20 Ocak 2016 Çarşamba

Niğde IŞİD davasında duruşma günü: Avukatları bile sanıkları görmedi


KEMAL GÖKTAŞ
Niğde’de IŞİD’lilerin bir polis, bir asker ve bir sivil vatandaşı öldürmeleriyle ilgili davada bugün “takas” kuşkusu altında duruşma yapılacak. Ankara Sincan F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan sanıkların Niğde’deki duruşma salonuna hiç getirilmemeleri ve SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) üzerinden yapılan video bağlantısının hep flu olması nedeniyle soru işaretleri altında yapılan yargılamada, sanık avukatlarının da müvekkillerini cezaevinde hiç ziyaret etmedikleri ortaya çıktı.

IŞİD’in Türkiye’deki ilk kanlı eylemi olarak tarihe geçen olaydan sonra başlayan yargılama sürecinde şunlar yaşandı:
Niğde’nin Ulukışla İlçesi’nde ticari bir taksi içindeki şahıslar yol çevirmesi yapan jandarmaya silahlı saldırıda bulundu. Olay yerinde 1 astsubay, 1 polis, 1 de kamyon sürücüsü polis yaşamını yitirdi. 9 asker toplam 18 kişi yaralandı. Saldırıyı gerçekleştirdiği iddia edilen iki kişi yaralı olarak ele geçirildi. Yaralı iki saldırgan aynı gece helikopterle Ankara’ya nakledildi. Aynı gün gündüz üçüncü saldırgan Ulukışla’da yakalandı. Saldırganların tedavisi Ankara Numune Hastanesi’nde yapıldı. Yaralı saldırganlar tedavilerinin ardından Ankara 9. Sulh Ceza Mahkemesi’nce tutuklanarak, Ankara Sincan F Tipi Cezaevi’ne konuldu. Saldırganlar hakkında iddianamenin hazırlanması beklenirken, 11 Haziran 2014’de Türkiye’nin Musul  başkonsolosluğuna saldıran IŞİD’liler konsolos Öztürk Yılmaz’ın da aralarında olduğu 49 kişiyi rehin aldı. Bu olayın ardından 25 Temmuz 2014’de saldırganlardan Benjamin Xu Niğde Adliyesi’ne getirildi. 8 saat süren ifadeyi Cumhuriyet Savcısı Ali Deveci aldı. Bu ifade, tutuklu sanıkların Niğde’deki mahkemece alınmış tek ifadesi oldu.
“Velev ki takas…”
IŞİD tarafından rehin tutulan 49 Türk vatandaşı, 20 Eylül 2014’de serbest bırakıldı. Rehinelerin “takas” karşılığı serbest bırakıldıklarına dair iddialar ortaya atıldı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 22 Eylül 2014’de bu iddialara ilişkin olarak “Takas oldu veya olmadı.. Neticede 49 vatandaşımız geldi. Velev ki böyle bir takas olmuş olsa bile ben şuna bakarım: Benim 49 vatandaşımızın karşılığı hiçbir şeyle değişmez” dedi.
Niğde Cumhuriyet Savcısı Ali Deveci, Niğde’deki saldırı ile ilgili iddianamesini 13 Kasım 2014’de tamamladı. İddianame Niğde 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nce iddianame kabul edildi ve ilk duruşma 12 Ocak 2015’de Niğde’de görüldü. Alman vatandaşı Benyamin Xu, İsviçre vatandaşı Çendrim Ramadani ile Makedonyalı Muhammed Zakiri'nin de aralarında bulunduğu 4'ü tutuklu, 2'si firari 11 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması, sanıkların avukatı olmadığı gerekçesiyle sadece 320 saniye sürdü. Mahkeme, tutuklu sanıkların Niğde’ye gelmeden SEGBİS üzerinden yargılama yapılmasına karar verdi.
Görüntü ya flu, ya bozuk
Davanın 2. duruşması 5 Mart 2015’de görüldü. Ancak bu duruşmada da Niğde Barosu’nun Ceza Muhakemesi Kanunu uyarınca zorunlu olarak atadığı 3 avukat, saldırganların savunmasından çekildi. Davada Ankara Sincan F Tipi Cezaevi’nde bulunan 3 tutuklu sanık Benjamin Xu, Çendrim Ramadani ile Muhammed Bakiri’nin görüntülerinin flu olmasından dolayı müşteki avukatları, sanıkların Niğde’ye gelmesini talep etti. Dava 17 Haziran 2015’deki duruşmada da teknik aksaklıklarla devam etti. Davanın 4 tutuklu sanığının 3 katil zanlısı SEGBİS’te görüntülenemedi. Mahkeme SEGBİS sorunlarının çözülmesi için karar aldı. 7 Ekim 2015’deki duruşma da SEGBİS sisteminde arızalar nedeniyle sağlıklı yapılamadı. Karar için duruşma, 20 Ocak 2016’da (bugün) ertelendi.
“Bir kişinin şüphesi bile önemli”
Saldırıda ölenlerden kamyon şoförü Turan Yaşar’ın şoförünün avukatı Ali Çil, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada sanıkları şimdiye kadar hiç görmediklerini belirterek “Kameradan uzaktan birkaç kişi oturuyor. Kimlik tespiti ya da teşhis edecek birileri olmadı. Beyanda bulunmak çok sağlıklı olmaz” dedi. Sanıkların teşhis edilmesinin önemli olduğuna işaret eden Çil, “Bu ortamda teşhis yapma şansı yok” dedi. Çil, herhangi birinin bile sanıkların takas edildiği yönündeki şüphesinin sanıkların duruşmalara getirilmesi için yeterli sayılması gerektiğini de belirterek “Talep ettik ama mahkeme reddetti” dedi. Çil, sanık avukatlarının da sanıkları görmemesine ilişkin olarak “Benim müvekkilim olsa ziyarete giderim” diye konuştu.
Sanık avukatları da görmedi
CMK uyarınca atanan avukatların çekilmesi üzerine Niğde Barosu, sanıkların avukatlığını Yönetim Kurulu’ndan avukatların üstlenmesine karar verdi. Böylece Baro Başkanı Hüseyin Demirbilek ile avukat Naci Değirmenci sanıkların avukatlığını üstlendi. Değirmenci, Cumhuriyet’in sorusu üzerine sanıkların avukatlığını sağlıklı bir yargılama yapılabilmesi için aldıklarını ancak sanıkları hiç görmediğini söyledi. Değirmenci, müvekkilini neden cezaevinde hiç ziyaret etmediği sorusuna “Biz CMK gereği görevlendirildik. Duruşmada da sanıklarla görüntülü de temas kurulamıyor. Ben kalkıp Ankara’ya mı gideceğim?” dedi.
Niğde Barosu Başkanı ve sanıklardan Benyamin Xu’nun avukatı Demirbilek de. Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, sanıkları cezaevinde ziyaret etmediklerini belirterek “Barodan görevlendirdiğimiz arkadaşlar çekilince biz zorunlu müdafilik yapmak zorunda kaldık. Ama sanıklarla görüşme şansımız hiç olmadı. Görüntüler SEGBİS yöntemi ile alınıyor. Biz mahkemeye zorunlu avukatların Ankara Barosu’nca atanması gerektiğini söyledik ama mahkeme kabul etmedi. Bize göre takas iddialarının önüne geçilmesi için sanıkların Niğde’de olması gerekiyor. SEGBİS yöntemini doğru bulmadığımızı mahkemeye söyledik. Bu duruşmada da itirazlarımızı mahkemeye sunacağız” dedi.
"Kuşkular giderilmedi"
Davayı başından itibaren izleyen yerel gazetecilerden Gökhen Özbek  de, olay yerinin Niğde olmasına rağmen, saldırıyı gerçekleştirenlerin Ankara 9. Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandıklarına dikkat çekerek MİT yasası ile bazı IŞİD’li militanların takas edildiği kuşkusunun ortaya çıktığını söyledi. Kamuoyunda açıkça dillendirilen bu iddialara ilişkin olarak Niğde davasında da kuşku oluştuğunu belirten Özbek, "Bahsi geçen zanlılar takas edildiyse, 20 Eylül 2014’de beri yargılanan şahıslar kimlerdir?" dedi. Tutuklu sanık Benjamin Xu'nun, daha önce mahkemeye gönderdiği mektuplarda pişmanlığını belirtip, ifade vermeye geldiğinde ve daha sonrasında sustuğunu da belirten Özbek "Tutuklu sanıklardan Fuad Mösmümöv’in SEGBİS üzerinden yargılanmasında en ufak kuşkuya yer verecek iletişimsizlik sorunu yaşanmamışken, 3 katil zanlısının görüntüleri aynı sistem üzerinden neden sağlanmamıştır?" dedi.  Özbek Adalet Bakanlığı'nın dava ile ilgili şüphe ve iddialara ilişkin bilgilendirici bir açıklama yapmamasını da eleştirdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder