Midyat
Nüfus Müdürlüğü, kızına Süryanice "Şmuni" ismini koymak isteyen babanın talebini
Türkçe'de ismin başında iki sessiz harfin yan yana gelmeyeceği gerekçesiyle
reddetti. Nüfus Müdürlüğü, küçük kızın ismini "İşmuni" diyerek
kaydetti.
Mardin'in Midyat ilçesinde yaşayan bir Süryani vatandaş, kızına Süryani bir Aziz'in isimden ilhamla "Şmuni" adını vermek istedi. Kızının nüfus cüzdanını almak için Midyat Nüfus Müdürlüğü'ne giden baba sürpriz bir yanıt aldı. Babanın iddiasına göre, Nüfüs Müdürü "İki tane sessiz (ŞM) harf yanyana olmaz" diyerek talebi reddederken babanın yaptığı "Trabzon ismi var o da Türk değil mi?" itirazına "O şehir ismi" karşılığını verdi. Babanın "Şmuni olarak yazılan isimler var" demesi üzerine Müdür 'Memura söyle baksın, eğer kayıtlarda 'Şmuni' olarak yazılan isimler varsa sizinkini de yazsın' dedi. Ama örnek bulunamayınca nüfus memuru ismi "İşmuni" olarak nüfusa geçirdi.
ŞMUNİ YERİNE "İŞMUNİ" OLDU
Adının açıklanmasını istemeyen baba, VATAN'a yaptığı açıklamada "Bu uygulama ile ne yazık ki hem çocuğa hem de ta milattan önce günümüze kadar Şmuni isim kullanan Süryanilere zarar verdiler. Doğru isim yapılmayınca o halkın tarihi de kayıtlara yanlış girmiş oluyor. İşmuni sözünün Süryanice'de hiçbir karşılığı yok. Oysa Şmuni ismi önemli bir isim, bu adla (Mort Şmuni) bir kilisemiz bile var. Binlerce yıl kendi anavatanında yaşayan Süryanilere kendi dilinde kendi isimleri düzgünce kullanmaya imkanı verilmiyor. Aslında kanunların insanların faydası için var olması gerekir, yoksa insanların kanunlar veya kurumların keyfiyetleri için var olması değil" dedi.
KANUNDA SINIRLAMA YOK
2006'ya
kadar geçerli olan Nüfus Kanunu'na göre yeni doğan çocuklara "milli kültürümüze,
ahlak kurallarına, örf ve âdetlerimize uygun düşmeyen veya kamuoyunu inciten
adlar" konulamıyordu. O dönemde, Türk Dil Kurumu (TDK) tarafından bir "yasak
isimler listesi" de hazırlanmıştı. Listede çoğunluğu Kürtçe 23 isim bulunuyordu.
2003'te AB'ye uyum kapsamında yayınlanan bir genelgeyle isim yasağı sadece
"ahlak" gerekçesiyle sınırlandı fakat buna "Türk alfabesine uygunluk" şartı da
eklendi. 2006'da çıkan Nüfus Hizmetleri Kanunu ve ilgili yönetmelikteyse
konulabilecek isimlerle ilgili bir sınırlama bulunmuyor.
Mardin'in Midyat ilçesinde yaşayan bir Süryani vatandaş, kızına Süryani bir Aziz'in isimden ilhamla "Şmuni" adını vermek istedi. Kızının nüfus cüzdanını almak için Midyat Nüfus Müdürlüğü'ne giden baba sürpriz bir yanıt aldı. Babanın iddiasına göre, Nüfüs Müdürü "İki tane sessiz (ŞM) harf yanyana olmaz" diyerek talebi reddederken babanın yaptığı "Trabzon ismi var o da Türk değil mi?" itirazına "O şehir ismi" karşılığını verdi. Babanın "Şmuni olarak yazılan isimler var" demesi üzerine Müdür 'Memura söyle baksın, eğer kayıtlarda 'Şmuni' olarak yazılan isimler varsa sizinkini de yazsın' dedi. Ama örnek bulunamayınca nüfus memuru ismi "İşmuni" olarak nüfusa geçirdi.
ŞMUNİ YERİNE "İŞMUNİ" OLDU
Adının açıklanmasını istemeyen baba, VATAN'a yaptığı açıklamada "Bu uygulama ile ne yazık ki hem çocuğa hem de ta milattan önce günümüze kadar Şmuni isim kullanan Süryanilere zarar verdiler. Doğru isim yapılmayınca o halkın tarihi de kayıtlara yanlış girmiş oluyor. İşmuni sözünün Süryanice'de hiçbir karşılığı yok. Oysa Şmuni ismi önemli bir isim, bu adla (Mort Şmuni) bir kilisemiz bile var. Binlerce yıl kendi anavatanında yaşayan Süryanilere kendi dilinde kendi isimleri düzgünce kullanmaya imkanı verilmiyor. Aslında kanunların insanların faydası için var olması gerekir, yoksa insanların kanunlar veya kurumların keyfiyetleri için var olması değil" dedi.
KANUNDA SINIRLAMA YOK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder