4 Şubat 2014 Salı

AİHM'i tartışma zamanı: 4 mahkum 1 asker öldü; AİHM "orantılı" buldu



Kemal GÖKTAŞ
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi "Hayata Dönüş" operasyonu sırasında bir asker ile 4 tutuklunun hayatını kaybettiği Çanakkale Cezaevine yapılan müdahale ile ilgili kararında güvenlik güçlerinin "orantılı" müdahalede bulunduğu sonucuna vardı.

AİHM'in, aralarında Meral Kıdır'ın da olduğu 20 kadın mahkumun açtığı davada verdiği kararın gerekçesinde Türkiye, mahkumların iddiaları ile ilgili "etkili soruşturma" yapmadığı için mahkum edildi ancak "işkence ve yaşam hakkı ihlali" başvurularına ilişkin ret kararı verildi. AİHM kararında güvenlik güçlerinin operasyonu "tutuklular için hayati riski en azami düzeye indirecek şekilde yürüttüklerini" belirterek şu değerlendirmeleri yaptı:

"Dava dosyasında bulunan unsurlar, güvenlik güçlerinin operasyonu tutuklular için hayati riski en azami düzeye indirecek şekilde yürüttüklerini göstermektedir. Müdahale başlamadan önce tutuklular güvenli bir bölgeye götürülmüş ve operasyonla ilgili olmayan hükümlüler isyancılara teslim olmaları yönünde çağrıda bulunmuştur. Yetkililer, isyancıların direncini kırmak ve onları binanın boşaltılmasına zorunlu kılmak için, gaz bombası, tazyikli su, yangın söndürücü köpük gibi ölümcül olmayan ve etkisiz hale getirici yöntemlere özellikle başvurmuşlar ve isyancıların dışarı çıkartılmasını kolaylaştırmak amacıyla koğuş duvarlarında delikler açmıştır.

ORANTILI MÜDAHALE

Gün boyunca süren müdahale sırasında, güvenlik güçleri şiddetli bir silahlı direnmeyle ve isyancıların itaatsizliğiyle karşılaşmış ve hükümlüler tarafından açılan yoğun ateşe maruz kalmışlardır. Operasyondan sonra cezaevinde bulunan silah sayısıyla mermi kovanı sayısı birbirine uymaktadır. Müdahalenin daha ilk gününde bir jandarma isyancıların ateşi sonucunda hayatını kaybetmiş, buna rağmen güvenlik güçleri ateşli silah kullanımında kesin bir sınırlılık göstermiş, aynı zamanda tazyikli su ve göz yaşartıcı gaz gibi ölümcül olmayan silahların kullanımına öncelik vermiştir.

Sonuç olarak olayların aşırı şiddetini, bir cezaevinde var olan şiddet potansiyelini veya güvenlik güçlerinin müdahalesini gerektiren bir isyanda tutukluların itaatsizliğinin hızlı bir şekilde tırmanmasının muhtemel olduğu göz ardı edilmemelidir. Operasyon sırasında kullanılan gücün "bir isyanın bastırılması" ve "şiddete karşı herkesin savunulması" amaçlarına orantısız değildir."

"YAŞAM HAKKI İHLALİ VE İŞKENCE YOK"

AİHM diğer mahkumların yanı sıra silahla belinden vurularak yaralanan Meral Kıdır'ın öldürülmek istendiği ve "yaşam hakkının ihlal edildiği" ve işkenceye maruz kaldığı iddiasını da yerinde bulmadı.

Ergenekon davasında Abdullah Öcalan’ın ikinci eşi olduğu ve bir çocuk yaptığına ilişkin iddialara yer verilen Meral Kıdır bu iddiaları yalanlamıştı. Babası astsubay olan ve 1979’da PKK’ya katılan Kıdır, 1992 yılına kadar örgütün Lübnan ve Suriye’deki kamplarında kalmıştı. Kıdır, 1992 yılında Yalova’da kaldığı eve yapılan baskınla yakalandı. Örgüt yöneticiliğinden suçlanan Kıdır, 22.5 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Kıdır, Çanakkale Cezaevine yapılan operasyonla belinden yaralanmıştı. Kıdır, omurgasına isabet eden mermi nedeniyle halen yürümekte güçlük çekiyor.

AİHM "Türkiye’nin yaşam hakkı ile işkence ve kötü muamele yasağı ile ilgili etkin soruşturma yapmadığına" hükmetti. Başvuruculardan Meral Kıdır 8 bin Euro, Leyla Alp, Süreyya Bulut, Elif Yaş, Filiz Uyan ve Gülay İncesu da 5’er bin Euro manevi tazminat almaya hak kazandı. Türkiye altı başvurucuya, mahkeme masrafları için de toplam 3 bin 200 Euro tazminat ödeyecek.

KUTU

JANDARMALAR BERAAT ETMİŞTİ

Çanakkale Cezaevi'ne Hapishane’sinde Hayata Dönüş Operasyonu’na maruz kalan 20 kadının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne yaptığı başvuruyla ilgili bugün karar çıktı. AİHM Türkiye’nin yaşam hakkı ve işkence yasağıyla ilgili soruşturma yükümlülüğünü ihlal ettiğine karar verdi. Altı kadın başvurucu toplam 36 bin 200 Euro tazminat alacak.

F tipi cezaevlerine geçiş amacıyla 19 Aralık 2000’de 20 cezaevine resmi adı "Tufan" olan ancak kamuoyuna “Hayata Dönüş Operasyonu” olarak duyurulan operasyonlar düzenlendi. Çanakkale Cezaevi’ndeki operasyonda mahkumlardan Sultan Sarı, Fahri Sarı ve İlker Babacan kurşun ve gaz fişeklerinin isabet etmesi sonucu, Fidan Kalşen de yanarak, jandarma eri Mustafa Mutlu da açılan ateşle öldü. Operaslyonla ilgili Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesi’nde 154 tutuklu ve hükümlü ile 563 jandarmaya dava açıldı. Mahkumlar hakkındaki dava 2008’de zamanaşımından düşerken jandarmalar ise beraat etti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder