23 Ocak 2014 Perşembe

HSYK kararnameleri: Gitti cemaat, geldi cemaat

- GİTTİ CEMAAT, GELDİ "CEMAAT"

- HSYK'NIN ATAMALARDA HÜKÜMETE YAKIN İSİMLERİN YANI SIRA ÜLKÜCÜLER VE DİĞER CEMAATLERE AĞIRLIK VERDİĞİ BELİRTİLİYOR

Kemal GÖKTAŞ
HSYK'da 17 Aralık'tan sonra beklenen operasyon adım adım atılıyor. Kurulun hükümete yakın üyeleri ile yüksek yargıdan gelen üyelerin birlikte hareket etmesiyle atamaları yapan 1. Daire'nin yapısının değişmesinin ardından iki ayrı kararname çıkarıldı. Bu kararnamelerin hedefinde öncelikle hükümetin "cemaat" operasyonu olarak gördüğü yolsuzluk ve TIR soruşturmalarını yürüten savcılar vardı. Hükümetin cemaatin özellikle başsavcılık, başsavcı vekilliği gibi kritik konumlarda etkin olması nedeniyle büyükşehirlerin başsavcılarının da büyük ölçüde değişmesi sağlandı.

ÜLKÜCÜLER VE DİĞER CEMAATLER..

Bakanlığın cemaatten boşalacak görevlere kimleri getireceği büyük merak konusuydu. Hükümete yakın hakim ve savcı sayısının azlığı, yani "kadrosuzluk" nedeniyle çeşitli ittifakların gündeme geleceği biliniyordu. Bu konuda en yakın seçenek cemaate yakın kadroların yargıda etkili görevlere gelmesiyle bir tür tasfiyeye uğrayan ülkücülerdi. AKP öncesi dönemde yargı bürokrasisinde ve kritik görevlerde önemli bir gücü olan ülkücüler, beklendiği gibi atamalarda gözetilen ilk grup oldu. Ancak kritik atamalarda ülkücülerin ve hükümete yakın isimlerin yanı sıra yanı sıra Gülen cemaati dışında kalan cemaatlere yakın isimlere de yer verildi. Hatta, özellikle önemli başsavcılıklara ve bakanlıktaki üst düzey atamalarda ülkücü ağırlığının olmasının diğer iki grubu rahatsız ettiği dahi kulislerde konuşuluyor.

Atamaların bir önemli yönü de görevden alınan hakim ve savcıların tenzili rütbe olarak algılanacak atamalardan kaçınılması ve "mağdur" edilmemeye çalışılması oldu. Bu yüzden özellikle henüz faaliyete geçmeyen istinaf (bölge adliye) mahkemeleri başsavcılıklarına yapılan atamalar dikkat çekti. Başsavcıların düz savcı olarak atanmaması da bu çerçevede değerlendirildi. Bu durumun Bakanlığın tercihinden çok Kurul içindeki dengelerin bir sonucu olduğu tahmin ediliyor.

YASA ÇIKINCA

Kararnameler, HSYK içindeki dengeler nedeniyle Bakanlığın tam olarak istediği adımları atamadığına da gösterdi. Kapsamlı ve çok sayıda hakim ve savcıyı kapsayan bir tek kararname çıkarmak yerine, sayı olarak beklenenin altında kalan iki ayrı kararnamenin çıkarılması da Bakanlığın kapsamlı atamalar için yasanın çıkmasını beklediği şeklinde değerlendiriliyor. Yasayla dairelerin yapısında daha kapsamlı değişiklikler yapma olanağına kavuşacak olan Bakanlığın bu yüzden teklifin geri çekilmesi önerilerine soğuk baktığı, CHP ile BDP'nin teklifin geri çekilmesi halinde Anayasa değişikliğine sıcak baktıklarını belirtmelerine rağmen teklifin çıkmasında ısrar ettiği belirtiliyor.

YENİ HEDEF BÜROKRASİ

Bütün bunlara rağmen HSYK'nın "acil" gördüğü atamaları yapmayı başaran Bakanlığın, bundan sonraki hedefi ise HSYK ve Adalet Bakanlığı bürokratlarını kapsayan bir kararname çıkarmak. Kararname ile HSYK Genel Sekreterliğine bir ilin başsavcısının getireleceği dahi sosyal medyada dile getirildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder