10 Ekim 2013 Perşembe

Hayata Dönüş'teki 32 ölümü "insan haklarına uygun" bulan zihniyet!

DÖNEMİN JANDARMA KOMUTANI: MGK KARARIYLA YAPILDI, DEVLET KARARI

Kemal GÖKTAŞ
F Tipi cezaevlerine geçiş için düzenlenen "Hayata Dönüş" operasyonu sırasında Jandarma Genel Komutanı olan Aytaç Yalman, operasyona MGK'nın karar verdiğini, kendisinin ise plan ve icra aşamasında dahlinin olmadığını söyledi. 2'si asker 30'u mahkum 32 kişinin öldüğü operasyonu "insan haklarına saygılı" olarak niteleyen Yalman, dönemin Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Ali Suat Ertosun'un operasyonun mukavemetin az olduğu bir cezaevinden başlamasını önerdiğini ancak bunun kabul görmediğini anlattı. Yalman, operasyonda can kaybının artmasına askerlerin "armut tipi bomba" kullanmasının neden olduğunu ileri süren Yüzbaşı Zeki Bingöl'ü ise "cahil bir subay" diye suçladı.

MGK KARARI

Bodrum'da geçtiğimiz günlerde talimatla ifade veren dönemin Jandarma Genel Komutanı Yalman'ın ifadesinin bir kısmı yayınlanmıştı. Ancak Yalman'ın ifadelerinin yayınlanmayan kısımlarında da çarpıcı açıklamalarının olduğu ortaya çıktı. Tutanağa göre Yalman Hayata Dönüş operasyonunun üzerinden 13 yıl geçtiği için bazı ayrıntıları tam olarak hatırlamadığını belirterek "Ancak hatırladığım kadarıyla Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı'nın koordinasyonu ve Milli Güvenlik Kurulu'nun kararıyla, operasyona karar verildi. Benim görevim sadece operasyonun sınırları, maksadını, mekan ve zamanını koordine etmekti. Operasyonun başında bizzat bulunmadım. Jandarma bölge komutanlıklarına gerekli emirleri ve talimatları verdim. Operasyon bölge komutanlıkları tarafından yapıldı. Plan ve icra aşamasında herhangi bir dahlim yoktur. Olayı raporlarla takip ettik" dedi.


"RAHMET" DİLEDİ

Operasyonda ölenlere "rahmet dilediğini" söyleyen Yalman, "Cezaevlerindeki açlık grevi ve ölüm oruçlarıyla ilgili üç defa koordinasyon toplantısı yaptık. Adalet Bakanlığı müsteşarı, İstihbarat Teşkilatı müsteşarı, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü ve ilgili diğer kişilerle görüştük. Operasyon kararı alındı" dedi.

"DEVLET KARARI"

Operasyonun mahkumların ölümlerine "mani olmak" için yapıldığını savunanan Yalman "Operasyon yetkili mercilerin eliyle yapılmış ve ayrıca devlet kararıdır" dedi. Yalman şöyle devam etti:
"Ben operasyonda görev alanların özverili ve insan haklarına saygılı şekilde operasyon yaptıklarını düşünüyorum. Bir uzman çavuşun, bir jandarma eri olmak üzere iki şehit, 4 yaralı, tutuklulardan 30'unun öldüğü, 18'inin kendisini yaktığı bana rapor edilmiştir. Tutukluların direncini kıracak şekilde silah kullanılmıştır. 10 yıldır girilemeyen cezaevlerine ilk kez girilmiş, iç disiplin sağlanmıştır. Cezaevinde ateşli silah ve kesici alet bulunmuştur. Müdahale, cezaevi savcısının kararıyla tutuklu ve hükümlülerin direnci üzerine gerçekleşmiştir. Cezaevinde huzur sağlanmıştır."

HAZIRLIK YAPILDI

Yalman, operasyon emri ile operasyon arasında belli bir hazırlık süresinin geçtiğini ama bu sürenin ne kadar olduğunu hatırlayamadığını belirterek "Bunların hepsi direktiflerde mevcuttur" dedi.

"PLANDA ÖLÜM ÖNGÖRÜLMEZ"

Yalman'a yöneltilen bazı sorular ve yanıtları ise şöyle tutanağa geçti:

* Aydınlar, ölüm oruçlarının bitirilmesi için görüşmeler yaparken hazırlıklar sürüyor muydu?"
Hatırlamıyorum.

* Operasyon kararını durduran bir emir gönderdiniz mi?"
Hayır göndermedim. Operasyon illerdeki jandarma bölge komutanlıklarında koordine edildi.

* Operasyonda kimyasal silah kullanıldı mı?
Böyle bir bilgi intikal etmedi.

* Beyaz fosfor gazı hakkında bildiklerinizi açıklar mısınız?
Bilmiyorum, ancak sis amaçlı kullanılıyor diye tahmin ediyorum.

* Operasyona katılanların isimlerinin yargıya bildirilmemesi emri verdiniz mi?
Liste Jandarma Genel Komutanlığı'ndadır. İstenirse hepsi verilir.

* Plan yapılırken kaç ölüm olabileceği öngörüldü mü?
Planda ölüm öngörülmez.

* Operasyon görüntülerinde yürüyemeyecek haldeki tutuklu iki jandarma arasındayken sivil giyimli birisi havalanarak göğsüne tekme atıyor.
Ben böyle bir emir vermedim. Mahalli ölçekte cevaplanacak sorulardır.

JİTEM YATAY DEĞİL DİKEY YAPIDAYDI

* JİTEM'le ilgili soruşturma açtırdınız mı?
Bu uzun yıllardır devam edegelen bir sorun olduğu için bunun ne olduğunu araştırma ihtiyacı hissettim. Bu maksatla Ankara'da karargahta bu konuyla yani istihbarat konusuyla ilgili ast kademeden en üst kademeye kadar tüm görevlileri topladım. Böyle bir teşkilat olup olmadığının tespiti yapmaya çalıştım, varlığını anlamaya çalıştım ve daha sonra jandarma istihbarat yapılanmasıyla igili bir düzenleme yaptığımı hatırlıyorum. Ben yaptığım araştırmada bu yapılanmanın yatay değil dikey yapıda olduğunu tespit ettim. Bunun yanlış olduğunu gördüm. Jandarma genel komutanlıklarına bu yapıyı yatay hale getirmeleri için direktif verdim. Kendi içinde bir yapılanmaydı. En üstte jandarma istihbarat başkanı vardı.

* Hayata Dönüş adı nasıl verildi?
Benim önüme geldiğinde zaten konulmuştu. Ben de konulan adı uyguladım. Bana bu adı jandarma cezaevi şube müdürü, ayrıca harekat başkanı, kurmay başkanı söyledi. Tufan operasyonu ismini gazeteden gördüm. Operasyonun görüntülerinin bir kısmını izledim. Duvarların kırılma ve delinme olaylarına ilişkin olanları gördüm. Tekme atan kişiyi izlemedim. Görseydim, müdahale ederdim.

* Nasıl az ölüm olur denildi ama?
Biz operasyon olduğunda en az hasar ve zayiat nasıl olur diye konuştuk. Ölüm olursa en az insan kaybı nasıl olur diye konuştuk. Ali Suat Ertosun'un ilk önerisi mukavemetin az olduğu bir cezaevinden operasyona başlamaktı. Ancak heyet bunu kabul etmedi, baskın şeklinde cezaevlerine yapılmasını uygun buldu.

CAHİL BİR SUBAYIN İDDİASI

Yüzbaşı Zeki Bingöl'ün "armut tipi bomba" dediği bombalarla ilgili bilgi verir misiniz?
Ben armut tipi bomba duymadım. Tarif ettiğinize göre tüfek bombasıdır. Yakın hedefler içindir. Böyle dediyse, bunu söyleyen cahil bir subaydır. Şunu da belirtmek isterim ben astlarıma karşı bu ifadeyi kullanmak istemedim. İstemeden ağzımdan çıktı. Bana gelen raporlara göre, güvenlik görevlilerinin iyiniyetli uyarılarına rağmen terör örgütü mensupları, ateşli silah, boru tipi bomba ve tüplerden yapılmış alev makinaları ile saldırmışlar ve direnişte bulunmuşlardır.

JANDARMA ETİĞİ KİTABI YAZDIRDIM

* Çatılardan gaz püskürtülmesine ilişkin ne diyeceksiniz?
Bunu ilk kez duydum. Ancak Jandarma Genel Komutanlığı'nda jandarma etiği diye bir kitap yazdırdım. Ders müfredatına aldırdım. Konferanslar verdirttim. Amacım personelin ahlaki standartlarını yükseltmekti. Gayriahlaki hiçbir şeye izin vermedim.

KUTU
AVUKATLA TARTIŞMA: KARŞINIZDA HERHANGİ BİRİ YOK

Yalman, duruşmada, mağdur avukatı Ömer Kavili ile de tartıştı. Bu nedenle duruşmada tutanak düzenlendi. Yalman, "Avukat bey, tuttuğum notlar için bunu siz tutmadınız mı diyerek müstehzi bir edayla beni tahkir etmiştir. Ben de kendimin tuttuğunu söyledim. 'Ben avukatım, siz tanıksız muhatabım değilsiniz. Sıfat sahibi değilsiniz' dedi" şeklinde olayı anlatırken, Kavili, "Tanık bana öfkelendi ve masaya vurdu. 'Karşınızda herhangi biri yok' dedi. Böyle konuşamayacağını söylediğimde aynı şeyi söyledi" diye olayı anlattı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder