2 Aralık 2015 Çarşamba

İşte Elçi cinayetinin kritik ifadesi


Polis hükmünü vermiş: “Teröristler Elçi’nin de içinde bulunduğu gruba saldırdı, Elçi bu saldırıda öldürüldü”

Taksi şoförü detayları anlattı:
“Polis durdurmadı, ben durdum. Durunca polis yanaştı”
“Yol boyunca hiç konuşmadılar. Sadece arkadaki telefonla kısık sesle kısa bir görüşme yaptı”
“Taksimetre 16.25 TL yazdı, 50 TL verdiler. Bozuk yoktu. Aracın önündeki bir kişiye bozuk para sordum”
“Üzerlerindeki elbiseleri ve eşgallerini hatırlamıyorum”

* “Sivil polis” iddiası: “Sivil polis” olduğu veya “polislerin bilgisiyle hareket ettiği” iddia edilen şoförün ifadesinde bu yönde bir bilgi yer almadı

KEMAL GÖKTAŞ
Diyarbakır Terörle Mücadele Şubesi, Baro Başkanı Tahir Elçi’nin öldürülmesi olayıyla ilgili taksi şoförünün sorgusunda “2 teröristin Elçi’nin de içinde bulunduğu basın açıklaması yapan gruba saldırdığı ve Elçi’nin bu saldırıda öldürüldüğü” kanaatini kayıtlara geçirdi. Soruşturmada henüz Elçi’yi öldüren kurşunu kimin ateşlediği sorusu yanıtlanmamışken polisin bu görüşünü “soru haline getirerek” tutanaklara geçirmesi dikkat çekti.  Diyarbakır Terörle Mücadale Şubesi’nde “şüpheli” olarak sorgulanan şoför A.S ise, taksisine binen kişileri daha önce hiç tanımadığını ve bu kişilerin yol boyunca hiç konuşmadıklarını söyledi. A.S’nin avukatı Mehmet Ayata da müvekkilinin “sivil polis olduğu” veya “polisin bilgisi dahilinde hareket ettiği” iddialarını kesin bir dille yalanladı. A.S’nin polis sorgusunda da bu yönde herhangi bir bilgi yer almadı.

“Sivil polis” iddiası tutanaklarda yok

Elçi’nin öldürüldüğü Yenikapı Sokak’ın başına polislerin durdurduğu taksiden açılan ateşle iki polis memuru vurulmuş ve taksiden çıkan saldırganlar Elçi’nin bulunduğu sokağa girerek polisin açtığı ateş arasında kaçmıştı.
Gözler, iki polisi şehit eden PKK’lileri taşıyan ve Elçi’nin bulunduğu Yenikapı Sokak’ın hemen başında duran taksinin şoförüne çevrilmişti. Şoförün “sivil polis olduğu” veya “polislerin bilgisi dahilinde hareket ettiğine” ilişkin iddialar dile getirilmişti. Oysa Cumhuriyet’in ulaştığı şoför A.S’nin Terörle Mücadele Şubesi’nde verdiği ifadede bu yönde herhangi bir bilgi yer almadı. Avukatı da bu iddiayı kesin bir dille yalanladı.  
TEM’de önceki gün (1 Aralık) alınan ifadenin 4 sayfalık tutanağına göre polis, evli ve 3 çocuk babası A.S’yi (33) “şüpheli” olarak sorguladı. A.S, herhangi bir örgüte üye olup olmadığı, daha önce gözaltına alınıp alınmadığı ve akrabaları arasında terör suçundan yargılanan olup olmadığı sorularına “Hayır” yanıtını verdi.

Polis: “Basın açıklaması yapanlara saldırdılar”

Polis, A.S’ye Tahir Elçi ile 2 polisin öldürüldüğü olaylarla ilgili soru yöneltirken Elçi’nin de taksiden inen saldırganlar tarafından açılan ateşle öldürüldüğünü ileri sürdü:
“28 Kasım 2015 günü saat 10.50 sıralarında ilimiz Sur ilçesi Balıkçılarbaşı mevkiinde sizin sevk ve idarenizde bulunan 21 TT…. Plaka sayılı araç içerisinden PKK-KCK terör örgütü mensupları tarafından güvenlik güçlerimize ateş açılması neticesinde iki polis memuru şehit olmuş, silahlı saldırıyı gerçekleştiren teröristlerin kaçış istikameti olan Yenikapı Sokak Dört Ayaklı Minare mevkiinde Diyarbakır Barosu organizesinde basın açıklamasının yapıldığı ve Güvenlik Şube Müdürlüğü görevlilerine ve basın açıklaması yapan gruba karşı silahlı saldırıda bulunulmuş, gerçekleştirilen silahlı saldırı neticesinde 2 polis memuru hayati tehlike arz etmeyecek şekilde yaralanmış, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi ise hayatını kaybetmiştir. Bahse konu saldırı eylemini gerçekleştiren örgüt mensuplarının kimler oldukları, bu şahıslar ile olan örgütsel ilişki ve irtibatınızın ne olduğu hususunda detaylı açıklamada bulununuz.”

Yolculuğu anlattı

A.S ise bu soruya verdiği yanıtta olay günü bir müşterisini indirdikten sonra eşini arayarak çocukları kuaföre götüreceğini, aşağı indirmesini istediğini söyledi. Bu sırada Kayapınar Caddesi üzerinden U dönüşü yaptığını ve Urfa yolu istikametine döndüğü sırada 24-25 yaşlarında iki erkeğin aracına el salladıklarını, kendisinin de durarak bu şahısları aldığını söyledi. Eşini arayarak müşteri aldığını, çocukları indirmemesini söylediğini anlatan A.S, şöyle devam etti:

Polis durdurmadı, ben durdum

“Biri aracın ön koltuğuna diğeri ise arka koltuğa oturdu. Öndeki şahıs Balıkçılarbaşı’na gitmek istediklerini söyledi. Balıkçılarbaşı mevkiinde Gazi Caddesi ile Melik Ahmet Caddesi kesişiminde bulunan taksi durakları civarına geldiğimde önde oturan şahıs ‘Bizi burada indir’ dedi. Ben de aracı yolun sağına çekerek durdum. Ön koltuktaki şahıs 50 TL verdi, taksimetredeki meblağ 16.25 TL’ydi. Paranın üstünü vermek istedim, bozuk param yoktu. Aracın önünde bulunan kendisini tanımadığım 55-60 yaşlarında bir şahsa bozuk para olup olmadığını sorduğum esnada aracın sol tarafından iki polis yaklaştı. Polislerden biri benim tarafıma, diğeri sağ ön kapı tarafına geçti. Yolcu tarafından gelen polis,  şahıslara araçtan inmelerini söyledi. Bu esnada yoğun bir silah sesi duydum. Silahı kimin sıktığını kesinlikle görmedim. Zaten silah sesini duyar duymaz araçtan indim eğilerek hızla yolun karşısındaki otoparka kaçtım. Vurulan bir şahıs ya da polis görmedim. Silah sesleri devam ettiği için otoparkta yarım saat-45 dakika kadar kaldım. Sesler kesildikten sonra dışarı çıktığımda aracın bıraktığım yerde olmadığını gördüm. Aracın sahibi olan abim M.Z.S’yi aradım ve beraber Çarşı Polis Merkezi’ne gittim. “

“Hiç konuşmadılar, yüzlerini hatırlamıyorum”

A.S, iki kişiyle 10-15 dakika süren yolculuk sırasında hiç konuşma geçmediğini, kendi aralarında da konuşmadıklarını söyledi. Sadece arkada oturan kişinin telefonla sessiz bir şekilde kısa bir görüşme yaptığını belirten A.S, “Ben bu şahısları daha önce hiç görmedim. Şimdi de görsem tanımam. Çünkü yüzlerini kesinlikle hatırlamıyorum.  Üzerindeki elbiseleri de hatırlamam. Ellerinde eldiven olduğunu da hatırlamıyorum, ama olsaydı dikkatimi çekerdi” dedi. A.S, iki saldırganla herhangi bir örgütsel bağlantısının da olmadığını ve kendisine yöneltilen “PKK adını eylem ve faaliyette bulunmak suçlamasını kesinlikle kabul etmediğini” vurguladı.

“Sivil polis değil, işaret değil bozuk para aramış”

A.S’nin avukatı Mehmet Ayata da müvekkilinin sivil polis olduğu veya polisin bilgisi dahilinde hareket ettiğine ilişkin iddiaları yalanladı. Ayata, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada “İddianın hiçbir dayanağı yok. Sağdan soldan bilgilerle, dedikoduyla haberler yapılıyor. Müvekkilim kişilik katline maruz kaldı” dedi. Ayata, bazı haberlerde A.S’nin elindeki 50 TL’yi polise göstererek işaret verdiği iddiasını ise “O sırada parayı bozdurmak için birine sormuş. Bunun bir işaret anlamına geldiğini söylemek çok saçma. Taksimetrede ne yazıldığı belli” dedi.
A.S polis sorgusunun ardından dün Savcılığa çıkarıldı.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder