30 Mayıs 2014 Cuma

Mahkemenin "sustalı bıçağa özgürlük" talebi AYM'ye takıldı


KEMAL GÖKTAŞ

Anayasa Mahkemesi (AYM) Eskişehir 4. Sulh Ceza Mahkemesi'nin sustalı başta olmak üzere diğer bıçakların "çarşıda pazarda satıldıkları" gerekçesiyle yasaklanmasına ilişkin hükmün iptal istemini reddetti.
Eskişehir 4. Sulh Ceza Mahkemesi, "bıçak veya diğer aletleri izinsiz olarak taşıma suçundan" bir sanık hakkında açılan davada AYM'ye başvurdu. Mahkeme, Ateşli Silahlar Hakkındaki Kanun'da yer alan "bıçak veya diğer aletleri veya benzerlerini satanlar, satmaya aracılık edenler, satın alanlar, taşıyanlar veya bulunduranlar hakkında 6 aydan 1 yıla kadar hapis ve 25 günden az olmamak üzere adli para cezasına hükmolunur" düzenlemesinin iptal edilmesini istedi. Düzenlemenin Anayasa'ya aykırı olduğunu savunan mahkemenin başvurusunda şöyle denildi:

Youtube kararındaki ilkler: AYM'den "kararlılık" gösterisi

KEMAL GÖKTAŞ


Anayasa Mahkemesi, hükümetin büyük tepki gösterdiği twitter yasağının kaldırılmasına yönelik kararına paralel biçimde, video paylaşım sitesi youtube'a erişimin engellenmesini de, "ifade özgürlüğü hakkının ihlali" olarak değerlendirdi. Twitter kararından sonra hükümetin büyük tepkisini çeken AYM, Mart ayında yapılan içtüzük değişikliğine dayanarak, ilk defa bireysel başvurularla ilgili kararını 5 kişilik "Bölüm" tarafından değil, AYM Başkanı Haşim Kılıç'ın başkanlığında toplanan ve bütün AYM üyelerinin katıldığı Genel Kurul'da verdi. Karar 2'ye karşı 14 oyla alındı. AYM, kararın gerekçesinin yazımı ve redaksiyonu bittikten sonra TİB'e ve Bakanlığa bildirecek. AYM'nin bu kararından sonra gözler, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın twitter ve youtube'da yayınlanan ses kayıtlarının kişilik haklarının ihlali anlamına geldiğine yönelik başvurusuna çevrildi.

26 Mayıs 2014 Pazartesi

Yargının telekulak aşkı bitmiyor: Yargıtay dinlemelerin sınırını yeniden genişletti


KEMAL GÖKTAŞ

Yasalarla telefon dinlemelere sınır getirilmesine ilişkin çok sayıda düzenleme yapılmasına rağmen, Yargıtay verdiği kararlarla dinleme kayıtlarının kullanım alanını genişletiyor. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, uyuşturucu madde ticareti suçundan dolayı verilen mahkeme kararlarına dayanılarak yapılan telefon dinlemelerinin, dinleme kararında olmamasına rağmen sanıkların işledikleri ortaya çıkan diğer suçlar için de delil olabileceğine karar verdi. Genel Kurul bu gerekçeyle 10. Ceza Dairesi'nin "dinleme kararı hangi konuda verilmişse mahkûmiyetin de sadece o suçlardan verileceğine" ilişkin kararını kaldırdı.

Erkeğin, devletin ve hukukun hayatını kararttığı genç kadın


KEMAL GÖKTAŞ

Devletin ve hukukun, erkeğin yanında saf tutup hayatını mahvettiği bir genç kadının öyküsü yayınlandı geçen hafta Resmi Gazete'de. Dilekçelerin, mahkeme kararlarının, kuru hukuksal değerlendirmelerin yer aldığı bir Anayasa Mahkemesi kararıydı bu.
Görüntüleri gizlice çekilip internete yüklenen genç kadın memurluktan atılmış ve açtığı tüm davaları kaybetmişti. Oysa aynı durumdaki erkekler için yargının lehe verdiği onlarca karar vardı. Mahkemeler ve Danıştay, görüntülerin kadının kaldığı "lojmanda" çekildiğini özellikle vurguluyor, genç kadının sorumlu olmadığı bir eylemden ötürü cezasını kesiyordu. Törenin amansız hükmü işliyordu, devlet ve hukuk nezdinde de: Hiçbir kusuru olmadığı halde başına gelenlerden sorumlu tutuluyordu genç kadın.

23 Mayıs 2014 Cuma

Yargıtay: "Lan" kaba bir hitap olsa da hakaret sayılmaz


KEMAL GÖKTAŞ
Yargıtay, polis memuruna "lan" diye hitap eden kişiye hakaret suçundan verilen cezayı bozdu. Daha önce sözlük anlamına dayanarak bu sözün hakaret olduğuna dair kararlar veren 4. Ceza Dairesi, bu defa bir polise yönelik olarak söylenen "lan" sözcüğünün kaba bir hitap tarzı olduğuna, ancak kişinin "onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta" olmadığı için hakaret sayılamayacağına hükmetti.


AYM, özel hayata ilişkin önemli kararında özel hayatı ihlal etti


Özel görüntüleri internette yayımlandığı için memurluktan atılan kadın AYM'den hukuk zaferiyle çıktı ama..

KEMAL GÖKTAŞ

Anayasa Mahkemesi, Silivri Cezaevi'nde görevli kadın memurun, lojmanda sevgilisi ile çekilmiş özel görüntülerinin kendisinden gizli internette yayınlanması üzerine verilen memurluktan çıkarma cezasının "özel hayatın gizliliğini ihlal" olduğuna karar verdi. Ancak genç kadının yaşadığı büyük mağduriyeti giderecek önemli bir karar alan AYM, vahim bir hataya imza atarak kadının başvurusunun gizli tutulması talebine karşın kararı Resmi Gazete'de yayımladı. Böylece 4 yıldır hukuksuz biçimde mesleğinden ayrı kalan kadın, görevine dönmeye hazırlanırken ismi ve çalıştığı kurumun ifşa edilmesiyle büyük bir mağduriyet daha yaşamaya başladı. Genç kadının memurluktan çıkarılma cezasının iptal istemini reddeden yargı kararlarının kaldırılarak yeniden yargılama yapılmasına hükmeden AYM kararında ise devletin kişilerin mahrem alanlarına müdahale edemeyeceği vurgulandı. Genç kadını meslekten çıkaran Adalet Bakanlığı'nın AYM'ye gönderdiği görüş yazısında ise "Sosyal bir gerçekliği karşılayan ihtiyaca binaen" ceza verildiği ifadesi dikkat çekti.

22 Mayıs 2014 Perşembe

Maden işçisine 2010'da yasayla "rödövans" tuzağı kurulmuş



Soma işçisinin tazminatı tehlikede

Maden Kanunu'na 2010 yılında eklenen bir maddeyle rödövans sözleşmelerinde kamunun sorumluluğu kaldırıldı

KEMAL GÖKTAŞ
TKİ ile Soma Madencilik AŞ arasındaki hukuki ilişkinin "rödövans" adı verilen kiralama yöntemi ile yapılmasının işçilerin maddi ve manevi tazminat taleplerini şirketin yanı sıra TKİ'den de istemelerinin önünü kesebileceği ortaya çıktı. Maden Kanunu'na 2010 yılında eklenen bir maddeyle hizmet sözleşmesinden farklı olarak "rödövans sözleşmelerinde, bu alanlarda yapılacak madencilik faaliyetlerinden doğacak İş Kanunu, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili idari, mali ve hukuki sorumlulukların rödövansçıya ait olduğu" yönünde hüküm konulduğu, bu hüküm nedeniyle Soma'da yakınlarını kaybeden madenci ailelerinin açacağı tazminat davalarında TKİ'nin sorumlu tutulamaması ihtimali olduğu belirtildi. Bu durumda şirketin iflas etmesi ya da mal varlığının tazminatların tamamını ödemeye yetmemesi durumunda işçi aileleri yeni mağduriyetler yaşayabilecek.

21 Mayıs 2014 Çarşamba

Hükümetin Barolar Birliği planı: Seçim sistemi değişecek


KEMAL GÖKTAŞ

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nun Danıştay'ın kuruluş yıldönümü töreninde yaşadığı gerilimle ilgili tartışmalar sürerken Adalet Bakanlığı'nın hazırladığı Yeni Avukatlık Kanunu taslağında Barolar Birliği yönetiminin seçim sistemini değiştirecek düzenlemeler olduğu ortaya çıktı. Bakanlık tarafından ilgili kuruluşların görüşüne gönderilen taslakta getirilmesi önerilen düzenlemeler yasalaşırsa Barolar Birliği yönetimi hükümete yakın isimlerden oluşacak. Taslakla ayrıca avukatlık ruhsatı almak zorlaştıralarak avukatık stajı başlatma ve ruhsat için iki ayrı sınav getiriliyor. Avukatlık şirketlerine izin veren taslakla kurulacak avukatlık şirketleri yurt dışında da şube açabilecek. Ayrıca yabancı hukuk şirketleri de Türkiye'de şuba açarak faaliyet gösterebilecek. Taslakta vatandaşları da yakından ilgilendiren hükümler yer alıyor. Buna göre idari yargıda değerine bakılmaksızın her türlü iptal davalarında avukat ile temsil zorunluluğu düzenlendi. Böylece idari davalar avukat olmadan açılamayacak.


Yargıtay, 8 puntoyla yazılan mahkeme kararını "anlaşılması güç" diye bozdu


KEMAL GÖKTAŞ

Yargıtay, bütün resmi yazışmaların "Times New Roman" yazı tipi ve 12 karakter boyutunun kullanılması gerektiği gerekçesiyle 8 karakter boyutu ile yazılan mahkeme kararını bozdu. Yargıtay kararında mahkemenin gerekçeli kararda kullandığı 8 karakter yazı boyutunun "çok küçük olduğunu, kararın okunmasında ve dolayısıyla anlaşılmasında güçlük yarattığını" bunun da Hukuk Muhakemeleri Kanunu'ndaki "hükmün açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde yazılması" ilkesine aykırı olduğu belirtildi.


20 Mayıs 2014 Salı

Soma'da "taksir" faciası


KEMAL GÖKTAŞ
Soma'da 301 işçinin hayatına mal olan faciayla ilgili soruşturmayı yürüten savcılığın ve tutuklama kararı veren mahkemenin şüpheliler için kanundaki tanıma daha çok uymasına rağmen "olası kast" yerine çok daha az ceza öngören "taksir" hükümlerini işletmesi yeni bir tartışma başlattı.

19 Mayıs 2014 Pazartesi

İşte son yılların büyük iş kazalarındaki "yargı skandalları"




Facialardan hiçbirinde ceza alan yok


KEMAL GÖKTAŞ

Türkiye, Soma'da meydana gelen maden faciasında yaşamını yitirenler için üzülürken, benzer olaylarda yargının caydırıcılıktan uzak bir tutum sergilemesi, olası yeni faciaların önlenmesi konusunda umutları kırıyor.
İş kazaları davalarında en önemli sorun soruşturma ve dava aşamalarında bilirkişi raporlarının hazırlanmasının oldukça uzun sürmesi olarak gösteriliyor. Bu yüzden Türkiye'de 6 yıldan bu yana meydana gelen hiçbir büyük kazaya ilişkin dava sonuçlanmadı. "Adalet Arayan İşçi Aileleri" grubu tarafından hazırlanan "İş Cinayetleri Almanağı" kitabına göre Türkiye'nin yakın dönemde yaşadığı önemli iş kazalarında yargısal süreçler şöyle gelişti:


16 Mayıs 2014 Cuma

Yargıtay Başsavcılığı Balyoz başvurusunu reddetti: Ne TÜBİTAK raporu, ne kumpas açıklamaları kararı etkilemez


Kemal GÖKTAŞ 

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Balyoz Davasında 5 No'lu harddiskin sahte olduğu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın paraell yapı ile ilgili iddiaları ve Başdanışmanı Yalçın Akdoğan'ın "kumpas" iddialarının davanın sonucunu etkilemeyeceğine karar verdi. Başsavcılık bu gerekçeyle Balyoz sanıklarının, mahkumiyet kararının onanmasına ilişkin 9. Ceza Dairesi kararına karşı Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na itiraz edilmesi yönündeki başvurusunu reddetti. Başsavcılığın ret kararında, sahte olduğu ileri sürülen harddiskin dava açılana kadar sanıkların elinde olduğu ve güncelleme yapılması talimatı olduğu savunularak "Bazı belgeler kısmen veya tamamen güncellenmiş olsa bile, nicelik olarak az olan bu belgelerdeki çelişki iddiaları, diğer delillerin geçerliliğini etkilemez" görüşü savunuldu.

Soma'da ölümlerin sorumluları ne kadar ceza alacak?



Ölümlerin sorumluları ne kadar ceza alacak?
Türkiye, Soma’da meydana gelen maden faciasında yaşamını yitirenler için üzülürken, benzer olaylarda yargının caydırıcılıktan uzak bir tutum sergilemesi, olası yeni faciaların önlenmesi konusunda umutları kırıyor.

13 Mayıs 2014 Salı

Tasarıdan "cinsel saldırı" sanıklarına iyi haber çıktı!


Mağdurun, "beden ve ruh sağlığının bozulması halinde" verilecek cezanın artırılması maddesinin yasadan çıkarıldığı tasarıda, bazı cinsel saldırı suçlarında öngörülen cezalar mevcut cezaların altında kaldı


KEMAL GÖKTAŞ

Hükümetin çocukların cinsel istismarı ve cinsel suçlarda ceza artırımları yapmak amacıyla hazırladığı tasarıdan mağdurun ruh ve beden sağlığını bozacak cinsel saldırı suçlarını işleyen sanıkların lehine olabilecek bazı düzenlemeler de dikkat çekti.

Cinsel saldırı suçlarında cezalar artarken araya neler sokuşturuldu?


KEMAL GÖKTAŞ

Hükümetin Meclis'e sunduğu tasarıyla cinsel suçlar, çocuk istismarı, hırsızlık ve uyuşturucu suçlarında cezalar önemli ölçüde artırılacak. Hırsızlık suçlarında cezaların alt sınırının erteleme kapsamı dışına çıkaran ve konuttan yapılan hırsızlıkların önlenmesi için olağanüstü artışlar öngören tasarıda, 15-18 yaş arası gençlerin cinsel birliktelikleri, uyuşturucu kullananlara ilişkin hükümler ile soruşturmaları etkileme amaçlı işlem ve beyanların suç olmaktan çıkarılması gibi tartışmalı düzenlemeler de yer aldı.

Tasarıdan yargıya büyük neşter çıktı: Ergenekon ve Balyoz daireleri değişebilir


KEMAL GÖKTAŞ

Hükümetin çocuklara karşı işlenen suçlarla ilgili olduğunu açıkladığı tasarısından, yargıya yönelik kapsamlı değişiklikler çıktı. Tasarı Yargıtay, bölge idare mahkemeleri ve sulh ceza hakimliklerinde kadro değişikliği ve seçilme kriterleri başta olmak üzere yeni düzenlemeler getiriyor. Yargıtay'da üyelerin görev yapacakları daireler ile dairelerin işbölümünün değiştirilmesinin öngörüldüğü tasarı yürürlüğe girdiğinde Ergenekon ve Balyoz gibi kritik davalara bakacak dairenin değişmesi de söz konusu olacak.

12 Mayıs 2014 Pazartesi

Siyasi mahkumlara şartlı tahliye yolunu kapatacak karar


Cenaze ve gösteriye katıldığı için 8 yıl 9 ay alan mahkum "pişmanlık" belirtmediği için 2 yıl fazla yatacak

KEMAL GÖKTAŞ
Sincan F Tipi Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığı, katıldığı gösteriler nedeniyle "örgüt üyeliği" suçundan cezaevinde olan Ali Sayan'ın "pişmanlık belirtmediği" gerekçesiyle "şartlı tahliyeden" yararlandırılmamasına karar verdi. İnfaz Hakimliğinin de uygun bulduğu karara karşı Ağır Ceza Mahkemelerinde yapılan itiraz reddedilirse aldıkları cezanın 3'te 2'si yerine 4'te 3'ünü yatan siyasi mahkumlar için "şartlı tahliye" imkansız hale gelecek.

9 Mayıs 2014 Cuma

Abdullah Cömert'i öldüren polise Emniyet ve yargının "iş" kıyağı


KEMAL GÖKTAŞ

Hatay 1. Ağır Ceza Mahkemesi, Gezi eylemleri sırasında Akrep adı verilen zırhlı araçtan attığı gaz fişeği ile Abdullah Cömert'in ölümüne neden olan polis memuru Ahmet Kuş'un tutuklanması talebini reddetti. Ret kararında hakkında "olası kastla öldürme" suçundan dava açılan sanığın Emniyet tarafından açığa alınmaması etkili oldu. Mahkeme 20 yıldan 25 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan sanığın Emniyet tarafından açığa alınmaması nedeniyle "iş sahibi" olmasını tutuksuz yargılanmasının gerekçeleri arasında saydı. Cömert ailesinin avukatı ise bu karara "Kamu vicdanının yıpranmaması için tutuklama kararı verilmeli" diyerek itiraz etti.

Yargıtay silah çekip ateş edeni de meşru müdafadan yararlandırdı




Şimdi "tam Teksas" oldu

KEMAL GÖKTAŞ

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, taksi ücretini 3 TL eksik ödeyen gruba silah çeken, birini silahla kafasına vurarak yaralayan ve silaha karşı kendisini korumak için bıçak çeken kişiyi de göğsünden vurarak öldüren taksi şoförüne "meşru müdafada bulunduğu" gerekçesiyle ceza verilmemesine ilişkin kararı onadı. Genel Kurul, olayda ilk fiili saldırıyı yapan ve vücudun başka bir yerine ateş edebilecekken göğüs bölgesine ateş ederek maktülü öldüren sanığın meşru müdafadan yararlanamayacağı yönündeki Yargıtay Başsavcılığı'nın itirazını reddetti. Genel Kurul kararları emsal niteliğinde olduğu için bu kararla birlikte meşru müdafa sınırları oldukça genişlemiş oldu.

AYM 5 raportör atadı, Balyoz kararını 15 güne kadar verecek



KEMAL GÖKTAŞ
Balyoz davasında avukatların Anayasa Mahkemesi (AYM) önünde başlattıkları eylem devam ederken Yüksek Mahkeme'de de bireysel başvuların sonuçlandırılması için yoğun bir çalışma yürütüldüğü öğrenildi. AYM Başkanı Haşim Kılıç'ın talimatıyla yaklaşık 240 başvuruyla ilgili 5 raportörün görevlendirildiği ve raporların tamamlanmak üzere olduğu öğrenildi. AYM kaynakları Balyoz davasının geleceğini belirleyecek nitelikteki pilot kararların 10-15 gün içinde çıkacağını belirtti.

8 Mayıs 2014 Perşembe

Reyhanlı'da yıldönümüne günler kala dava mahkemesiz kaldı



KEMAL GÖKTAŞ
Reyhanlı'da 52 kişinin hayatını kaybettiği kanlı saldırının 11 Mayıs Anneler Günü'ne denk gelen yıldönümüne günler kala Hatay 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nden davanın geleceğini belirleyecek ve tartışmalı bir karar geldi. Özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasından sonra Adana özel yetkili ağır ceza mahkemesinin dosyayı gönderdiği Hatay 1. Ağır Ceza Mahkemesi "yetkisizlik kararı" ile dosyayı yeniden Adana'ya gönderdi. Mahkeme, kararına Ceza Muhakemesi Kanunu'ndaki "yetkisizlik kararının sanığın ilk sorgusundan önce verilebileceğine ilişkin" hükmü dayanak gösterdi. Oysa özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasına ilişkin yasada bu mahkemelerdeki dosyaların suçun işlendiği yerdeki ağır ceza mahkemelerinde görülmesi hükme bağlanıyor.

Dosyanın geldiği aşama..

İçişleri Bakanı Ala: "Gösterilerde polisin kimseyi öldürdüğüne ilişkin yargı kararı yok"



Bakan'dan garip "toplumsal olaylar" yanıtı

"Toplumsal olaylar sırasında güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucu yargı kararıyla kesinleşmiş ölüm olayı yok"

KEMAL GÖKTAŞ
İçişleri Bakanı Efkan Ala, HDP milletvekili Ayla Akat Ata'nın "toplumsal olaylar sırasında meydana gelen ölüm olaylarına" ilişkin soru önergesine verdiği yanıtta "yargı kararıyla kesinleşmiş bir ölüm olayı olmadığı" yanıtını verdi. Ala, Ata'nın toplumsal olaylarla ilgili yaralanma ve gözaltılara ilişkin sayı talebini de yanıtsız bıraktı.

7 Mayıs 2014 Çarşamba

Görüntüdeki dayağa kopyala-yapıştır savunma: "Bacağına hafifçe vurdum"


KEMAL GÖKTAŞ

Eskişehir ’de Gezi eylemleri sırasında dövülerek öldürülen  Ali İsmail Korkmaz ile aynı dakikalarda ve aynı sokakta üniversite öğrencisi Doğukan Bilir'in dövülmesi ile ilgili soruşturmada şüpheli polisler 10 ay sonra ifade verdi. Polislerin farklı kentlerde verdikleri ifadelerin birebir aynı olması ve birçok bölümünün "kopyala-yapıştır" yoluyla oluşturulması dikkat çekti. Görüntü kayıtlarına göre Bilir ’e coplarla vurdukları görülen Şaban Gökpunar, Selçuk Bal ve Hüseyin Engin ifadelerinde Bilir'i dövmediklerini ileri sürdü. Selçuk Bal, kaçmaya çalıştığı için Bilir'e "kısa mesafeden hafifçe cop ile birkaç kez bacaklarına doğru vurduğunu" ileri sürerken her üç polis de kendilerinin yanında Bilir ’e meşe odunuyla vurduğu görülen Serkan Kavak adlı sivil saldırganı da  “görmedikleri için engellemeyediklerini” iddia etti.

6 Mayıs 2014 Salı

Gezi'nin psikiyatrik etkisi: "Yaratıcılık ve paylaşım travmaları onardı"

KEMAL GÖKTAŞ
Türkiye İnsan Hakları Vakfı'nın "Gezi Parkı Süreci Kapsamında Olguların Tıbbi Değerlendirilmesi" başlıklı raporunda polis şiddetinin yarattığı fiziksel ve ruhsal rahatsızlıklar ile ilgili çarpıcı veriler yer aldı. İncelenen vakalardaki şiddetin dozunun Dünya Sağlık Örgütü kriterlerine göre "işkence ve zalimane uygulamalar" kapsamına girdiği savunulan raporda, gaza maruz kalmanın başlı başına ruhsal rahatsızlık yaratmaya yettiği belirtildi. Raporda, eylemcilerin ruhsal rahatsızlıklar yaşadığı, ancak Gezi eylemlerindeki "dayanışma, paylaşım, bağlılık ve birliktelik duygusu, zihinsel üretim ve yaratıcılık sayesinde dengelendiği, hatta bir çok kişide ruhsal bir canlanma, zenginleşme, genişleme ve gelişmeye neden olduğu, travmatik etkileri onardığı" tespiti yer aldı.

 Kod: Y07.3