunda aranabiliyordu. Ancak teklif buradaki "somut delillere dayalı kuvvetli şüphe" kriteri yerine, şubat ayından önce olduğu gibi "makul şüphe" olmasının arama için yeterli olmasını düzenliyor. Teklifin gerekçesinde arama yapılabilmesi için somut delillere dayalı kuvvetli şüphe şartının aranmasının uygulamada çeşitli güçlükler ortaya çıkardığı savunuldu. Gerekçede, ayrıca, bu şartın aranmasının "kurumun" amacını ve işlerliğini zayıflattığı ileri sürülerek bu yüzden "makul" şüphe halinde arama yapılması amacıyla değişiklik teklif edildiği belirtildi.

El koymanın kapsamı

Teklifle ayrıca CMK’nın "taşınmazlara, hak ve alacaklara elkoyma" başlıklı 128. Maddesi'nin kapsamının genişletilmesi hedefleniyor. Mevcut kanunda "silahlı örgüt üyeliği" ve "bu örgütlere silah sağlama" suçlarında mal varlığına el koyma kararı verilirken teklif bu suçların yanı sıra "Cebir ve şiddet kullanarak, Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, Cumhurbaşkanına suikast ve fiilî saldırı, cebir ve şiddet kullanarak TBMM’yi veya hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs suçları ile "Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetine karşı silâhlı isyan" ve "Anayasal düzene karşı suçları işlemek için anlaşmak" suçlarında da mal varlığına el koyma kararları verilebilecek.

Sınırsız "iletişimin tespiti"

Teklifle "suç işlendiğine dair somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkanının bulunmaması durumunda" yapılabilen iletişimin tespiti kararları artık bu koşullar olmadan da verilebilecek. Yani telefonla kimin kimi aradığı, ne kadar konuşulduğu, kimlerle mesajlaşıldığı, elektronik posta ve internet yoluyla mesajlaşmaların tespit edilmesi için herhangi bir şüphe veya delil şartı aranmayacak. Ayrıca dinleme ve kayda almanın aksine, iletişimin tespiti herhangi bir süreyle sınırlı olmayacak. Yani kişilerin iletişimi geriye doğru sınırsızca tespit edilebilecek.
Buna göre kanunda yazılı katalog suçlarda, yani göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti, öldürme, işkence, cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı, nitelikli hırsızlık ve gasp, uyuşturucu ticareti, parada sahtecilik, fuhuş, ihaleye fesat karıştırma, rüşvet, kara para aklama, silahlı örgüt veya bu örgütlere silah sağlama ile devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk suçlarında herhangi bir şüphe ya da delil olmasa da kişilerin iletişimleri sınırsızca tespit edilebilecek.

Dinleme ve takibin kapsamı genişletildi

Teklifle dinleme, iletişimin tespiti, sinyal bilgilerinin alınabileceği, gizli soruşturmacı (ajan) kullanılabilen ve teknik takip yapılabilen suçları ifade eden "katalog suçların" da kapsamı genişletildi. Buna göre mevcut kanunda "silahlı örgüt üyeliği" ve "bu örgütlere silah sağlama" suçlarında dinleme ve iletişimin tespiti yapılabiliyorken teklifle bu suçların yanı sıra "Cebir ve şiddet kullanarak, Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, Cumhurbaşkanına suikast ve fiilî saldırı, cebir ve şiddet kullanarak TBMM’yi veya hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs suçları ile Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetine karşı silâhlı isyan ve "Anayasal düzene karşı suçları işlemek için anlaşmak, devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak (bölücülük), düşmanla işbirliği yapmak, devlete karşı savaşa tahrik, temel millî yararlara karşı faaliyette bulunmak için yarar sağlama, yabancı devlet aleyhine asker toplama, askerî tesisleri tahrip ve düşman askerî hareketleri yararına anlaşma, düşman devlete maddi ve mali yardım, suçlarda da katalog suçlar kapsamına alındı.

Avukatın dosya inceleme yetkisine sınırlama

Şubat ayında yapılan değişikliklerle CMK’nın avukatların soruşturma dosyalarını incelemelerine sınır getiren düzenlemeleri kaldırılmıştı. Ancak teklif bu düzenlemelerin yeniden getirilmesini düzenliyor. Teklife göre avukatın dosyayı inceleme ve belge alması savcının istemi üzerine hakim kararıyla sınırlandırılabilecek. Şüphelinin ifadesi, adli tutanaklar ve bilirkişi raporlarına ise sınırlama getirilemeyecek.

Örgüt suçunda soruşturma kolaylığı

Örgüt suçlarındaki soruşturmalarda savcı, hakim tarafından yapılacak işlemleri suçun işlendiği yer savcılığının yanı sıra soruşturmanın yürütüldüğü yerdeki savcılıktan da isteyebilecek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder