26 Mayıs 2015 Salı

Tecavüz davasında "bağırsaydı" beraati Yargıtay'dan döndü



KEMAL GÖKTAŞ

Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi, mağderenin "bağırmamam için ağzımı bağladı" dediği davada, tecavüze sahne olan evin sahibinin "Bağırsaydı alt kattakiler duyardı" şeklindeki ifadesini ve mağdurenin sanıkla telefonda görüştüğüne ilişkin kayıtları gerekçe göstererek sanığa beraat kararı verdi. Kararı bozan Yargıtay 14. Ceza Dairesi ise mağdurenin fiziksel ve bedensel olarak uğradığı zararları gösteren adli tıp raporlarına işaret ederek mahkeme kararını bozdu.

Evli olduğunu gizledi

Bursa'da M.E isimli kadın, 1.5 yıldır arkadaşlık yaptığı ve adını Ercan olarak bildiği, evli ve çocuk sahibi olduğunu bilmediği B.D'nin kendisini ailesi ile tanıştıracağını söyleyerek bir eve götürdüğünü ve kapıyı açan Murat isimli şahsı kardeşi olarak tanıştırdığını, daha sonra daire kapısını kilitlediğini, ağzını bağlayarak zorla cinsel ilişkide bulunduğunu ve kimseye bir şey söylememesi için tehdit ettiğini belirterek şikayetçi oldu. B.D hakkında cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak suçlarından dava açıldı.

"Bağırsaydı duyulurdu"

Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi ise tanık olarak dinlenen Murat isimli şahsın, sanığın kendisini M.E'ye kardeşi olarak tanıtmadığını, birlikte eve geldiklerini, ayrıca alt katta oturan kişilerin bulunması nedeniyle bağırması durumunda rahatlıkla duyulabileceğini belirttiğine dikkat çekti. Olaydan sonra M.E'nin 4 ayrı günde sanık ile birçok kez telefon görüşmesi yaptığını ve duruşma sırasında da "sanığı sevdiğini, bu nedenle ona güvendiğini ve kendisini bırakmasını istemediği için telefonda görüştüğünü, ancak sanığın kendisini oyaladığını anladıktan sonra şikayetçi olduğunu" söylediğini belirtti. Mahkeme bu gerekçeyle sanığın beraatine karar verdi.

Raporlar ve ifadeler

Kararın Savcılık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 14. Ceza Dairesi ise sanığın ilk beyanlarında cinsel ilişkinin olmadığını, duruşmada ise ilişkinin rızaen olduğunu söylediğine dikkat çekti. Mağdureye kendisini Ercan olarak tanıtan sanığın, evli ve çocuklu olup kendisiyle evlenmesinin mümkün olmadığını dışarda söyleme imkanı var iken başkasının evine götürürek burada söylediği iddiasının ise "hayatın olağan akışına uymadığını" belirtti. Daire kararında mağdure ile ilgili düzenlenen adli raporda hymende taze yırtığın olduğunun belirtilmesi, Uludağ Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen raporda mağdurede maruz kaldığı eylem nedeni ile majör depresif bozukluk olduğu ve ruh sağlığının bozulduğuna dair raporuna göre mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğine hükmetti.

Yeniden yargılanacak

Yargıtay Başsavcılığı ise Daire'nin bu kararına sanığa "hürriyetten yoksun kılma" suçundan verilen beraat kararının da bozulması gerektiği görüşüyle itiraz etti. "Mağdurenin gerek hazırlık aşamasında gerekse duruşmada özünde değişmeyen ve şüphe edilmesini gerektiren bir neden bulunmayan iddialarla bulunduğuna" dikkat çekilen Başsavcılık itirazında, "Mağdure, bahığıh götürdüğü eve girdikten sonra, gitmesine engel olduğunu söylemiştir. Bu itibarla mağdurenin samimi kabul edilen iddiaları nazara alındığında sanığın 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçunu işlediğinin kabulü gerekmektedir" denildi.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Başsavcılığın bu itirazını kabul etti. Böylece sanık B.D cinsel saldırı suçundan 12 yıldan 24 yıla kadar, cinsel amaçlı hürriyetten yoksun kılma suçundan da 3 yıldan 10.5 yıla kadar hapis cezası istemiyle yeniden yargılanacak. Mahkeme önceki kararında direnirse dosya yine Yargıtay Ceza Genel Kurulu önüne gelecek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder