Diyadin soruşturmasına da gizlilik kararı

Diyadin Sulh Ceza Hakimliği, savcılığın talebi üzerine iki fırın işçisi çocuğun öldürülmesine ilişkin yürütülen soruşturmada 'kısıtlama' (gizlilik) kararı verdi. Yasada kısıtlamanın müdafilere, yani şüphelinin avukatlarına yönelik olabileceği belirtilmesine rağmen, uygulamada yine öldürülenlerin ailelerinin avukatlarına da dosyadaki belgelere erişim kısıtlandı.


Diyadin'de geçen hafta PKK'lıların İlçe Jandarma Komutanlığı'na yönelik saldırısından sonra fırın işçisi oldukları belirtilen
15 yaşındaki Muhammet Aydemir ile 17 yaşındaki Orhan Arslan'ın polis özel harekat timleri tarafından öldürülmesi olayına ilişkin başlatılan soruşturma sürerken birçok soruşturmada tartışma konusu olan uygulama bu soruşturma için de devreye girdi. Diyadin Savcılığı'nın soruşturmaya talebi üzerine Diyadin Sulh Ceza Hakimliği soruşturmanın gizliliğine karar verdi. Karar, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 153/2. maddesindeki "Müdafiin dosya içeriğini inceleme veya belgelerden örnek alma yetkisi, soruşturmanın amacını tehlikeye düşürebilecek ise Cumhuriyet savcısının istemi üzerine hâkim kararıyla kısıtlanabilir" hükmüne dayanılarak verildi. Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 2. maddesinde müdafinin "Şüpheli veya sanığın ceza muhakemesinde savunmasını yapan avukatı" ifade ettiğinin belirtilmesine  rağmen kısıtlama kararı öldürülen çocukların avukatlarına da uygulandı ve savcılık avukatların dosyaya giren belgelerin örneğinin verilmesi talebini reddetti.

Glock iddiası

Diyadin Savcılığı tarafından PKK'lıların İlçe Jandarma Komutanlığı'na yönelik saldırılarından sonra çıkan çatışma sırasında fırın işçisi Orhan Aslan (17) ve Muhammet Aydemir (15) isimli çocukların öldürüldükleri olayla ilgili soruşturmada olay yeri inceleme tutanağı, olaydan 2 gün sonra dosyaya girmişti. İki çocuğun öldürüldüğü çatışmaya katılan özel harekatçı polislerin imzaladığı tutanakta, PKK saldırısından sonra çıkan çatışmalar sırasında devriye atarken iki kişinin kaçarak fırının yanındaki depoya saklandıkları belirtildi. Tutanakta iki kişinin "Teslim ol" çağrısı yapılmasına rağmen ses çıkarmadıkları ve bunun üzerine polisin iki kişinin üzerine doğru ilerlerken Muhammet Aydemir'in Glock marka tabancasını çektiği ileri sürülmüştü. Polis, 15 yaşındaki Aydemir'in tabancayı kendilerine doğrultması üzerine ateş ederek iki kişiyi öldürdüklerini tutanağa geçirmişti. Olaydan sonra polisin öldürülen çocuklara örgüt militanlarının giydiği dağ kadrosu kıyafeti giydirmeye çalıştığı iddiasına karşılık tutanakta iki çocuğun "dağ kadrosu" kıyafeti değil, sivil kıyafetler giydikleri de belirtilmişti.