Sayfalar

26 Aralık 2014 Cuma

Yargıtay'ın Avcı kararındaki mantık: "Sosyalistlerle irtibat terör örgütüne yardım"

KEMAL GÖKTAŞ

Yargıtay'ın Hanefi Avcı'nın örgüt üyesi olduğu iddia edilen Nejdet Kılıç'a, telefonlarının dinlenildiğini söylediği için "örgüte yardım" suçundan verilen cezayı onama kararında tartışma yaratacak gerekçeler ileri sürüldü. Avcı'nın, Kılıç'ın "siyasi görüşlerini" ve terör örgütleriyle ilişkili olduğunu önceden bildiği iddia edilen gerekçeli kararda Kılıç'ın örgüt üyesi olarak kabul edilmesinin gerekçesine ise yer verilmedi.

Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin gerekçeli kararında "terör örgütü tanımı" ve "terör örgütüne yardım" suçları ile ilgili değerlendirmelere yer verildi. "Silahlı terör örgütlerine yardım suçunda yardım fiilinin, örgütün bizzat kendisi veya mensupları lehine gerçekleştirilebileceği" saöunulan gerekçede "Ceza Genel Kurulunun 31 Ekim 2012 tarihli 2012/1825 sayılı kararında belirtildiği gibi, yardımın mutlaka örgüte ulaşması, sonuç vermesi gerekmez ve her bir fail, örgütçe verilen veya kendiliğinden üstlenilen görev kapsamında kendi fiilinin gerçekleştirilmesinden sorumlu olacaktır" denildi.
Gerekçeli kararda Avcı'nın Nejdet Kılıç'a telefonlarının dinlendiğine ilişkin uyarıda bulunmasının neden "terör örgütüne yardım suçu" kapsamında görüldüğü şöyle anlatıldı:

"Siyasi görüşlerini biliyordu"

"Sanık, silahlı terör örgütü üyesi olduğu dosya kapsamına uygun olarak iddia ve kabul edilen Nejdet Kılıç'ın siyasi görüşlerini ve terör örgütleri ile iltisakını önceden bildiği ve bir görev ile bağlantılı olmaksızın yüzyüze görüşmeleri sürdü.
İrtibat halinde bulunduğu Kılıç'ın bir takip durumundan şüphelenip kendisine danışması üzerine, polis takibinde olabileceğine ilişkin değerlendirmesini kendisiyle paylaşıp uyarılarda bulundu.
Bu aşamaya kadar olan telefon görüşmeleri ve diğer irtibatı terör örgütüne yardım suçunu oluşturmayacağı düşünülebilir ise de; sanığın yapmış olduğu şikayet üzerine başlatılan müfettiş incelemesi kapsamında Kılıç hakkında terör örgütü üyesi olmaktan hakim kararına dayalı dinleme işlemini öğrenmesi üzerine araştırma ve soruşturmadan kurtulmasını sağlamak amacıyla Nejdet Kılıç'a bu durumu bildirdi. Kılıç ise aldığı bu uyarı üzerine takipten kurtulmak için kendisinin kulandığı ve yine kendisi adına kayıtlı olup da örgüt mensubu İbrahim Turgut tarafından kulllanılan telefonları görüşmeye kapattı."
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Avcı'nın "hal ve sıfatını bildiği kuşkusuz olan Nejdet Kılıç'a ve bu kişinin mensubu olduğu silahlı terör örgütüne, sonuç da verecek şekilde yardımda bulunduğunu" savundu.

Kılıç örgüt üyesi, Avcı yardım etti

Devrimci Karargah davasının iddianamesinde Nejet Kılıç'ın "Devrimci Karargah'ın devrimci gruplar ile yan yana durup iş yapma stratejisinin gereği olarak sol terör örgütlerinde kurucu, aktif ve sorumlu düzeyde faaliyet yürütmüş bir kısım kişileri buluşturmaya çalıştığının belirlendiği" suçlaması yöneltilmiş, buna delil olarak cep telefonuyla Haziran ve Eylül 2010'da yapmış olduğu görüşmelerde, Bülent Uluer, İlhami Aras, Mahir Sayın, Ertuğrul Kürkçü, Şaban İba, Sezai Sarıoğlu ve Haşim Barış gibi isimleri bir araya toplamaya çalıştığı iddia edilmişti.

Normal polis değil, cemaatin adamları

Devrimci Karargah iddianamesinde, Avcı'nın Kılıç'la yaptığı telefon görüşmelerinde, takibi yapanların normal polis olmadığını, cemaatin adamları olduğunu söylediği ileri sürülmüştü.

"İşkenceci ama iyi dürüst" demişti

Kendisine işkence yapan Avcı'yla 1997 yılında Aktüel dergisine verdikleri mülakatla bir araya gelen Kılıç ise mahkemede yaptığı savunmada "12 Eylül döneminde gözaltına alındım ve işkence gördüm. Bu dönemde beni 3, 5 ay sorgulayan Hanefi Avcı'dır. Ancak benim kin ve nefretim Hanefi Avcı'ya değil, sistemedir. Çünkü kendisi bunun bir devlet politikası olduğunu söylemişti. Avcı'nın kendisi dürüst bir insandır. Bu davanın özü Hanefi Avcı'nın yazdığı Haliçte Yaşayan Simonlar kitabıdır. SDP üyesi değilim ama o görüşteyim. Devrimci Karargah ile uzaktan yakından alakam yok. Devrimci Karargah'ın da SDP ile hiçbir alakası yoktur. Hanefi Avcı'dan dolayı bir itibarsızlaştırma söz konusudur" demişti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder