8 Aralık 2011 Perşembe

PANKARTÇI ÖĞRENCİLERE USAME BİN LADİN MUAMELESİ!

İKİ PANKARTA 25 YIL İSTENİYOR!

SAVCI PANKARTTAN DOLAYI TERÖR ÖRGÜTÜ ÜYELİĞİ SUÇLAMASIYLA AÇTIĞI DAVADA TERÖRÜN TOPLU ÖLÜMLERE VE KİTLELERİN İMHASINA NEDEN OLABİLECEĞİNİ YAZDI!

Kemal GÖKTAŞ
Yasal mitingte yüzleri açık biçimde pankart astıkları ve bir derneğe gidip geldikleri için haklarında terör örgütü adına faaliyet göstermek ve propagandasını yapmak suçlamasıyla 25'er yıla kadar hapis cezası istemiyle iki üniversite öğrencisi hakkında açılan davanın iddianamesinde "terörün kitlesel ölümlere yol açabileceği" belirtildi.

Üniversite öğrencileri Özgür Alkan ve Bahadır Söylemez, 4 Mayıs'ta kaldıkları öğrenci yurtmları basılarak gözaltına alındı. İki öğrenci özel yetkili savcılık tarafından sorgulandıktan sondra çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Öğrenciler hakkında açılan davanın iddinamesinde savcı Hakan Yüksel, Ankara Üniversitesi öğrencileri Alkan ve Söylemez'in "terör örgütü" üyeliğine şu delilleri gösterdi:
- 13 Mart'ta Türk Tabipleri Birliği tarafından Sıhhıye Meydanı'nda düzenlenen mitingte, üst geçit üzerine 12 Eylül döneminde idam edilen Ethem Coşkun, Seyit Konuk ve Necati Vardar'a ilişkin "İdamlar bizi yıldıramaz - Ethem Çoşkun, Seyit Konuk, Necati Vardar, 13 Mart Savaşçıları yaşıyor, Leninistler savaşıyor" yazılı pankart asmak.
- Kızıldere'de öldürülen Mahir Çayan ve arkadaşlarını anmak için 30 Mart 2011'de "Kızıldere düşenler kavgamızda yaşıyor - Derimci Öğrenci Birliği" yazılı pankart açmak.
- Mart Kültür Sanat ve Düşünce Derneği'ni 'gidip gelmek', derneğin kurucusu olmak. İddianamede iki öğrencinin Deniz Gezmiş anmalarına katılmaları da suç unsuru olarak sayılırken yurttaki odalarında bulunan Tolstoy ’un 'Savaş ve Barış' kitabı, Deniz Gezmiş kartpostalları, şu an yasaklı olmayan Mahir Çayan kitapları, Sol Yayınları ’nın yine yasaklı olmayan bazı kitaplarından alınmış fotokopiler, Deniz Gezmiş resimli bir takvim de örgüt üyeliğine delil gösterildi.

İKİ PANKARTA 25 YIL
Savcı Yüksel, öğrencilerin yasadışı TKEP-L (Türkiye Komünist Emek Partisi-Leninist) örgütü adına faaliyet gösterdiklerini iddia ederek TCK'nın 220/6. maddesinin işletilmesini istedi."Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca örgüte üye olmak suçundan dolayı cezalandırılır" şeklindeki maddeye göre 2 öğrenciye 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapis isteyen savcı, öğrencilere astıkları her bir pankart için de 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilmesini istedi. Böylece iki öğrenci için istenen cezanın üst sınırı 25 yılı buldu.

"KİTLESEL ÖLÜM"
İki öğrenciye açılan davanın iddianamesinde pankart asmak ve derneğe gidip gelmek fiilleri için öğrencilere terör örgütü üyeliği suçlaması yönelten savcı iddianameye şunları yazdı:
"İnsanlık tarihi kadar geçmişe sahip olan terör, bugün eskiye nazaran daha tehlikeli bir hal almıştır. Zira günümüzde teröristler, sosyal ve ekonomik bakımdan büyük çapta tahribata sebebiyet verebilecek ve hatta toplu ölümleri ve kitlelerin imhasını sonuçlayacak etkide silahlara sahip olabilmektedir. Günümüzde uluslararaıs bir yapılanmaya sahip olan teröristlerin çeşitli ülkelerde bağlantıları mevcuttur. Değişik ülkelerde lojistiği bulunan teröristler arasında uluslararası düzeyde bir iletişim ağı mevcuttur. Terörist eylemler, ceza kanunlarında tanımlanmış suçları oluşturmaktadır. Ancak bu suçlar gerek işlehişinde günülen saik gerek işleniş tarzı ve mahiyeti itibariyle 'terör suçu' olarak nitelendirilmektedir."

"KATİLLERE VERİLMEYEN CEZA PANKARTA İSTENİYOR"
Yaklaşık 7 aydır tutuklu bulunan öğrencilerin davası bugün Ankara özel yetkili 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek. İki gencin yakınları, Hrant Dink'in katili Ogün Samast'a 22 yıl, Münevver Karabulut'un katiline 24 yıl ceza verildiği bir hukuk sisteminde müvekkilerinin 2 pankart nedeniyle 25 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasının skandal olduğunu belirtti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder