7 Mart 2013 Perşembe

Yargı vize verdi: Hepimiz fişleniyoruz!



KAFKA'NIN "DAVA" ROMANI TÜRKİYE'DE GERÇEK OLDU"
ANAYASA MAHKEMESİ'NDEN FİŞLEMEYE VİZE


Kemal GÖKTAŞ    
Anayasa Mahkemesi’nin, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı Kanunu’ndaki kişisel verilerin hiçbir sınırlamaya tabi olmadan tutulabileceğine ilişkin düzenlemenin iptal istemini reddetti. Mahkeme ret gerekçesini "Müsteşarlığın görevlerini yerine getirebilmesi için kişisel verilere ihtiyacının bulunması kaçınılmazdır" ifadesiyle açıklarken karara karşı çıkan üyeler, düzenlemeyi sert şekilde eleştirdi.
AYM, CHP'nin açtığı iptal davasına ilişkin kararını dünkü Resmi Gazete'de yayımladı. CHP'nin terör tanımının muğlak olduğu yönündeki itirazını Terörle Mücadele Kanunu’nda yapılan tanıma atıf yaparak reddeden AYM, Müsteşarlığın AR-GE (Araştırma-Geliştirme) Daire Başkanlığı’nın "terörle mücadele alanında, veri, bilgi ve belgeleri toplayabileceği, tasnif analiz ve değerlendirmeler yapabileceği" düzenlemesinin iptal istemini şu gerekçeyle reddetti:


"VERİLERİN KORUNMASI SINIRSIZ DEĞİL"

"Kişisel verilerin korunması hakkı sınırsız değildir ve veri sahibinin sınırsız hakimiyetini mümkün kılmaz. Avrupa Konseyi Sözleşmesi'ne göre de kişisel verilere kamu yararı nedeniyle müdahale edilebilir. Müsteşarlığın görevlerini yerine getirebilmesi için kişisel veriler de dahil, bilgi ve belgelere ihtiyacının olması kaçınılmazdır. Düzenlemede, veri ve bilgilerin terörle mücadeleyle sınırlı olacağı ifade edilmiştir. Türk Ceza Kanunu’nun kişisel verilerle ilgili hükümleri, Müsteşarlık personeli için de geçerlidir."

KAFKA'NIN "DAVA" ROMANI GERÇEK OLDU

Karara karşı çıkan üyeler, düzenlemenin Anayasa’nın 20. maddesindeki kişisel verilerin korunması hakkına aykırı olduğunu belirtti. Karşı oylardaki görüşler şöyle:

Engin Yıldırım: "Benjamin Franklin, 'Geçici güvenlik için özgürlüğünü feda edenler, ne özgürlüğü hak eder, ne de güvenliği' demiştir. Devletler terörle mücadelede hukuk ve demokrasi sınırları içinde kalmak zorundadır. Bu zaafiyet değil, demokrasinin ahlaki üstünlüğü ve erdemliliğinin sonucudur. Bu düzenlemeye göre şüphe duyulan herkes hakkında veri toplanabilecektir. Kafka’nın ’Dava’ romanının kahramanı K’nın başına gelen herkesin başına gelebilir. K’nın neden tutuklandığı ona bir türlü söylenmediği için iddiaları çürütme şansı hiç olmamıştır.  Foucault’un deyişiyle ’panoptik bir gözetleme’ hayatı kuşatmaktadır. Mahremiyetin ihlali insan onurunun ve kişiliğinin ihlalidir. Birey muazzam ve dehşet verici bir bilgi bankası veya veri tabanı içinde bir numaradan ibaret bir nesneye indirgenmektedir."

Osman Paksüt: "Kişinin fişlendiğinden haberdar olması, silinmesini talep etmesi ve amaçları doğrultusunda kullanılmadığını öğrenmesi mümkün değildir. Düzenleme, Anayasa’yla güvence altına alınan haklara karşı pervasız bir müdahaledir.”

Fulya Kantarcıoğlu: "Kapsamı ve koşulları belirlenmeksizin her türlü veri, bilgi ve belgeleri toplama görevi verilerek kişisel verilerin korunmasını isteme hakları ihlal edilmiştir."

Mehmet Erten: "Anayasa’daki güvenceye rağmen, her türlü kişisel veri, bilgi ve belgelerin toplanmasına imkan tanınarak kişiler idareye karşı korunmasız hale getirilmiştir.

Ayla Perktaş: "Kişileri korunmasız bırakan düzenleme kişisel verilerin korunması hakkına aykırıdır."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder