KEMAL GÖKTAŞ Havana
Türkiye'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "cami" açıklamaları nedeniyle gündeme gelen Küba'da, Kübalıların "cami" dediği iki mescit bulunuyor. Bunlar biri "Casa de los Arabes" yani "Arap Evi" adı verilen bir müze içinde lyer alıyor. Diğer mescit ise Küba'daki Müslümanların önderlerinden Yahya Pedro'nun adına atıfla "Casa de los Yahya" yani Yahya'nın Evi olarak biliniyor. Küba İslam Topluluğu'nun başında da Yahya Pedro bulunuyor. Küba'daki Müslümanların sayısına ilişkin net bir veri yok. Ancak Kübalı Müslümanlar, "dinin gereklerini tam olarak yerine getirmeyenlerle" birlikte 5 bin civarında Müslamanın yaşadığını belirtiyor.
Öğrenciler İslam'ı yayıyor
Küba'da, özellikle öğrencilerin tebliğ çalışmaları sonucunda İslam'ı seçen Kübalılar da dikkat çekiyor. Resmi kayıtlarda isimlerini değiştiremeyen Kübalı Müslümanlara adını sorduğunuzda önce Müslüman olduktan sonra aldıkları adı, sonra da "Küba adlarını" söylüyorlar. adı Abdulhakim olan Müslüman "Küba adım Boris" diye ilave etmeyi zorunluluk hissediyor. Bu sorun dışında Müslümanların tamamı Küba'da sorunlarının olmadığını, herhangi bir ayrımcılığa uğramadan yaşadıklarını söylüyor. Camii yapılması ise Müslümanların ortak talebi. Bu konuyu sorduğumuz Kübalı yetkililer de caminin kendi ülkelerinde yaşayanların bir talebi olduğu için yapılmasının düşünüldüğünü, henüz net bir kararın olmadığını belirtiyor. Yetkililer, bu konuda dışardan yapılan yorumların kendilerini ilgilendirmediğini belirtiyor.
Küba'nın camisi
Tarihi Eski Havana'daki Arap Evi (Casa de los Arabes) 20. yüzyılın başında Suriye, Lübnan ve Filistin'den gelen Arapların anısının yaşatıldığı tarihi bir mekan. İlk Kübalı Müslümanlara ait eşyaların sergilendiği bir müze konumunda olan Arap Evi'nde, Kübalıların ve orada ibadet edenlerin "Cami" dedikleri, bizdeki mescitlere denk gelen bir bölüm de var. Mescide Müslüman olduktan sonra Nazmi adını alan 84 yaşındaki bir Kübalı bakıyor. Nazmi, Filistinli bir Müslaman'ın etkisiyle Katolik iken din değiştirdiğini anlatıyor. Bu yolla 1990'lardan bu yana 100 kişinin Müslüman olduğunu anlatıyor ama bu sayı daha sonra konuşacağımız her Kübalı için değişiyor. Nazmi, "cami" dediği mescide ibade için gelenlerin sayısının değiştiğini, en kalabalık gün olan Cuma namazlarında genelde 15-20 kişinin geldiğini söylüyor ve kadın-erkek birlikte ibadet edildiği bilgisini veriyor. Birlikte ibadetin nasıl olduğunu biraz sonra kılınacak Cuma namazında görüyoruz. İki kadın en arkada duruyor, önde ise erkekler saf tutuyor.
"İslami semboller sıkıntı yaratıyor"
Asıl adı Alayn olan ve Müslüman olduktan sonra Samir adını alan 36 yaşındaki Kübalı, kitap okuyarak Müslüman olduğunu anlatıyor. Samir, bazen İslami semboller taşıdıklarında problem yaşadıklarını, onun dışında Küba'da genelde rahat olduklarını söylüyor.
Pakistanlı "işadamı"
Mescidin ziyaretçileri arasında Muhammet Zubair Ali Qureshi isimli bir Pakistanlı ise hem giyimi hem tavırlarıyla oldukça dikkat çekiyor. Venezuela'da yaşadığını ve "işadamı" olduğunu söyleyen Qureshi'nin, mescide gelenlerle kucaklaşmasından ve samimi sohbetinden Küba'yla oldukça ilgili olduğu anlaşılıyor. Daha çok İslam'ı yaymaya çalışan bir tebliğci olduğu izlenimi veren Qureshi, Latin Amerika'yı sık sık gezdiğini, Küba'nın oldukça güvenli bir ülke olduğunu, Venezuela'nın ise tam aksine suç oranının yüksek olduğu bir yer olduğunu, bu yüzden Küba'ya gelmeyi çok sevdiğini anlatıyor. Küba'daki Müslümanlarla ilgili de oldukça bilgi sahibi olan Qureshi, Küba'da Müslümanlara yönelik ayrımcılık yapılmadığını vurguluyor. Gerektiğinde parklarda, sokaklarda namaz kılabildiklerini söyleyen Qureshi, İslam'ın Küba'da yayılmasının tebliğci gruplardan kaynaklandığını vurguluyor. Küba'nın dünyada tıp alanında ilk sıralarda yer alması nedeniyle özellikle Arap ülkelerinden çok sayıda Müslüman öğrencinin geldiğini ve bunun bir cami ihtiyacını doğurduğunu söyleyen Qureshi'ye katılan Süheyl (Lois Alberto) isimli Kübalı Müslüman ise diğerlerinden farklı olarak Müslüman olarak özellikle ailesiyle sorunlar yaşadığını ima ediyor: "Müslüman olmadan önce evliydim 12 yıl önce. Ama şimdi yalnızım. Anlatmak istemiyorum."
Yemenli imam
"Küba adı" Plamen olan İsmail ise cami yapılması için bazı projeler olduğunu ve Müslüman ülkelerin büyükeçiliklerinin özellikle Suudi Arabistan'ın bu konuda Küba hükümeti ile görüştüğünü anlatıyor. 11 milyon nüfuslu Küba'da yaşayan Müslüman sayısını 5 bin olarak veren İsmail, annesini de Müslaman yaptığı için övünüyor. "Hükümetle bir problemimiz yok" diyen İsmail, sosyalizmle ilgili soruları ise yanıtsız bırakıyor.
Casa de los Arabes'de namazı kıldıran imam ise Yemenli Cafer. Diğerlerinin nazik ve konuşkan tavrına rağmen daha ciddi ve "kuşkulu" görünen Cafer, soruları yanıtlamayı namaz saati geldiği gerekçesiyle reddetti.
Diyanet Vakfı ve İHH Küba'da
Küba'da Müslüman toplumunun lideri konumunda Afrikalı Müslüman öğrencilerin etkisiyle 24 yıl önce Müslüman olan Yahya Pedro bulunuyor. Yahya Pedro'nun Havana'daki evin balkonu, tıpkı Arap Evi gibi cami/mescit işlevi görüyor. Müslümanların bayram namazını şehir plajındaki Niptuna'da kıldıkları ve bunu karşılığında cüzi bir ücret ödedikleri anlatılıyor. Küba'daki Müslüman toplumuyla Türkiye Diyanet Vakfı ve İnsani Yardım Vakfı'nın (İHH) ilişkileri olduğu biliniyor. Özellikle kitap, kaynak vs temin etme konusunda bu iki kuruluşun yardımının olduğu belirtiliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder