14 Temmuz 2015 Salı
Türkiye İnsan Hakları Kurumu: Kürtçe kamu spotu olmaması ayrımcılık
KEMAL GÖKTAŞ
Başbakanlık'la "ilişkili" kamu kurumu niteliğindeki Türkiye İnsan Hakları Kurumu, seçim döneminde Türkçe bilmeyen 70 ve 60 yaşlarındaki iki kadın vatandaşın yaptığı başvuru sonunda YSK'ya Kürtçe kamu spotu hazırlanması konusunda tavsiyede bulunulmasına karar verdi. YSK'nın Türkçe dışında kamu spotu hazırlamamasını "devletin pozitif yükümlülüklerinin ihlali" olarak değerlendiren Kurum, Anayasa ve uluslararası sözleşmelerdeki "eşitlik" ve "ayrımcılık yasağına" ilişkin maddeleri hatırlattı. Kararda, YSK'nın "diğer dillerde kamu spotu hazırlanmasının imkânsız olduğu" yanıtına karşılık Kürtçe'nin yaygın kullanılan bir dil olduğu işaret edilerek Diyanet İşleri Başkanlığı Kürtçe Kur’an-ı Kerim meali yayımlaması örnek gösterildi.
"Türkçe bilmiyoruz" başvurusu
İstanbul'da oturan ve Türkçe bilmeyen 70 yaşındaki Dilber Yıldız ve 60 yaşındaki Zümrete Demir, YSK'ya başvurarak Türkçe hazırlanan seçmen eğitim filmlerinin kendileri ve kendileriyle aynı durumda bulunan seçmenler için Kürtçe olarak da hazırlanmasını talep etti. YSK ise "siyasi partiler ve adayların Türkçe dışında dil ve lehçelerde propaganda yapabilecekleri"ne işaret etti, ardından da "Filmlerin Kürtçe olarak hazırlanması halinde farklı dil ve lehçelerde de hazırlanması gerekeceğinden, talebini karşılanma imkânı olmadığı" yanıtını verdi. YSK "tercümanlar vasıtasıyla talebin sandık kurullarınca yerine getirilebileceği" ifade etti.
Eşit Haklar İçin İzleme Derneği ise Yıldız ve Demir adına TİHK'e başvurdu. Başvuruda YSK'nın talebe olumsuz yanıt vermesinin "seçmenlerin eşit bilgilenme hakkını ihlal ettiğini, oy kullanırken iradelerini özgür olarak oluşturmalarını engellediğini ve ayrımcılık niteliğinin bulunduğunu" iddia etti.
Kamu tüzel kişiliğine sahip, idari ve mali açıdan özerk olan ve "Başbakanlıkla ilişkili" olarak kurulan TİHK'in 10 Temmuz tarihli kararında kararında Anayasa, BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi'nin seçme ve seçilme hakkına ilişkin düzenlemelerine, ayrıca AİHM kararları ile BM İnsan Hakları Komitesi ve AGİT'in görüşlerine yer verilen kararda şöyle denildi:
GEÇERSİZ OYLAR 5. BÜYÜK PARTİ: 2011 seçimlerinde 973 bin 185, 2014 yerel seçimlerinde 2 milyonu aşkın oy geçersiz kabul edilmiştir. 2014 Cumhurbaşkanlığı seçiminde 737 bin 716, 7 Haziran 2015 seçiminde 1 milyon 344 bin 224 oy geçersiz sayılmıştır. 7 Haziran seçimindeki geçersiz oyların toplamı en çok oy alan 4 partinin ardından 5. sıraya yerleşmiştir. Bu rakam 76 ilin seçmen sayısından daha büyüktür. Geçersiz oyların bir kısmı bilinçli ise de diğer kısmı da bilgi eksikliğinden kaynaklanmaktadır.
YURT DIŞINDAN ÖRNEKLER: ABD'de seçim materyalleri İngilizce dışındaki dillerde de hazırlanmaktadır. Çince, Japonca, Korece, İspanyolca, Vietnamca, Tagalogça seçmen kaydı yapılabilmektedir. Hindistan’da 30’dan fazla dil kullanılmaktadır. Yeni Zelanda’da, işaret dili dâhil 26 dilde yapılmaktadır. Bolivya, Etiyopya, Paraguay, Singapur, Slovenya, Güney Afrika ve pek çok ülke resmi diller dışındaki dillerde de bilgilendirme yapmaktadır.
KAMU BARIŞI: Bireylerin kamusal hayata dâhil olabilmeleri, temel hak ve hürriyetlerini kullanabilmeleri için alınan tedbirlerin eşitlik ilkesi ve ayrımcılık yasağı çerçevesinde alınması gerekmektedir. Böyle bir uygulama eşitlik ve adalet sağlayacağı gibi toplumsal barışın güçlenmesine de hizmet edecektir. Partiler açısından başka dilde propaganda takdire bağlı iken YSK'nın seçmenleri bilgilendirmesi Anayasa'dan kaynaklanan bir yükümlülüktür.
KÜRTÇE KUR'AN ÖRNEĞİ: YSK, diğer dillerde kamu spotu hazırlanmasının imkânsızlığından söz etmekteyse de Kürtçe, vatandaşların önemli bir kısmının kullandıkları bir dildir. Pek çok radyo ve TV kanalı, basılı eser bulunduğu gibi TRT'de Kürtçe yayın yapan TV ve radyo kanalı bulunmaktadır. Muş Alparslan Üniversitesi ve Mardin Artuklu Üniversitesi'nde Kürt Dili ve Kültürü Ana Bilim Dalı mevcuttur. Kürtçe basılan sayısız eserin yanı sıra yakın zamanda Diyanet İşleri Başkanlığı Kürtçe Kur’an-ı Kerim meali yayımlamıştır. Kürtçe'nin vatandaşlar arasındaki yaygınlığı ve bu konuda eğitim materyali hazırlanmasının kolaylığının gözetilmelidir.
KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ: Türkiye’de, kadınların okuma-yazma oranı daha düşüktür. Okuma-yazma bilmeyen kadın seçmenlerin Türkçe de bilmemeleri halinde seçme hakları erkeklere oranla kısıtlanmış olacaktır. Anayasa’nın 10. maddesi kadın-erkek eşitliği için devletin pozitif tedbirler almasını öngörürken mevcut uygulama, eşitsizliği derinleştirebilecektir.
AYRIMCILIK: Objektif ve makul bir sebep olmadan aynı durumdaki kişilere farklı muamelede bulunulması ayrımcılıktır. Bir kısım seçmenin, Türkçe bilmemeleri ve okur-yazar olmamaları nedeniyle seçim işlemleri hakkında bilgilenme, tercihini sandığa yansıtma ve gizli oy hususlarında karşılaştığı farklı muamelenin objektif ve makul bir izahı yoktur. Anayasa’da ve uluslararası sözleşmelerdeki seçme hakkının etkin kullanılabilmesi ve kişilerin haklarının korunabilmesi için pozitif yükümlülükler kapsamında gözetilmesi gereken tedbirler somut olayda alınmamıştır."
İhlal izlenecek
TİHK bu gerekçelerle, devletin pozitif yükümlülüklerinin gereği olarak Türkçe dışındaki dillerde de kamu spotu hazırlanması hususunda tavsiyede bulunulmasına, kararın gereği için YSK'ya gönderilmesine, karar uyarınca işlem tesis edilip edilmediğinin 'İhlal İddialarını İnceleme Birimince' takip edilmesine oybirliğiyle karar verdi. Karar Başkan Hikmet Tülen ile üyeler Aydın Bingöl, Abdurrahman Eren, İrfan Güven, Nihat Bulut, ve Selamet İlday ve Yusuf Şevki Hakyemez tarafından alındı.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder