16 Ekim 2014 Perşembe

Asistana "Kürtçülük yapıyor" diyen hoca yargılanacak


Ceza soruşturmasına izin, disiplin cezasına ret kararı.. Rektörlük ve dekanlıktan garip karar:
"İnsan ilişkilerinde sorunlu, disiplin cezasına gerek

KEMAL GÖKTAŞ

İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü, doktora tez danışmanlığını yaptığı öğrencisine Kürt olduğu için "Kürtçülük yaptığı ve PKK'lı" olduğu iddiasında bulunduğu belirtilen Prof. Dr. Necmettin Kamil Sevil hakkında soruşturma izni verdi. Rektörlüğün osruşturma izni kararına karşın disiplin soruşturmasında garip gerekçelerle verdiği "disiplin cezasına yer olmadığı" kararına karşı da dava açıldı. Rektörlük, Sevil hakkında aynı iddiayla yürütülen disiplin soruşturmasında "Öğrencilere karşı sert bir mizaç sergilediği, insan ilişkilerinde nazik olmadığı" tespitine yer vererek "insan ilişkilerinde kimi kusurlarının olması, 30 yıldır öğretim üyesi olması ve bilimsel çalışmalarının değerli olarak görülmesi" gerekçesiyle disiplin cezası verilmemesine karar verdi.


Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi'nde araştırma görevlisi Dr. Alaskar Özperçin, doktora tez çalışmasında danışmanlığını üstlenen Prof. Dr. Necmettin Kamil Sevil hakkında verdiği şikayet dilekçesi üzerine savcılıkta ceza soruşturması; üniversite ise disiplin soruşturması başlatıldı. Ceza soruşturmasında savcılığın istediği "soruşturma izni" verildi. Böylece Prof. Sevil hakkında ceza soruşturması açıldı.

Ancak aynı suçlamayla yapılan disiplin soruşturmasında ise ilginç bir karar çıktı. Disiplin incelemesi sonunda hazırlanan 18 Mart 2013 tarihli raporda Prof. Sevil'in "insan onurunu zedeleyen söz ve davranışlarda bulunduğu, asistan Özperçin'in yüzüne ve gıyabında, illegal örgüt üyesi olarak tanınmasına, etnik, bölgesel ve benzeri özellikleri ile anılmasına neden olabilecek sözler sarf ettiği" belirtildi. Raporda YÖK Disiplin Yönetmeliği uyarınca kınama cezasını gerektirmekle birlikte, bazı hafifletici hedenler ve hizmetleri dikkate alınarak Sevil'e görevde ve davranışta daha dikkatli olunması gerektiğinin yazı ile bildirilmesi biçiminde uyarma cezasının verilmesi önerildi.

Hocaya garip savunma

Soruşturma raporu üzerine İ.Ü Rektörlüğü, Dekanlığa disiplin cezasının verilmesinin uygun bulunup bulunmadığını sordu. Dekan Selahattin Dilidüzgün'ün verdiği yazılı yanıtta, Sevil'in, hakaret ve etnik ayrımcılık içeren sözleri sarf ettiği iddiasının ise sadece bir tanık tarafından doğrulandığı, diğer tanıkların ise bu suçlama ile ilgili olarak hep başkalarından duyduklarını belirttikleri savunularak şöyle denildi:
"Prof. Dr. Sevil'in gerek annesinin vefatı gerekse geçirdiği rahatsızlığın etkileri nedeniyle zaman zaman sert bir mizaç sergilediği bilinmektedir. İnsan ilişkilerinde çoğu kez nazik devranışlar sergilemediği, çalışanları ve çalışma arkadaşlarını gereğince takdir etmediği Dekanlığımız tarafından da bilinmektedir. Zaman zaman öğrencilerle de bazı çatışmalar yaşadığı Dekanlığımıza gelen not itiraz dilekçeleri nedeniyle de bilinmektedir. Ancak Prof. Sevil'in bu türden sergilediği kişilik zaafiyeti özellikleriyle soruşturmanın konusunu oluşturan Özperçin'i 'illegal örgüt üyesi olma vb' gibi konularda karalaması suçlamasıyla karıştırılmaması gerekmektedir."
Dekan Dilidüzgün, "30 yılı aşkın süredir öğretim üyesi olması, çok sayıda bilimsel çalışma üretmesi, Fransız Dilbilim ekolünün önemli bir temsilcisi olması, çalışmalarının bilim dünyası için önemli değerlerler olduğunu" savunduğu Prof. Sevil'e "insan ilişkilerinde kimi kusurlarının bulunduğu" gerekçesiyle ceza verilmemesi gerektiğini savundu. Bu görüş doğrultusunda Rektörlük disiplin cezası verilmesine gerek olmadığına karar verdi.

İptal edilsin

Bu karara karşı İstanbul İdare Mahkemesi'nde dava açan Özperçin'in avukatı Aslı Kazan Gilmore, soruşturma raporuna göre Prof. Sevil'e "kınama" cezası verilmesi gerekirken Rektörlüğün ceza vermeme kararının hukuka aykırı olduğunu belirterek bu kararın iptal edilmesini istedi. Gilmore, Sevil'in işlediği disiplin suçunun ağırlığı apaçık ortada olduğuna belirterek "Rektörlüğün ve Dekanlığın kendisi için 'insan ilişkilerinde çoğu kez nazik davranışlar sergilemediği, çalışanları ve çalışma arkadaşlarını gereğince takdir etmediğinin bilinmekle olduğu vurgusunu yapması da daha önceden de sıkıntıların yaşandığını göstermektedir. 30 yıllık deneyiminin olması gibi nedenlerle bir alt cezanın verilmesi bile kabul edilemezken, hiç ceza verilmemiş olması haksız ve hukuka aykırıdır. Mutlaka iptal edilmelidir" dedi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder