28 Aralık 2014 Pazar

Gezi'de kör eden atış yasaklı ölümcül silahtan

KEMAL GÖKTAŞ

İstanbul'da Gezi eylemleri sırasında Tarlabaşı'nda sol gözünü kaybeden volkan Kesanbilici'nin gözüne isabet eden plastik merminin ABD'de yasaklanan ve "öldürücü" nitelikleri olduğu bilinen FN 303 marka tüfekten atıldığı ortaya çıktı. Daha önce milletvekillerinin soru önergelerine İçişleri Bakanlığı'nca verilen yanıtlarda Emniyetin envanterinde FN 303 silahlarının bulunmadığı bilgisi verilmişti. Savcılığın talebi üzerine Ulusal Kriminal Büro tarafından hazırlanan raporda ise Kesanbilici'nin gözüne isabet eden merminin atıldığı FN 303'lerin insan vücuduna atıldığında çıkmayan boyanın vücutta dağıldığı, ancak yüze atıldığında öldürücü olabileceği belirtildi. Raporda ayrıca Emniyet'in FN 303 kullanan personelin isimlerinin bilinmediğine ilişkin bir yazışmasına da yer verilerek bu silahları kullananların mutlaka en az 15 gün eğitim alması gerektiği belirtildi ve "Takdir yargınındır" ifadesi kullanıldı.



İstanbul’da kırtasiyecilik yapan 38 yaşındaki Volkan Kesanbilici, geçen yıl 31 Mayıs günü Gezi Parkı eylemleri sırasında Tarlabaşı Bulvarı’nda polise ait zırhlı araçtan atılan plastik merminin sol gözüne isabet etmesiyle yaralandı. Bir gözünü kaybeden Kesanbilici’nin gözünden plastik mermiye ait bilyeler çıkarıldı. Kesanbilici'nin gözünü kaybetmesine neden olan polis memurları ile ilgili soruşturmada aradan geçen 1.5 yılda herhangi bir ilerleme olmadı. İstanbul Başsavcılığı, Emniyet'ten konuya ilişkin yeterli bilgi-belge gelmemesi üzerine Kesanbilici'nin gözünden ameliyatla karılan plastik merminin analizi için özel bir adli tıp kurumu olan Ulusal Kriminal Büro'ya başvurdu.

"Masum değil, öldürücü olabilir"

Kesanbilici'nin gözünden ameliyatla çıkarılan mermi parçalarının balistik incelemesini yapan Ulusal Kriminal Büro raporunda Kesanbilici'nin gözünü kaybetmesine neden olan mermilerin FN olarak tanımlanan silahlardan atıldığı açıklandı. Raporda, FN 303 tüfeklerinin non lethal olarak tanımlanan öldürücü olmayan değil, "biraz öldürücü" (less lethal) tüfekler olduğu ve "masul olmadıkları" belirtildi. Raporda FN 303 silahları ile ilgili olarak şu bilgiler verildi:
"Diğer gaz fişeği ve benzeri mühimmat atan tüfeklerden yüzde 50 daha hızlı ve daha güçlüdür. Tüfek kutusu üzerinde İngilizce 'Çok dikkatli kullanınız. Yanlış kullanım ölüme sebep olabilir. Yüze ve kafaya nişan almayınız' şeklinde ikaz vardır.
ABD Boston'da 2004'deki bir olayda 21 yaşındaki gazetecilik öğrencisi, polisin FN 303 tüfeğinden çıkan merminin gözüne isabet etmesi sonucu ölmüştür. Bu olayın ardından FN 303 tüfeği bazı eyaletlerde yasaklanmıştır."

11 kiloluk balyoz darbesine eşit

FN 303'den atılan merminin bir insanın, yüzüne, cildine, gözüne yaklaşık 11 kilo ağırlıklı bir balyozla vurulmuş gibi şok etkisi yaptığı belirtilen raporda "Olgudaki Volkan Kesanbilci'nin gözü 11 kilogramlık bir balyoz darbesine maruz kalmıştır. Takdir yargınındır" denildi.

Özel tasarımlı mermi

FN 303'lerin en önemli özelliğinin, gösterilerde provakatörleri işaretleyebilmesi olduğu anlatılan raporda "Boyalı mermilerin, toplumsal olayda kitleyi örgütleyen ya da kışkırtan saldırgan kişinin elbisesine isabet ettiğinde, pembe ve sarı renk boya bıraktığı, böylelikle provakatör şahıs, kalabalık içinde kendini kaybettiremediği, pembe renkli boyaların sabunla yıkanarak çıkarılabildiği, sarı renkli boyaların ise silinemediği" kaydedildi.
Birçok AB ülkesinde polisin enventarinde bulunan Belçika yapımı FN 303 otomatik tüfeklerin esas kullanım amacı, "şehirlerde asayişin sağlanması, maçlarda disiplinin kurulması, şiddet yanlısı kişilerin işaretlenmesi, bölge atışı yerine nokta atışı yapması" olduğu belirtilen raporda "Bu mermi insanların vücut bölgelerinde atılması amacıyla yapılmış olup yüze, nişan alabilme özelliği nedeniyle göze hedef alarak atış yapıldığında, Volkan Kesanbilici'deki gibi harabiyet yaratabilmektedir" denildi.
Belçika yapımı FN 303'lerdeki özel şekilde tasarlanan plastik mermilerin, insan yüzüne nişan alınarak sıkılmadığı müddetçe insan vücuduna çarptığında dağıldığı, bu özelliğiyle deri altına işlemeyen mermilerin, ciddi yaralanmaları önlediği ifade edildi. Mermilerin etkili mesafelerinin, yiv-setleri ve jiroskobik özel dengeleri sayesinde 50 metreye kadar çıkabildiği kaydedilen raporda "Türk Emniyetinde Çevik Kuvvetin ancak ve genellikle özel tim mensuplarınca kullanılmakta olan bu silahların mevcudiyeti reddedilmemektedir" denildi.

"Özel eğitimle kullanılmalı"

Raporda, Emniyet'in FN 303 silahlarını kullandığına ilişkin önemli bir delil olarak gösterilen, Gezi eylemleri sırasında öldürülen Ethem Sarısülük'ün cenaze törenine ilişkin bir Emniyet belgesine de yer verildi. Bu belgede Emniyet'in o gün çıkan olaylarda FN 303'ün kullanıldığı, ancak anlık görevlendirmeler yapıldığı için bu silahı kullananların isminin bilinmediği" yönündeki ifadesine dikkat çekilen raporda "Kullananlar bilinmemektedir anlamına gelen bu cümlenin, bu silahların kullanılması için 15 gün eğitimden geçmiş sertifikalı personelden oluşması gerektiğinden ve bu silahları kullananların listesi Emniyet Müdürlüğünde bulunması gerektiğinden değerlendirilmesi Türk yargısının tasarrufundadır" denildi.
Aynı belgede sadece 16 Haziran 2013 günü bu tür mermilerden o gün itibariyle 421 adet sıkıldığının belirtildiği ifade edilen raporda "Bu sayıda merminin kaçının Taksim ve Tarlabaşı'nda konuşlu birimlerce hangi sertifikalı memurlarca kullanıldığının bilinmemesinin takdiri de yargınındır" ifadesi kullanıldı.
Raporda "Çok kuvvetle muhtemel bu silahların an itibariyle Gezi olaylarındaki insanlara verdiği harabiyetin göz önüne alınmış olduğu ve Türk emniyetinde artık kullanılmadığı değerlendirilmektedir" denildi.

Emniyet: "Envanterimizde bilye dolu plastik mermi yok"

Emniyet Genel Müdürlüğü, Kesanbilici'nin ameliyat raporunda gözünden çıkan plastik mermi olabileceği belirtilen ve halen Adli Emanet'te tutulan saçma tanelerine rağmen "Emniyetin envanterinde içi bilye dolu plastik mermi olmadığı" savunmasını yapmıştı. Eminyet savunmasında "Zarar verici olay idarenin kusurundan değil davacının kusurundan meydana gelmiştir" denilmiş ve polisin göstericilere dağılın ihtarı yapmadan gaz bombası, plastik mermi veya herhangi bir güç kullanarak müdahale etmesinin mümkün olmadığını savunulmuştu. Kesanbilici'nin geçirdiği iki ameliyatta da gözenden plastik mermi parçaları çıkarılmasına ve bu parçaların savcılığa teslim edilmesine rağmen, Emniyetin savunmasında "emniyet müdürlükleri envanterinde içi bilye ile dolu plastik mermi bulunmamaktadır" denilmişti. Savunmada ayrıca, Kesanbilici'nin yaralanması ile ilgili olarak da "Söz konusu yaralanma, davacının iddiasıdır. Davacının gerçekten plastik mermiden dolayı yaralanıp yaralanmadığına ilişkin kendi iddiası dışında herhangi bir belge sunulmamıştır" ifadeleri yer almıştı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder