10 Temmuz 2014 Perşembe

İşte Uğur Kurt'u vuran polisin ifadesi

KEMAL GÖKTAŞ

Açtığı ateşle Okmeydanı Cemevi'nde bir cenaze törenini bekleyen Uğur Kurt'un ölümüne neden olan Terörle Mücadele Şubesi polisi S.K., ifadesinde, "Korku ve panik nedeniyle, göstericileri korkutma amacıyla ateş ettim" demesine rağmen aracın alev almasından sonra şoförün kapısını açamadığını, kendisinin arkadan uzanarak kapıyı açtığını söylemesi dikkat çekti. S.K. molotof isabet eden Akrep aracından indiğinde üzerinde olmayan silahını geri dönerek aldığını ve bulundukları aracın alev alması üzerine korktuğunu ve "diri diri yakılacaklarını" düşündüğü için ateş ettiğini savundu. S.K. vücudunda oluşan yanıklar nedeniyle de rapor aldı. Kurt'un vurulduğu anda cemevinde bulunan tanıklar ise S.K'nın cemevini hedef alarak ateş ettiğini belirterek "Havaya bile ateş etmesine gerek yoktu. Düz ateş etseydi kot farkından ötürü kurşun cemevinin çatışına gelirdi" dedi.

S.K. 22 Mayıs'taki olaydan 3 gün sonra, müfettişlere ifade verdi. 5 yıllık polis olduğunu ve Ocak ayında TEM'de başladığını, 3 aydır shortland (Akrep) ekip memuru olarak çalıştığını anlatan 31 yaşındaki S.K., olay günü Okmeydanı İTO Ticaret Meslek Lisesi önünde görevlendirildiğini söyledi. Molotof ve havayi fişekle saldırıda bulunulduğunu, daha sonra aynı grubun Özel Okmeydanı Hastanesi'nde barikat kurmaları üzerine müdahalede bulunduklarını anlattı. S.K, şöyle devam etti:

"Arkadan uzanarak şoförün kapısını açtım"

"İçinde bulunduğum shortlandda, arkamızda bir ilçeye ait shortlandla beraber Çınar Sokaktan Piyale Paşa Caddesine çıktığı sırada, molotof atılması sonucu yangın çıktı. Şoför Veli abi arabadan inmeye çalıştıysa da sağ tarafı yanmakta olduğu için panik nedeniyle kapıyı açamadı. Ben içeriden arkada oturduğum için uzanarak şoförün kapısını açtım. Veli abi atladı. O sırada ekip amirimizin de atladığını gördüm. Shortlandın içinde yüksek bir hararet oluştu. Yandığımızı düşünerek arkadan biz de atladık. Yere indiğimde ekip amirimin ve şoförün yanmaya devam ettiğini fark ettim. Kendilerini söndürmeye çalışıyorlardı. Ben arabadan atladıktan sonra silahımı almak için shortlanda geri döndüm. Silahımı aldığım sırada 1-2 el silah sesi duydum.

"Yere ve havaya ateş ettim"

Ekip amirimizin shortlandın arkasına doğru gelerek silahının namlusunu çekip doldurmaya çalıştığını fark ettim. Ancak eli yandığı için silahını dolduramadığını gördüm. O ara sağ tarafımızdan molotof atılmakta olduğunu fark ettim. 'Abi molotof yiyorsun' diye bağırdım. Ekip amirimiz Şehabettin kendini kenara attı. Molotoftan kurtuldu. Ben duyduğum silah sesi ve yediğimiz molotof nedeniyle diri diri yakılacağımızı düşündüm. Bu sebeple bize molotof atmakta olan şahısları korkutma düşüncesiyle önce yere sonra da havaya ateş ettim.

"Kollarım, alnım, yüzüm yandı"

Olay sırasında benim de kollarım, alnım ve yüzüm yandı. Bununla ilgili sağlık kuruluşu raporlarımı bilahare ibraz edeceğim. O bölgede cem evi olup olmadığını bilmiyordum. Cem evini de görmedim. Molotofcuları korkutmak izin yaptığım ateş sırasında silahımdan çıkan merminin tesadüfen başka birine denk geldiğini düşünüyorum.

"Orada Cemevi olduğunu bilmiyordum"

Cemevinin bahçesinde bir şahsın silahla vurularak öldüğünü duydum. Ancak benim silahımdan çıkan kurşunla öldüğünü şimdi öğreniyorum. Zira benim o tarafta bulunan insanlara direkt ateşim söz konusu değildir. Dediğim gibi içinde bulunduğum korku ve panik nedeniyle göstericileri korkutma amacıyla ateş ettim. Bunu insanlara karşı kullanma düşüncesiyle değil korkutma amacıyla yaptım. Nitekim bu ateşten sonra göstericiler kaçtı. Biz de shortlandı söndürdük. Arkasından bölgeden çekilme emri verilmesi üzerine olay yerinden ayrıldım. Ayrılma sırasında shortlandın arkasından yaya görevliler çekiliyorken göstericilerin üzerimize gelmesini önlemek için gaz atıldığını biliyorum."

Sonradan öğrendim dedi ama..

S.K'nın "vurulduğunu sonradan öğrendim" demesine rağmen görüntülerde, Uğur Kurt'un vurulmasından saniyeler sonra bir vatandaşın aralarında S.K'nın da olduğu polislere doğru birinin vurulduğunu söyleyerek ambulans çağırmalarını istediği, buna karşın polislerin "Görmüyor musun bizi yaktı" diye bağırarak ambulans çağırmadığı ortaya çıkmıştı.

Yanık raporu

Bu arada S.K'nın olaydan sonra gittiği Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde "yanık" teşhisiyle aldığı 7 günlük sağlık raporu da dosyaya girdi.

Yere değil, düz ateş etseydi Uğur Kurt ölmezdi

Olay sırasında cemevinde bulunan tanıklar ise müfettişe verdikleri ifadelerde S.K'nın cemevi avlusunu "hedef alarak" ateş ettiği iddiasında bulundu. Tanıklar, Kurt'un vurulması üzerine "Çocuğu vurdunuz, ne yapıyorsunuz?" diye tepki göstermelerinin ardından polisin cemevine gaz bombası attığını da belirterek bu nedenle gaz atışları kesilene kadar Uğur Kurt'a yardım edemediklerini söyledi. Birçok tanık, S.K'nın ateş ettiği yerin kot farkından ötürü cemevinin yukarısında olduğuna dikkat çekerek "Silahı havaya değil, dümdüz tutmuş olsaydı bile kot farkından dolayı kurşun cem evinin çatısından boşluğa giderdi" dedi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder