29 Mayıs 2013 Çarşamba

Adalet Bakanlığı'ndan Şakran savunmaları: Kamera varken işkence olmaz. İşkenceden değil, can sıkıntısından intihar etti


İŞKENCE YOK ÇÜNKÜ KAMERALAR VAR, ÇOCUKLARIN ŞİKAYETİ YOK, İNTİHARIN NEDENİ "CAN SIKINTISI"
 YILLAR GEÇSE DE DEVLETİN SAVUNMASI DEĞİŞMİYOR: "MÜNFERİT"

Kemal GÖKTAŞ

Adalet Bakanlığı, ÇHD (Çağdaş Hukukçular Derneği) ve Gündem Çocuk Derneği'nin Şakran Çocuk Cezaevi'yle ilgili raporlarında yer alan vahim iddialar üzerine bir açıklama yaparak iddiaları yalanladı. Bakanlık, işkence iddialarını "cezaevlerinin kamera ile gözetlendiği ve çocukların kurum yönetimine şikayetlerinin olmadığı" gerekçeleriyle savunurken açıklamadan, bir çocuğun kolunu kıvırarak döven asker hakkında aradan bir ay geçmesine rağmen "evrakları tamamlanmadığı için" henüz suç duyurusunda bulunulmadığı anlaşıldı. Bakanlık, işkence nedeniyle intihar ettiği belirtilen bir çocuğun ifadesine dayanarak intiharın nedenini "psikolojisinin bozulması ve can sıkıntısı" olduğunu ileri sürdü.
Rapordaki iddiaların "tamamen gerçek dışı olduğu" ileri sürülen açıklamada cezaevlerinin ulusal ve uluslararası kurumlar ile sivil toplum kuruluşlarının denetime açık olduğu belirtildi. Cezaevlerinde zaman zaman ortaya çıkabilen "münferit olayların" titizlilikle soruşturulduğu savunulan açıklamada "Bakanlığımızın en ufak bir hak ihlaline izin vermesi veya göz yumması söz konusu değildir" denildi.  TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyelerinin kısa bir süre önce İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı Cezaevi'ni ziyaret ettiği ve "örnek cezaevi" olarak değerlendirildiği ifade edilen açıklamada "Gerçeği yansıtmayan bir rapor üzerinden konuyu gündeme getiren Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü de bu incelemeye katılmıştır" denildi. Açıklamada "Ayrıca Bakanlığımız, iddialar üzerine konunun yerinde tetkiki amacıyla TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonunu, söz konusu iddiaları incelemek üzere, İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı Cezaevi'ne davet etmiştir" denildi.

KAMERA VAR, ŞİKAYET YOK, İNTİHARIN NEDENİ "CAN SIKINTISI"

Bakanlık açıklama ile birlikte 12 maddelik bir bilgi notu da göndererek iddiaları tek tek yanıtlama yoluna gitti. İddialar ve bakanlığın yanıtları şöyle:

1.  Siyasi davalardan hükümlü çocuklara işkence yapılıyor: Haberde adı geçen İ.A ve S. B., “yağma” (gasp) suçundan cezaevindedir.

2.  Hortumla dövüldüler: Çocukların kurum yönetimine böyle bir müracaatları yoktur. 283 kamera ile izlenen kurumda bir çocuğun böyle bir şiddete maruz kalması örtbas edilemez. Çocukları dövdüğü iddialan edilen "2. müdür Ercan" diye kurumda bir müdür yoktur.

3. Tedavileri engelleniyor: S.B. 1 Ocak 2013'den bu yana 25, İ.A. ise 17 kez muayene edilmiştir. İ.A'nın göz rahatsızlığı nedeniyle tedavisi devam etmektedir.

4.  Başvuru ve şikayet hakkının engelleniyor:  Tüm dilekçeler kayıt altına alınmaktadır. Kurum kayıtlarında bu kişiler tarafından iletilmiş herhangi bir şikayet bulunmamıştır.

5.  S.B. işkencelere dayanamadığı için deterjan içerek intihara teşebbüs etti: S.B ifadesinde psikolojisinin bozulması ve can sıkıntısı nedeniyle kantinden aldığı deterjanı su ile karıştırıp içtiğini,  olaydan ötürü utandığını beyan etmiş ve psiko-sosyal servise yönlendirilmiştir.

6.  Fıtık hastası S.B. ameliyat olması gerekirken hastaneden doktor bulunmadığı için geri getirildi, hastane çıkışında jandarma tarafından önce kolu kıvrıldı, ardından dövüldü: S.B'nin ameliyatı doktor tarafından 28 Mayıs'a (dün) ertelenmiştir. Fıtık olmadığı belirlenerek, sol testisine varikosel teşhisi konulmuştur. S.B'nin kolunu büktüğünü iddia ettiği asker hakkında işlem başlatılmıştır. Evrakların tamamlanmasından sonra savcılığa suç duyurusunda bulunulacaktır.

7.  Çocuklar alınan cezalar nedeniyle spor, sinema ve diğer sosyal aktivitelerden yararlanamıyor: Kanuna göre ceza alanlar dışındaki tüm hükümlü ve tutuklular sosyal ve kültürel faaliyetlere çıkartılmaktadır. İ.A. ve S.B. bilgisayar kursuna devam etmekle birlikte S.B.’nin son 20 gündür kursu aksattığı anlaşılmıştır. Kurumda, günlük ortalama 170 çocuk 300 kez sosyal ve kültürel faaliyetlere katılmaktadır.

8.  Şakran Cezaevinde çocuklara 60 güne varan hücre cezaları veriliyor: Çocuklara yasa gereği hücre hapsi verilemez. Ancak kendi odalarında kalmaları şeklinde ortak etkinliklere katılmama cezası verilebilmekte ve bu ceza ise 5 gün ile sınırlı tutulmaktadır. Bu cezanın başlangıcında, ortasında ve bitişinde doktor raporu alınması yasal bir zorunluluktur.

9.  Cezaevinde ‘etnik köken’ baskısı var: Bu iddialar da mesnetsizdir.

10.  Kameranın görmediği noktada her şey yapılıyor: 283 kamera  ile gözetilen kurumda kör nokta yoktur. Ortak yaşam alanlarında 4 kamera ve ünitelerde sürekli memur vardır.

11.  Yaşananların anlatılmaya başlanması üzerine telefonlar kesiliyor: Bugüne kadar hiçbir çocuğun, telefon görüşmesine müdahale edilmemiştir.

12.  Çocuklara süngerli oda işkencesi yapılıyor: Süngerli odalarda 4 ayrı kamera 24 saat kayıt yapmakta ve kayıtlar kurumda muhafaza edilmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder