28 Haziran 2013 Cuma
Sarısülük dosyasındaki soru işaretleri
Kemal GÖKTAŞ
Ethem Sarısülük'ü vuran polis memuru Ahmet Ş.'nin "meşru müdafa" gerekçesiyle tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasının ardından başlayan tartışmalar sürüyor. Sarısülük dosyasında dikkat çeken ayrıntılar ve çelişkiler şöyle:
POLİS SAVCILIĞA BİLDİRMEDİ: Sarısülük 1 Haziran günü Kızılay'da vuruldu. Doktorlar çekilen filmlerden belninde metal bir cisim olduğunu gördü ancak hayati tehlikeyi artıracağı gerekçesiyle bu cismi çıkarmadı. Sarısülük'ün beynindeki cismin mermi olduğu ancak yaşamını kaybetmesinin ardından yapılan otopside ortaya çıktı. Oysa olayla ilgili tanık olarak ifade veren Çevik Kuvvet Grup Amiri S.G kendi birliğinden bir polisin ateş ettiğini olaydan yarım saat sonra öğrendiğini söyledi. Bu ifade, polisin ateş edildiğini bilmesine rağmen olayı araştırmadığı ve savcılığa bildirmediğini ortaya koydu. Polis olay yeri incelemesini, Sarısülük'ün vurulmasından 6 gün sonra, 7 Haziran'da savcılıktan gelen telefon talimatı üzerine yaptı. Yani Sarısülük'ün vurulma anına ilişkin görüntüler olmasaydı olay faili meçhul kalacaktı.
"BİLEĞİME TAŞ GELDİ": Ahmet Ş. savcılık ifadesinde havaya eteş ettiğini belirtirken mahkeme ifadesinde üçüncü ve son atış sırasında bileğine taş geldiği için namlunun pozisyonunun değiştiğini ileri sürdü. Ancak hakim bu çelişkiyi tutuklama talebini değerlendirirken dikkate almadı.
SEKME İZİ: Sarısülük'ü vuran Ahmet Ş.'nin 2 el havaya eteş ettiği, ardından bir el göstericilere doğru ateş ettiği görüntülerde net olarak görülüyor. Ahmet Ş. de hakim Mustafa Aydın'a verdiği ifadede havaya ateş ettiğini ancak 3. atış sırasında bileğine taş geldiğini iddia etti. Olay yerinde keşif incelemesi yapan 2 jandarma bilirkişisi de "sekme izi olmadığı" yönünde rapor gönderdi. Buna rağmen hakim Mustafa Aydın tutuksuz yargılanmasına karar verirken "sekme olabileceğini" belirtmesi dikkat çekti.
KONUMLANMA HATASI: Olay günü Kızılay'daki gösterilerde Çevik Kuvvet alışıldık dizilişinin dışında konumlanmıştı. Göstericilerin arasında kalmamak için karşılarında konumlanan Çevik Kuvvet, o gün meydenda karışık duruyordu ve her yönden gelen saldırıya açık kalmıştı.
Ahmet Ş. de ifadesinde "Güvenpark içerisindeki grup da bize saldırmaya başladı. Düz hat şeklinde konuşlanmıştık. Saldırı başlayınca oval dizildik. Bir ara birlik amirinin 'böyle olmuyor efendim' diye anons geçtiğini duydum. Bize iyice yaklaştılar. Yakın mesafeden taş ve demir atıyorlardı" dedi. Tanık olarak dinlenen kameraman Hakan Dikiciler de olaylar sırasında polisin alışıldık durumun aksine göstericilerin karşısında dizilmediğini belirtti. Bu ifadeler olayda polisin yanlış konumlandırıldığı kuşkularını ortaya çıkardı.
4 GÜN BEKLENDİ, MAHKEME DEĞİŞTİ: Olayda kullanılan tabancanın Ahmet Ş.'ye ait olduğu 20 Haziran tarihinde UYAP üzerinden on-line olarak anında soruşturmayı yürüten savcılığa gönderilmesine rağmen Ahmet Ş. bu raporun gelmesinden 4 gün sonra ifadeye getirildi. Bu süre içinde Ahmet Ş.'yi sorgulayacak nöbetçi hakim de değişti.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder