25 Eylül 2014 Perşembe

AYM'den basına "provokasyon" vizesi


KEMAL GÖKTAŞ

Anayasa Mahkemesi, CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner'in Yeni Şafak gazetesinin hakkında Ergenekon soruşturması sırasında yaptığı bir haberle ilgili açtığı tazminat davalarının reddedilmesinin insan hakları ihlali olduğu gerekçesiyle yaptığı başvuruyu reddetti. AYM, "abartı ve provoke edici yayın yapmanın" basın özgürlüğü sınırları içinde kaldığını belirttiği kararında, Cihaner'in haberde hakkında ileri sürülen iddiaların aksini ispatlayamamasını da ret gerekçeleri arasında saydı.



Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre, Cihaner, Yeni Şafak gazetesinin, "Savcı Boğazına Kadar Batmış" başlığıyla yayınlanan haberinde "HSYK'nın yargı darbesiyle görevden aldığı Başsavcı Osman Şanal, Ergenekon'a üye olmak suçlamasıyla tutuklanan Savcı İlhan Cihaner ile ilgili şok bilgilere ulaştı. Jandarma ve MİT mensupları, Cihaner'in başkanlığında cemaatlere komplo için bir araya geldi" iddiasıyla kişiyik haklarını ihlal ettiğini ileri sürdü.
Cihaner'in habere karşı açtığı tazminat davasının mahkemece reddedildiğini ve Yargıtay'ın da bu kararı onadığı anlatılan kararda, bu nedenle AYM'ye bireysel başvuru yaptığı belirtildi.
AYM, Cihaner'in "Anayasa değişikliği referandumundan sonra HSYK'da değişiklik yapıldığını, yargının bağımsızlık ve tarafsızlığının da zarar gördüğünü iddia eden Cihaner, açtığı tazminat davasının bağımsız ve tarafsız olmayan bir mahkemede iki celse süren bir yargılama sonucunda ve Yargıtay'ın emsal kararlarına aykırı olarak reddedilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği" iddiasını kabul edilemez bularak reddetti.


Basına "provoke edici yayın" vizesi

AYM, Cihaner'in kişilik haklarının korunmadığı iddiasıyla ilgili olarak da şu kararı verdi:
"Söz konusu gazete haberinde hiçbir şekilde abartıya kaçılmadığı söylenemez. Ne var ki basın özgürlüğünün kapsamının, demokrasi ile yakın ilişkisinin doğal sonucu olarak, bir dereceye kadar abartıya ve provoke etmeye izin verecek şekilde geniş yorumlanması gerektiği kabul edilmelidir. Nitekim somut olayda ilk derece mahkemesi özellikle haberin başlıklarındaki 'savcı boğazına kadar batmış' ve başvurucu hakkında Ergenekon Darbe Planı çerçevesinde 'düğmeye bastı' şeklindeki abartılı ifadeleri değerlendirmiş ve bu ifadelerin hukuka uygunluk sınırları içinde kaldığına karar vermiştir.

"Gerçek dışı olduğunu ispatlayamadı"

Başvurucu ilk derece mahkemede yapılan yargılamada, söz konusu haberde verilen olayların gerçek dışı olduğunu ileri sürmüş olmakla birlikte haberdeki bilgilerin doğru olmadığını, bilginin elde edilme yönteminin kabul edilemez olduğunu gösterebilmiş değildir.

Tartışmaya katkı

Gazete haberinde başvurucunun, "Ak Parti ve Gülen'i 7 bitirme planı" olarak anılan planı uygulamaya geçirdiği iddiasıyla tutuklandığı belirtilmiştir. Dolayısıyla, söz konusu gazete haberi bu haberden önceki Ergenekon soruşturma süreci ile birlikte değerlendirildiğinde ihtilaflı haber ve yazının, bir ölçüde, kamusal nitelikli bir tartışmaya katkı sundukları kabul edilebilir.

Hakaret ve şiddet yok

Başvurucu olayların meydana geldiği dönemde uzunca bir süre kendisi hakkında eleştiriler içeren yazıların hedefi olmuştur. Ancak somut başvuruya konu yazı, o dönemde Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı olan başvurucunun görevine ilişkin değil hakkında yürütülen ve şüphelisi olduğu bir soruşturma kapsamında tutuklanmasına neden olan olaylara ilişkin bir haber yazısıdır ve ne başvuranın şahsına hakaret içermekte, ne ona karşı şiddeti teşvik etmekte ve ne de başvurucunun yargı görevini engellemektedir."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder