7 Mart 2015 Cumartesi

Yargıtay'ın maganda kararı ve "Gezi cinayetleri"


KEMAL GÖKTAŞ

Yargıtay düğünde havaya ateş ederken tutukluk yapan silahı kontrol ettiği sırada silahın ateş alması sonucu karşısındaki sandalyede oturan bir kişinin ölümüne neden olan 17 yaşındaki çocuğa "bilinçli taksirle" öldürme suçundan verilen 5 yıl hapis cezasını bozdu. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, sanığa 20 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası öngörülen "olası kastla" öldürme suçundan ceza verilmesi gerektiğine hükmetti. Genel Kurul'un emsal niteliğindeki kararında tutukluk yapan tabancadan yapılan atışa dahi olası kastla öldürme suçundan ceza verilmesine karar vermesi akıllara Gezi eylemlerinde polislerin yargılandığı davaları getirdi. Ethem Sarısülük ve Abdullah Cömert'e ateş ederek ölümlerine neden olan iki polis için de "kasten öldürme" yerine "olası kastla öldürme" suçundan ceza istenmişti, Sarısülük ve Cömert davasında müdahil avukatları "kasten" öldürmeden ceza verilmesini istiyor.


Tutukluk yapınca

10 Eylül 2010'da Samsun'un Ayvacık ilçesinin Sahil Köyü'ndeki bir nişan düğününde 17 yaşındaki K.A, üç el havaya ateş ettikten sonra silahın tutukluk yapması üzerine, tabancayı kontrol ettiği sırada tabancanın ateş alması sonucu karşısındaki sandalyede oturan Yücel Beyazoğlu'nun ölümüne neden oldu. Çarşamba Cumhuriyet Başsavcılığı, K.A hakkında olası kastla öldürme suçundan 20 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açtı. İddianamede, K.A'nın "tabanca ile havaya ateş ederken seken mermilerin bu kişilerden birine isabet edip öldürebileceğini ya da yaralayabileceğini öngörmesine rağmen bu duruma kayıtsız kalarak tabancayla havaya ateş etmesi ve tabancanın tutukluluk yapması üzerine tabancayı kontrol ettiği sırada tabancanın ateş alması sonucu maktulü öldürmesi" nedeniyle taksirle (kazayla) öldürme değil, olası kastla öldürmeden cezalandırılması gerektiği savunuldu. Çarşamba Ağır Ceza Mahkemesi ise yargılama sonunda K.A'ya bilinçli taksirle öldürme suçundan 9 yıl ceza verdi, ancak çocuk indirimiyle ceza önce 6, iyi hal indirimiyle de 5 yıla düşürdü. Mahkemenin gerekçeli kararında "K.A'nın tabancanın tutukluk yapmasından sonraki davranışının eyleminin kasten yapılmış bir eylem olarak değerlendirilemeyeceği" görüşü savunuldu. Kararda K.A'nın olası kastla değil, taksirle öldürme suçunu işlediği, ancak kusurluluk durumu ağır olduğu için üst sınırdan ceza verildiği belirtildi. Kararda, olası kastla öldürmeden bahsebilmek için sanığın "olursa olsun, ölürse ölsün" mantığı ile hareket ederek herhangi birini hedef gözetmeden ancak birilerinin muhtemel ölümü sonucunu doğuracak şekilde kasten atış yapmasının gerektiği ifade edildi. Kararda, sanığın "neticeyi öngördüğü, ancak istemediği" sonucuna varıldığı belirtilerek "bilinçli taksir" hükümlerinin işletildiği anlatıldı.

Yargıtay: Ceza az, olası kast olmalı

Kararın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesi ise kararı bozdu. Bozma kararında sanığa olası kastla öldürme suçundan ceza verilmesi gerektiği savunuldu. Kararda, sanık çocuğun çevrede bulunan kişilere isabet edeceğini öngörmesine rağmen havaya ateş ettiğine, tutukluk yapan tabancayı yere paralele yakın vaziyette tuttuğu ve bu sırada tetiğe bastığına dikkat çekerek sanığın "olası kastla" hareket ettiğinin kabul edilmesi gerektiği belirtildi.

Mahkeme direndi ama..

Bozma kararı üzerine dosyanın yeniden gönderildiği Çarşamba Ağır Ceza Mahkemesi, önceki kararında direndi. Mahkeme kararında olası kast hükümlerinin işletildiği bazı Yargıtay kararlarından örnek verilerek "sanığa olası kasttan ceza verilmesi için kalabalığı hiçe sayarak bulunduğu yerden balkon, dam gibi yerlere doğru ateş etmesi, balkondan üst balkonda birilerinin olabileceğini öngörerek ateş etmesi ya da sarhoş halde sağa sola ateş etmesi" gibi bir durumun olması gerektiği belirtildi. Kararda, olayda böyle bir durumun olmadığı ve sanığın tutukluk yapan tabancayı yere doğru tutarken tetiğe bastığı vurgulandı.
Mahkemenin direnme kararı üzerine dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na geldi. Genel Kurul, hafta başındaki toplantısında mahkemenin kararını bozarak sanığa olası kastla öldürme suçundan ceza verilmesi gerektiğine karar verdi. Buna göre K.A'ya indirimlerle birlikte 11 yıl ila 13 yıl 10 ay arası hapis cezası verilecek.

Olası kast tartışması

Genel Kurul'un "tutukluk yapan tabancanın yere doğru tutulurken ateş almasına" dahi "olası kast" hükümlerini işletmesi, akıllara Gezi eylemleri sırasında Ethem Sarısülük ve Abdullah Cömert'in öldürülmesi ile ilgili davaları getirdi. Mahkeme, göstericilerin üzerine silah doğrultarak ateş eden ve Ethem Sarısülük'ü öldüren sanık polis Ahmet Şahbaz'a "olası kastla" öldürme suçundan ceza verilmiş, bir de haksız tahrik indirimi yapılarak 7 yıl 9 ay ceza verilmişti. Hatay'daki Gezi eylemleri sırasında Abdullah Cömert'i başına isabet eden gaz fişeği ile öldürdüğü iddiasıyla yargılanan polis Ahmet Kuş hakkında da olası kastla öldürme suçundan açılan dava sürüyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder