8 Mart 2013 Cuma

Mafyaya, çeteye dinleme yok!


Kemal GÖKTAŞ
 Yargıtay 10. Ceza Dairesi, suç işlemek amacıyla kurulan çete ve mafyatik örgütlere üyelik suçunda dinleme yapılamayacağına karar verdi. Dinlemenin sadece bu tür örgütlerin yöneticileri ve kurucularına yönelik yapılabileceğini belirten karar 2'ye karşı 3 oyla alındı. Karar emsal haline gelirse, çete ve mafya üyelerine yönelik dinleme yapılamayacak. Karar, çete ve mafyatik örgütlerle sınırlı olarak verildiği için Ergenekon, KCK gibi "terör" örgütü iddiasıyla açılan davaları ise etkilemiyor.
Daire, Adana'daki bir uyuşturucu davasıyla ilgili kararı tartışma yaratmıştı. Ancak kararda tartışmanın boyutunu değiştirecek bir ayrıntı olduğu ortaya çıktı. Daire, davanın sanıkları hakkında uyuşturucu dışında ayrıca örgüt üyeliği suçundan verilen cezaları değerlendirirken sanıklar hakkındaki telefon dinleme kararlarının uyuşturucu suçu yönünden verildiği bu nedenle örgüt suçu yönünden delil değeri taşımadığını vurguladı.



ÜYELERİ DİNLEYEMEZSİN

Sanıklar hakkında uyuşturucu ticareti yapma suçu nedeniyle iletişimin dinlenmesi ve kayda alınması kararları verildiğini, telefon kayıtlarının da sadece bu suç için delil olarak kullanılabileceğini belirtti. Kararda, şu değerlendirme yapıldı:
"CMK'nın (Ceza Muhakemesi Kanunu) 135/6. maddesi uyarınca, iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınmasına ilişkin hükümler suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olma suçu için uygulanamaz. Hukuka aykırı delil niteliğindeki telefon konuşmalarının bu suçlar yönünden hükme esas alınmayacağı gözetilmeden sanıkların bu suçlardan beraatlerine yerine mahkumiyetlerine karar verilmesi bozma nedenidir."

2 ÜYE KARŞI ÇIKTI
Karara karşı çıkan 2 üye ise karşı oy yazılarında şu görüşü savundu:
"CMK'nın 135. maddesinde getirilen koşullara salt şekli olarak değil ceza muhakemesinin gayesi ve bu ilkeler gözönünde tutularak yaklaşılmalıdır. Failin eylemine soruşturma aşamasında yüklenen vasıf ile kovuşturma aşamasında yüklenebilecek vasfın değişebilecek olması o kadar olağandır ki yasa koyucu bu ihtimali gözeterek CMK'da başta 226. madde olmak üzere düzenlemeler yapmıştır. Suç vasfının değişmesi halinde yeni suç vasfı katalog suçlardan olsa bile iletişim kaydının hükme esas alınmayacağı biçimindeki yaklaşım hem ceza muhakemesinin dinamik yapısına hem CMK'daki kurumların birbirleriyle olan ilişkilerine hem de maddi gerçeğe ulaşmak biçimindeki amacına aykırı, şekli bir yaklaşım olacaktır."

EMSAL OLABİLİR
Karara Yargıtay Başsavcılığı'nın itiraza hazırlandığı belirtildi. Bu durumda dosya Ceza Genel Kurulu gündemine gelecek. Kurul, dairenin kararını onarsa çete ve mafyatik örgütlerle ilgili davalarda, dinleme kayıtları üyelik suçlamasına delil olamayacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder