15 Haziran 2014 Pazar

Zirve davasında "ev hapsi" skandalı


KEMAL GÖKTAŞ

Zirve Yayınevi katliamı davasında tutukluluk sürelerini 5 yılla sınırlayan yasa nedeniyle tahliye edilerek ev hapsine alınan sanıkların adli kontrol hükümlerine aykırı olarak defalarca evlerini terk ettiği, buna rağmen mahkemenin tutuklama kararı vermekten kaçınarak adli kontrole, "aynen devam" kararı verdiği ortaya çıktı. Oysa mahkemenin adli kontrole ilişkin kararında ev hapsi yükümlülüğünü ihlal eden sanıkların derhal tutuklanacakları belirtilmişti.


"Derhal tutuklama"

Zirve Yayınevi davasında tahliye edilen sanıklara 8 Mart 2014'de adli kontrol kapsamında konutu terk etmeme (ev hapsi) tedbiri uygulanmasına karar verilmişti. Kararda sanıkların adli kontrole, yani ev hapsine isteyerek uymamaları halinde hükmedilecek ceza miktarına bakılmaksızın "derhal tutuklanacakları" da belirtilmişti. Sanıklar bu kararın ardından elektronik kelepçe takılarak 1 Nisan 2014'de ev hapsine alınmıştı. Sanıkların evden dışşarı çıkıp çıkmadıkları Denetimli Serbestlik Müdürlüğü'nden sinyal bilgileri izlenerek takip ediliyor. Bu takip sırasında adli kontrole alınan sanıklardan Emre Günaydın dışında kalan Hamit Çeker, Cuma Özdemir, Abuzer Yıldırım ve Salih Gürler'in sık sık ev hapsini ihlal ederek dışarı çıktıkları tespit edildi.

4 saat gezdi

Hakkında ihlal tespiti en çok yapılan sanık ise Hamit Çeker oldu. Çeker'in sinyal bilgilerini kontrol eden Elbistan Denetimli Serbestlik Müdürlüğü, Çeker'in 8 defa yükümlülüğünü ihlal ederek dışarı çıktığını belirledi. Bu ihlaller genellikle 5-10 dakika arası gerçekleşirken 12 Mayıs'ı 13 Mayıs'a bağlayan akşam saat 20.25 ila 00.39 arasında yani 4 saati aşkın süre ev hapsini ihlal ederek dışarı çıktığı belirlendi. İhlallerin sona ermesinden sonra aranan Çeker ise konutunda olduğunu dışarı çıkmadığını ileri sürdü. Bunun üzerine bir denetim memuru eve giderek sinyal bilgilerinin doğruluğunu çeşitli denemeler yaparak test etti ve hazırladığı raporda sinyal bilgilerinin doğru olduğunu belirtti.

"Aynen devam"

Denetimli Serbestlik Müdürlüğü ise her ihlalden sonra Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurarak ihlallerle ilgili bilgi verdi ve ihlal tutanaklarına göre bu durumun yükümlülüğün ihlali sayılıp sayılmayacağına karar verilmesini istedi.
Ancak Zirve Yayınevi davasının görüldüğü Malatya 1. Ağır Cesa Mahkemesi, sanıkların sık sık yükümlülüklerini ihlal ederek dışarı çıkmalarına rağmen sanıklar hakkında tutuklama kararı vermekten kaçındı. Mahkeme her defasında "Gönderilen evrak kapmasına göre mahkememizce bu aşamada karar verilmesini gerektirir bir durum bulunmadığı değerlendirilmekle sanık hakkında hükmedilen adli kontrol kararının aynen devamına" karar verdi. Oysa mevzuata göre can güvenliğini tehlikeye atan olaylar ve mahkeme kararı ile verilen izinler dışında, ev hapsini ihlal ederek dışarı çıkan sanıkların derhal tutuklanması gerekiyor. Mahkemenin buna rağmen gerekçesiz biçimde tutuklamaya karar vermemesi katliamda hayatını kaybeden ailelerin ve avukatlarının da tepkisini çekti.

Mahkeme ev hapsi kararını da itiraz üzerine almıştı

Tutukluluk süresinin 5 yılla sınırlanmasına ilişkin yasanın yürürlüğe girdiği gün tahliye edilen Malatya Zirve Yayınevi katliamının 5 zanlısı hakkında mahkeme ev hapsi kararı almamıştı. Mahkemenin haklarında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen sanıkların kaçmasına yol açabilecek bu kararına karşı savcılık itiraz etmiş ve bunun ardından, "konutu terk etmemek üzere elektronik kelepçe takılarak" adli kontrol kararı verilmişti. Karara göre 3 kişiyi öldürdükleri için yargılanan sanıklar mahkemece karar açıklanana kadar ev hapsinde kalacak. Davada son olarak emekli Orgeneral Hurşit Tolon, "yurtdışına çıkış yasağı" verilerek tahliye edilmişti.

Devlet memuru olmak istiyor

Bu arada Zirve Yayınevi sanıklarından Abuzer Yıldırım'ın mahkemeden izin alarak Kamu Personeli Seçme Sınavı'na girdiği ortaya çıktı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder