28 Nisan 2014 Pazartesi

Jandarma Komutani:"MİT'çiler kaçmaya kalkarsa asker ateş eder"



KEMAL GÖKTAŞ

Bakan Ala'nın olur verdiği İçişleri Bakanlığı Personel Genel Müdürü Muhterem İnce'nin yazısında, Hatay Valiliği'nin Bakanlığa gönderdiği yazıya yer verildi. Valiliğin yazısında 1 Ocak'taki TIR'ın aranması girişimi ile ilgili olarak "Arama yapacak Jandarma görevlileri ile, 'özel kanuna tabiyim, arama yaptırmam' dediği belirtilen MİT görevlileri arasında silah kullanılması gibi istenmeyen olaylar meydana gelebilecekti" denildi.

YARSAV'ın suç duyurusu üzerine dosyanın gönderildiği Yargıtay Başsavcılığı İçişleri Bakanlığı'na gönderdiği yazıda 1 Ocak 2014'de İnsani Yardım Vakfı'na ait bir TIR'ın Suriye'ye silah ve mühimmat sevk edileceği ihbarı yapılması üzerine Hatay İl Jandarma Komutanlığının Cumhuriyet Savcısının talimatı ve arama kararma istinaden TIR'ı durdurarak aramak istediği belirtildi. Ancak kendilerini MİT mensubu olarak tanıtan kişilerin aramaya engel olduğu, bu kişilerin girişimleri sonucunda Vali Lekesiz'in yazılı talimatı ile TIR'da arama yapılmasının engellendiği anlatıldı. Bu olayın dünya basınında da geniş yer bulduğu, devletin silahlı guruplara destek verdiği yönündeki iddiaların vahim olduğu ve Türkiye'yi uluslararası alanda sıkıntıya soktuğu belirtilen yazıda "mahkeme kararına rağmen TIR'ın aranmasına yazılı emri ile engel olan Vali'nin görev ve yetkisini kötüye kullandığı" iddiasına yer verildi.

Hatay Valiliği ise ihbar üzerine TIR'ın ve eskortluk yapan otomobilin Kırıkhan Jandarma Komutanlığı görevlileri tarafından durdurulduğu ve TIR'da bulunan kişilerin MİT mensubu olduklarına dair kimlik ibraz ettikleri belirtildi. Olayın Adana özel yetkili Savcılığına haber verildiği ve olay yerine özel yetkili savcının geldiği belirtildi.



MİT görevlileri hakkında soruşturmanın ancak Başbakan'ın izniyle mümkün olduğu hatırlatılan yazıda o gece yaşananlar şöyle anlatıldı:

"Bahsi geçen olayın yaşandığı saatlerde sorunun çözümü için yoğun telefon görüşmelerinde, İl Valisine MİT mensuplarının olay mahallinden ayrılacakları bilgisinin verildiği, MİT görevlilerinin re'sen ayrılacağı bilgisi alınınca İl Jandarma Komutanınca bu görevlilerin ayrılmamalarının iyi olacağını bildirdiği, aksi takdirde askerlerin ateş edebileceklerini ve daha olumsuz gelişmelerin olabileceğinin belirtildiği, farklı kanallardan ise MİT mensuplarının da şahsi silahlarının olduğu, görevlerinin yapılmasına engel olunması ve kendilerine ateş açılması durumunda onların da kendilerini savunmak için ateş açabilecekleri bilgilerinin intikal ettiği ve bu tür muhtemel gelişmelerin olabileceğinin değerlendirildiği, bir taraftan soruşturulmaları özel statüye sahip MİT personelinin gözaltına alınmaması ve soruşturmanın parçası niteliğinde olduğu için aranmaması gereken araçların aranmaya çalışılması, diğer taraftan resmi kurumların mensupları arasında karşılıklı silahlı bir ateş açma riskinin mevcut olmasının, Vali tarafından tüm yasal yetkilerin, imkân ve kabiliyetin devreye konularak sorunun çözümünü zorunlu hale getirdiği..."



Bu tür aramalara izin verilmesi halinde MİT'e ait araçlarda bulunan gizlilik dereceli evrakın deşifre olması şeklinde onarılamaz durumların yaşanabileceği savunulan şöyle denildi:

* MİT'in araç, bina ve mensuplarına yönelik iyi niyetli olmayan girişimlerin önünü açabilecek ve usul açısından bir nevi içtihat haline gelebilecekti.

* Bu durum MİT'i işlevsiz hale getirebilecek, böyle bir deşifre hali hem MİT'in haber kaynaklarını kesecek ve hem de canlı kaynakların güvenliğini tehlikeye atabilecekti.

* Kurumlar arasında duygusal zedelenmeler yaşanabilecek ve yıllar boyu sürebilecek tahribatlar oluşabilecekti.

* Jandarma görevlileri ile 'özel kanuna tabiyim, arama yaptırmam' diyen MİT görevlileri arasında silah kullanılması gibi istenmeyen olaylar meydana gelebilecekti.

* Bu tür ihbarlarla, MİT'in faaliyetlerini, çalışanlarını deşifre ederek TC'nin yabancı istihbarat servisleri karşısında savunmasız bırakılması amaçlanabilecektir.

* MİT'in faaliyetleri gizli olduğu için, her yurt içi faaliyetini farklı suç ihbarları ile deşifre etmek suretiyle, aynı zamanda olay yerine basının da gelmesi sağlanarak, MİT'in faaliyetlerinin basında geniş ve tartışmalı şekilde yer alması ve yıpratılması hususları dikkatten uzak olmaması gerekir.

* Bu ihbarlarla MİT'in El Kaide ile bağlantılandırılmaya çalışıldığı, ülkemizin teröre destek veren ülke şeklinde dünyada nitelendirilmesinin hedeflenmiş olabileceği, böylece dünyada ambargo ile karşılaşılabilecek bir alt yapının oluşturulmaya çalışıldığ, ihtimal dahilindedir.



Yazıda El Kaide ve İŞİD'in bugüne kadar Suriye'deki rejim kuvvetleriyle ciddi bir çatışmaya girmediği savunularak "Tam tersine söz konusu TIR ihbarlarına ilişkin en son ihbarın 19 Ocak 2014'de yapılmasından itibaren 10 gün süren çatışmalar sonrasında hiçbir insani ve gıda yardımı ulaşmayan Halep'in Türkmen Çobanbey Kasabası'nm tamamen İŞİD'in eline geçmesi ve Türkmenlerin de Türkiye'ye sığınmasının da söz konusu ihbarların iyi niyetli olmadığı konusunda fikir verdiği" ileri sürüldü.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder