8 Eylül 2014 Pazartesi

14 yaşındaki İbrahim Aras'ın ölümüyle ilgili soruşturmada gizli tanık skandalı


KEMAL GÖKTAŞ

http://www.milliyet.com.tr/gizli-tanigin-iddialari-bir-gundem-1937081/

Adana'da, Lice olaylarını protesto eylemleri sırasında öldürülen 14 yaşındaki İbrahim Aras'la ilgili otopsi raporu, Emniyet tarafından dinletilen gizli tanığın "göstericilerden birinin tüfekle ateş etmesi sonucu öldürülmüş olabileceği" iddiasını çürüttü. Otopsi raporunda Aras'ın kafatasındaki yaralanma dışında herhangi bir lezyon bulunmadığı ve "Yaralanma bölgesinde ateşli silah yanma ürünleri veya kalıntılarının saptanmadığı" belirtildi. Otopsi raporunda, yaklaşık 3 ay önce meydana gelen ölüm olayının nedeniyle ilgili de bir tespit yapılmaması ve  bu konuda İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan görüş alınmasına karar verilmesi dikkat çekti. Aras'ın ölümünün ardından yapılan olay yeri incelemesinde yanında gaz bombası kapsülü bulunduğu belirtilmiş ve Emniyet'in "el yapımı patlayıcının infilakı" sonucu ölümün meydana geldiği iddiasının aksine Aras'ın elinde herhangi bir yaralanma olmadığı belirtilmişti.


Gizli tanık: "Esrar almak için gitmiştik"

Aras'ın 16 Haziran'da öldürülmesinden sonra başlayan soruşturmada, ayrıntılı otopsi raporu 23 Temmuz'da tamamlanarak savcılığa gönderildi. Ancak bu rapordan bir hafta önce, 16 Temmuz'da, Emniyet'in talebiyle bir gizli tanığın verdiği ifadeler dosyaya konuldu. "Alanya" ismi verilen ve uyuşturucu kullandığı ifadesinde anlaşılan gizli tanık şu ifadeyi verdi:
"Oralarda esrar satılıyor, biz de almak için gitmiştik. Biz sokağa girdiğimizde polis ana yol üstündeki kahvehanenin köşesinde bekliyordu. TOMA'lar ve Çevik Kuvvet oradaydı. Ancak biz Çevik Kuvvet'in olduğu taraftan değil arka taraftan tahminen 17-17:30 sularında sokağa girmiştik. Biz üçümüz sokakta ilerlerken birden tüfek patlama sesi duyduk. Sadece bir el ateş sesi duydum. Ancak kimin ateş ettiğini ne tarafa ateş edildiğini görmedim. Çünkü orada sokak eğimi olduğundan duvar vardı. Tüfek ile bir el ateş edildikten hemen sonra polis 3 sis bombası attı ve ortalık sis oldu. Ateş sesini duyduğumuzda sesin geldiği yere doğru ilerledik. Biz de gazdan etkilendik. Bu nedenle ilerleyemedik. Yaklaşık 5 dakika olduğumuz yerde kaldık. Bu sırada arkamızdan kalabalık bir grup bize doğru geldi.

"Tüfeği vardı, çocuğun olduğu taraftan geldi"

Onlar da çocuğun olduğu yere doğru ilerlediler. Biz de onlarla beraber çocuğun düştüğü yere doğru gittik. 5 dakika sonra çocuğun olduğu yere kalabalık ile birlikte giderken S.A isimli kişi sol koltuğunun altında aşağıya doğru dik vaziyette, sofra bezine sarılmış sap ve namlu kısmı görülen ve siyah olan tüfek ile duvarın dibinden doğru bize doğru gelerek bizi geçerek gitti. Bu sırada bizim görüşümüze engel olan duvarın sol kısmındaki 3 katlı, altında bakkal olan evin damında görmediğim bir kişi 'Hadi lan koş yok et' dediğini duydum. Çocuğun olduğu yerden sadece S.A geldi. Başka bir kişi gelmedi. Çocuğun yanına gittiğimizde çocuk yerde yatıyordu. Çocuğun yanında polisin bulunduğu yerin karşısındaki sokaktan gelen 10 kişilik bir grup vardı, daha sonra bizim bulunduğumuz taraftan gelen 70-80 kişilik grup çocuğun yanına geldi. Yerde yatanın kim olduğunu bilmiyorduk. Daha sonra abisi gelince İbrahim Aras olduğu anlaşıldı. 5-10 dakika sonra bu defa birçok yerden silah sıkıldı. Silahları sıkanların mahallede 'Terör Ahmo' kalasıyla tanınan soyadını bilmediğim Ahmet ve adamları olduğunu gördüm. Biz yaralı çocuğun yanına kalabalık grup ile vardığımızda kalabalıktakiler polisin attığı gazın kapsülü kafasına gelmiş diye söylediler. Bu konuşmalardan 5-10 dakika sonra bu defa polise ateş etmeye başladılar."

Otopsi raporu: Ateşli silah değil

Ancak Adana Adli Tıp Grup Başkanlığı'nın ayrıntılı otopsi raporu gizli tanığın ifadesinde Aras'ın göstericiler arasında bulunan bir kişi tarafından ateşli silahla öldürülmüş olabileceği iddialarını çürüttü. Aras'ın beyin ve beyincik dokusunun olmadığı, parçalanarak dışarı çıkmış olduğu, kafatasında yaygın ve parçalı kırıklar olduğu belirtilen otopsi raporunda Aras'ın vücudunda kafatası dışında herhangi bir yaralanma izi bulunmadığı belirtilerek "Yaralanma bölgesinde ateşli silah yanma ürünleri veya kalıntıları saptanmadı" denildi. Raporda, Aras'ın ölüm nedeni konusunda Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu'ndan görüş alınmasının uygun olduğuna karar verildiği de belirtildi.

Yanında gaz kapsülü bulunmuştu

Aras'ın ilk otopsi raporunda, Valiliğin el yapımı patlayıcının infilak etmesinden dolayı öldüğü yönündeki açıklamasının aksine "yaygın kafatası kırıklarından" kaynaklı öldüğü belirtilmişti. Olay yeri tutanağında da Aras'ın yanı başında da bir gaz kapsülü bulunduğu belirtilmişti. Görgü tanıklarının ise Aras'ın Akrep'ten atılan gaz fişeği ile öldüğünü söylediği belirtilmişti.

Avukatı: "Ses veya gaz bombası öldürdü"

Aras ailesinin avukatı Vedat Özkan, Milliyet'e, Adana Emniyeti'nin ilk olarak Aras'ın "Elindeki patlayıcının patlaması" sonucu öldüğünü açıkladığı, ancak Otopsi Raporu ile kesin olarak gerçek dışı olduğunun kanıtlandığını söyledi. Polisin bunun üzerine olayı göstericilerin üzerine yıkmak için "Ateşli silah ile vuruldu" tezine sarıldığını ve bunu ispat etmek için bir gizli tanık dinlettiğini söyleyen Özkan "Ancak otopsi raporunda ateşli silah yaralanması olmadığını da kesin olarak ortaya çıkardı. Biz İbrahim Aras'ın gaz veya ess bombası sonucu öldürüldüğünü biliyoruz. Bu gerçeğin ortaya çıkarılmaması için Emniyet elinden geleni yapmaya, soruşturmayı karartmaya çalışıyor" dedi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder