8 Aralık 2014 Pazartesi

Çocuk tecavüzü davasında mahkemeden tartışılacak beraat

KEMAL GÖKTAŞ

Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 13 yaşından beri akrabasının bir çok defa tecavüzüne uğradığını anlatan mağdur çocuğun şikayetiyle açılan davada çok tartışılacak bir karara imza attı. Mahkeme, mağdur çocuğun bakire olmadığı ve uğradığı tecavüzler nedeniyle ruh sağlığının bozulduğuna ilişkin raporlar, sanığın mağdur çocuğa şikayetçi olduktan sonra tehdit mesajları çekmesi ve evine porno CD göndermesi, sanığın eşinin açtığı boşanma davasının dilekçesinde sanığın kendisine de tecavüz ettiği için evlenmek zorunda kaldığını anlatması ve başka bir tanık kadının sanığın "kendisine de sarkıntılık" ettiğine ilişkin ifadelerine rağmen sanığın beraatine karar verdi.


13 yaşında tecavüz

Olay tarihinde 13 yaşında olan 1994 doğumlu mağdur çocuk, 14 Mart 2013'de Eskişenir'de savcılığa giderek büyük teyzesinin oğlu S.B'nin kendisine 13 yaşından itibaren çeşitli defalar tecavüz ettiğini anlattı. Mağdur kız ifadesinde İstanbul'da otururlarken 6 yıl önce gezmek için Eskişehir'de olan büyük teyzesine gittiğini belirterek gece evin salonuna uyurken büyük teyzesinin oğlu S.B'nin
"herkese senin beni yanına çağırdığını söylerim" diyerek tehdit edip tecavüz ettiğini söyledi. Sabah çarsafında kan gördüğünü anlatan mağdur çocuk, ailesi ile birlikte Eskişehir'e taşınmasından sonra S.B'nin kendisine iki kez arabayla götürdüğü boş arazide ve evde çeşitli defalar tehditlerle tecavüz ettiğini söyledi.
Mağdur çocuğun bu ifadesinin ardından, S.B hakkında soruşturma açıldı. S.B ise mağdur çocuğun kendisinden şikayetçi olmasından 3 gün sonra cep telefonundan "Beni muhakkak ara,acil ..Ne on üç yaşı kız, kafan mı güzel. Benim
anlattıklarımı söyleyeceksin, ondan sonra da kardeşim olarak kalacaksın. Konuyu beraber kapatacağız seninle. Ne anlattın annene. Sülalede duymayan kalmayacak" ve "Salak, ne bok yersen ye, nalet olsun, uzak dur benden", "Adam gibi konuş, yattığın piçin cd'si var, onu mu vereyim anana, onu mu istiyon, konuyu beraber kapatacağız senle tamam"  yazılı mesajlar gönderdi.

"Tecavüz edip evlendi"

Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada şüpheli S.B ile ilgili başka tecavüz ve cinsel saldırı iddiaları da gündeme geldi. Mağdur çocuk ifadelerinde, S.B'nin eşi D.B'nin, eşinin kendisine çektiği cep telefonu mesajlarını gördükten sonra kendisini aradığını ve "S. bana da tecavüz etti dedi, ben bir boşanma davası açtım. Sana tecavüz ettiyse eşim de olsa cezasını çeksin" dediğini anlattı.
D.B'nin Konya Aile Mahkemesi'nde açtığı boşanma davasının dilekçesinde de tecavüz olayı avukatının kaleminden şöyle anlatıldı:
“Bir gün davalının doğum gününde, davalı, arkadaşlarıyla beraber müvekkili zorla akşam yemeğine götürmüştür. Orada müvekkile ne içirdiyse müvekkile sabah uyandığında kendini davalının yatağında bulmuştur. Hayatı zindana dönen, tehditleri ile peşini bırakmayan davalı, şimdi de müvekkile ile müvekkilenin haberi bile olmadan ilişkiye girmiştir. Dahası müvekkile bir süre sonra hamile olduğunu öğrenmiştir. Şüphelinin kendisini tehdit ve hakaretlerle evlenmek zorunda bırakmıştır. Sapık ruhlu bir kişi olduğunu, her cinsel ilişki esnasında eşine yansıtmıştır" ifadeleri yer aldı. Söz konusu rapor Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından da 20 Mayıs 2014 tarihli raporla benimsendi ve "mağdur çocuğun 2006 yılı ve 2013 yılı Şubat ayı arasında mağduru bulunduğu olay nedeniyle ruh sağlığının bozulduğuna"  oy birliği karar verildi.

Evine gelene sarkıntılık

Dava sırasında ortaya çıkan bir kadın tanık Y.G de "uzaktan akraba olduğu S.B'nin evine gittiğinde kendisine sarkıntılık ettiğini"  söyledi.
Mahkemede savunma yapan şüpheli S.B ise iddiaları reddederek  “Ben kimseye tecavüz etmedim, eşime de tecavüz etmedim. Y.G'ye tecavüz etmeye kalkmadım. Beni rahatsız ediyordu, ancak ben şikayetçi olmadım, eşim de müsaade etmedi. Ben eşimin bilgisi ile (mağdur çocuğa) mesaj gönderdim, eşim de göndermiş olabilir. Ben tehdit amaçlı bir mesaj göndermedim. Ben mesaj gönderdim ancak tehdit amaçlı mesaj göndermedim. Bu tecavüz olayı ortaya çıkınca bende hep beraber konuşup bu olayı kapatalım dedim, benim hakkımda başkaca tecavüzden dolayı şikayet yoktur" dedi.

Raporlar tecavüzü gösterdi

Dava sırasında Eskişehir Adli Tıp Şube Müdürlüğü'nden alınan raporunda bakire olmadığı, Eskisehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Başkanlığı'nın raporunda da "alınan öyküsü, yapılan muayenesi sonucunda ilki altı yıl önce, ikincisi bir yıl önce gerçeklestigi iddia edilen cinsel saldırı suçuna bağlı olabilecek belirgin ruhsal etkilenmeyi gösterir nitelikte belirti ve bulgulara rastlandığı" belirtildi.

Şantaj ve hakaretten mahkumiyet

Tecavüz davası sürerken S.B hakkında, mağdur çocuğa gönderdiği mesajlar nedeniyle Eskişehir Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davada "şantaj ve hakaret" suçlarınodan mahkumiyet kararı çıktı. Mahkemenin gerekçeli kararında " Şikayet tarihi ve mesaj tarihi değerlendirildiğinde sanığın mesajı katılanın (mağdur çocuğun) hakkında yaptığı şikayeti kapatması için çektiği, bunu yapmadığı takdirde  mağdur çocuğa ait elinde cd olduğunu söylediğinin kabulü gerekecektir.  Şantaja konu yapılan suç ise kendisi tarafından işlenildiği iddia edilen cinsel saldırı suçudur. Sanığın amacı devam eden bu soruşturmayı kapatmaktır" denildi.

Evine porno CD gönderdi

S.B ise yargılama sürerken mağdur çocuğa yönelik tehdit ve şantajlarını sürdürdü. Mağdur çocuğu "Elimde CD'n var" diyerek tehdit eden S.B, ev adresine porno CD gönderdi. Bununla ilgili olarak da İstanbul 62. Asliye Ceza Mahkemesi'nde S.B hakkında "cinsel taciz" suçlamasıyla dava açıldı.

Eşine şiddet

Dava dosyasına konulan sabıka kaydında da sanığın eşi D.B'ye karşı işlemiş olduğu suçlarla ilgili birçok kayıt yer aldı.  Dosyada D.B'nin uğradığı darplar sonrasında kadına yönelik şiddeti önleme kanunu kapsamında sanıktan koruması için karar alındığı bilgisi de yer aldı.

Beraat...

Mağdur çocuğun ifadeleri, aldığı raporlar ve diğer tanıklıklara rağmen yargılamayı yapan Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nden ise mağdur çocuğu ve yakınlarını şok eden bir karar çıktı. Önce savcı sanık hakkında "yeter derecede ve şüpheden uzak delil bulunmadığı" gerekçesiyle beraatine karar verilmesini istedi. Mahkeme ise 2 Aralık'taki duruşmada savcının delil yetersizliği gerekçesini de aşarak sanığın suçu işlemediğine hükmetti ve "suçu sabit görülmediginden beraatine" karar verildiğini açıkladı. Mahkeme, sanığın kendisini avukatla savunduğunu belirterek ayrıca S.B'ye 3 bin TL avukatlık ücreti ödenmesine karar verdi.

"Birden çok kişiye tecavüz etti"

Mağdur çocuğun avukatı Pınar Çelik Arpacı mahkemeye sunduğu esas hakkındaki görüşte savcının beraat talebine karşı çıkarken şunları kaydetti:
"Dosya kapsamında yer alan müvekkilin tutarlı ve ısrarlı beyanları, sanığın müvekile olayın ortaya çıkması sonrasında göndermiş olduğu cep telefonu mesajları, yine sanığın bu mesajlar sonrasında şantaj suçundan mahkum olması, eşinin sanığa karşı açmış olduğu boşanma dava dilekçesi, hastane ve adli tıp raporları sanığın suçu işlediğini ortaya çıkarmıştır.
Yargıtay'ın cinsel saldırı suçlarında 'mağdurun beyanı esastır' ilkesi bulunmaktadır. Bu ilkenin ortaya çıkmasının sebebi cinsel saldırı ve istismar suçlarının gizli işlenme kabiliyetleri, delil yokluğu veya azlığını, özellikle kadın ve çocuk mağdurlar üzerinde oluşabilen baskının dikkate alınması gereğidir. Mahkeme karar verirken olayın gelişimini, tarafların beyanlarını, toplanan delilleri, fail ve mağdurun sosyal yaşamlarını, varsa ilişkilerini, arkadaş ve tanıdıklarının ifadelerini inceleyecek ve davaya konu suçun varlığına bu şekilde karar verecektir. Boşanma davası dilekçesinden de anlaşılacağı gibi şüpheli sadece müvekkile değil birçok kadına tecavüz eden bir kişidir. Sanık ayrıca tanık Y.G'ye sarkıntılık etmiştir. Bu durum sanığın kişilik yapısını ve cinsel saldırı suçunu alışkanlık haline getirdiğini göstermektedir."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder