11 Mart 2013 Pazartesi

Savcılığa göre eşcinsellere "sapkın" demek "düşünce özgürlüğü"



Kemal GÖKTAŞ
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, eşcinsellere yönelik ayrımcılığı önlemek için okullarda broşür dağıtılmasını "Sapkınlar okullara sızıyor" başlıklı bir haberle duyurulmasında ayrımcılık görmedi. Başsavcılık., haberin düşünce özgürlüğü sınırları içinde olduğu gerekçesiyle takipsizlik kararı verirken Kaos Gey ve Lezbiyen Kültürel Araştırmalar Derneği (Kaos GL) karara itiraz etti.
Basın Savcılığı, 23 Ekim 2012 tarihinde Yeni Akit gazetesinde yayınlanan haberde eşcinsellerin "sapkın" olarak nitelendirilmesini Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10. maddesinde düzenlenen ifade özgürlüğü kapsamında olduğu görüşüyle yapılan suç duyurusu sonunda takipsizlik kararı verdi.



"SAPKINLIĞIN NORMALLEŞTİRİLMESİ"

Savcılığın bu kararına broşürü hazırlayan Kaos GL Derneği adına İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'ne yapılan itirazda haberle derneğin ve tüm eşcinsellerin sapkın olarak nitelendirildiği ve hedef gösterildiği belirtildi. Haberde "Sapık taleplerini demokratik hak kılıfı altında her geçen gün arttıran homoseksüeller şimdi de okullara el attı. Kaos GL Derneği bir broşür hazırlayarak okullarda dağıtmaya başladı. Broşürde sapkın eğilimler normal gösterilerek, bu eğilim içinde olan öğrencilere anlayış gösterilmesi isteniyor. Sapkınlıkların normalleştirilmesi hedefleniyor" ifadelerine yer verildiği belirtildi.

CİNSEL YÖNELİM AŞAĞILANIYOR

İtirazda, bu ifadelerin hem derneği hem de cinsel, cinsiyet yönelimi farklı olan bir grubu aşağıladığı ve hakaret ettiği belirtilerek takipsizlik kararının kaldırılması ve dava açılması istendi.
İtirazda, söz konusu broşürün, Kaos GL Derneği'nin öğretmenlerin sınıflarda ve okullarda homofobik ayrımcılığa karşı nasıl yaklaşım geliştirebileceklerini anlattığı eğitimler sonucunda ortaya çıktığına işaret edilerek şöyle denildi:
"Haberde yer alan nefret içeren ifadeler LGBT (lezbiyen, gey, biseksüel, trans) öğrencileri de hedef göstermiştir. Bu öğrencilerin varoluşları sapıklık, bu ayrımcılık ve şiddet ile mücadele ise 'sapıklığın normalleştirilmesi' olarak ifade edilmiştir.
Bu eylem ile cinsel yönelimi farklı olan grup aşağılanmaktadır. Üstelik bu aşağılanma muhafazakar bir toplumda sıkça tanık olduğumuz bu bireylere yönelik şiddet eylemleri açısından tehlikeli bir kışkırtmaya neden olabilecek niteliktedir. Mahallelerden atılan, sürekli şiddete maruz kalan bu grupla ilgili bu tür yayının bu gruplara yönelik mevcut önyargı ile birleştiğinde  yakın tehlike oluşturacağı da kuşkusuz ortadadır."
Dernek, haberi yazan muhabir ve gazetenin sahibinin "Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılama" suçundan yargılanmasını talep etti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder