23 Mayıs 2014 Cuma

AYM, özel hayata ilişkin önemli kararında özel hayatı ihlal etti


Özel görüntüleri internette yayımlandığı için memurluktan atılan kadın AYM'den hukuk zaferiyle çıktı ama..

KEMAL GÖKTAŞ

Anayasa Mahkemesi, Silivri Cezaevi'nde görevli kadın memurun, lojmanda sevgilisi ile çekilmiş özel görüntülerinin kendisinden gizli internette yayınlanması üzerine verilen memurluktan çıkarma cezasının "özel hayatın gizliliğini ihlal" olduğuna karar verdi. Ancak genç kadının yaşadığı büyük mağduriyeti giderecek önemli bir karar alan AYM, vahim bir hataya imza atarak kadının başvurusunun gizli tutulması talebine karşın kararı Resmi Gazete'de yayımladı. Böylece 4 yıldır hukuksuz biçimde mesleğinden ayrı kalan kadın, görevine dönmeye hazırlanırken ismi ve çalıştığı kurumun ifşa edilmesiyle büyük bir mağduriyet daha yaşamaya başladı. Genç kadının memurluktan çıkarılma cezasının iptal istemini reddeden yargı kararlarının kaldırılarak yeniden yargılama yapılmasına hükmeden AYM kararında ise devletin kişilerin mahrem alanlarına müdahale edemeyeceği vurgulandı. Genç kadını meslekten çıkaran Adalet Bakanlığı'nın AYM'ye gönderdiği görüş yazısında ise "Sosyal bir gerçekliği karşılayan ihtiyaca binaen" ceza verildiği ifadesi dikkat çekti.



Hem mağdur oldu, hem memurluktan çıkarıldı

Silivri Cezaevi'nde ambar memuru olarak görev yapan Ş.K'nın, lojmanda birlikte olduğu bir erkek tarafından bazı özel görüntüleri çekildi ve internetteki bazı sitelere “Silivri'de bir bayan gardiyanın aşk maceraları” başlığıyla yüklendi. Görüntüleri yükleyen kişi, doğrudan ailesine göndermekle tehdit ettiği kadından defalarca para aldı. Ş.K, şantaj nedeniyle bu kişi hakkında görüntülerin çekilmesinden itibaren 1 yıl içinde yapması gereken şikayeti yapamadı. Ancak tehditlerine devam edince şikayetçi oldu. Mahkeme, bu kişiyi "basit tehdit" suçundan mahkum etti, ancak cezayı erteledi. Ş.K hakkında ise idari soruşturma açıldı. Ş.K, görüntülerin içeceğine uyuşturucu madde konularak çekildiğini ve internete yüklenmesinden de habersiz olduğunu savundu. Buna rağmen Adalet Bakanlığı, Ş.K'nın "memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareket niteliğinde olduğu" gerekçesiyle "devlet memurluğundan çıkarma" cezası verdi.

"Lojman" vurgusu

Ş.K bu karara karşı dava açtı. Adana 2. İdare Mahkemesi, görüntülerin Ş.K'nın "kendi iradesi dışında internete yüklendiği" sonucuna varmasına rağmen olayın lojmanda gerçekleştiğine vurgu yapılarak davayı 1'e karşı 2 oyla reddetti. Danıştay 12. Dairesi de 2'ye karşı 3 oyla bu kararı onadı. Karara karşı çıkan Daire Başkanı Çetin Zöngür "Davacının özel hayatına ilişkin olan görüntülerin rızasıyla kaydedilmiş olsa bile iradesi dışında internette yayınlandığı"nı belirterek mahkeme kararının bozulması gerektiğine işaret etti.  Ş.K'nın karar düzeltme talebi de yine Daire'ce reddedildi. Daire kararında görüntülerin lojmanda çekilmesinin etkili olduğu belirtildi.

"Ayrımcılık" iddiası

Ş.K bunun üzerine AYM'ye bireysel başvuruda bulunarak memurluktan çıkarma cezasının kaldırılması, mahrum kaldığı maaşlarının ödenmesi ve 60 bin TL manevi tazminat talebinde bulundu.
Ş.K. başvuruda, görüntülerin lojmanda çekildiği varsayılsa dahi kendisine tahsis edilen lojmanın özel yaşam alanı olduğunu, bu nedenle özel yaşam alanında gerçekleşen ve görevi sırasında vuku bulmayan ya da görevi ile ilgili olmayan bir özel yaşam eyleminden dolayı cezalandırıldığını belirtti. Ş.K ayrıca yürütülen tüm idari ve adli süreçlerde kendisinin bekar bir bayan devlet memuru olduğuna vurgu yapılarak cinsiyete dayalı ayrımcılığa tabi tutulduğunu belirtti.

Bakanlık: Sosyal bir gerçekliği karşılayan ihtiyaca binaen ceza verildi

Adalet Bakanlığı AYM'ye gönderdiği yanıtta Ş.K hakkındaki disiplin uygulamasının "sosyal bir gerçekliği karşılayan ihtiyaca binaen" yapıldığını savundu. Ş.K'nın daha önce de başka konularda disiplin cezası almasının çıkarma cezasında etkiliği olduğunu savunan Bakanlık, ayrımcılık yasağının bağımsız bir varlığa sahip olmadığını, diğer maddelerde düzenlenen normatif hükümleri tamamladığı ve bu nedenle ayrımcılık kapsamında inceleme yapılmaması gerektiğini savundu.

"Devlet mahremiyete müdahale edemez"

AYM 2. Bölümü kararında ise mahremiyet alanının devletin müdahale edemeyeceği veya meşru amaçlarla asgari düzeyde müdahale edebileceği özel bir alanı kapsadığına işaret edildi. Kararda özetle şöyle denildi:
"Başvurucunun memurluktan meslekî nedenlerle yürütülen bir soruşturma neticesinde çıkarılmamış, özel hayatı kapsamındaki davranış ve ilişkileri belirleyici olmuştur. Özel yaşamına ait unsurlar gerekçe gösterilerek verilen devlet memurluğundan çıkarma kararının, başvurucunun özel hayatın gizliliği hakkına bir müdahale oluşturduğu açıktır.
Özel yaşamın gizliliği hakkının cinsellik ve mahremiyet hakkı gibi yönleri söz konusu olduğunda, takdir yetkisinin daha dar tutulması gerekmektedir. Başvuruya konu davranışların, lojmanda vurgusu yapılsa da, başvurucunun mahremiyet alanında cereyan eden ve rızası ile alenileştirildiğine dair bir bulgunun saptanmadığı özel yaşam eylemlerine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Başvurucu, devlet memurluğundan çıkarma cezası ile sonuçlanan disiplin soruşturması sürecinde, yalnızca meslekî hayatını değil, özel hayatını da ilgilendiren iddialara yanıt vermek zorunda kalmıştır. Soruşturmanın kapsamı meslekî hayatın sınırlarını aşmaktadır."

Resmi Gazete'de yayım skandalı

Ş.K, AYM'ye başvururken özel hayatına ilişkin bilgilerin ortaya dökülmemesi için verilecek kararın "gizli" olmasını yani Resmi Gazete'de veya AYM'nin internet sitesinde yayımlanmamasını talep etti. Ancak AYM'nin kararı dünkü Resmi Gazete'de, Ş.K'nın açık adı ve çalıştığı kurumun adına yer verilerek hiçbir gizlilik uygulanmadan yayımlandı. Böylece zaten toplumsal baskılar nedeniyle zor günler geçiren Ş.K, hakkını aldığına sevinemeden yeni mağduriyetlerin endişesini taşımaya başladı.

Sadece pilot kararlar ve içtihat niteliğindeki kararlar yayımlanıyor

AYM İçtüzüğüne göre bireysel başvurularla ilgili bütün kararlar Resmi Gazete'de yayımlanmıyor. Hangi kararların yayınlanacağına Bölüm Başkanı kararı veriyor. Bölüm Başkanı yayımlanacak kararları seçerken "Bölüm tarafından verilen pilot karar niteliğinde ya da içtihadın ortaya konulması açısından ilkesel önemi haiz kararların" Resmî Gazete ’de yayımlanmasına karar verebiliyor.
AYM İçtüzüğünün ilgili maddesinde şöyle deniliyor: "Bölüm Başkanının tespit ettiği, Bölüm tarafından verilen pilot karar niteliğinde ya da içtihadın ortaya konulması açısından ilkesel önemi haiz kararlar Resmî Gazete ’de yayımlanır."

Kimliği gizli tutulabilirdi

AYM, bireysel başvurularda kişilik hakkı  ihlallerinin önüne geçebilmek için "Bireysel Başvuru Formlarında" da önlem almış durumda. Buna göre AYM'ye yapılacak başvurularda kullanılan formlarda "Başvurucunun kamuya açık belgelerde kimliğinin gizli tutulması talebi ve bunun gerekçesi" başlıklı bir  bölüm bulunuyor. Bu bölümün altında "Talebi yok" ve "Talesi var. Gerekçesi" seçenekleri yer alıyor. Buna göre kimliğinin gizli tutulmasını isteyen başvurucu ile ilgili kararlar, ismi çıkarılarak yayınlanabiliyor. 

Haberin öyküsü

Ş.K'nın görüntülerinin internete düşmesinden sonra yaşadığı mağduriyete ilişkin bugüne kadar Vatan ve Milliyet gazetelerinde birçok haber ve yazı yer aldı. Ancak bu haberlerde Ş.K'nın özel hayatının gizliliğine özen gösterilerek adına ve çalıştığı kuruma yer verilmediği gibi adının başharflerinden oluşan rumuz dahi kullanılmadı. Ancak AYM'nin kararı Resmi Gazete'de yayımlamasının ardından Ş.K'nın acık adı ve çalıştığı kurum ifşa edilmiş oldu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder