20 Nisan 2015 Pazartesi

Üvey baba tacizinde mahkeme çok tuhaf gerekçelerle tacize uğrayan çocuğu suçlu çıkardı


KEMAL GÖKTAŞ

İzmir 13. Asliye Ceza Mahkemesi, 14 yaşındaki üvey kızına cinsel istismarda bulunan sanığın cezalandırılmasını isteyen Yargıtay kararına direnirken çok tartışma yaratacak gerekçeler ileri sürdü. Beraat kararında mağdure kızı üvey babasına kin ve husumet beslediği ve annesi ile boşanma davasına gerekçe üretmek üzere istismar iddiasını dile getirmekle suçlayan mahkeme, direnme gerekçesinde ise daha tuhaf gerekçeler kaleme aldı. Kararda 21. yüzyılda kadın-erkek ilişkilerinde büyük bir dejenerasyon yaşandığı, aralarında anlaşmazlık bulunan karı veya kocaların yaşı küçük çocukları iftira amaçlı kullandıkları ileri sürülerek "Bizzat bu tür olaylar ile yüz yüze gelen ilk derece mahkemesi hakimleri olduğu" belirtildi. Mahkeme, "mağdurun beyanı esastır" ilkesi ile hareket ederek sanığa ceza verilmesini isteyen Yargıtay 14. Ceza Dairesi'nin kararı içinse "çağımız toplumsal yapısına uymayan bir düşünce" ifadesini kullandı. Kararda cinsel istismar suçu ile ilgisi olmamasına rağmen "Mesleki tecrübemize göre siyasi suçlar dışındaki örgütsel suçlarda dahi örgüt lideri veya örgüt üyesi konumunda beyanlara rastlandığı" diye bir ifade de yer aldı. Yargıtay Ceza Genel Kurulu ise tartışma yaratacak direnme kararını bozdu.

Üvey kızına istismar

İzmir'de yaşanan olayda, sanık Ö.Y'nin S.İ'nin ikinci eşi olduğu ve S.İ'nin üç çocuğundan biri olan 14 yaşındaki D.İ'ye cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla dava açıldı. İddianamede şüphelinin eşi S.İ ile aralarında geçimsizlik oduğu ve S.İ'nin şüpheli Ö.Y'yi ev almadığı belirtildi. Şüphelinin mağdur kız D.İ'ye sözle, sırnaşıkça ve cinsel içerikli sözler söylediği belirtilen iddianamene şüphelinin iddiaları kabul etmediği ve "S.İ'nin kendisinden boşanmak için gerekçe ürettiğini" iddia ettiği belirtildi. İddianamede S.İ ve kızı D.İ'nin iddialarının ve şüheli Ö.Y'nin "kaçamaklı" ifadelerinin yüklenen suçu işlediğini gösterdiği belirtilerek çocuk istismarı suçundan 4.5 yıldan 12 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.

İzmir 13. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki yargılamada mağdure kız iddialarında ısrarcı olurken mağdurenin annesi S.İ, mahkemeye hitaben verdiği dilekçede "Eşinin mağdureyi öz çocuğu gibi sevdiğini, olayın tamamen bir yanlış anlamadan kaynaklandığını, şikayetçi olmadıklarını" söyledi. Ancak S.İ daha sonra mahkemeye verdiği ifadede sanık ile dilekçeyi verdikleri dönemde barışma durumlarının olduğunu, ancak daha sonra sanığın kendisini tehdit ettiğini ve bu nedenle şikayetçi olmaya devam ettiğini söyledi. Mağdure D.İ de üvey babasının kendisi ile cinsel içerikli konuşmalar yaptığını, annesi ile evlenmeden önce bir defa kendisini dudağından öptüğünü anlattı.

Beraat verdi

Mahkeme dava sonunda üvey kızını istismar ettiği iddiasıyla yargılanan sanığın beraatine karar verdi. Beraat kararında Ö.Y'nin eşi olan şikayetçi S.İ'nin "görgüye dayalı" bir tanıklığı olmadığı ve mahkemeye verdiği dilekçede olayı inkar ettiği belirtildi. Kararda, savcılığın sanığın eylemini mağdurenin ruh sağlığının bozulup bozulmadığının tespiti talep etmesine rağmen, böyle bir raporu şikayetçi tarafın sunmadığı ve annesinin ısrarlarına rağmen mağdurenin psikiyatriste de gitmediğine dikkat çekildi.

Daire: İftira için geçerli nedeni yok

Ancak kararın mağdure kız ve savcı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyanın gönderildiği Yargıtay 14. Ceza Dairesi sanığa ceza verilmesi gerektiği gerekçesiyle beraat kararını bozdu. Bozma kararında "Kendi onur ve namusunu ilgilendiren bir konuda iftira atması için geçerli sebep bulunmayan mağdurenin aşamalarda değişmeyen tutarlı ve samimi anlatımlarına göre mağdurenin üvey babası olan sanığın yalnız kaldıkları zamanlarda mağdureye cinsel içerikli sözler söylediği sabittir" denildi.

"Sanık değil, mağdure suçlu"

Bozma üzerine dosyanın gönderildiği mahkeme hakimi ise eski kararında çok ilginç gerekçelerle direndi. Mahkemenin kararında

mağdurenin olay tarihinde 14 yaşında olduğunun "nazara alınması" gerektiği belirtilerek şöyle denildi:

"Mağdure, annesi ile üvey babası olan sanık arasında boşanma düzeyine gelen geçimsizlik sırasında annesinin tesir ve telkini ile boşanma davasına boşanma sebebi hazırlamak ve tartışmalar nedeni ile annesinin tesiri ile kin ve husumet beslemiş, üvey babası olan sanığa zarar vermek kastı ile hareket etmiştir."

Yargıtay kararındaki "mağdurenin kendi onur ve namusunu ilgilendiren bir konuda iftira atması için geçerli bir sebep bulunmadığı" tespitini de eleştiren mahkeme, çiftin arasındaki anlaşmazlığın ve sanığın eve alınmamasının yeterli sebep olduğunu savundu. Önemli imla ve cümle düşükleri yer alan mahkeme kararında çok tartışma yaratacak şu bölüm de yer aldı:

"Hakimlerin de başına gelebilir"

"21. yüzyılı yaşayan ve toplumsal yapısında büyük değişiklikler olan, eski tarihlerde itibar edilen birçok değer yargısının dejenere olduğu ve mesleki tecrübemize göre siyasi suçlar dışındaki örgütsel suçlarda dahi örgüt lideri veya örgüt üyesi konumunda beyanlara rastlandığı, kadın erkek ilişkilerinde de büyük bir dejenerasyon yaşandığından ve yine mesleki tecrübelerimize göre boşanma davalarında veya kin ve husumet ile haraketle aralarında anlaşmazlık bulunan karı veya kocanın yaşı küçük çocukları iftira amaçlı kullandıkları da tespit edildiğinden ve bizzat bu tür olaylar ile yüz yüze gelen ilk derece mahkemesi hakimleri olduğundan, dosyamız müştekisi ve mağduresinin iftira kastı ile hareket ettiklerini net olarak söylemek mümkün değil ise de sanık açısından ortada şüpheli bir durum mevcut olduğundan ve mahkememiz dosyasında müşteki, mağdure ve sanığın mahkeme huzurunda dinleyerek ve gözlemleyerek değerlendiren kişinin de adli yargı ilk derece mahkemesi hakimi olduğu nazara alındığında, Yargıtay 14. Ceza Dairesinin bozma ilamında belirtilen görüşün çağımız toplumsal yapısına uymayan bir düşünce olduğu belirlendiğinden bozma ilamına uyulmayarak eski kararda direnilmesi cihetine gidilmiştir."

Kurul kararı bozdu

Direnme nedeniyle Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gelen davada, Kurul, Yargıtay 14. Ceza Dairesi'ni haklı bularak mahkeme kararını bozdu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder