27 Ağustos 2016 Cumartesi

Roboski'yi kapatanlar görevden alındı

* Roboski'de soruşturmayı kapatan 3 askeri yargı mensubu da dün MSB'nin ağırlıklı olarak FETÖ mensupları için hazırladığı görevden alınan 196 kişilik listede yer aldı. Askeri yargı içinde sorumlular hakkında dava açılması yönünde oy kullanan tek askeri hakim ise görevinin başında kaldı...


KEMAL GÖKTAŞ
Milli Savunma Bakanlığı'nın askeri yargı içinde yaptığı darbe temizliği Roboski katliamı soruşturmasını kapatan hakim-savcıları da kapsadı. Bakanlığın komutanlık emrine çekerek görevlerinden aldığı isimler arasında soruşturmada takipsizlik kararı veren Askeri Savcı Ali Müjdat Eski ile bu takipsizlik kararına yapılan itirazı reddeden askeri hakimler İlhan İpek ve Doğan Kartal da yer aldı. Askeri yargı içinde şüphelilerin yargılanması yönünde oy kullanan tek askeri hakim olan Oğuz Pürtaş'ın ise listede yer almaması dikkat çekti.

Soruşturmayı kapatanların tamamı...

Roboski katliamına ilişkin ortaya çıkan hukuki bilgi ve belgeler, sorumluların net olarak belirlenebileceği bir manzarayı ortaya koymasına rağmen dosyanın savcılık, askeri savcılık ve askeri mahkeme üçgeninde olağan bir yargısal süreç işletilmeden kapatıldığını göstermişti. Roboski'de soruşturmayı kapatan 3 askeri yargı mensubu da dün MSB'nin ağırlıklı olarak FETÖ mensupları için hazırladığı görevden alınan 196 kişilik listede yer aldı. Askeri yargı içinde sorumlular hakkında dava açılması yönünde oy kullanan tek askeri hakim ise görevinin başında kaldı...
Milli Savunma Bakanlığı’nın 196 askeri hakimi “merkeze çekerek görevden alma” kararı dünkü Resmi Gazete’de yayımlandı. Büyük çoğunluğunun FETÖ (Fethullahçı Terör örgütü) ile bağlantılı oldukları gerekçesiyle alındığı belirtilen kararda Askeri Savcı Ali Müjdat Eski de yer aldı.
Roboski soruşturmasını yürüten Ali Müjdat Eski, 34 yurttaşın ölümüyle ilgili haklarında soruşturma açtığı 5 rütbeli subay için takipsizlik kararı vermişti. Askeri savcılık, takipsizlik kararını, “bombardımanda ‘kaçınılmaz hata’ya düşülmesi” gerekçesine dayandırmıştı. Kararda, istihbarat raporlarının bölgeye yönelik bir eylem bildirdiği ve sınıra yaklaşan grubun davranışının kaçakçıya benzemediği vurgusu yapılmıştı. Oysa, Cumhuriyet’in kamuoyuna duyurduğu belgelerde Uludere’deki yerel askeri birimlerin üslerini “Bunlar terörist değil, kaçakçı” diye uyardığı, savcılık ifadelerinde ortaya çıkmıştı. Ancak savcılığın takipsizlik kararında, dosyasında bu ifadeler olmasına rağmen, bu bilgilere hiç değinilmeden karar verildiği anlaşılmıştı. Mağdur ailelerinin AİHM başvurusunda da Askeri Savcı Eski'nin gerçek sorumlular değil, olayla ilgili rütbeli kişiler hakkında soruşturma açtığı eleştirisi yapılmıştı.

Dava açılsın diyen hakim görevde...

Askeri savcılığın, takipsizlik kararına yapılan itiraz ise Hava Kuvvetleri Komutanlığı askeri mahkemesi tarafından 1’e karşı 2 oyla reddedilmişti. Karşı oy kullanan Mahkeme Başkarı Hâkim Albay Oğuz Pürtaş, “kaçınılmaz” hata sonucuna savcılığın değil, mutlaka bir mahkemenin hükmedebileceğini belirtmiş ve soruşturmanın bu şekilde kapatılmasına karşı çıkarak dava açılmasını istemişti. Karşı oy kullanan Pürtaş'ın o tarihte görev yeri değiştirilerek Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'ne savcı olarak atanması "tenzili rütbe" olarak yorumlanmıştı.
Mahkemenin iki üyesi İlhan İpek ve Doğan Kartal ise bombardımana karar veren askeri yetkililerin kaçakçı olan grubu terörist sanma konusunda “kaçınılmaz bir hataya” düştüklerini savunmuştu. Iki üyenin oyuyla alınan kararda, bombardımanda hayatını kaybeden kişilerin “top atışlarına rağmen sınıra doğru ilerledikleri ve kaçakçı davranış ve tepkisinden ziyade terör örgütü davranışları sergiledikleri” belirtilerek bu durumun askeri yetkilileri hataya sürüklediği savunulmuştu. Bakanlığın dünkü kararında İpek ve Kartal'ın adları da yer aldı.
İlhan İpek darbeden sonra hakkında çıkan haberlerle ilgili olarak AA’ya yaptığı açıklamada "Sözde sıkıyönetim mahkemesinde görevlendirileceğim, bu alçak hainlerle birlikte hareket ettiğim imajı oluşturmakta olup, bu durumun gerçekle uzaktan yakından hiçbir alakası yoktur. Bu alçak hainler ile hiçbir ortak yönümün olmadığının, onlara karşı olduğumun, milletimin ve devletimin emrinde olduğumun bilinmesini istiyorum" demişti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder