Sayfalar

29 Aralık 2014 Pazartesi

Küba'ya güzelleme: Direnen bir cennet



KEMAL GÖKTAŞ

Küba önce "camii" ve Kristof Kolomb tartışmaları nedeniyle Türkiye'nin gündemine girdi; sonra ABD ile diplomatik ilişkilerin başlayacağının açıklanması ile dünyanın gündemine. Küba, gidenin niyetine göre görülen ülkelerden biri. Sosyalistseniz bir sabah uyanıp da dünyada her şeyin yoluna girmiş olduğunu görmek hissiyle de gezebilirsiniz. Fakat sosyalizmin gerçekleşebilirliğine hep şüpheli yaklaşmış biriyseniz ya da "ama insanın içinde kötülük vardır" düsturunun etkisindeki amansız bir anti-komünist iseniz yağmurunun bile komünizmin laneti olduğunu söyleyebilirsiniz. (Böyle diyen adı lazım değil, bir ‘yazar’ vardı, Che ve Castro'nun amansız düşmanı.. 2 günlük Küba gezisinde sahilini, yağmurunu beğenmeyip sallamıştı Küba'ya)

28 Aralık 2014 Pazar

Gezi'de kör eden atış yasaklı ölümcül silahtan

KEMAL GÖKTAŞ

İstanbul'da Gezi eylemleri sırasında Tarlabaşı'nda sol gözünü kaybeden volkan Kesanbilici'nin gözüne isabet eden plastik merminin ABD'de yasaklanan ve "öldürücü" nitelikleri olduğu bilinen FN 303 marka tüfekten atıldığı ortaya çıktı. Daha önce milletvekillerinin soru önergelerine İçişleri Bakanlığı'nca verilen yanıtlarda Emniyetin envanterinde FN 303 silahlarının bulunmadığı bilgisi verilmişti. Savcılığın talebi üzerine Ulusal Kriminal Büro tarafından hazırlanan raporda ise Kesanbilici'nin gözüne isabet eden merminin atıldığı FN 303'lerin insan vücuduna atıldığında çıkmayan boyanın vücutta dağıldığı, ancak yüze atıldığında öldürücü olabileceği belirtildi. Raporda ayrıca Emniyet'in FN 303 kullanan personelin isimlerinin bilinmediğine ilişkin bir yazışmasına da yer verilerek bu silahları kullananların mutlaka en az 15 gün eğitim alması gerektiği belirtildi ve "Takdir yargınındır" ifadesi kullanıldı.



Hukuksal belgelere göre Roboski katliamı "Ankara'nın karanlık dehlizlerinde" nasıl planlandı?



Askeri Savcılığın takipsizlik kararına göre 28 Aralık 2011 günü Roboski katliamı adım adım şöyle geldi:

15.40: 2. Ordu Komutanlığı İstihbarat Başkanı Albay Aygün Eker, Tatvan'daki görevi biten İnsansız Hava Aracı (İHA)'nın, sınır hattında keşif faaliyetinde bulunulmasını emretti.

16.50: İHA bölgeden anlık görüntü aktarmaya başladı.

17:20: Haftanin Deresi Vadisi'nde 'motorlu araç' olduğu değerlendirilen 3 ısı kaynağı tepit edildi. Bir süre sonra sayıları 7'ye ulaştı.

Roboski soruşturması: Katliamı yargısız bırakan Türk hukuku




Kemal GÖKTAŞ

Roboski katliamına ilişkin hukuksal süreçte ortaya çıkan bilgi ve belgeler, sorumluların net olarak ortaya çıktığı bir manzarayı ortaya koymasına rağmen özel yetkili savcılık, askeri savcılık ve askeri mahkeme üçgeninde dosya yargısal süreç işletilmeden kapatıldı. Şimdi Anayasa Mahkemesi'ne yapılan bireysel başvurulardan çıkacak sonuç bekleniyor.
Katliama ilişkin  yargısal süreçler ve kararlarda yer alan "bilgiler" şöyle:

26 Aralık 2014 Cuma

Yargıtay'ın Avcı kararındaki mantık: "Sosyalistlerle irtibat terör örgütüne yardım"

KEMAL GÖKTAŞ

Yargıtay'ın Hanefi Avcı'nın örgüt üyesi olduğu iddia edilen Nejdet Kılıç'a, telefonlarının dinlenildiğini söylediği için "örgüte yardım" suçundan verilen cezayı onama kararında tartışma yaratacak gerekçeler ileri sürüldü. Avcı'nın, Kılıç'ın "siyasi görüşlerini" ve terör örgütleriyle ilişkili olduğunu önceden bildiği iddia edilen gerekçeli kararda Kılıç'ın örgüt üyesi olarak kabul edilmesinin gerekçesine ise yer verilmedi.

25 Aralık 2014 Perşembe

Beraatin gerekçesi: Tecavüze uğradığını iddia eden çocuk hemen şikayetçi olmamış


KEMAL GÖKTAŞ

Eskişehir'de 13 yaşındaki kuzenine defalarca tecavüz ettiği iddiasıyla yargılanan sanık hakkında verilen kararın gerekçesinde 13 yaşında tecavüze uğrayan çocuğun hemen şikayetçi olmaması nedeniyle sanığa beraat verildiği belirtildi.
Mahkeme, mağdur çocuğun bakire olmadığı ve uğradığı tecavüzler nedeniyle ruh sağlığının bozulduğuna ilişkin raporlar, sanığın mağdur çocuğa şikayetçi olduktan sonra tehdit mesajları çekmesi ve evine porno CD göndermesi, sanığın eşinin açtığı boşanma davasının dilekçesinde sanığın kendisine de tecavüz ettiği için evlenmek zorunda kaldığını anlatması ve başka bir tanık kadının sanığın "kendisine de sarkıntılık" ettiğine ilişkin ifadelerine rağmen sanığın beraatine karar verirken tartışmalı gerekçelere dayandı. Mahkeme, tecavüze uğradığında 13 yaşında olan çocuğun hemen şikayetçi olmamasını ve mağdurun "tecavüz iddialarının zamanı ve meydana geldiği ortamı" beraat kararına gerekçe gösterdi.

23 Aralık 2014 Salı

Gezi'nin Meşeli saldırganının cezası belli oldu: Eylemci dövmenin cezası ayda 250 TL

KEMAL GÖKTAŞ

Eskişehir'de Gezi eylemleri sırasında öldürülen Ali İsmail Korkmaz'la aynı saatlerde dövülen Doğukan Bilir'le ilgili davada asliye ceza mahkemesi sanıkları işkence yerine "yaralama" suçundan mahkum edince sanık polisler ceza almadan kurtuldu. Gezi eylemleri sırasında ortaya çıkan ve "Meşeli saldırgan" olarak tanınan sivil şahıs Serkan Kavak ise 1 yıl boyunca ayda 250 TL ödeyerek cezasını çekmiş olacak.

"Estetik geçirdiği için tükürüğünü fark edemiyor" haberine Yargıtay'dan "süper star" vizesi



KEMAL GÖKTAŞ

Yargıtay, ünlü bir şarkıcının geçirdiği estetik ameliyat nedeniyle tükürüğünü fark edemediği iddiasıyla yapılan haber ve yayınlanan görüntüler için "aşağılandığını" belirterek açtığı tazminat davasında yerel mahkemenin tazminata hükmeden kararının bozulmasına karar verdi. Yargıtay kararında davacının "süper star" olarak bilindiğini, bu yüzden hakkında haber yapılmasının olağan olduğu belirtilerek "basının abartıya ve hatta tahrik yoluna başvurabileceği" savunuldu.

İçişlerinden "makul şüpheden" sonra "makul insan" kriteri


"Eyleme katılıp polise direnmedi ama makul insan gibi de davranmadı!"

KEMAL GÖKTAŞ

Temizlik işçisi Muharrem Dalsüren'in Gezi eylemleri sırasında Ankara'nın en merkezi yeri olan Kızılay'da polis aracından atılan gaz bombası ile bir gözünü kaybetmesine ilişkin davada İçişleri Bakanlığı'ndan ilginç bir savunma geldi. Bakanlık, caddeyi süpürüp konteynrı almaya giderken gözünden vurulan temizlik işçisinin açtığı tazminat davasında sorumluluk kabul etmezken "Davacı aktif olarak eylemcilerin arasında yer alıp güvenlik güçlerine direniş göstermediği kabul edilse dahi, her makul insanın alacağı tedbirleri almadan, olayların merkezine doğru gittiği açıktır" ifadelerine yer verildi.

Temizlik yaparken gözünü kaybetti

Çankaya Belediyesi'nde temizlik işçisi olarak çalışan Muharrem Dalsüren, 3 Haziran 2013'de Çankaya Belediyesi önünde polis aracı Akrep'ten atılan gaz bombası ile gözünden vuruldu ve sağ gözünü tamamen kaybetti. Savcılığa suç duyurusunda bulunan Dalsüren, caddeyi süpürüp konteynırı almaya giderken göstericilere polisin müdahele ettiğini, 30 metre uzaklıkta bulunan Akrep'ten hedef gözetilerek gaz bombası atıldığını ileri sürdü. Dalsüren, gözünü kaybetmesine neden olan gaz bombasını atan polisten şikayetçi oldu. Savcılık Ankara'nın göbeğinde yaşanan olayda failleri aradan geçen 1.5 yıla rağmen bulamadı. Dalsüren, bu süreçte İçişleri Bakanlığı aleyhine 100 bin TL manevi ve bin TL maddi tazminat talebiyle dava açtı. Dava dilekçesinde, Dalsüren'in işini yaparken Akrep adı verilen polis zırhlı aracından atılan bir gaz bombası nedeniyle gözünü kaybettiği belirtilerek İçişleri Bakanlığı'nın tazminat ödemesi istendi.

"Makul insan"

İçişleri Bakanlığı'ndan Ankara 4. İdare Mahkemesi'ne sunulan savunmada, Gezi eylemlerine müdahale nedeniyle yaşanan olayla ilgili Bakanlığın hiçbir kusuru olmadığı savunularak "İdaremizin olay günü yasaların kendisine yüklediği görevleri yerine getirmekten öte bir eylemi olmamıştır" denildi. Borçlar Kanuna göre de kanunun verdiği yetkinin kullanılmasının "haksız fiil" sayılamayacağı belirtilen savunmada, idarenin ancak olayın meydana gelmesinde hizmet kusurunun bulunması halinde sorumlu olacağı ifade edildi. Savunmada şöyle denildi:
"Tazmin sorumluluğun doğması zararın, idarenin ağır hizmet kusuru sonucu meydana gelmiş olması koşuluna bağlıdır. Davacı aktif olarak eylemcilerin arasında yer alıp güvenlik güçlerine direniş göstermediği kabul edilse dahi, her makul insanın alacağı tedbirleri almadan, olayların merkezine doğru gittiği açıktır."

"Bir göz için 100 bin TL fazla"

Danıştay'ın bir kararına atıf yapılan savunmada bu karara göre "Yürütülen hizmet ile zarar arasında illiyet bağı" olmadığı takdirde tazminat ödenmesine karar verilemeyeceği savunuldu. Bakanlık savunmasında ayrıca 100 bin TL manevi zarar talebinin de çok olduğu ileri sürüldü.

22 Aralık 2014 Pazartesi

Avukatın bıraktığı pul parasına "rüşvet" diye 12 yıl hapis istendi


(22 Aralık 2014'de, Milliyet Gazetesi'nde yayınlanmıştır.)

http://www.milliyet.com.tr/50-tl-lik-pul-parasi-icin-avukata-gundem-1987870/



KEMAL GÖKTAŞ

Anlaşmalı boşanma davasında kararın bir an önce kesinleştirilmesi için tebligatların APS yoluyla yapılmasını isteyen avukatın bu amaçla zabıt katibine 50 TL pul parası nedeniyle "rüşvet" suçundan 4 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Meslektaşları, avukatların tebligatların bir an önce yapılması için pul paralarını kaleme bırakmalarının son derece olağan olduğunu belirterek açılan davaya tepki gösterdi.

19 Aralık 2014 Cuma

HSYK'dan Yargıtay'a cemaat neşteri

KEMAL GÖKTAŞ

HSYK, Yargıtay ve Danıştay'a yeni üyeleri seçmesinin ardından dün de sürpriz biçimde Yargıtay hakim ve savcılarına yönelik bir kararname çıkardı. HSYK 1. Dairesi'nin kararnamesi ile Yargıtay'ın 5 genel sekreter yardımcısı, 41 Yargıtay savcısı, 16 Yargıtay tetkik hakimi, 2 Ankara hakimi, 1 Ankara savcısı, ve 1 de Ankara batı savcısının görev yeri değişti. Atamaların büyük bölümünün taşraya yapılması kararnamenin "sürgün" kararnamesi olarak adlandırılmasına neden olurken, kararname kapsamındaki hakim ve savcıların büyük bölümünün cemaate yakın isimler olduğu belirtildi.


AYM "twitter" kararından çark etti: Gazetecilerin yayın yasağı başvurusu reddedildi

KEMAL GÖKTAŞ

Anayasa Mahkemesi'nin AKP’li 4 eski bakanla ilgili kurulan Meclis soruşturma komisyonu haberlerine getirilen yayın yasağına karşı, iki gazeteci ve akademisyenin yaptığı başvuruyu reddettiği ortaya çıktı. AYM'nin CHP'li milletvekillerinin başvurusu ile birlikte ele aldığı gazeteciler Adnan Keskin ve Banu Güven ile akademisyenler Yaman Akdeniz ve Kerem Altıparmak'ın başvurusunu yayın yasağı ile ilgili mağduriyetlerinin olmadığı gerekçesiyle reddettiği öğrenildi. Ret kararı 7'ye karşı 9 oyla alınırken AYM Başkanı Haşim Kılıç'ın başvuruların esastan incelenmesi gerektiğini savunan 7 üye ile birlikte karara karşı çıktığı belirtildi.

18 Aralık 2014 Perşembe

Fenerbahçe Camii kararı 50 yıldır süren zulmü bitirecek mi?

KEMAL GÖKTAŞ

Yargıtay'ın, Yunanistan vatandaşlarının mülk edinmelerine sınırlama getiren 1964 tarihli kararname ile el konulan Fenerbahçe Camii'nin bulunduğu arazinin, eski İstanbul Patriği Maksimos Vapurcu'nin mirasçısı adına tescil edilmesi kararı, benzer durumdaki davaların daha önce reddedilmesi nedeniyle tartışma yarattı.

Hakim, "yasada yok" diye ara kararda ayağa kalkmayan avukatın sandalyesini "yasada sandalye de yok" diye kaldırttı


KEMAL GÖKTAŞ

Avukatların duruşma salonlarında savcılarla aynı seviyede oturmasına yönelik tartışmalar sürerken İstanbul Adliyesi'ndeki bir duruşmada hukuk tarihine geçecek ilginç bir olay yaşandı. İstanbul 4. İş Mahkemesi hakimi Ali Yiğin, avukat Fırat Avşar'ın ara karar okunurken "Yasada ayağa kalkma zorunluluğu yok" diyerek ayağa kalkmayı reddetmesi üzerine duruşmaya verdiği arada "Yasada avukata koltuk/sandalye verilmesi zorunluluğu da yok" diyerek avukatın oturduğu sandalyeyi kaldırttı. Avukat Avşar, hakim Yiğin'i HYSK'ya şikayet edeceğini belirtirken hakim Yiğin'in duruşmayı 7 ay sonraya ertelemesine de "kasıtlı" diyerek tepki gösterdi.

"Yasada yok" diyerek ayağa kalkmadı

Duruşma tutanağına göre, İstanbul 4. İş Mahkemesi'nde önceki gün (17 Aralık) görülen duruşmada hakim Ali Yiğin, davacı avukatı Fırat Avşar'a tanık dahil tüm delillerini bildirmesi için 2 haftalık kesin süre vermesine ilişkin ara kararı açıklamaya başladı. Ancak ara karar verilirken tarafların ayağa kalkması yönündeki teamülün aksine hem davacı avukatı Avşar hem de karşı taraf davalı avukatı Mahir Şimşekliel ayağa kalkmadı. Hakimin uyarısı üzerine davalı avukatı ayağa kalkarken davacı avukatı Avşar ayağa kalkmayı reddetti. Avşar "Yasada ara karar verilirken ayağa kalkılacağına dair hüküm olmadığını" ifade etti. Bunun üzerine hakim Yiğin duruşmaya ara verdi. Yiğin, tutanağa bu ara sırasında "Usul kanununda bu konuda herhangi bir hüküm bulunmadığını" kabul etti ve bu durumu tutanağa geçirdi. Ancak Yiğin, aynı şekilde "kanunda duruşma salonunda tarafların oturabileceği koltuklar olacağına dair de hüküm bulunmadığını" belirterek ayağa kalkmamakta direnen davacı avukatı Avşar'ın bulunduğu bölümdeki koltukların salonun diğer tarafına alınması talimatını verdi. Ardından da taraflar salona alındı.

Redd-i hakim

Oturduğu bölümdeki koltuğun davalı avukatın yanına alındığını gören Avşar ise hakimin ara karar oluşturulurken ayağa kalkmasını istediğini, kendisinin de yasada böyle bir hüküm bulunmadığını söylediğini ve duruşmaya oturarak devam etmeyi talep ettiğini, bu konuda iki tarafın da birbirine "rica ettiğini" tutanağa geçirdi. Avşar, duruşmaya verilen aradan sonra oturduğu sandalyenin davalı avukatın masasına alındığını gördüğünü belirterek "Uygulamanın yasadışı olduğunu, duruşmaya bu şekilde devam edilemeyeceğini" söyledi. Hakim ise duruşmaya devam etmemesi halinde davasını düşüreceğini söyledi. Ancak yaşanan tartışmadan sonra avukat Avşar, redd-i hakim talebinde bulundu. Hakim Yiğin ise buna karşılık duruşmayı 7 ay sonraya erteledi. Avşar duruşmanın bu kadar uzun süre ertelenmesine de tepki göstererek "İsterseniz 2016'ya, olmadı 2017'ye erteleyin" dedi. Hakim Yiğin ise redd-i hakim talebinin incelenmesinin uzun süreceğini savunarak erteleme tarihinin makul olduğunu savundu. Böylece hukuk tarihine geçecek duruşma sona erdi.

Arabulucu mübaşir!

Avukat Fırat Avşar, Milliyet'e yaptığı açıklamada, hakimin ara karar okunurken kendisinden ayağa kalkmasını istediğini, kendisinin de "Sebep?" diye karşılık verdiğini belirterek "Yasaya göre sadece nihai kararda tarafların ayağa kalkma yükümlülüğü var. Ara kararda ayağa kalkma diye bir şey yasada yok. Hakim duruşmaya ara verince ben de tartışmayı bitirecek diye düşündüm. Ama salona girdiğimde sandalyemi karşıya aldığını gördüm. Ben de tarafsız yargılama olmayacağı için duruşmaya devam etmeyeceğimi söyledim. Hatta davalı vekilinin 3 sandalyesi oldu. Mübaşir de bana 'İsterseniz karşıya geçip oturun' dedi. Ama ben de 'hayır' dedim. Duruşmaya devam etmezseniz davayı düşürürüm dedi ama ben yaşananları zorla tutanağa geçirdim" dedi.

Silahların eşitliğine aykırı

Duruşmalarda ara karar okunurken ayağa kalkmadığını, bunun mesleğine yönelik bir saldırı olduğunu düşündüğünü söyleyen Avşar "Hakimler genelde birşey demiyor ama bu şekilde tartışmalar benim başıma 2 -3 kez geldi. Avukatları ayağa kalkmaya zorlama, silahların eşitliği ilkesine aykırıdır. Duruşma salonlarında savunma makamı, iddia makamı ve yargılama makamı eşittir" dedi.

HSYK'ya şikayet

Avşar, İstanbul Barosu'ndan ve meslektaşlarından yaşananlarla ilgili destek mesajları geldiğini belirterek hakim Yiğin'i oturacağı sandalyesini kaldırttığı için Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na şikayet edeceğini söyledi.

17 Aralık 2014 Çarşamba

Eski patriğin mirasçıları Fenerbahçe Camii’nin bulunduğu araziyi Hazine’den geri aldı



KEMAL GÖKTAŞ

Yargıtay, Yunan uyruklu azınlık mensuplarının mülk edinmelerine sınırlama getiren 1964 tarihli kararname ile el konulan Fenerbahçe Camii'nin bulunduğu arazinin, halen Yunanistan'da yaşayan 92 yaşındaki Stamatis Papamanolaki adına tescil edilmesi kararını onadı. Eski İstanbul Patriği Maksimos Vapurci'nin mirasçılarından olan Papamanolaki'nin hukuk zaferi, söz konusu kararname ile Hazine'ye devredilen diğer mülklerin iadesinin de önünü açtı. Papamanolaki'nin ise arazideki caminin varlığına razı olacağını, sadece arazinin maddi değerini Hazine'den talep edeceği belirtildi.

16 Aralık 2014 Salı

Yeni Yargıtay üyelerine "baraka" sürprizi

Yargıtay'da, yeni seçilen 144 üye için düzenlenen törende "baraka" gerilimi yaşandı. Yargıtay Başkanı Ali Alkan'ın gelişmelerin ani olduğunu, bu yüzden yeni üyelere "baraka" denilebilecek geçici birer oda tahsis edebildiklerini söyleyince yeni üyelerden Abbas Özden "Biz hallederiz" dedi. Alkan ise bunun üzerine "Bazen kişilerin yürütmede öyle tanıdıkları vardır, öyle iyi ilişkileri vardır ki onun söyleyeceği bir iki söz Yargıtay yönetiminin sözünden daha etkili olabilir" dedi.

HSYK seçiminde "Külhanbeyi misin?" kavgası


KEMAL GÖKTAŞ

HSYK'nın Yargıtay ve Danıştay üyelerini zseçtiği önceki günkü toplantısına verilen öğle arasında Yargıçlar Sendikası Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu ile Adalet Bakanı ve HSYK Başkanı Bekir Bozdağ arasında HSYK yemekhanesinde sert bir tartışmanın yaşandığı ortaya çıktı. Eminağaoğlu'nun seçimi izleme talebinin Bakan Bozdağ tarafından reddedilmesi üzerine bu durumu kınadığını söylediği, Bozdağ'ın ise "Külhanbeyi misin?" dediği, korumaların da Eminağaoğlu'nu fiziki müdahelede bulunarak yemekhaneden çıkardığı belirtildi.

Dink ve Sarısülük soruşturması savcıları Yargıtay'a seçildi



KEMAL GÖKTAŞ - TÜRKER KARAPINAR

HSYK (Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu), yargı paketinin yürürlüğe girmesinin Yargıtay'a 144, Danıştay'a 33 yeni üye seçti.
Zamana karşı verilen yarışla AYM'nin olası bir durdurma kararından önce yapılan seçimle, ağırlıklı olarak HSYK seçimlerinden önce cemaate karşı oluşturulan Yargıda Birlik Platformu'nda aktif olarak çalışan yargı mensupları seçildi. Böylece Platformu oluşturan ülkücü, sosyal demokrat ve hükümet yanlısı muhafazakar kanatlar üyelikleri paylaşmış oldu. Seçilenler arasında Hrant Dink soruşturmasında dönemin polis müdürlerini şüpheli olarak sorgulayan İstanbul Savcısı Yusuf Hakkı Doğan ile Ethem Sarısülük'ün Gezi eylemleri sırasında vurularak öldürülmesi soruşturmasında polis memuru Ahmet Şahbaz'a meşru müdafada bulunduğu gerekçesiyle indirimli ceza isteyen Ankara Başsavcı Vekili Veli Dalgalı da yer aldı. Üye seçimlerinin tamamlanmasıyla Yargıtay ve Danıştay yönetimlerini ve dairelerin bakacağı davaların yeniden belirlenmesine ilişkin süreç de başlamış oldu. Bu süreç sonunda özellikle Ergenekon, Balyoz, KCK gibi davaların temyizine bakan Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin yapısının değiştirilmesi hedefleniyordu. 144 yeni Yargıtay üyesi arasında sadece 18, 33 Danıştay üyesinden ise sadece 3'ü kadın yargı mensuplarından oluştu.

15 Aralık 2014 Pazartesi

"Orada değildik" deyip işkence davasından kurtuldular

Polisler "orada değildik" dedi, mahkeme cep sinyal bilgilerine bakmadan beraat verdi

KEMAL GÖKTAŞ

İstanbul'da 1 Mayıs'a katılmak isteyen üniversite öğrencisini döverek bayılttıkları ve öleceğinden korkularak köprü altına attıkları iddiasıyla yargılanan 4 polise beraat verilmesiyle ilgili mahkeme kararının, mağdura olaydan 7 ay sonra teşhis yaptırılması ve polislerin 'orada değildik' savunması gerekçe gösterildi. Mahkeme kararının gerekçesinde polislerin cep telefonlarından baz istasyonu sinyal bilgilerinin araştırılması talebinin ise "cep telefonlarının kapsamı alanı dışındaki baz istasyonlarından da sinyal vermesi/verebilmesi" gerekçesiyle reddedildiğini belirtti.

12 Aralık 2014 Cuma

"İzinsiz, bildirimsiz" gösteri hakkı başvurusu AYM'de!


KEMAL GÖKTAŞ

Marmaris 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Toplantı ve Gösteri Yürülüşleri Kanunu'ndaki "yetkili mercilere bildirim yapılmadan toplantı ve gösteri düzenlenemeyeceğine" ilişkin hükümlerle bazı yerlerde toplantı ve gösterileri yasaklayan hükümlerin iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. AYM'nin iptal karar vermesi durumunda toplantı ve gösteri düzenlemek için idareye bildirimde bulunulmasına gerek kalmayacak.

Küba'daki "cami" ve Kübalı Müslümanlar



KEMAL GÖKTAŞ Havana

Türkiye'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "cami" açıklamaları nedeniyle gündeme gelen Küba'da, Kübalıların "cami" dediği iki mescit bulunuyor. Bunlar biri "Casa de los Arabes" yani "Arap Evi" adı verilen bir müze içinde lyer alıyor. Diğer mescit ise Küba'daki Müslümanların önderlerinden Yahya Pedro'nun adına atıfla "Casa de los Yahya" yani Yahya'nın Evi olarak biliniyor. Küba İslam Topluluğu'nun başında da Yahya Pedro bulunuyor. Küba'daki Müslümanların sayısına ilişkin net bir veri yok. Ancak Kübalı Müslümanlar, "dinin gereklerini tam olarak yerine getirmeyenlerle" birlikte 5 bin civarında Müslamanın yaşadığını belirtiyor.

11 Aralık 2014 Perşembe

Yargıdan "sokak" tartışmalarına ışık tutacak karar: "Devlete düşen korumak ve kısıtlamamak"



KEMAL GÖKTAŞ

Başbakan Ahmet Davutoğlu ile HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş arasında "sokak" tartışması devam ederken yargıdan  toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının kullanılması konusunda çok önemli bir karar geldi. Cumhuriyet Savcısı Aydın Tekin, iki bakanın Eskişehir ziyareti sırasında, Ali İsmail Korkmaz'ın Gezi eylemlerinde öldürülmesini protesto etmek için Valilik önünde açıklama yapmak isteyen öğrencilerin, uyarıya rağmen dağılmamaları ve barikatı aşmak için polislerin kalkanlarını itmelerini suç olarak görmedi. Savcı Tekin, polisin Valilik önünde Ak Parti'lilerin olduğunu belirterek "can güvenliği" gerekçesiyle izin vermediği yürüyüşle ilgili olarak devletin toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının kullanılmasını sağlama yükümlülüğü olduğunu hatırlattı.

9 Aralık 2014 Salı

Yılmazer'in ifadesinden "gayri-resmi ulusalcı masası" çıktı


KEMAL GÖKTAŞ

Hrant Dink cinayeti ile ilgili olarak dönemin polis müdürlerinin de aralarında olduğu çok sayıda kamu görevlisini kapsayan soruşturmada carpıcı detaylar ortaya çıkıyor. Soruşturmada, savcı tarafından sorgulanan polis müdürü Ali Fuat Yılmazer, 2006 yılındaki Danıştay saldırısından sonra Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı bünyesinde ulusalcılık faaliyetlerine yönelik olarak C5 adı verilen bir büro kurduğunu söyledi. Savcı Yusuf Kenan Doğan ise Emniyet Genel Müdürlüğü'nden alınan yazıya göre 2012 yılında resmi kuruluşu yapılan büroda, Hrant Dink, Rahip Santoro, Malatya Zirve Yayınevi cinayeti, Ergenekon, Balyoz ve kamuoyunda yankı yaratan diğer önemli davaların yürütüldüğüne ve büronun Polis Akademisi'nden gelen komiserlerden oluşturulduğuna, sadece iki polisin getir-götür işleri ile görevlendirildiğine dikkat çekti.

8 Aralık 2014 Pazartesi

Çocuk tecavüzü davasında mahkemeden tartışılacak beraat

KEMAL GÖKTAŞ

Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 13 yaşından beri akrabasının bir çok defa tecavüzüne uğradığını anlatan mağdur çocuğun şikayetiyle açılan davada çok tartışılacak bir karara imza attı. Mahkeme, mağdur çocuğun bakire olmadığı ve uğradığı tecavüzler nedeniyle ruh sağlığının bozulduğuna ilişkin raporlar, sanığın mağdur çocuğa şikayetçi olduktan sonra tehdit mesajları çekmesi ve evine porno CD göndermesi, sanığın eşinin açtığı boşanma davasının dilekçesinde sanığın kendisine de tecavüz ettiği için evlenmek zorunda kaldığını anlatması ve başka bir tanık kadının sanığın "kendisine de sarkıntılık" ettiğine ilişkin ifadelerine rağmen sanığın beraatine karar verdi.


4 Aralık 2014 Perşembe

Yargıtay: Aldatmayı ispat için e-mail ve facebook sayfasına girmek suç değil




KEMAL GÖKTAŞ

Aldatıldığını ispatlamak için kocasının e-mail ve facebook sayfasına girip paylaşımlarda bulunan kadına verilen beraat kararı Yargıtay tarafından onandı. Yargıtay kararında haberleşmenin gizliliğini ihlal suçundan ceza verilmesi için kişinin "hukuka aykırı davrandığını bilmesi" gerektiği savunularak sanık kadının "aile içi geçimsizliğin nedenini ispat etmek için" yaptığı eylemin suç oluşturmayacağı ileri sürüldü.

Savcıdan Alevilikle ilgili derin analizler: "Cemevleri ile Mevlevi dergahı aynıdır. Her ikisi de din değil, hayat tarzıdır"


Savcının "Alevilik de Mevlevilik gibi tasavvufi bir yorumdur" itirazı kabul edilmedi

KEMAL GÖKTAŞ

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararıyla gündeme gelen cemevlerinin ibadethane olup olmadığı konusunda Yargıtay'dan da önemli bir karar geldi. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, Çankaya Cemevi Yaptırma Derneği hakkında, tüzüğünde cemevi yaptırmak için girişimlerde bulunulacağı yazdığı için açılan kapatma davasında, cemevi yaptırmak üzere dernek kurulabileceğine
karar verdi. Kurul, yerel mahkemenin, derneğin cemevi yaptırma amacını tüzüğüne yazmasının laikliğin bir gereği olduğuna ilişkin kararını oy çokluğu ile onadı. Böylece Diyanet İşleri Başkanlığı'nın davaya gönderdiği "Cemevleri ibadethane değildir" görüşüne karşı Anayasa ve AİHM kararları doğrultusunda bir karar verilmiş oldu. Kurul'un cemevlerinin ibadethane olup olmadığı konusundaki tartışmaya ilişkin olarak "Bir yerin ibadethane olup olmadığı konusunda yargı kararları değil kişinin kendisinin belirleyici olacağı" görüşüne dayanarak karar verdiği belirtildi. Kararın cemevleri tartışmalarına da yeni bir boyut kazandırması bekleniyor.

3 Aralık 2014 Çarşamba

Ali İsmail Korkmaz sanığı polis, bagajda işkenceden de çıktı


KEMAL GÖKTAŞ

Eskişehir’deki Gezi eylemleri sırasında üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz’ın başına tekmeyle vurarak ölümüne yol açtığı iddiasıyla yargılanan polis memuru Mevlüt Saldoğan’ın, bu olaydan birkaç saat sonra yaralı haldeki başka bir genci polis aracının bagajında gezdiren kişi olduğu ortaya çıktı. Tevfik Caner Ertay isimli üniversite öğrencisinin, bagajına konulduğu polis aracının Saldoğan’a zimmetli olduğu ve Saldoğan'ın o gün araçtaki üç polisten biri olduğu anlaşıldı. Saldoğan Ali İsmail Korkmaz davasının son duruşmasında “Eğer Gezi Parkı bir darbe girişimi ise ben darbe girişimini bastırmak için çalıştım” demişti. Olayla ilgili ifadesi alınan bir Terörle Mücadele Şubesi polisinin ise Ertay’la ilgili olarak “Kendisi ilimizdeki birçok toplumsal olaya katılır ve en önde yer alır. Hakkında birçok kez şubemizde işlem yapılmıştır” ifadelerini kullanması dikkat çekti.

2 Aralık 2014 Salı

Yüzde 10 barajında "Ya hep ya hiç"



KEMAL GÖKTAŞ

Anayasa Mahkemesi'nin seçim barajının düşürülmesine yönelik BBP, Saadet ve DSP genel başkanları tarafından yapılan bireysel başvurularla ilgili kararını yakında verileceğinin açıklanması siyasi tansiyonu yükseltti. AYM'nin de konunun önemini göz önüne alarak normalde ayrı ayrı görüşülüp karara bağlanan "kabul edilebilirlik" ve "esas" incelemesini birlikte yapmaya karar verdiği ortaya çıktı. Kulislerde, AYM'nin hak ihlali kararıyla birlikte seçim barajını yüzde 10 olarak düzenleyen Milletvekili Seçim Kanunu'ndaki ilgili hükmü iptal etmesi halinde 2015 seçimlerine sıfır barajla gidilmesi olasılığına dikkat çekiliyor. Bu durumda Meclis yeni bir baraj oranı belirlese bile Anayasa'daki "1 yıl kuralı" nedeniyle 2015 seçimlerine barajsız gidilebilecek.