26 Nisan 2014 Cumartesi
Bir Haşim Kılıç portresi: Anayasa Mahkemesi'nin ötekisiydi, kudretli başkanı oldu
Kemal GÖKTAŞ
ANAYASA Mahkemesi'nin 52 yıllık tarihinde başkanlık koltuğuna oturanlar içinde en farklı hikaye kuşkusuz Haşim Kılıç'a aittir.
Kırşehir Çiçekdağı doğumlu olan Kılıç, 1990 yılında 40 yaşında iken dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından AYM üyeliğine seçildiğinde, en genç üyelerden biri olmuştu. Sayıştay üyesi iken AYM üyeliğine getirilen Kılıç, siyasal İslam kökleri nedeniyle basının sürekli gündeminde oldu. İlk seçildiğinde evine günah olduğu için televizyon almadığı bile iddia edildi. Eşinin başörtülü olması da özellikle 28 Şubat döneminde sürekli yazılan bir konuydu. Kılıç, 1980 öncesinde İBDA-C'nin yayın organının Ankara temsilcisi olduğu iddialarını da yalanladı.
Kılıç, yine Özal tarafından seçilen üye Sacit Adalı ile birlikte adeta AYM'nin aykırı ikilisini oluşturuyordu. Kılıç ve Adalı, Refah ve Fazilet kapatma davalarında karşı oy kullanan 2 üye olarak dikkat çekmişti. Hukuk eğitimi görmemesine rağmen çalışkanlığı ve yazdığı görüşlerdeki yetkinliği ile AYM içinde "öteki" olmaktan kısa sürede sıyrılan Kılıç, 1999'da Başkanvekili seçilmeyi başardı. Kılıç, 2007 yılında ise oy dengeleri bakımından imkansız görüneni başardı ve "Atatürkçü" kanat ile yaptığı ittifak sayesinde uzun oylamalar sonunda AYM Başkanı oldu.
AYM Başkanlığı döneminde türban yasağının kaldırılması, Cumhurbaşkanlığı seçiminde en az 367 vekilin oylamaya katılması gerektiği gibi AKP için kritik davalarda hep karşı oy kullanan Kılıç, sol partiler ve Kürt siyasi hareketini temsil eden partilerle ilgili davalarda ise çoğunluk kararlarına katıldığı için eleştiriliyordu.
AKP'nin kapatılması davasında ise "davanın reddi" yönünde oy kullanan tek üye oldu. AKP, kapatma için gerekli olan 7 oyun çıkmamasıyla "Hazine yardımının kesilmesi" cezasıyla bu süreci atlatırken, Kılıç'ın "Hazine yardımının kesilmesi" yönünde oy kullanan Adalı dışındaki 3 üye üzerindeki etkisi yargı kulislerinde uzun süre konuşuldu.
Kılıç, Anayasa değişikliğine "bireysel başvuru"nun girmesi için gösterdiği çabayla diğer yüksek yargı organları üzerinde AYM'nin bir üstünlük kazanmasını sağladı. Başkanlık döneminde AYM'ye kazandırdığı görkemli yeni binayla da bu üstünlük adeta simgeleştı. Kılıç'ın, hükümete yönelik eleştirileri ise sanıldığı gibi yeni değil. Geçen yıl Gezi eylemlerinden önce dikkat çekecek biçimde "yaşam tarzına müdahele" uyarısı yaptığı konuşmalarla dikkat çeken Kılıç'ın son çıkışlarının ardında Cumhurbaşkanlığı hevesi yattığı iddia ediliyor. Kılıç ve İBDA-C'nin hükümlü lideri Salih Mirzabeyoğlu'nu aynı karede gösteren fotoğrafların ortaya çıkmasının ardında da Kılıç'ın önünün kesilmesi olduğu bile konuşuluyor.
AKP'nin seçimde düşük oy alması halinde Kılıç'ı aday göstermeyi düşündüğü ancak oyların yüksek çıkmasıyla bundan vazgeçildiği, Kılıç'ın çıkışlarının ardında yaşadığı hayal kırıklığının yattığı da yargı kulislerinde dillendiriliyor. 2010'dan sonra yaptığı konuşmalarda muhalefeti eleştiren Kılıç'ın, CHP ile ipleri koparmış olması nedeniyle bu partinin destekleyeceği aday olması neredeyse mümkün değil. Ancak kulislerdeki son iddia Kılıç'ın, 20 vekilin imzasıyla Köşk'e aday gösterileceği yönünde... Gelecek yıl Mart ayında yaş haddinden emekliye ayrılacak olan Kılıç, Köşk'e aday olsa da olmasa da son çıkışıyla tarihe sıradan bir AYM Başkanı olarak geçmemeyi garantilemiş durumda.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder