28 Eylül 2014 Pazar

8 yıl süren soruşturmada karar: "Oligarşiyi yıkana dek savaşacağız" ve "katil devlet" sloganları suç değil


KEMAL GÖKTAŞ

Ankara Cumhuriyet Baºsavcılığı, 8 yıl önce bir lisenin duvarına yazılan "Katil devlet hesap verecek" ve "Oligarşiyi yıkana dek savaşacağız" gibi ifadelerin yer aldığı sloganlar nedeniyle yürüttüğü soruşturma sonunda takipsizlik kararı verdi. Daha önce özel yetkili savcılık ve Terörle Mücadele Kanunu ile kurulan savcılıkların takip ettiği soruşturma dosyasını sonuçlandıran Başsavcılık, sloganların suç oluşturması için terör örgütü ile ilgisinin olmasının yetmeyeceği, bunun yanı sıra terör örgütünün, cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru göstermesi, ayrıca açık, kesin ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması gerektiğine işaret etti. Başsavcılık bu nedenle sloganları yazanların "düşünceyi açıklama hürriyetlerini" kullandıklarını belirtti.



Lise duvarına yazı soruşturması 8 yıl sürdü

Ankara'daki Batıkent Lisesi'nin duvarına 22 Şubat 2006'da sprey boya ile "Tek Yol Devrim - Devrimci Genç", "İnancımız Sonsuz Kararımız Kesindir. Oligarşiyi Yıkana Dek Savaşacağız - Devrimci Genç", "Katil Devlet Hesap Verecek", "Ulaş Yaşıyor - Devrimci Genç" ifadelerinin yer aldığı sloganlar yazıldı. Dönemin Ankara Özel Yetkili Savcısı Hüseyin Görüşen failleri bulunmayan olayla ilgili olarak "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan soruºturma baºlattı.
Uzun yıllar "faili meçhul" kalan olayla ilgili savcılık takibi 8 yıl devam etti. Savcılık söz konusu sloganlarda geçen "Devrimci Genç" ifadesinden hareketle sloganları yazanların "DHKP/C terör örgütünün propagandasını yapmak" suçunu işledikleri görüşünde oldukları için soruşturmayı sürdürdüler.

Dosya 3 "özel" savcılık gezdi

Özel yetkili savcılığın kaldırılmasından sonra soruşturma dosyası, Terörla Mücadele Kanunu'nun 10. maddesi ile görevli savcılığa gönderildi. Bu savcılığın kaldırılmasından sonra da dosya yeni kurulan "Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu" savcılarından Sadık Bayındır’a devredildi.
Sadık Bayındır, dosyada yaptığı inceleme sonunda takipsizlik kararı verdi. Bayındır, takipsizlik kararında "terör örgütü propagandası yapmak" suçuna ilişkin olarak Demokratikleşme Paketi ile yapılan yasal değişikliklere dikkat çekerek şu değerlendirmeyi yaptı:

Terörle ilgisi olması yetmez

"Kanunda yapılan bu düzenlemeye göre bir söz yada davranışın terör örgütü ile ilgili olması, işlenen fiilin 'terör örgütünün propagandası suçu' kapsamında değerlendirmesi için yeterli olmayacaktır.
Yapılan fiil, davranış ve propagandanın terör örgütünün, cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerin meşru gösterecek veya övecek yada bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde tanıtmaya, benimsetmeye ve yaymaya yönelik olması ve ayrıca bu davranışlar nedeni ile açık kesin ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması gerekmektedir.

Düşünce özgürlüğü

Batıkent Lisesi duvarına yazılan yazılar nedeni ile olay tarihinden bu yana açık, kesin ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkmadığı, eylem ve davranışlarda ve şiddet ögesinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Fail meçhul şüphelilerin davranışlarının Anayasanın ‘düºünceyi açıklama ve yayma hürriyeti ile Avrupa İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İliºkin Sözleºmenin ‘ifade özgürlüğü’ maddesinde öngörülen Yargıtay ve AİHM kararları ile desteklenen ifadeyi (düşünceyi açıklama) hürriyetinin kullanılması kapsamında kaldığı anlaşıldığından, öngörülen 8 yıllık dava zamanaşımı süresinin suç tarihinde bu yana olduğu anlaşıldığında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder