3 Ekim 2014 Cuma

Yargıtay'ın çocuk istismarında akıl almaz sorusu







KEMAL GÖKTAŞ

Yargıtay, babasının arkadaşı tarafından arabayla kaçırılarak cinsel istismara uğrayan 13 yaşındaki çocuk ile ilgili verilen "ruh sağlığı bozulmuştur" raporunu kabul etmeyerek, ruh sağlığının arabayla kaçırıldığı için mi yoksa cinsel istismar nedeniyle mi bozulduğunun araştırılmasını istedi. Yargıtay kararı doğrultusunda bir kez daha muayene işkencesine maruz kalacak olan mağdur çocuğun istismar nedeniyle değil, kaçırıldığı için ruh sağlığının bozulduğuna karar verilirse, sanığa verilen 12.5 yıl hapis cezası, 2.5 yıla düşecek.

Ankara'da yaşanan olayda, 13 yaşındaki küçük kız çocuğu D.B yolda yürürken babasıyla aynı işyerinde çalışan ve evlerine gelip giden H.G arabayla yanında durarak 'Seni baban çağırıyor, babanın yanına götüreceğim' dedi. D.B ise H.G'nin, babasının arkadaşı olması ve evlerine gelip gitmesi nedeniyle tereddüt etmeden arabaya bindi. Bir süre sonra arabanın farklı bir yoldan gittiğini fark eden D.B, babasını aramak istedi ancak H.G buna izin vermedi. Cep telefonunu mağdur çocuğun elinden alan H.G, çocuğa cinsel istismarda bulundu. Mağdur çocuk, babasını aramasına izin vermeyen ve kendisini kaçırmaya kalkan adamın arabasından bir fırsat bulup atlayarak kaçtı ve bir eve sığınarak babasını durumdan haberdar etti. H.G hakkında cinsel istismar ve hürriyetten yoksun kılma suçlarından dava açıldı.

12.5 yıl ceza

Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki yargılama sırasında Hacettepe Üniversitesi Çoçuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı, mağdur çocuğun ruh sağlığının bozulduğuna dair rapor verdi. Olayın üzerinden 1 yıl 10 ay geçtikten sonra hazırlanan raporda, D.B'nin "yaşadığı olay sonrası gelişen travma sonrası stres bozukluğu belirtilerinin bir kısmının halen devam ettiği, dolayısıyla yaşadığı olaydan dolayı ruh sağlığının bozulduğu tıbbi kanaatine varıldığı" belirtildi.
Mahkeme, dava sonunda, H.G'yi "çocuğun basit cinsel istismarı" suçundan önce 3 yıl hapis cezasına mahkum etti. Ancak mahkeme çocuğun ruh sağlığı bozulduğu için kanun gereği cezayı 15 yıl hapse yükseltti. İyi hal indirimi yapılan sanık 12.5 yıl hapis cezası aldı.

"Hangi suçtan ötürü ruh sağlığı bozuldu?"

Kararın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 14. Ceza Dairesi, Hacettepe Üniversitesi'nin raporunda mağdurenin "hangi suç nedeniyle ruh sağlığının bozulduğuna dair yeterince açıklık bulunmadığı, çocuğun bacağının okşanması eyleminden dolayı ruh sağlığının bozulup bozulmadığı konusunda Adli Tıp'tan rapor alınması gerektiği" gerekçesiyle yerel mahkeme kararını bozdu.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi ise Yargıtay'ın kararına uymadı ve eski kararında direndi. Mahkemenin direnme kararında, Hacettepe Üniversitesi'nin mağdurenin cinsel istismar eyleminden ötürü ruh sağlığının bozulduğu için rapor verdiğinin açık olduğu belirtildi.

Sanık kurtulacak

Sanığın kararı temyiz etmesi üzerine dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na geldi. Genel Kurul'a görüş bildiren Yargıtay Başsavcılığı da tebliğnamesinde, 14. Ceza Dairesi'nin kararı doğrultusunda yerel mahkeme kararının bozulması ve mağdurenin Adli Tıp'ta muayene edilerek yeni bir rapor hazırlanması gerektiğini savundu.
Dosyayı geçen hafta görüşen Yargıtay Ceza Genel Kurulu da bu görüşe katılarak yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verdi. Karar doğrultusunda mağdure çocuk, 3.5 yılı aşkın bir süre önce yaşanmış istismar olayı için Adli Tıp Kurumu'nun ilglii İhtisas Kurulu'nda yeniden muayene edilecek. Türk Ceza Kanunu'nda ruh sağlığının bozulması, cinsel istismar suçlarında ağırlaştırıcı neden sayılırken hürriyeti yoksun kılma suçunda ağırlaştırıcı neden sayılmadığı için sanığın cezası önemli ölçüde düşecek. Adli Tıp'ın çocuğun ruh sağlığının "cinsel istismar" değil de "hürriyetten yoksun kılma" suçundan ötürü ruh sağlığının bozulduğuna karar vermesi halinde, sanığın cezası 12.5 yıldan 2.5 yıla düşecek.

--
Kemal Göktaş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder