Ali İsmail cinayetinde hastane perdesi

　


　

Kemal GÖKTAŞ
Eskişehir'de Gezi eylemleri sırasında dövülerek öldürüldüğü ortaya çıkan Ali İsmail Korkmaz'ın tedavisinde ihmali olduğu iddia edilen doktor ile hastaneye başvurduğunda ifadesini almayan polis memuru hakkındaki soruşturma, Tepebaşı Kaymakamlığı'nın "soruşturma izni verilmemesi kararı" nedeniyle yapılamadığı ortaya çıktı. Savcılığın, kaymakamlığın bu kararına karşı Bölge İdare Mahkemesi'ne yaptığı itirazda da soruşturma izninin kaldırılması için ayrıntılı hukuksal açıklamalar yapılmaktan kaçınılması dikkat çekti. Soruşturma izni verilmemesine ilişkin kaymakamlığın iki ayrı kararı da soru işaretlerine yol açtı.

EVE GÖNDERDİLER

Ali İsmail Korkmaz, 2 Haziran gecesi bir grup sivil polis ve sivil kişiler tarafından dövüldükten sonra, önce Anadolu Üniversitesi Hastanesi'ne (Mavi Hastane) gitti. Mavi Hastane'nin 'adli vaka' olduğu gerekçesiyle Yunus Emre Devlet Hastanesi Acil Servisi'ne gönderilen Korkmaz, burada kendisini muayene eden Dr. Hasan Gülcü tarafından "kas gevşetici ilaç" verilerek evine gönderildi. Hastanede görevli polisler de adli vaka olmasına rağmen Korkmaz'ın ifadesini almadı. Ertesi gün konuşma güçlüğü çekerek rahatsızlanması üzerine Eskişehir Devlet Hastanesine gittiğinde beyin kanaması geçirdiği anlaşılan Korkmaz, yoğun bakıma alındı. Korkmaz 10 Temmuz'da hayatını kaybetti.

KAYMAKAMLIK İZİN VERMEDİ
Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı, Korkmaz ailesinin avukatlarının şikayeti üzerine Dr. Gülcü ile hastane polisi Vedat Esen hakkında soruşturma yürütebilmek için hastanenin bağlı olduğu Tepebaşı Kaymakamlığı'na başvurdu. Ancak Kaymakamlık, 31 Temmuz'da verdiği kararla doktor ve polisle ilgili soruşturma izni vermeme kararı aldı.

ÖLDÜĞÜNÜ YAZMADILAR
Kaymakamlığın, polis memuru Esen hakkında, Emniyet Müdürü Özcan Arpacı'nın düzenlediği ön inceleme raporu doğrultusunda verdiği kararda, Korkmaz'ın öldüğünden hiç bahsedilmedi. Kararda "Korkmaz'ın ilk gittiğinde Mavi Hastane'de olayın öyküsünde eşya taşırken 8-10 basamaklı merdivenden düştüğü beyanı doğrultusunda tedavisinin yapıldığı, kafa travması açısından Yunus Emre Devlet Hastanesine sevk edildiği ve hayati tehlikenin olmadığı düzenlenen adli rapordan anlaşıldığı" ifadesine yer verildi.

"COUMADIN KULLANDIĞINI SÖYLEDİK"
Doktor Gülcü ile ilgili olarak kaymakamlığın verdiği karar ise suçlanan doktorun görev yaptığı Yunus Emre Hastanesi Başhekim Yardımcısı Füsun Gönen Dede'nin hazırladığı ön inceleme raporu doğrultusunda alındı. Raporda, Korkmaz'ın kalp ameliyatı olduktan sonra aldığ ıkan sulandırıcı 'coumadin' ilacının ölümüne olan etkisi üzerinde durulurken, Korkmaz'ın bu ilacı kullandığını doktorlara söylemediği iddia edildi. Ancak Dede'nin raporunda, Korkmaz'ın arkadaşı Fırat Köse'nin Mavi Hastane'den Yunus Emre Hastanesi'ne ambulansla sevk sırasında "Doktorun sormamasına rağmen kalp ameliyatı geçirdiğini, düzenli ilaç kullandığını söyledik" şeklindeki ifadesi yer aldı. Ambulansta görevli olan hemşire Gülümser Topal ile hastabakıcı Ethem Sezer kendilerine ilaç kullandığının söylenmediğini iddia etti.

DOKTOR KALP AMELİYATI İZİNİ GÖRMÜŞ AMA...
Korkmaz'ı Mavi Hastane'de muayene eden Dr. Nesrin Topçu Çiçek ise ifadesinde Korkmaz'ı muayene etmek için soyduğunda gördüğü ameliyat izlerini sorduğunu, Korkmaz'ın hem by-pass hem de kapak ameliyatı olduğunu söylediğini anlattı. Çiçek, Korkmaz'a herhangi bir ilaç kullanıp kullanmadığını sorduğunu, ancak "Yo" diye cevap verdiğini ileri sürdü.

SAVCILIKTAN İTİRAZ BAŞVURULARI
Bu karara karşı Savcı Yunus Abdullah Tokgöz, her iki kamu görevlisi için ayrı ayrı Bölge İdare Mahkemesi'ne itiraz etti. Tokgöz'ün Dr. Gülcü ile ilgili itirazında ise ayrıntılı hukuksal açıklama yapılmaması ve "İsnat edilen suç unsurlarının oluşup oluşmadığı ve delillerin takdir edilmesinin yargısal mercilerce soruşturulması gerekmesi nedeniyle kararın yerinde değildir. Cumhuriyet Başasvcılığımızca yürütülecek soruşturma sonucu Adli Tıp Kurumundan temin edilebilecek ayrıntılı rapor ile şüphelinin üzerine atılı suçun unsurlarının oluşup oluşmadığı tespit edilebilecektir" ifadeleriyle yetinilmesi dikkat çekti. Ayrıca savcılığın itirazının sonuç bölümünde Dr. Gülcü yerine yanlışlıkla polis memuru Esen'in adı yazılarak soruşturma izni vermeme kararının kaldırılması istendi.
Savcı Tokgöz, polis memuru ile ilgili itirazında ise soruşturma izni verilmemesi kararının neden hukuka aykırı olduğuna ilişkin ayrıntılı bir açıklama yapılmadı ve sadece "kararın usul ve yasaya uygun olmadığı, ancak savcılıkça yürütülecek soruşturma sonucu şüphelinin üzerine atılı suçun ve suç unsurlarının tespit edilebileceği" belirtildi.