Veli Saçılık:
Danıştayda tazminat davam 11 yıldır sürüyor Antalya 1. idare mahkemesi dozerle kol koparmanın insanlık dışı olduğunu cezaevinde tutuklu bulanan kişinin can güvenliğinin ve vucut bütünlüğünün devletin koruması altında olduğunu belirterek tazminata hükmetmişti.
Sonrasında danıştay bunu süren isyan davasının sonucu beklenmesi gerektiği gerekçesiyle kararı bozdu. Ispartaya giden dava sonucunda ise "devletin öldürme" yetkisi olduğu" savıyla ve beni terörist olarak suçlayarak tazminatı haketmediğime karar verdi.
Şimdi ise danıştay iki satır gerekçeyle aleyhimde karar verdi. Kendi bozma gerekçesinde isyan davasının sonucu değerlendirilsin demişken isyan davası zaman aşımına uğradğını değerlendirmedi bile. AİHM daha önce devletin işkence yaptığını ve benim haklı olduğumu tescil etmişti. Dava dosyasında bulunan AİHM kararı yine umursanmadı. Halbuki danııştay yönetmeliğine göre AİHM kararları öncelikli değerlendirilmeliydi. Kısacası aleyhimde olanları söyleyip lehte olanları görmedi.
Ayıca örgüt üyesi diye lanse edilen Yılmaz Babatümgöz'ün güya benim aleyhimde ifade verdiği iddia edilme ama ifadelerin böyle bir şey yok. "Burdur Hatırası" fotosunda çıkan işkence madurlarından biridir kendisi. Tanık olan itfaiye erinin olayla bir alakası da yok.
Danıştay açıkca hukuku ayaklar altına aldı. Beraat etmiş olmama rağmen beni örgüt üyesi olarak lanse etti. Karar hukuki olmaktan çok düşmanca bir zihniyetin ürünü.
Kolum koparılalı 13 yıl oldu. Bıraksınlar yakamı artık. Adaletlerini, hukuklarını da istemiyorum. Kopardıkları kolumu istiyorum. İşkenceyi kollayan, benim kolumu çöpe atıp köpeklere yediren" ileri demokrasi" istemiyorum.
30 Temmuz 2013 Salı
Veli Saçılık: Devletin kolunu koparıp peşini bırakmadığı adam
Kopan kolunun tazminatını geri ödeyecek
Kolunu kendi kusuru kopartmış
Kemal GÖKTAŞ
ANKARA - 2000'de Burdur Cezaevi'ne yönelik operasyonda kepçe darbesiyle kolunu kaybeden Veli Saçılık'ın açtığı tazminat davasında tartışma yaratacak bir karara imza atıldı. Saçılık'a ödenen 150 bin TL tazminatın haksız olduğu yönündeki kararın temyiz incelemesini yapan Danıştay, kolun direnişe katılan Saçılık'ın kusurundan dolayı koptuğu yorumunu yaptı. Karar değişmezse, Saçılık, aldığı tazminatı 13 yıl sonra faiziyle geri ödenemek zorunda kalacak.
Dergi satarken yakalanan ve örgüte yardım yataklık suçundan cezaevine konulan Saçılık, Burdur Cezaevi'ne yönelik 2000 yılında yapılan müdahale sırasında kolunu kaybetti. Kopan kolu köpeğin ağzında bulunan Saçılık, o günden bu yana protez kolla yaşamaya başladı. Yargılandığı davadan beraat eden Saçılık, uzun hukuk mücadelelerinin ardından İçişleri Bakanlığı bünyesinde çalışmaya başladı. Saçılık hakkında isyana karıştığı gerekçesiyle açılan dava ise zamanaşımından düştü. Saçılık, beraatini talep etmesine rağmen davanın sonucunu bu nedenle göremedi.
150 BİN TL
Bu süreçte kopan kolu nedeniyle tazminat davası açan Saçılık, Antalya 1. İdare Mahkemesi'nce haklı bulundu. Saçılık'a 150 bin TL tazminat ödenmesi kararlaştırıldı. Danıştay ise bu kararı, Saçılık'ın olaylarda sorumluluğunun saptanması gerektiği gerekçesiyle bozdu. Ancak isyan iddiasıyla açılan dava zamanaşımına girdiğinden bu yönde bir sorumluluk saptaması yapılamadı. Burdur İdare Mahkemesi ise buna rağmen Saçılık'a tazminat ödenmemesi gerektiğine hükmetti. Bu karar yeniden Danıştay'a geldi.
Danıştay 10. Dairesi, Burdur İdare Mahkemesi'nin bu yorumunu haklı buldu. Kararda, 5 Temmuz 2000'deki olayın duruşmaya çıkmak istemeyen mahkumlara yönelik operasyon düzenlendiği sırada gerçekleştiği, İtfaiye Müdürlüğü'nde görevli Dursun Akın'ın "bayanlar koğuşundaki direnişçileri yakalamak için iş makinesi ile açılan delikten bir kişi elinde bulunan tuğlayı benim aracın camına savurmak için sağ kolunu çıkarmıştı ki kepçenin ani hareketi olduğunda dışarıya uzanan kol duvar ile kepçenin sağı arasına sıkıştı" şeklinde ifade verdiği kaydedildi. Kararda, terör hükümlüsü Yılmaz Babatümgöz'ün de "Bu arada Veli Saçılık elinde bulunan tuğlayı attı, zafer işareti yaptı, o anda kepçe ters istikamette harekete geçti. Zafer işareti yapan koluna çarptı" dediği belirtildi. Saçılık'ın direnişe aktif olarak sürdürdüğü sırada yaralandığının savunulduğu kararda, iş makinesi operatörünün de beraat ettiği, güvenlik güçleri hakkındaki kovuşturmanın takipsizlikle sonuçlandırıldığı kaydedildi.
Kararda, "Davacının uğradığı zararın kendi kişisel kusurundan kaynaklandığı sonucuna ulaşılmaktadır" denildi. Böylece temyiz itirazı reddedildi ve karar kesinleşti.
Karar değişmezse, Saçılık, aldığı ve büyük bölümünü tedavisinde kullandığı tazminatı faiziyle geri ödemek zorunda kalacak. Faiziyle 300 bin lirayı bulacağı belirtilen tazminatı Saçılık geri ödeyemeyezse, icralarla karşı karşıya kalacak.
Diğer cezaevi operasyonları için de emsal olacak davada ifadesi esas alınan hükümlü Babatümgöz'ün işkence mağduru olduğunu belirterek farklı tarihlerde de ifade verdiği, bu ifadelerinin hiçbirinde Saçılık'tan söz edilmediği de anlaşıldı. Kepçe operatörünün ifadesinin ise sanığı olduğu davadaki savunması olduğu anlaşıldı.
27 Temmuz 2013 Cumartesi
Öcalan'ın yeniden yargılama başvurusundaki sürpriz emsal karar
Kemal GÖKTAŞ
Abdullah Öcalan’ın avukatları, Öcalan'ın 4. Yargı Paketi kapsamında yapılan değişikliklerden yararlanarak AİHM kararı doğrultusunda yeniden yargılanması ve infazının durdurularak tahliye edilmesi için mahkemeye başvurdu. Avukatlar, mahkemenin bu talebin önünde yasal engel görmesi halinde ise ilgili yasa maddesinin iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurmasını istedi. Dilekçede, Anayasa Mahkemesi'nin 2010 yılında AİHM kararlarının yeniden yargılamaya konu olması ile ilgili İdari Yargılama Usul Kanunu'nun bir hükmünü iptal eden kararını da emsal gösterdi. Avukatlar, emsal kararda, herkese açık olan yeniden yargılama hakkının bazı kişiler için engellenmesinin Anayasa'ya aykırı olduğunun belirtilmesinin Öcalan'a yeniden yargılama yolunu açacak nitelikte olduğunu savunuyor.
PAKET ÇIKARKEN TARTIŞILMIŞTI
Abdullah Öcalan’ın avukatları, Öcalan'ın 4. Yargı Paketi kapsamında yapılan değişikliklerden yararlanarak AİHM kararı doğrultusunda yeniden yargılanması ve infazının durdurularak tahliye edilmesi için mahkemeye başvurdu. Avukatlar, mahkemenin bu talebin önünde yasal engel görmesi halinde ise ilgili yasa maddesinin iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurmasını istedi. Dilekçede, Anayasa Mahkemesi'nin 2010 yılında AİHM kararlarının yeniden yargılamaya konu olması ile ilgili İdari Yargılama Usul Kanunu'nun bir hükmünü iptal eden kararını da emsal gösterdi. Avukatlar, emsal kararda, herkese açık olan yeniden yargılama hakkının bazı kişiler için engellenmesinin Anayasa'ya aykırı olduğunun belirtilmesinin Öcalan'a yeniden yargılama yolunu açacak nitelikte olduğunu savunuyor.
PAKET ÇIKARKEN TARTIŞILMIŞTI
26 Temmuz 2013 Cuma
Şike tebliğnamesinden çıkan sonuç: CMK rafa; dinleme için artık basit şüphe yeterli!
Kemal GÖKTAŞ
Şike davasının tebliğnamesinde, Ergenekon, Oda TV, KCK ve diğer önemli davalar açısından da önemli olan telefon dinlemeler konusunda yapılan değerlendirmeler dikkat çekti. CMK (Ceza Muhakemesi Kanunu) telefon dinleme için "kuvvetli suç şüphesini" aramasına rağmen, tebliğnamede "basit şüphenin" yeterli olduğu savunuldu. Kanunun aradığı ikinci kriter olan "başka yollarla delil elde edilememesi halinde" telefonların dinlenebileceğine ilişkin olarak da tebliğnamede "bu konudaki kanaatin yeterli olduğu" savunuldu. Temyiz incelemesini yapacak olan 5. Ceza Dairesi'nin de tebliğnamedeki görüşlere katılması durumunda telefon dinlemelerin delil sayılması konusunda kanunun aradığı kriterler oldukça esnekleşmiş olarak uygulanacak. Bu konuda verilecek karar Ergenekon davasındaki telefon dinlemelerle ilgili karara da ışık tutacak.
CMK "KUVVETLİ ŞÜPHE" ARIYOR
24 Temmuz 2013 Çarşamba
Eskişehir'de tanıklar 4 kişiyi dayakçılara "benzetti"
Gezi olayları sırasında Eskişehir'de aralarında sivil polislerin de olduğu iddia edilen kişilerin sopalarla dövdüğü üniversiteli Ali İsmail Korkmaz’ın ölümünde, şüpheli 6 polis memuru teşhis için jandarmaya götürülerek tanıklara gösterildi. Teşhise katılan 2 tanık, kendilerine gösterilen 4 kişiyi Korkmaz'ı döven 8-10 kişilik grup içindeki kişilere benzettiklerini söyledi.
Gezi Parkı eylemlerine destek için Eskişehir’de düzenlenen gösteride, polisin sıktığı biber gazından kaçarken ara sokakta Korkmaz’ı sopalarla döverek ölümüne neden olan sivil giyimli kişilerin saptanması için tanık teşhisi yaptırıldı. Korkmaz’ı sopalarla döven kişiler oldukları iddiasıyla 6 polis teşhis için İl Jandarma Komutanlığı’na getirildi.
YARGIDA GEZİ RUHU
YARGI "ADALET" İÇİN ÖRGÜTLENİYOR
Kemal GÖKTAŞ
Hakim ve savcılar, kendi özlük haklarının yanı sıra "adaleti" gerçekleştirmek amacıyla yeni bir hareket başlattı. Çeşitli siyasi görüş ve yaşm tarzlarına sahip olduklarını ve "adalet insanı" olmak için bir araya geldiklerini duyuran hakim ve savcılar "Etik Anayasa" adını verdikleri 10 maddelik ilkelerini de açıkladı. "Adalet kaygısıyla hareket etmeyen bir devletin suç örgütüne dönüşeceğini" belirten hareketin ilkeleri arasında "hakim (egemen) güce vasıta olmamak hususunda hassasiyet göstermek" ve "güç karşısında koşulsuz hak savunuculuğu esas almak" da yer aldı.
Farklı görüşlerdeki 200 hakim ve savcının imza attığı "Kürsü Hareketi" adı verilen oluşum, kurulduğunu adalet.org internet sitesinden "Var mısınız?" başlıklı bir duyuruyla açıkladı. "Meslektaşlarımızı, farklı kimlik ve yaşam tarzlarına göre ayırt etmeksizin, 'adalet insanı' olma temelinde ve mesleki hak ve menfaatlerin sağlanması amacına yönelik güçlü ve etkin bir birlik çatısı altında bir araya getirebilmek amacıyla yola çıktığımızı ilan etmiş bulunuyoruz" denilen kuruluş açıklamasında hem hakim ve savcıların sorunları hem de halkın hukuksal sorunlarına çözüm aramak için yola çıkıldığı belirtildi. Açıklamada şöyle denildi:
23 Temmuz 2013 Salı
Eskişehir'deki tutuklama gerekçesi: "Dövenler polis de olabilir"
"BALYOZ TİMİ" İDDİASI
Kemal GÖKTAŞ
Gezi eylemleri sırasında Eskişehir'de dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz ile ilgili soruşturmada elindeki odunla gösteriicleri döven Serdar K. hakkındaki mahkeme kararı, soruşturmada Ali İsmail Korkmaz'ı dövenler arasında "polislerin" de olabileceği şüphesini kayda geçirdi. Mahkeme, Serdar K.'nın tutuklanmasını "suçu birlikte işlediği diğer sanıklarla birlikte delilleri karartabileceği" gerekçesiyle açıkladı. Eskişehir Barosu ise polisin göstericileri dövmek üzere Balyoz Timi oluşturduğu iddiasını gündeme getirdi. Baro, gösterilerin ilk gününde 168 kişinin gözaltına alınmasına rağmen izleyen 2 günde sadece 18 kişinin gözaltına alınmasının da dikkat çekici olduğunu ve iddiaları güçlendirdiğini savundu.
19 Temmuz 2013 Cuma
Sarısülük davasının seyrini değiştirebilecek 3 önemli tespit
Kemal GÖKTAŞ
Gezi eylemleri sırasında Kızılay'da polis memuru Ahmet Ş.'nin tabancasından çıkan kurşunla hayatını kaybeden Ethem Sarısülük ile ilgili yargılamanın seyrini değiştirecek nitelikte bir bilirkişi raporu ortaya çıktı.
Sarısülük'ün abisi Mustafa Sarısülük'ün talebi üzerine Ankara Üniversitesi Rektörlüğü'nün onayıyla İletişim Fakültesi öğretim üyeleri Doç. Sevilay Çelenk ve Enver Özüstün görüntüleri özel tekniklerle 1 saniye için 25 fotoğraf karesine ayırarak inceledi. Bilirkişiler, ışık değerini açma ve keskinlik gibi uygulamaları yaparak öncekilerden farklı bir rapor ortaya koydu.
18 Temmuz 2013 Perşembe
SARISÜLÜK'Ü VURAN POLİSE SORUŞTURMA İZNİ ZIRHI
Kemal GÖKTAŞ
Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi, Ethem Sarısülük'ün ölümüne ilişkin sanık polis memuru Ahmet Ş. hakkındaki davanın, iddianamenen kabul edilmesinden bir gün sonra, soruşturma izni alınmadan açıldığı gerekçesiyle, durmasına karar verdi. Kararda, görevi sırasında silah kullanarak bir kişinin ölümüne neden olan polis memuru Ahmet Ş.'nin bu fiilinin görevi nedeniyle işlenen suç tanımına girdiği savunulurken yasaya göre silah kullanma yetkisinin olduğunun belirtilmesi de dikkat çekti.
"GÖREV SUÇU"
Ali İsmail Korkmaz cinayetinde yeni tanıklar
Kemal GÖKTAŞ
Gezi eylemleri sırasında sopalarla dövüldükten sonra hayatını kaybeden üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz'la ilgili soruşturmada yeni tanıkların ortaya çıkması üzerine savcılık, bu hafta başında gözaltına alınan, ancak mahkeme kararıyla serbest bırakılan otobüs şoförü Serdar K.'nın tutuklanması talebiyle yeniden mahkemeye başvurdu.
Sosyal medyada elinde meşe odunuyla görüntüleri yayınlanan ve önceki gün polis tarafından adliyeye sevk edilen Serdar K., savcılıkta ifade verdikten sonra tutuklama talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edilmiş ancak Sulh Ceza Mahkemesi yurt dışına çıkış yasağı getirip, Pazartesi ve Cuma günleri imza verme şartıyla serbest bırakmıştı. Savcılık, bu karara Asliye Ceza Mahkemesi’ne itiraz etti.
17 Temmuz 2013 Çarşamba
Hükümet AİHM'de 6 yıl tutukluluğun "aşırı uzun" olduğunu kabul etmiş
Kemal GÖKTAŞ
Anayasa Mahkemesi'nin "devlete karşı işlenen suçlar ile terör ve casusluk" suçlarında 10 yıllık azami tutukluluk süresini iptal etmesinin ardından başlayan tartışmalar sürerken hükümetin AİHM'de (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) uzun tutukluluk şikayetiyle açılan bir davaya "6 yıllık tutukluluk süresinin aşırı uzun olduğunu kabul eden" ve 4 bin 900 Euro tazminat karşılığı davanın düşmesini talep eden bir deklarasyon gönderdiği ortaya çıktı. AİHM, hükümetin deklarosyonunu 6 yıl tutuklu kaldıktan sonra tahliye eden sanık için kabul etti, ancak hala tutukluluğu devam eden sanıkla ilgili olarak Türkiye'yi 6 bin 600 Euro tazminata mahkum etti. AİHM kararındaki değerlendirmeler ve hükümetin deklarosyonunun Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararından sonra yapılması beklenen yeni düzenlemeye ışık tutabileceği belirtildi.
16 Temmuz 2013 Salı
" Başka göstericileri dövüyordu ama Ali İsmail'i dövmedi"
Kemal GÖKTAŞ
Gezi eylemleri sırasında Eskişehir'de üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz'ı darp ederek öldürdüğü iddiasıyla gözaltına alınan halk otobüsü şoföre Serdar K.'yı teşhis eden iki görgü tanığı, Serdar K.'nın diğer göstericileri dövenler arasında olduğunu, ancak Korkmaz'ı darp ederken görmediklerini söyledi. Emniyet'in zanlıyı sosyal medyada bir süredir yayınlanan görüntülerden yola çıkarak gözaltına aldığı anlaşıldı. Tanıklar, kick-box'cu olduğunu söyleyen zanlının, olay gecesi etraftakilere "36 yaşında olduğunu, 34 kişiyi götürdüğünü ve 6 kişiyi daha götüreceğini" söylediğini anlattı.
Mahkeme: Eşcinsellik cinsel tercihtir
Kemal GÖKTAŞ
Eşcinselliği sapıklık olarak değerlendiren haberin suç olduğuna ve bu ifadeyi kullananların yargılanması gerektiğine ilişkin mahkeme kararında eşcinselliğin "cinsel tercih" olduğu vurgusu yapıldığı ortaya çıktı.
15 Temmuz 2013 Pazartesi
EŞCİNSELLİĞİ SAPIKLIK OLARAK GÖRMEK SUÇ
Kemal GÖKTAŞ
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, eşcinsellere yönelik ayrımcılığı önlemek için okullarda broşür dağıtılmasını "Sapkınlar okullara sızıyor" başlıklı bir haberle duyurulmasında ayrımcılık görmeyen kararı Ağır Ceza Mahkemesi'nden döndü. Başsavcılığın, haberin düşünce özgürlüğü sınırları içinde olduğu gerekçesiyle verdiği takipsizlik kararına Kaos Gey ve Lezbiyen Kültürel Araştırmalar Derneği'nin (Kaos GL) yaptığı itirazı kabul eden mahkeme, Yeni Akit gazetesinde yayınlanan haberle ilgili dava açılması gerektiğine karar verdi.
13 Temmuz 2013 Cumartesi
O görüntüler iki gün poliste tutanaksız kalmış
Gündem
Polis o kayıtları iki günce tutanaksız almış!
Ali İsmail’in dövüldüğü yerin görüntülerinin kaydedildiği Beşik Otel’in hard disklerini tutanak tutmadan alan polisin, iki gün sonra ‘Açılmadı’ diyerek getirdiği öne sürüldü
Yayınlanma Tarihi: 13.07.2013 12:00:00
Kemal Göktaş
Gezi eylemlerinin ilk günlerinde Eskişehir’de sokak ortasında dövüldükten sonra komaya giren ve önceki gün yaşamını yitiren Ali İsmail Korkmaz’ın dövülme anına ilişkin görüntülerin silinmesi ile ilgili çarpıcı iddialar gündeme geldi. İddialara göre, Korkmaz’la ilgili soruşturma devam ederken polis olay yerine yakın olan Beşik Otel’e giderek görüntülerin kaydedildiği hard-diski aldı. Ancak hard-diskin alındığına ilişkin herhangi bir tutanak tutulmadı. Polis, 2 gün sonra yeniden otele gelerek hard-diskin açılmadığını söyledi ve otel yetkililerinden diskin açılmasını istedi. Bunun üzerine kamera sistemlerini kuran firmadan bir personel çağrıldı. Bu kişinin hard-diskleri açmasının ardından, hard-diskin teslim alındığına ilişkin bir tutanak tutuldu. Böylece hard-disk poliste 2 gün kayıt dışı tutulmuş oldu.
Jandarma Kriminal’de
Eskişehir Başsavcılığı, bilirkişilerin açamadığı silinmiş dosyalar için görüntülerin kriminal laboratuvara gönderildiğini açıkladı. Buna göre, 40 adet CD, kamera görüntülerinin kayıt edildiği recorder ve harici harddiskler 28 Haziran’da Ankara Jandarma Kriminal Laboratuvarları’na gönderildi.
Gizli tanık artık gizli değil
Bu arada, “gizli tanık” olmak isteyen olayın görgü tanığının, soruşturmanın başında Müracaat Savcılığı’na kimlik bilgilerini vererek ifade verdiği, ancak daha sonra can güvenliğinden endişe ederek “gizli tanık” olmak için başvurduğu ortaya çıktı. Savcılık, suçu “örgüt” kapsamında değerlendirmediği için başvurusu reddedildi.
Ağabey: Kayıtlar sağlam alınmıştı
Ali İsmail Korkmaz’ın ailesi, Antakya’nın Ekinci Beldesi’ndeki evlerinde taziyeleri kabul etti. Ağabey Gürkan Korkmaz, şunları söyledi: “Otel yetkilileri görüntülerin emniyet tarafından ilk alındığı zaman açıldığını, denendiğini hatta bir kısmının kopyalandığını ondan sonra hard diskin emanete teslim edildiğini beyan etti. Sağlam olarak teslim alınan hard diskler emniyetten savcılığa gittiğinde artık açılamıyordu. Hala da bilgilere ulaşılmış değil.”
Jandarma Kriminal’de
Eskişehir Başsavcılığı, bilirkişilerin açamadığı silinmiş dosyalar için görüntülerin kriminal laboratuvara gönderildiğini açıkladı. Buna göre, 40 adet CD, kamera görüntülerinin kayıt edildiği recorder ve harici harddiskler 28 Haziran’da Ankara Jandarma Kriminal Laboratuvarları’na gönderildi.
Gizli tanık artık gizli değil
Bu arada, “gizli tanık” olmak isteyen olayın görgü tanığının, soruşturmanın başında Müracaat Savcılığı’na kimlik bilgilerini vererek ifade verdiği, ancak daha sonra can güvenliğinden endişe ederek “gizli tanık” olmak için başvurduğu ortaya çıktı. Savcılık, suçu “örgüt” kapsamında değerlendirmediği için başvurusu reddedildi.
Ağabey: Kayıtlar sağlam alınmıştı
Ali İsmail Korkmaz’ın ailesi, Antakya’nın Ekinci Beldesi’ndeki evlerinde taziyeleri kabul etti. Ağabey Gürkan Korkmaz, şunları söyledi: “Otel yetkilileri görüntülerin emniyet tarafından ilk alındığı zaman açıldığını, denendiğini hatta bir kısmının kopyalandığını ondan sonra hard diskin emanete teslim edildiğini beyan etti. Sağlam olarak teslim alınan hard diskler emniyetten savcılığa gittiğinde artık açılamıyordu. Hala da bilgilere ulaşılmış değil.”
12 Temmuz 2013 Cuma
Ali İsmail'in öldürülmesine büyük karartma
ALİ İSMAİL'İ ÖLÜMÜNE DÖVEN GRUPTAN BİRİ DİĞERİNE "İYİ STRES ATTIK" DEMİŞ
1- GÖRÜNTÜLERDE SİVİL POLİS VE ONLARLA BİRLİKTE HAREKET EDEN BAZI KİŞİLERİN ARA SOKAKLARDA PUSU KURARAK GÖSTERİCİLERİ COP VE BEYZBOL SOPALARIYLA DÖVDÜĞÜ BİLİRKİŞİ RAPORUYLA ORTAYA KONULDU. ANCAK KORKMAZ'IN DÖVÜLDÜĞÜ YERE YAKIN YERDEKİ BİR HIRDAVATÇI VE BİR FIRININ GÜVENLİK KAMERASI GÖRÜNTÜLERİNİN KAYDEDİLDİĞİ DİSKLER BOŞ ÇIKTI. OLAY YERİ YAKININDAKİ OTELİN GÖRÜNTÜLERİNDE İSE 18-20 DAKİKALIK SİLİNME VAR.
2- AMELİYATTAN ÇIKAN BEYİN KAFA TASI PARÇASININ "TIBBİ ATIK" DİYE ATILDIĞI ORTAYA ÇIKTI
Kemal GÖKTAŞ
Eskişehir'de Gezi eylemleri sırasında dövüldüğü için hayatını kaybeden 19 yaşındaki Ali İsmail Korkmaz'ın öldürülmesiyle ilgili savcılık soruşturmasında hazırlanan bilirkişi raporunda çarpıcı detaylar ortaya çıktı.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)