18 Mayıs 2013 Cumartesi

hayallerin bittiği şehir




Kemal GÖKTAŞ
Patlamalarla sarsılan Reyhanlı’da halkın tedirginliği ve yeni olayların çıkacağına ilişkin korkusu büyüyor. Sınırda güvenlik önlemlerinin alınması için yaptıkları çağrılara rağmen patlamanın gerçekleşmesi nedeniyle yetkililere tepkinin büyük olduğu ilçe halkının radikal militanlara yönelik tepkilerinin "ırkçılık" olarak görülmesinden duyulan rahatsızlık var.


PATLAMA BEKLENİYORDU

Hatice Can, hukuken "misafir" konumunda bulunan ama yaygın yanlış bir kullanımla "sığınmacı" olarak söz edilen Türkiye'deki Suriyelilerin haklarıyla yakından ilgili bir avukat. Aynı zamanda İHD MYK üyesi olan Can’a göre, halkın asıl sorunu sığınan Suriyeliler değil. Can, özellikle radikal İslamcı militanların Reyhanlı’da üniformaları ile ellerinde telsizlerle gezmesinin yarattığı tedirginliğin uzun süreden beri devam ettiğini anlatarak “Patlama olduğunda kimse şaşırmadı. Asıl patlama Antakya’nın kalabalık yerlerinde bekleniyordu ama Reyhanlı’da olması da şaşırtmadı insanları” dedi. Suriyelilerin başlangıçta Reyhanlı’da ticareti canlandırdığını, onlara yardım yapan kuruluşların Reyhanlı’da esnaftan alış veriş yaptıklarını anlatan Can, halkın güvenlik konusundaki tedirginliğinin giderilmemesi nedeniyle "Suriyeli misafirlere yönelik" bir tepkinin ortaya çıktığını anlattı.

"ÖSO SALDIRACAK" KORKUSU

İHD Hatay Başkanı Mithat Can ise Suriyeli göçmenlerden ilk gelenler arasında Suriye’deki rejime muhalif olan ve demokratik bir ülke isteyenlerin de olduğunu ama daha sonra radikal İslamcı unsurların bu kişileri baskı altına aldığı ve kamplarda tasfiye ettiğini anlattı. Can, Hatay genelinde Alevilerin büyük bir tedirginlik yaşadığını belirterek kentteki havayı şöyle anlattı:
“Hafız Esad’a mezhebi üzerinden  yöneltilen suçlamalar buradaki Alevileri rahatsız etti. Hatay’da 12 Eylül öncesinde de Alevi  Sünni çatışması çıkarılmaya çalışıldı ama başarılı olamadılar. Reyhanlı olayına kadar da Alevilerin kentteki Sünni kesime yönelik bir tedirginliği yoktu. Onların asıl korktuğu Özgür Suriye Ordusu’nun kendilerine yönelik saldırıları idi. Savaş çıkarsa bu durumun aleyhlerine olacağını, hatta mülteci durumuna düşeceklerini bile düşünüyorlar. Devlet de bu konuda Alevilere güven vermiyor. Hatta bir Alevi devletinden söz edilmesini bile kendilerine yönelik bir tehdit olarak algılıyorlar. Bu devletten hükümet yetkililerinin bahsetmesi, ‘Bizi oraya mı sürecekler’ endişesine neden oluyor.
Reyhanlı saldırısından sonra provokatif eylemlerin olacağı endişesi artıyor. Bu iş Alevilere yönelecek diye korkan Aleviler, korku içinde yaşıyor.
Hatay'da yabancı gizli servis elemanları cirit atıyor. Bu kadar kontrolsüz bir ortamda herşey mümkün hale geliyor. Şehrin geleceğinin belirsizliklerle dolu olduğu düşüncesi nedeniyle emlak satışları bile durdu, fiyatlar önemli ölçüde düştü. ”
Herşeye rağmen Hatay içinde bir mezhep çatışması yaşanmayacağını düşündüğünü belirten Can, radikal İslamcı unsurların ülke dışına çıkartılmadığı takdirde yeni saldırıların olabileceği uyarısında bulundu.

"YÜZDE 90 SAĞDUYULU"

Eğitim-Sen Reyhanlı temsilcisi Yunus Dolgun, patlamadan sonra bazı Suriyelilerin kafaları ezilirek linç edildiği iddiasına tepkili. "Bütün bu iddialar asılsızdır. İnsanlar patlama anında yaralıları kurtarmak için olağanüstü gayret gösterdiler. Ben ilk patlama yerine çok yakındım. 40 dakika ne ambulans, ne polis ne itfaiye geldi. Pet şişelerle su dökerek can kurtarmaya çalıştık. İnsanların galeyana geldiği, 3-5 provokatörün bazı Suriyelilere saldırdığı doğru ama diğer iddialar yanlış. Bu tepkinin doğmasının sorumlusu da devlettir. Kamuflaj kıyafetli insanlar, El Nusracılar, El Kaideciler ellerinde telsizle rahatça dolaşıyordu. Onlara yönelik tepkinin tüm sığınmacılara yöneldiğini söylemek yanlış olur. Şu anda Suriyeliler şehirde yok, evlerinden çıkmıyorlar. Sapla samanı karıştıranlar var ama Reyhanlı halkının yüzde 90'ı sağduyulu."

"ÖLDÜRÜLEN SURİYELİ YOK"

Patlama sırasında Suriyelilerin öldürüldüğü iddiasını Suriyeliler de yalanlıyor. Reyhanlı’da Suriye’de yaralanan ÖSO’cular için açılan rehabilitasyon merkezini yöneten bir doktor "Arabası tahrip edilen dostlarımız oldu, bizim erkek bakıcılarımızdan birini sopayla dövdüler ama kimse öldürülmedi. Reyhanlı’da yaşayan Suriyeliler evlerine kapanmış durumda. Aslında başta herkes mutluydu. 200 liralık evi bize 2 bin liraya kiraladılar. İki halkın arasını bombalar bozacak diye korkuyoruz" dedi.

"HAYALLERİMİZİ BİTİRDİLER"

Hatay Barosu avukatlarının patlama yerinde yaptıkları karanfilli anmadan sonra taziye için gittikleri 17 yaşındaki Oğulcan Tuna’nın amcası Ahmet Tuna ise sağduyunun sesini  yükseltiyor:
“Bizi Alevi  Sünni diye birbirimize düşürmek istiyorlar. Buna izin vermeyelim. Bakın bizim hayallerimiz bitirildi, önlem alın, başkalarının hayallerine dokunmasınlar. Hükümet acilen üzerine düşeni yapmalı, sınır geçişleri güvenlik altına alınmalı…”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder