28 Haziran 2013 Cuma

Sarısülük cinayetinde "meşru müdafaya" itiraz


SARISÜLÜK AİLESİNİN AVUKATINDAN İTİRAZ

Kemal GÖKTAŞ
Gezi eylemleri sırasında Ankara Kızılay'da Ethem Sarısülük'ü vurarak ölümüne neden olan polisin "meşru müdafa olasılığı" gerekçesiyle tahliye edilmesine Sarısülük'ün ailesi itiraz etti. Aile, polis memuru Ahmet Ş.'nin öldürme kastıyla hareket ettiğini belirterek tutuklanmasını istedi.
Ailenin avukatları Kızım Bayraktar ve Eylem Hakverdi tarafından verilen dilekçede eylemin “meşru
müdafa" olarak tanımlanmasının gerçeklere ve maddi kanıtlara aykırı olduğu belirtilerek "Taş atan bir kişiyi tabancasını ateşleyerek öldüren failin davranışı ile saldırı arasında dengenin bulunduğu söylenemez. Birçok Yagıtay içtihadında bu kriterleri görmek mümkündür" denildi. Dilekçede polis memuru Ahmet Ş.'nin tutuklanması gerekirken serbest bırakılmasına şu itirazlar yöneltildi:

GERİ ÇEKİLME EMRİ VARKEN İLERİ ÇIKTI: Çevik Kuvvet Grup Amiri S.G'nin ifadesine göre olaydan önce Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı tarafından çekilme talimatı verilmiştir. Görüntülere göre şüpheli, geri çekilme talimatı uygulanmaya başladıktan sonra göstericilerin üzerine doğru ileriye tek başına koşarak gelmektedir. Tüm polis ekipleri geri çekilirken katil şüphelisi ileriye doğru fırlamış, görev sınırlarını kasıtlı olarak aşmaya bu andan itibaren başlamıştır. Kamera kayıtları ve tanıkların ifadelerinden şüphelinin göstericilere karşı düşmanca, kin ve nefret dolu bir tutum içinde olduğu yerde yatan göstericiyi tekmelemesinden anlaşılmaktadır.

KAÇMA OLANAĞI VARKEN ATEŞ ETTİ: Şüpheli, bir ağacın yanından koşarak göstericilerin üzerine doğru gitmiş ve yerde yatan göstericiyi tekmeledikten sonra ateş etmeden geri çekilme olanağına sahip olduğu halde ateş etmiştir. Şüphelinin öldürme kastının, göstericilere karşı kin ve nefretinin açığa çıktığı an bu andır. Kaçış yönünde hiçbir engel yoktur, göstericiler tarafından kuşatılmış da değildir.
Göstericilerin saldırısından ateş etmeden de kurtulma olanağına sahip olduğu, ancak ateş ederek geri kaçmayı tercih ettiğ, özetle vur-kaç taktiği uyguladığı açıkça görülmektedir.

TAŞ YAĞMURU VARSA NASIL İLERİ ÇIKIP SONRA KAÇTI: Bu kadar taş yağmuruna maruz kalan bir insan taş atanların üstüne bu kadar rahatlıkla nasıl gidebilir? Yerde yatan göstericiyi nasıl bu kadar rahatlıkla tekmeleyebilir? Ateş ettikten sonra bu rahat ve diri bir biçimde nasıl koşarak kaçabilir? Görüntülere iyi bakalım bu kadar yoğun taş darbesine maruz kalmakta olduğuna dair tek bir belirti ya da görüntü var mı?

YENGEYE "GÖZALTI" TEHDİDİ

Dilekçede olaydan bir gece sonra Ethem Sarısülük'ün abisinin eşi Çiğdem Diren Sarısülük'ü numarasını gizleyerek arayan bir kişinin "Ethem' in kurşunla vurulduğunu nerden biliyorsun, neden yalan söylüyorsunuz" dediği, “siz kimsiniz?” sorusu üzerinde de "Birazdan gelip seni gözaltına alçağım, kim olduğumu görürsün o zaman" diyerek küfür ettiği belirtildi. Ayrıca Sarısülük'ün bir arkadaşının da yine telefonla tehdit edildiği, kaldığı evin apartman güvenlik kameralarının polisler tarafından alındığı anlatıldı.

Polis memurunun iktidar tarafından korunduğu belirtilen dilekçede Başbakan Erdoğan'ın “Polisi yedirtmeyiz” sözü ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in “Değerli Türk Polisi Ankara Sizinle Gurur Duyuyor” sözleri yazılı olan pankartı Sarısülük'ün vurulduğu yerde bulunan parka astığı hatırlatıldı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder