12 Ekim 2014 Pazar

HSYK seçiminden sonra ne olacak?


KEMAL GÖKTAŞ 

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’ndaki dengeleri belirleyecek olan seçim nihayet bugün yapılıyor. Sert söylemlerin egemen olduğu bir seçim döneminin ardından yaklaşık 14 bin hakim ve savcı 10 HSYK üyesini seçmek üzere sandık başına gitti. Bu yarışın sonucu sadece yargı açısından değil Türkiye’nin siyasi geleceği açısından da önemli etkileri  olabilecek. 


3 blok yarışıyor

Seçimlerde hükümet destekli Yargıda Birlik Platformu'nun karşısında Yargıçlar Sendikası ve YARSAV'ın oluşturduğu ortak liste ile bağımsız adaylar yarışacak. Bağımsız adaylar arasında cemaatin adayları da bulunuyor. 

Hedef en az 5 üyelik

HSYK seçimleri hükümet için en sorunlu alanlardan biri olan yargı ile ilişkileri açısından da adeta “kader” seçimi olacak. Seçimi hükümetin kazanmış sayılması için hükümetin destek verdiği ve AKP’li, sosyal demokrat ve ülkücü kökenli yargı mensuplarının oluşturduğu Yargıda Birlik Platformu’nun en az 5 üyeliği elde etmesi gerekiyor. Çünkü hükümet en az 5 üyelik kazandığında 22 üyeli HSYK Genel Kurulu’nda karar yeter sayısı olan 12 oya ulaşmış olacak. Platformun 5 üyenin altında kalması halinde Kurul’da “hükümet, cemaat ve sosyal demokratlardan” oluşan 3 kanat arasındaki pazarlıklar ve kavgalar sonucu belirleyecek.“Paralel yapı”yı bir iç düşman kategorisinde değerlendiren hükümet bugün yapılacak seçimde HSYK’daki çoğunluğu elde etmek için gerekli en az 5 üyeliği kazanamazsa kartlar yeniden karılacak ve hükümetle yargı arasında yeni ve sert kavgaların başlangıcı olacak.

Yargıya paralel operasyon

HSYK seçimlerinin sonucu Ergenekon, Balyoz ve KCK gibi kritik davalarda görev yapan ve cemaatin talimatları doğrultusunda karar verdikleri ileri sürülen hakim ve savcılarla ilgili şikayetlerin akıbetini de tayin edecek. Bu aynı zamanda “yargıda paralel operasyonu” yapılıp yapılmayacağı sorusunun da yanıtını belirleyecek. Ayrıca Ergenekon savcısı Zekeriya Öz başta olmak üzere hükümetle açıktan polemik yürüten bazı hakim ve savcılar açısından da HSYK’nın yapısı  hayati derecede önemli olacak.

Paralel operasyonları

Emniyet’te yasadışı dinleme iddiaları ile yapılan ve çeşitli illerde tutuklamalarla sonuçlanan “paralel” operasyonların kaderi de büyük ölçüde HSYK’daki seçimlere bağlı. Seçimlerin sonunda HSYK’da cemaat etkisi sürer ve bu soruşturmalara bakan hakim ve savcıların görev yerini değiştirerek yerlerine cemaate yakın üyelerin atanması halinde bu soruşturmalar hükümet aleyhine gelişeşebilir.

Yeni soruşturmalar

HSYK’nın yeni yapısı 17 ve 25 Aralık operasyonları ile Tevhid-Selam gibi hükümeti hedefleyen soruşturmaların yeniden yapılıp yapılmayacağını da yakından ilgilendiriyor. Hükümet 17-25 Aralık operasyonlarında görev alan hakim-savcıları tasfiye edebilmek için yüksek yargıdan gelen üyelerle ittifak yaparak HSYK 1. Dairesi’nin yapısını değiştirmiş ve böylece yer değiştirme kararlarını aldırabilmişti. Şimdi yeniden 1. Daire’deki hakimiyeti kaybetmesi, yeni soruşturmaların da önünü açabilecek.
“Kumpas” davalarının kaderi
HSYK’daki seçim, Ergenekon, Balyoz, KCK gibi siyasi dava ve soruşturmalarda yargının bundan sonraki tavrı açısından da oldukça önemli olacak. Bu davalarda son sözü söyleyecek olan Yargıtay’ın üye yapısının değişmesi şimdilik söz konusu olmasa da Şike ve Balyoz’da olduğu gibi AYM kararları ile başlayan yeniden yargılamalarda yerel mahkemelerin tavrının HSYK seçimlerinin sonucundan etkilenmesi sürpriz olmayacak.

Cemaatin yargıdaki gücü de test edilecek

Oy kullanacak 14 bin hakim ve savcının yaklaşık yarısı Ak Parti döneminde mesleğe başladı. Hakim ve savcıların Adalet Bakanlığı bünyesinde bürokratlardan oluşturulan mülakat kurulu tarafından mesleğe alındığı ve bu kurullarda cemaatin etkin olduğu düşünüldüğünde yargıda yaklaşık 4 bin cemaat etkisinde hakim ve savcının bulunduğu yönündeki bilgilerin de yabana atılamayacağı ortaya çıkıyor. Bu sayı da seçimlere etki edecek önemli bir oranı ifade ediyor.

Zamlar seçim sonucuna mı bağlı?

Ak Partili milletvekilleri tarafından hazırlanan 
hakim ve savcılara zam ve sicil affı öngören teklifin, hükümetin destek verdiği Yargıda Birlik Platformu’nun seçimi kazanamaması halinde yasalaşmayacağına ilişkin kanaat de seçim üzerinde büyük bir gölge oluşturuyor.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder